GÜNDEM - 04 Ekim 2024 Cuma 18:11

Kayseri Valisi Çiçek: "Birçok suç dalında çok büyük düşüşlerimiz var"

A
A
A
Kayseri Valisi Çiçek: "Birçok suç dalında çok büyük düşüşlerimiz var"

Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, kentte polis ve jandarma ekiplerinin yaptığı çalışmalar ile suç oranlarında düşüş yaşandığını belirterek, "Birçok suç dalında çok büyük düşüşlerimiz var" dedi.


Kayseri’de toplumun huzur ve güvenini sağlayan emniyet teşkilatının hizmet kalitesini artırmak amacıyla alınan 244 araç teslim edildi. RHG Enertürk Stadı otoparkında düzenlenen törenle araçlar polislere teslim edildi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan programda açılış konuşmasını gerçekleştiren Kayseri İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, tüm asayiş olaylarında geçen yılın aynı dönemine göre suç oranlarında yüzde 8.2’lik azalma sağladıklarını söyleyerek, “Kişilere karşı işlenen suçlar olan ‘kavga’, ‘yaralama’ ve ‘kasten yaralama’ gibi suçlarda 7.9’luk, mal varlığına karşı olan ‘hırsızlık’, ‘gasp’, ‘kapkaç’ gibi suçlarda da yüzde 44’lük bir azalma sağladık. Vatandaşımızın en çok canını yakan ‘evden hırsızlık’ konusuna baktığımızda ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 55.6’lık bir azalma sağladık. Bu süreçte yakaladığımız tabanca oranında yüzde 13’lük, kurusıkı tabanca miktarında yüzde 42’lik, av tüfeği miktarında ise yüzde 31’lik bir artış var. Arkadaşlarımız sokakta bulunduğu sürece bu artışlar devam edecektir. Bizim kutsal davamız olan Narkotik konusunda da toplamda bin 739 operasyon gerçekleştirdik. Bu operasyonlarda 2 bin 516 gözaltı yaptık. 291 kişiyi de hak ettikleri yer olan cezaevine arkadaşlarımız yerleştirdi. Bize desteklerini esirgemeyen adalet teşkilatına da çok teşekkür ediyorum. Sokakta daha fazla olacağız ve inşallah halkımızın daha huzurlu günler geçirmesi için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.



"Birçok suç dalında çok büyük düşüşlerimiz var"


Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de, Kayseri’de suç oranlarının düştüğünü söyleyerek, "Emniyetimize verdiğimiz her destek, emniyetimize verdiğimiz her güç aslında ne polislerimizin şahsına ne de emniyetimizin binalarınadır. Tam olarak kendimize, ailelerimize ve çocuklarımıza destek veriyoruz. Hem emniyet müdürümüzün hem jandarma komutanımızın dirayetli duruşları, yönetişleri, çalışma arkadaşlarının azmi, gayreti sayesinde Kayseri’de suçla çok büyük mücadele ediliyor. Hırsızlık bu şehirde emniyet müdürlüğü ve jandarma komutanlığının çalışmalarıyla yüzde 54 oranında azaltıldı. Bunu ben bizzat görüyorum. Aranan şahıslarda adeta seferberlik başlattılar. 10 yıl, 20 yıl, 30 yıl gibi cezalar almış kişilerin yakalandığını görüyoruz. Çok az kaldılar. Hala kaçtıklarını sananlar çok az kaldılar. Sayı veriyorum. Sadece 800 kişi kaldılar. Bunlar sadece Kayseri’de suç işleyenler değil. Bizim yakalamamız gereken şu dakika itibariyle 800 kişinin de emniyet ve jandarmamız enselerindeler. Çok yukarıdan getirdiler bu rakamları. Ben onları tebrik ediyorum. Otodan hırsızlık, yüzde 81.5 azalmış. Oto hırsızlığı yüzde 59.5 azalmış. Motosiklet hırsızlığı yüzde 56.5 azalmış. Bunlar devam ediyor. Belki dolandırıcılıkta tam istediğimiz seviyede değiliz. Ancak bunlar durup dururken olmuyor. Bunlar azimle, gayretle ve çalışmayla oluyor. Bu şehirde güvenlik kameralarının sayısı 4 kat arttırıldı. Kayseri’de artık izlenmeyen bir metrekare alan bile bırakılmadı. Her yer teknolojik kameraların en üst seviyeleri donatıldı ve donatılmaya devam ediyor. Daha önce alınan 35 araç, bu araçlar hepsi hizmete girdi. Polislerimizin en lüks araçlara binmek gibi derdi yok, ihtiyaçları da yok. Onların tek ihtiyaçları suçluları yakalamak için ihtiyaç duydukları hız ve görev yapabilmek için ihtiyaçların temini. Onlara bir veririz ama toplumumuz on alır ve öyle oluyor. Bu suçlar durup dururken azalmıyor. Kapasite arttırılıyor, kapasite artınca da arkadaşlarımız suçlularla daha etkin mücadele edebiliyorlar" ifadelerini kullandı.



"Sayı sayı biliyorlar ve takip ediyorlar"


Emniyet müdürü ve jandarma komutanına teşekkür eden Vali Gökmen Çiçek, "Emniyet müdürlüğümüz başta Atanur Aydın liderliğinde gözümüzün önünde ve hepimizin desteği ile bir savaş veriyor. Çocuklarımızı uyuşturucudan korumak, ilimizde hiçbir mafyatik yapıya izin vermeyeceğiz. Her şeyle mücadele ediyorlar. Hem emniyet müdürümüz hem jandarma komutanımız haftalık asayiş toplantılarında inanın çocuklarınızın haftalık ders saati çalışmasını tuttuğunuz gibi onlar suçluların oranı tutuyorlar. Biz yüzde bir suç oranı azalttığımızda birbirimizi kutlayarak birbirimize sarılıyoruz. Öyle mutlu oluyoruz. Sayı sayı biliyorlar ve takip ediyorlar. İstatiksel ve bilimsel çalışıyorlar. Bunu dert ediyorlar. Ondan dolayı hem emniyet müdürümüzün hem jandarma komutanımızı hem de ekiplerini kutluyorum" şeklinde konuştu.


Konuşmaların ardından Kur’an-ı Kerim okundu ve dua edildi. Daha sonra Vali Çiçek ve protokol üyeleri tarafından polislere araçların anahtarları teslim edildi. Programa; Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Garnizon Komutanı Hava Tuğgeneral Volkan Ersun Acar, İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hakan Dedebağı, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hüseyin Beyhan, il emniyet müdür yardımcıları ve emniyet mensupları katıldı.



Kayseri Valisi Çiçek: "Birçok suç dalında çok büyük düşüşlerimiz var"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Başkan Durbay’dan o iddialara karşı açıklama: "Bu alçaklığı asla affetmeyeceğim" Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, hastalığıyla ilgili son gelişmeleri paylaşarak, bugün bir internet sitesindeki köşe yazısında hakkında çıkan iddialara cevap verdi. Bir haber sitesinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le adı anılan Manisa Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, hakkındaki iddialara cevap vererek, kolon kanseri olduğunu ve kendisine yönelik iftirayı atan haber siteleri ve kişilerle mahkemede hesaplaşacağını söyledi. Durbay, yaptığı açıklamada 4 Eylül tarihinde kolon kanseri olduğunu öğrendiğini ve hastalığı ile ilgili açıklamayı kardeşinin riskli bir hamilelik dönemi geçirmesinden dolayı ertelediğini ifade etti. Kemoterapi tedavisine dün başladığını ve aynı gün hakkında yapılan alçakça iftiralar ile karşılaştığını kaydeden Başkan Durbay, hastalığının son durumu ve hakkındaki iftiralarla ilgili kamuoyuna şu açıklamada bulundu: "2 Ağustos günü, 2008 yılından beri yaşadığım bir bağırsak rahatsızlığı nedeniyle İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde Doçent Doktor Tayfun Bişkin tarafından yapılan bir bağırsak operasyonu geçirdim. Operasyondan sonra yaşadığım sıkıntılardan kurtuldum, görevimin başına eskisinden daha iyi bir şekilde döndüm. Fakat geçtiğimiz ay, 4 Eylül günü, gelen patoloji raporunda kolon kanseri olduğumu öğrendim. Gerek ameliyatım gerek ameliyat sonrası sağlık durumumun iyi olması nedeniyle sonuç ne benim ne de doktorlarımın beklediği bir şey değildi. Zira yukarıda da belirttiğim gibi doktorumun da oluruyla son derece sağlıklı bir şekilde hiç bir şikayetim olmadan görevime başlamıştım. Teşhis sonrası tüm uzman kadrolarla hem görevimi en güçlü şekilde devam ettirmek hem de en iyi tedaviyi alabilmek adına değerlendirmelerde bulunduk. Tüm süreci şeffaf bir şekilde sizlerle paylaşmak istiyordum fakat kız kardeşim riskli bir hamilelik geçirdiği ve erken doğum riski olması nedeniyle açıklama yapmayı onun ve doğacak olan yeğenimin sağlığını etkilememesi adına erteledim. Bana alçakça iftiralar atanlar yüzünden dün İzmir Medicana Hastanesinde ilk kemoterapimi alırken, ailem bu haberler nedeniyle apar topar İstanbul’a kardeşimin yanına gidip durumu açıklamak zorunda kaldı. Kendi hastalığımı karnı burnunda bebek bekleyen kardeşime kendim açıklayamadım. Kendisiyle konuşamadım. Bunun acısını asla unutmayacağım, asla affetmeyeceğim!" "Hakkımda bu adice iftiraları atanlar, mahkum olacaklardır" Ameliyat olduğu günden bugüne kendisine yönelik pek çok iftira ve yalana maruz kaldığını dile getiren Durbay, açıklamasına şöyle devam etti: "Ameliyat olduğum günden bu yana, organize olmuş hazımsız bir grup tarafından, planlı bir şekilde pek çok iftiraya ve yalana maruz kaldım. Geçtiğimiz gün ise bir alçak tarafından son derece çirkin, ipe sapa gelmez, baştan sona yalanlarla dolu bir yazı dolaşıma sokularak ben, ailem ve Sayın Genel Başkanım hedef gösterildi, iftiraya uğradı. Şunu açıkça ifade etmek isterim ki dünden beri 100’den fazla kişi ve kurum tarafımca mahkemeye verildi. Bu alçaklardan hukuk önünde hesap sorup, hepsini tek tek mahkum ettireceğim. Mahkemeye verildiğini öğrenen bazıları derhal yazılarını kaldırdı ve benimle iletişim kurmaya çalışıp özür mesajları gönderdiler. Bu saatten sonra hiç bir özrün benim ve ailem nezdinde kıymeti yoktur. Hakkımda bu adice iftiraları atanlar, mahkum olacaklardır. Ne acıdır ki biz kadınlar, bu toplumda sadece fiziki şiddet, taciz ve cinayetle karşı karşıya kalmıyor. Böylesi vicdansız erkek egemen siyasi hesaplaşmalarla da hedef alınıyoruz. Herkes bilsin, herkes duysun ki, bu kirli ve hastalıklı zihniyet yenilmeye mahkumdur. Dün itibari ile, tedavim 2 haftada 1 kez olacak şekilde başlamış durumda. Bir yandan bu hastalık illetiyle mücadele edip tekrar sağlığıma kavuşacak, bir yandan da bu ne idüğü belirsizlerden bu yaptıklarının hesabını soracağım. Siyasi hırsları için böylesine seviyesiz ve aşağılık yalanları yayanlara ve bundan medet umanlara meydanı boş bırakmayacağım. Partimi ve beni böyle çirkin iftiralarla karalamak isteyenler günün sonunda bunun hesabını yargı önünde ve daha da önemlisi milletin vicdanında çok ağır bir şekilde verecekler. Değerli hemşerilerim, dünden beri telefonuma, sosyal medyama, binlerce arama ve mesaj geldi. Bana ulaşamayanlar, arkadaşlarımı aradı. Hepsi sonsuz desteklerini iletti, yanımda olduklarını söyledi. 36 yıllık hayatımda hep doğru insanlarla tesadüf etmişim, kendimle gurur duydum. Bu çirkin iftiraya paye vermeyip, bana güç verdiniz, hastalığımı bilmeden bana büyük moral oldunuz . Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürüm de, hastalığımı öğrendiği günden itibaren bana en büyük desteği veren, yıllardır beraber yol yürümekten onur ve gurur duyduğum değerli Genel Başkanım Sayın Özgür Özel ve kıymetli eşi Didem ablama. Desteklerinizi ömrümün sonuna kadar kalbimin üzerinde taşıyacağım. Değerli dostlarım, kıymetli hemşerilerim, sizlerin destekleriyle Manisa tarihinde bir ilki başardık, 36 yaşındayken Manisa’nın ilk kadın belediye başkanı olma gururunu yaşadım. Yine sizlerin destekleriyle bu illeti de atlatacağım. Şuan kendimi çok daha iyi ve güçlü hissediyorum, beyaz kağıda yazılı test sonuçlarının bana hastasın demesini umursamadan, Şehzadeler’e hizmet edecek, destekleriniz ve sevginiz sayesinde bu hastalığı yeneceğim. Birlikte iyileşecek, birlikte güçleneceğiz. Hepinizi çok seviyorum!”
Sivas Yüksek budama fiyatları köylüleri odunsuz bıraktı Sivas’ta 2017 yılından bu yana kesim yapılmayan orman kurumaya yüz tuttu. Dönemsel ağaç budamalarının hem orman hem de köylüler için önemli olduğunu ifade eden Gazi Köyü Muhtarı Murat Köse, kesim ücretlerinin perakende satış fiyatlarından daha pahalı olduğunu söyledi. Sivas’ın merkeze bağlı Gazi köyünde vatandaşlar kışlık yakacak bulmakta zorlanıyor. Kent merkezine 39 kilometre uzaklığında olan köyde yaşayan vatandaşlar, yakacak ihtiyacını geçmişte köyün çevresinde bulunan ormanlardan karşılarken şimdilerde bulmakta zorlanıyor. Ormanların daha gür büyümesi için her yıl budama yöntemiyle kesilmesi gereken alan, yaklaşık 7 yıldır kesilmiyor. Geçmişte kesilen alanların daha gür şekilde filizlendiğini ifade eden köy sakinleri, hem orman sağlığı için hem de köylülerin yakacak ihtiyacının karşılanması için yetkililerden yardım bekliyor. Kesim fiyatlarının çok yüksek tutulduğunu ifade eden köy muhtarı Murat Köse, “10 ster alsak 8-9 bin TL’ye tekabül ediyor. Tüccarlar bir ton odunu 6 ila 8 bin TL arası satıyor” dedi. “Şartlar çok ağır, odun ihtiyacımızı karşılayamıyoruz” Konuya ilişkin açıklama yapan muhtar Murat Köse, “Ormanlarımızın daha gür ve dinamik bir şekilde büyümesi için üretim yapmamız gerekiyor. Hem ormanın ihtiyacı var hem de köylümüzün yakacak ihtiyacını karşılamak için Orman Müdürlüğümüze müracaat ettik. Bunların maliyetlerinin ster hesabı olduğunu söylediler. Bir kişi 10 ster alsa 15 gün de çalışsa 23 bin TL gibi bir rakama tekabül ediyor. Köyümüzde bunu vermeyecek durumda olanlar var. Müdürlüğümüzle de bu konuyu konuştuk. Şartlar çok ağır olduğu için şu anda odun ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Herkes diğer köylerden bulmaya çalışıyor, onlar da mağdur durumda” diye konuştu. Tüccarda 6 bin 500 TL, ormanda 8 ila 9 bin TL 2017 yılında yapılan kesim sonrası ormanın gürleştiğini söyleyen Köse, “Bu ormanı kesmekteki maksadımız daha gür, dinamik ve sık şekilde filizlenmesi. Bunu biz söylediğimizde ’bazı prosedürler var, onların dışına çıkamayız’ diyorlar. Bizlere bu konuda yardımcı olmuyorlar. Bunu Orman Bakanlığımızın, müdürlüğümüzün duymasını istiyoruz. Bu şekilde çarşıdaki satış fiyatından daha pahalıya mal olacak. Allah göstermesin bir yangın olduğunda herkesten önce köylülerimiz müdahale ediyor. Bu konuda köylülere öncelik sağlanması ve kolaylık tanınması gerekirken her türlü zorlukla karşı karşıya kalıyoruz. Budama dediğimiz şekilde kesilmesi lazım ki daha temiz ve gür bir ormana sahip olalım. İhtiyaç olmasa bile ormanlarımızın bakıma ihtiyacı var. 10 ster alsak 8-9 bin TL’ye tekabül ediyor. Bunlar yarı fiyatına düşse köylümüz açısından daha da kolaylık olacak. En son 2017 yılında kesim yapıldı. Kesim yapılan yerler daha gür bir şekilde ayaklanmaya başladı. Keseceğimiz böğe kurumaya dönmüş. Orayı da kessek yeniden ayaklanacak. Daha güzel ve yeşil olacağına inanıyoruz” şekilde konuştu.