EKONOMİ - 25 Eylül 2024 Çarşamba 13:02

Hasan Köksal: “Güncellenen Orta Vadeli Program, ülkemiz için kritik öneme sahip”

A
A
A
Hasan Köksal: “Güncellenen Orta Vadeli Program, ülkemiz için kritik öneme sahip”

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Kent ve ülke ekonomisindeki güncel gelişmeleri değerlendiren KTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Köksal, “Güncellenen Orta Vadeli Programın ülkemiz adına kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Uygulanmakta olan maliye ve para politikalarının eğitim, altyapı, işgücü piyasası, teşvik sistemi gibi pek çok alanda bütüncül bir stratejik planlama ile tamamlanmalıdır” açıklamasında bulundu.


Kayseri Ticaret Odası (KTO) Eylül ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan başkanlığında M. Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Başkan Yardımcısı Hasan Köksal’ın yanı sıra yönetim kurulu üyeleri ve meclis üyeleri katıldı. Saygı duruşundu bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından görüşülen gündem maddeleri kabul edildi. Toplantıda, ay içerisinde yapılan faaliyetlere de yer verildi. TOBB Hesapları İnceleme Komisyonu Başkanlığı görevi dolayısıyla Ankara’da bulunan ve Meclis Toplantısına katılamayan Başkan Ömer Gülsoy’un yerine Başkan Yardımcısı Hasan Köksal konuşma yaptı.


“OVP ile rasyonel ve gerçekçi adımlar atılmaktadır”


Ekonomide 3 yıllık hedef ve politikaların yer aldığı 2025-2027 dönemine ait Orta Vadeli Program (OVP) ilişkin değerlendirmelerde bulunan Köksal, “Güncellenen OVP’nin ülkemiz ekonomisi adına kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Öngörülebilirlik ve piyasa dengelerinin yerinden oynadığı bir dönemde; geçtiğimiz yıl açıklanan ve güncellenerek devam eden OVP programı ile rasyonel ve gerçekçi adımlar atılmaktadır. Çok zorlandığımız da bir gerçektir ama süreci ekonomimiz adına düzlüğe çıkış ve bir kurtuluş reçetesi olarak görüyoruz” diye konuştu.


Programın temel amacının, enflasyonun düşürülmesi, büyüme potansiyelinin artırılması, verimliliğin yükseltilmesi ve toplumsal refahın tüm kesimler için yükseltilmesi olduğunu hatırlatan Köksal, “Bu hedeflere ulaşmak için, makro istikrarın kalıcı olarak sağlanması, kamu kesiminde mali reform sürecinin devam etmesi, AR-GE ve yenilikçilik potansiyelinin geliştirilmesi, yeşil ve dijital dönüşüme yönelik teknolojik gelişimin sağlanması, teknolojik yatırımlar ve yerlileşmenin sağlanması, beşeri sermayenin yükseltilmesi, esnek iş gücü piyasasının oluşturulması, iş ve yatırım ortamının güçlendirilmesi, kayıt dışıyla mücadele, OSB ve küçük sanayi sitelerinin artırılması ve limanlar ile özellikle demiryolu bağlantılarının kurulması, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinin artırılması gibi hususların ana başlıklar olarak ön plana çıkarıldığını görüyoruz. Kayseri Ticaret Odası’nın kurumsal kimliği olarak Kayseri’mizin özellikle limanlara demir yolu ile bağlanmasını göreve geldiğimiz ilk günden bu yana dillendiriyoruz. Bunun Türkiye’nin Orta Vadeli Programında belirlenmiş hedefler arasına alınmış olmasını da ayrıca önemli bulduğumuzu belirtmek isterim. Yılsonu enflasyon hedefindeki artışın, gerçekçi bakış açısıyla yapılan bir revize olduğu görülmekle birlikte, sürecin uzaması veya iniş sürecinde enflasyonun belli bir noktada uzun süre kalmasının reel sektörü olumsuz etkileyeceğini de hatırlatmak isteriz” dedi.


“Türkiye’nin geleceğini yapısal reformlar şekillendirecek”


Verimliliğe dayalı yatırım, istihdam, üretim ve ihracatın artırılması için yapısal reformların hayata geçirilecek olmasının önemine dikkat çeken Köksal, "Yeşil dönüşüm ve yapay zekâ ile birlikte küresel ekonominin büyük bir dönüşüm yaşadığı bu süreçte, Türkiye’nin geleceğini her alanda gerçekleştirecek yapısal reformlar şekillendirecektir" diye konuştu.


“Türkiye ekonomisinin güçlenmesi için kayıt dışı ile etkin mücadele edilmelidir”


Konuşmasında kayıt dışı mücadeleye de değinen Köksal, “Reel sektör olarak, adil ve etkin bir vergi sistemini savunuyor ve bekliyoruz. Bunun için öncelikli olan da kayıt dışı ile mücadele ve denetimlerde etkinliktir. Orta Vadeli Programın omurgasını oluşturan konulardan birinin kayıt dışı ile mücadele olması, programa olan inancımızı da artırmaktadır. Kayıt dışı bir yandan Türkiye ekonomisinin büyüklüğünü gizlerken öte yandan, haksız rekabetiyle kayıtlı ekonomiyi de etkilemektedir. Bu nedenle kayıt dışı ile etkin mücadele, Türkiye ekonomisini kuvvetlendirecektir diye düşünüyoruz” dedi.


KOBİ’lerin sağladığı istihdam, üretim ve ticaretle, Türkiye ekonomisinde önemli bir yer edindiğine belirten Köksal, sürdürülen sıkı para politikalarıyla çelişmeyecek seçici kredi uygulamalarının KOBİ’lerin desteklenmesi açısından büyük fayda sağlayacağını söyledi.


“Başarı için bütüncül stratejik planlama yapılmalı”


Üretimde verimlilik ve teknoloji açığımızı kapatacak kapsamlı bir reform sürecine de odaklanmamız gerektiğine vurgu yapan Köksal, “Gerçek anlamda bir başarı elde etmek için uygulanmakta olan maliye ve para politikalarının eğitim, altyapı, işgücü piyasası, teşvik sistemi gibi pek çok alanda bütüncül bir stratejik planlama ile tamamlanmalıdır. İş dünyamızın yakın geleceğe güvenle bakmasını temin edecek bir yaklaşımın korunmasını çok önemli buluyoruz” İfadelerini kullandı.


İş dünyasının yüklü finansman kaynağına ihtiyaç duyduğunun altını çizen Köksal, “Mevcut ekonomi politikalarının merkezinde yer alan sıkı para politikaları nedeniyle bu kaynağa erişim oldukça zor ve maliyetli hale gelmiş durumdadır. Ticari kredi maliyetleri ve finansmana erişim zorlukları altında üretimi ve yatırımları sürdürmek kolay değil“ dedi.


Konuşmasının sonunda oda faaliyetlerine de yer veren Köksal, “Eylül ayında Kurulan Firma Sayısı 183 Kapanan firma sayısı ise 42 olmuştur. 679 Tescil, 384 Belge, 424 Müzekkere işlemi yapılmıştır” diye konuştu.



Hasan Köksal: “Güncellenen Orta Vadeli Program, ülkemiz için kritik öneme sahip”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazi Belediyesi’nden kadınlara özel Boğaz turu Sultangazi Belediyesi’nin, ilçede yaşayan vatandaşlara yönelik ücretsiz Boğaz Turları başladı. Yeşilin farklı tonlarıyla buluşan İstanbul Boğazı’nın masmavi sularında keyifli bir yolculuk yapan Sultangazili kadınlar, etkinlikten büyük bir memnuniyet duydu. Sultangazi Belediyesi’nin, ilçede yaşayan vatandaşlara yönelik ücretsiz Boğaz Turları başladı. Etkinlik kapsamında ilk tur, ilçede yaşayan kadınlara yönelik olarak düzenlendi. Servis otobüsleriyle Sultangazi’deki toplanma alanından alınan kadınlar ve 12 yaşından küçük çocukları, daha sonra gemiye binmek üzere Eminönü’ne hareket etti. Burada gemilere aktarma yapan kadınlar ile çocukları, rehberler eşliğinde Boğaz Turu’nun keyfini çıkarttı. Yeşilin farklı tonlarıyla buluşan Boğaz’ın masmavi sularının, birbirinden güzel yalıları ve güzel manzarasının tadını çıkaran kadınlar, eğlenceli bir gün geçirdi. Boğaz turuna katılan kadınlar, kendilerine sunulan ikramlar ve muhteşem manzaralar eşliğinde İstanbul Boğazı’nda güzel bir sonbahar günü geçirdi. Program sonunda kadınlar ve çocukları servis otobüsleriyle yeniden ilçeye hareket etti. Sosyal belediyecilik anlayışıyla hizmetlerine devam ettiklerini belirten Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, “İstanbul Boğazı dünyanın en güzel manzarasına sahip yerlerinden biri. Sultangazili komşularımızın bu güzelliği yaşaması ve keyifli bir gün geçirmesi için bu programları düzenliyoruz. Bugunkü misafirlerimiz çocuklarıyla birlikte güzel bir gün geçirdiler. Bundan sonra da bu programlarımız gençlerimiz, yaşlılarımız ve komşularımız için devam edecek. Komşularımızı bu programlara katılmaya davet ediyorum” dedi.
Kayseri Alzheimer hastalığındaki en önemli konu erken teşhis Nöroloji Uzmanı Dr. Güven Arslan, Alzheimer hastalığının yaşla birlikte arttığına dikkat çekerek, “Hastalık çok anlık unutkanlıklardan başlayıp, hastayı günlük aktivitelerini yapamayacak duruma kadar getirebiliyor. Yakın geçmişe dönük hafıza sorunlarında hekime başvurulmasını öneriyoruz” dedi. Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Güven Arslan, Alzheimer hastalığının sinir hücrelerinin zamanla yıpranması sonucu işlevini yerine getiremediği bir hastalık olduğunu söyleyerek önemli bilgiler verdi. Alzheimer hastalığının tanısını koymada klinik bulguların çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Arslan “Öncelikle hastanın şikayetleri ve muayenesi ön plana çıkmaktadır. Sonrasında klinik ölçeklerle bilinçsel bozulmanın, hafıza kaybının derecesini araştırıyoruz. Sonrasında da MR ve tomografi gibi tekniklerle beynin görüntülenmesini alıyoruz. Hastalık çok basit ve anlık unutkanlıklardan başlayıp, hastanın günlük aktivitelerini yapamayacak duruma kadar gelebiliyor. Kişi unutkanlığının farkında da olmayabilir” ifadelerini kullandı. Alzheimer’ın “demans” yani bunama sorunlarının bir çeşidi olduğunu ve yüzde 50-60 görülme sıklığı ile demansın en yaygın sebebi olduğunu belirten Dr. Arslan hastalığın kadınlarda erkeklere oranla daha sık görüldüğünü söyledi. Dünyada yaklaşık 50 milyon kişinin Alzheimer hastası olduğuna değinen Dr. Arslan, yaşlı nüfusun artmasıyla bu rakamın daha da artacağını, sadece ülkemizde 600 bin ailenin Alzheimer hastalığı ve beraberinde getirdiği sorunlarla mücadele ettiğini dile getirdi. “En önemli konu erken teşhis” Alzheimer hastalığındaki en önemli konunun erken teşhis olduğunun altını çizen Dr. Arslan, “Bunu asla unutmamalıyız. Çünkü beyinde bir hasar süreci mevcut. Bu hasar meydana gelmeden tedaviye başlarsak, sağlıklı süreleri uzatabiliyoruz. O yüzden yakın hafıza bozukluğu tespit edildiği zaman uzman hekime başvurulmasını tavsiye ediyorum” dedi. Alzheimer tanısı konulan bireyin beslenmesi, günlük egzersizleri ve aktivitelerinin tamamen bozulabildiğini aktaran Dr. Arslan, “Hastalığın tedavisinde klasik ilaç tedavilerimiz mevcut. Bunlar beyindeki eksilen maddeleri yerine koyma metoduyla çalışıyor. Daha yeni araştırmalarda beyindeki hasarı önlemeye yönelik hastalığın çok erken evrelerinde kullanılabilen metotlar geliştirilmektedir. Henüz yaygın kullanımda değil ancak ilerisi için umut verici tedaviler geliyor” diye konuştu.