GÜNDEM - 25 Eylül 2024 Çarşamba 12:59

Başkan Çolakbayrakdar: "Kocasinan’da yaşamak ayrıcalıktır"

A
A
A
Başkan Çolakbayrakdar: "Kocasinan’da yaşamak ayrıcalıktır"

İlçe belediyeleri ölçeğinde Türkiye’deki en büyük kentsel dönüşüm projelerini hayata geçiren Kocasinan Belediyesi, gerçekleştirdiği yatırımlarla her geçen gün büyüyor, gelişiyor ve güzelleşiyor. Kentsel dönüşüm çalışmalarının hızla devam ettiğini vurgulayan Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, “7’den 70’e tüm hemşehrilerimin huzur içinde, mutlu ve mesut yaşayabilecekleri, kendilerini ayrıcalıklı hissedecekleri bir Kocasinan inşa etmek için yoğun çalışıyoruz” dedi.


Kocasinan, geçtiğimiz yıllarda en fazla konutun satıldığı ilçe olurken, Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik sıralamasında ise 80 basamak birden yükseldiğini hatırlatan Başkan Çolakbayrakdar, "Yaptığımız yatırımlarla Kocasinan sürekli olarak büyüyor ve gelişiyor. Bu hizmetlerimizin sonuçları rakamlara da yansımış durumda. Geçtiğimiz yıllarda, Kayseri’de konut satışlarında yüzde olarak en fazla artış gösteren yer Kocasinan ilçesi oldu. Ayrıca Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesindeki Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü’nün Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması raporunda Kocasinan, 80 basamak birden yükseldi. 973 ilçe arasında 151. sıradan 71. sıraya yükselerek en çok gelişen ilçe oldu. Bu gelişmeler, Kocasinan’ı daha ayrıcalıklı bir yer haline getirmek için yaptığımız çabaların rakamlara yansıdığını gösteriyor. Kocasinan, örnek bir proje şehri haline gelmiş durumda ve bundan sonra da vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artıracak vizyon projelere imza atmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.


Kocasinan Belediyesi olarak Türkiye’deki en büyük kentsel dönüşüm projelerini yürüttüklerinin altını çizen Başkan Çolakbayrakdar, bu süreçte sosyal dönüşümün de eş zamanlı olarak gerçekleştirildiğini belirterek, “Gayretimiz, dönüşümle birlikte Kocasinan’ı yenilemek ve Kayseri’ye yakışır bir şekilde şehrin yeni yüzü haline getirmektir. Kentsel dönüşümle birlikte sosyal dönüşümü de gerçekleştiriyoruz. İmarsız yapıların olduğu bölgeleri, okulu, parkları ve sosyal donatılarıyla daha yaşanabilir hale getiriyoruz. Yaptığımız dönüşümle vatandaşlarımız, özellikle de çocuklarımız ve gençlerimiz, daha iyi şartlarda yaşamlarını sürdürecek ve geleceğe daha iyi hazırlanmış olacaklar. Genç, yaşlı, kadın ve erkek olmak üzere 7’den 70’e tüm hemşehrilerimizin sosyal ihtiyaçlarının karşılanabildiği, huzur içinde ve mutlu bir şekilde yaşayabilecekleri, kendilerini ayrıcalıklı hissedebilecekleri bir Kocasinan inşa etmek için var gücümüzle çalışıyoruz” diye konuştu.



Başkan Çolakbayrakdar: "Kocasinan’da yaşamak ayrıcalıktır"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli DDC Makina Kıbrıs’tan ödülle döndü Kıbrıs’ta gerçekleştirilen 9. Paper Week Sempozyumu’na katılan DDC Makina, Türkiye’ye ödülle döndü. Kağıt sektörünün önemli buluşmalarından Paper Week Sempozyumu, 19-22 Eylül tarihleri arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleşti. Kağıt sektörünün masaya yatırıldığı sempozyumda, 27 ülkeden 110 firma ve 200’den fazla katılımcı hazır bulundu. İMES OSB’de ihracat ağırlıklı üretim yapan yerli ve milli marka DDC Makina’nın da davetli olduğu 9. Paper Week Sempozyumu’nda, kağıt sanayine yaptığı desteklerden dolayı DDC Makina plaketle ödüllendirildi. Sempozyuma; DDC Grup ve DDC Makina Yönetim Kurulu Başkanvekili Hatice Öztürk, Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Akın Ertekin, Satın almadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Alp Birkan ile Mustafa Çınar, Yuliya Kurtuluş ve Gürsel İbak’tan oluşan pazarlama kadrosu katıldı. Yoğun ilgi gören sempozyumda DDC Makina Yönetim Kurulu Üyesi Akın Ertekin, katılımcılara yönelik kağıt sektörü ve üniversitelerle iş birliği konularında brifing verdi. Ertekin, DDC Makina’yı da anlattığı konuşmasında, ’sanayi -üniversite işbirliği’ konularında deneyimlerini paylaştı. Sempozyumun sonu günü ise DDC Makina, sempozyuma ve kağıt sanayine desteklerden dolayı plaketle ödüllendirildi. Diğer yandan Türkiye’ye döndükten sonra sempozyumla ilgili değerlendirmeler yapan DDC Grup Başkanvekili Hatice Öztürk, her geçen gün DDC Makina’yı dünyaya daha fazla anlattıklarını ifade ederek, "Katıldığımız fuarlarda, her sempozyumda sadece DDC’yi değil , ülkemizi tanıtıyoruz, Türkiye’nin sanayide geldiği son teknolojik başarılarını gösteriyoruz. Tamamen kendi ekiplerimizce hazırlanan tasarımlarımız yakından takip ediliyor. 27 ülkenin katıldığı Kıbrıs sempozyumundan ödülle dönmek ise sevindirici" dedi.
Aydın Kuşadası’nda Haybulans 16 bin 614 can dostun yardımına koştu Kuşadası Belediyesi’nin Başkan Ömer Günel’in göreve gelmesinin ardından hasta ve yaralı sokak hayvanları için hizmete aldığı hayvan ambulansı olan ‘Haybulans’ araçları, 2024 yılının ilk 9 ayında 16 bin 614 can dostun yardımına koşarak hayata tutunmasını sağladı. Ekiplerinin gösterdiği özverili çalışma, hayvan severler tarafından takdirle karşılandı. Hayvan dostu politikalarıyla tüm Türkiye’ye örnek olan Kuşadası Belediyesi, sokaktaki can dostlara yaşam umudu olamaya devam ediyor. 7 / 24 esasına göre çalışan tam donanımlı 2 Haybulansa sahip Kuşadası Belediyesi, 2024 Ocak ayından Eylül ayına kadar geçen sürede Güvercin Masa’ya yapılan ihbarlar doğrultusunda 16 bin 614 hasta veya yaralı sokak hayvanına acil müdahalede bulundu. Durumun ciddiyetine göre Kuşadası Evcil Hayvan Rehabilitasyon Merkezi’ne de götürülerek tedavi edilen can dostlar, sağlıklarına kavuşturulduktan sonra tekrar alındıkları noktalara bırakıldı. Günde ortalama 60-70 vakayla ilgilenen Haybulans ekiplerinin sokak hayvanlarının iyileşmesi için gösterdiği çabayı hayvan severler memnuniyetle karşıladı. Kentin farklı noktalarından gelen ihbarları değerlendiren Haybulans ekipleri, son olarak Cumhuriyet, Bayraklıdede, Camiatik ve Ege Mahallelerinde karnında açıklık olan, araba çarpması sonucu yaralanan ve virüs kaptığı için hastalanan kedilere tıbbı yardımda bulundu. Kedilerin Haybulans aracında görevli olan veteriner hekim tarafından tedavileri anında yapıldı. Ağzında yara bulunan bir başka kedi de Haybulans aracına alınarak Kuşadası Evcil Hayvan Rehabilitasyon Merkezi’ndeki Kedi Tedavi Merkezi’ne götürüldü. “Çok kısa sürede geliyorlar” Kuşadası Belediyesi’nin haybulans hizmetinden çok memnun olduklarını belirten hayvan sever Turan Alış, “Yaşadığım bölgede ne zaman hasta veya yaralı bir sokak hayvanıyla ilgili Haybulans ekiplerine ihbarda bulunsam, 15 dakika gibi kısa bir sürede bulunduğumuz noktaya ulaşıyorlar. Bu nedenle Belediye Başkanımız Ömer Günel başta olmak üzere görev bilinci sorumluluğuyla hareket ederek sokak hayvanlarının hayatlarını kurtarmaya çalışan Haybulans ekiplerine teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.
Ankara Polisle girdiği çatışmada ölen gencin babası: “Oğlumun devlete karşı suç işleyeceğini düşünmüyorum” Ankara’da, dur ihtarına uymayıp polislerle girdiği çatışma sonucu hayatını kaybeden 18 yaşındaki gencin babası, “Oğlumun devlete karşı suç işleyeceğini düşünmüyorum. Emniyetin bu konuyu açıklamasını istiyorum” dedi. Ankara’da dün meydana gelen olayda, 18 yaşında olan ve aranma kaydı bulunan Serdar Kılavuzcu, iddiaya göre, kendisini ikaz eden ve dur ihtarına uymadığı polislere silahla ateş etti. Polis ekiplerinin karşılık vermesi üzerine yaralanan Kılavuzcu, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. 12 suç kaydı olduğu öğrenilen Kılavuzcu, dün Karşıyaka Mezarlığına defnedildi. Olaya karışan 2 polis memurunun ise ifadesine başvuruldu. “Oğlumun devlete karşı suç işleyeceğini düşünmüyorum” Olayla ilgili konuşan baba Sedat Kılavuzcu ise, iddiaların gerçeği yansıtmadığını öne sürerek, “Oğlum arkadaşlarıyla yemek yemeye gitmiş. Oradan çıktıktan sonra polisle karşı karşıya gelmiş. Polis hiç uyarıda bulunmadan ateş etmiş çocuğuma. Oğlum vefat etti. Ben davamın arkasındayım. Çocuğumun neden öldüğünün açıklanmasını istiyorum. Hangi mevkiler olursa olsun hepsine başvuracağım. Benim çocuğumda tabanca yoktu, o tabanca kullanmaz. Oğlumu uyuşturucu bağımlısı diyorlar, o da yalan. Oğlumun suç kaydı olduğu da yalan. Oğlumun devlete karşı suç işleyeceğini düşünmüyorum. Bir polis dur ikazında bulunmadan önce çocuğuma silahla ateş edemez. Direkt ateş etmiş. Bütün görüntülerin incelenmesini istiyorum. Gereken her şeyi yapacağım. Çocuğumun arkasındayım. Neden böyle bir olay olduğu bilmiyorum. Emniyetin bu konuyu açıklamasını istiyorum. 18 yaşına yeni girmişti. Ne istiyorlardı çocuğumdan bilmiyorum” dedi.
Aydın Aydın-Denizli Otoyol inşaatında çalışan işçilerin hak arayışı devam ediyor Aydın-Denizli Otoyolu’nda çalışan işçilerin Fernas İnşaat A.Ş. ile ilgili olarak ücretlerinin ödenmemesi şikayeti üzerine Aydın Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nce yapılan teftişe ilişkin raporlama çalışması tamamlandı. Fazla çalışma ücretleriyle genel tatil ücretlerinin ödenmediği tarihlerin ayrıntılarıyla listelendiği rapor ayrıca işçilerle de paylaşıldı. Firmanın insan kaynakları biriminin raporun geçersiz olduğunu söylediğini aktaran işçiler, kendilerine ayrıca kodlu işten çıkış tehdidinde bulunulduğunu savunarak sergilenen tutuma tepki gösterdi. Aydın-Denizli Otoyolu’nda çalışan ve geçtiğimiz aylarda da maaşlarını alamamaları nedeniyle eylem yapan işçilerin, yüklenici firma Fernas İnşaat A.Ş. ile ilgili CİMER şikayeti sonrasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İzmir Rehberlik ve Teftiş Grup Başkanlığı müfettişlerinin yaptığı teftişe ilişkin raporun detayları belli oldu. Aydın Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Rahmi Terzi’nin imzasıyla 17 Eylül’de işçilere de bildirilen raporda, 1 Kasım 2022 ve 30 Nisan 2024 tarihleri arasında ödenmeyen fazla çalışma ücretiyle genel tatil ücretlerinin tutarlarına yer verildi. Firmanın insan kaynakları biriminin işçilere raporun geçersiz olduğunu belirterek, ‘Gidin mahkemeye! Mahkemelerde sürünün’ şeklinde söylemlerde bulunduğu belirtildi. Firmanın tutumuna tepki gösteren işçiler, raporun dikkate alınarak haklarının ödenmesini isterken, yaptıkları açıklamada yaşanan süreci özetlediler. “Ücretlerin ödenmeyeceği bildirildi” Haklarının ödenmesini isteyen işçiler tarafından yapılan açıklamada, “Aydın-Denizli Otoyolu’nun inşa işini üstlenen Fernas İnşaat AŞ’nin şantiyesinde çalışıyoruz. Yaklaşık 2 bin kişi proje başlangıcından beri insanüstü şartlarda çalışıyoruz. Sabah 07.00 ila akşam 18.00 saatleri arasında 1 saat yemek molası olacak şekilde günde 10 saat çalışıyoruz. İki haftada 1 gün (pazar) olacak şekilde tatil yapıyoruz. Resmi tatile denk gelen günlerde mecburen çalışıyoruz ve bu durum +1 gün izin hakkı olarak ekleniyor. Sabah 07.00 akşam 18.00 saatleri arasında çalışıp mesai yapmayan personele maaş ödemesi ‘maaş+fazla mesai ücreti’ adı altında ödenmektedir. Bu insanüstü çalışma saatlerini CİMER’e şikayet ettik. Nitekim Çalışma Bakanlığı İzmir Rehberlik ve Teftiş Grup Başkanlığı’ndan müfettişler iş yerini teftiş etti. Müfettişlerin hazırladığı rapor sonuçları elimize ulaştı. Fakat insan kaynakları birimi raporun geçersiz olduğunu, kendilerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından tebligatta bulunulmadığını ve bu ücretlerin ödenmeyeceğini bildirdi. Bir de suçlarını bastırmak için ‘Gidin mahkemeye! Mahkemelerde sürünün’ diyorlar. Kodlu işten çıkış tehdidinde bulundular” ifadelerine yer verdiler. Ekmek parası için mücadele ettiklerini belirterek yetkililerden destek isteyen çalışanlar, mağduriyetlerinin giderilmesini ve bir an önce alacaklarının ödenmesini beklediklerini ifade ettiler. Bu kararın emsal teşkil ettiğini ve Fernas’ta çalışan tüm işçilerin bu karar ile alacaklı olduklarının resmen ortaya çıktığını belirten Toplu İş Makinaları ve İş Kamyonları Operatörleri Sendikası Genel Başkanı Ahmet Sert, çalışanların haklarını korumak için hukuk mücadelelerinin devam edeceğini açıkladı.
Muş Evladı dağa kaçırılan anne: “Asker de polis de benim oğlumdur” Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen aileler, 164 haftadır kararlı bir şekilde devam ettirdikleri evlat nöbetini sürdürüyor. 12 yıl önce çocuğunun kaçırıldığını söyleyen Gülbahar Teker, "Asker de polis de benim oğlumdur, kardeşimdir, akrabamdır" dedi. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda da bulundu. 12 yıl önce çocuğunun kaçırıldığını söyleyen Gülbahar Teker, DEM Parti ve PKK’dan çocuğunu isteyerek, "DEM Parti’den ve PKK’dan çocuklarımızı istiyoruz. Dağda bir kişi kalana kadar eylemime devam edeceğim. Ben buradan bir yere gitmiyorum. Kürt olduklarını söylüyor ama Kürt hakkı böyle aranmaz. Aileler burada, Diyarbakır’da, Van’da evladı için eylem yapıyor. Onların çocukları bir saat kaybolsa ne yaparlar? Yerlerinde duramazlar ama ben oğlumdan 12 yıldır haber alamıyorum. Ben onlardan korkmuyorum ve bir yere gitmiyorum. Asker de polis de benim oğlumdur, kardeşimdir, akrabamdır. Bunlar bizden ne istiyor” ifadelerini kullandı. Bir çocuk dağda kalana kadar eyleme devam edeceğini ifade eden Şahinaz Özcan ise "Oğlum ölü mü, sağ mı bilmiyorum? DEM Parti’den, PKK’da çocuğumu istiyorum. Dağda bir kişi kalana kadar buradayım. Bu Türk-Kürt davası değil. Biz de Kürt’üz. Milletin çocuklarını alıp götürmekle hangi davayı görüyorlar. Yıllardır milletin çocuklarını kandırıp götürüyorlar. Ben buradan oğluma sesleniyorum ve gelip teslim olmasını istiyorum" dedi.
İstanbul Portföy yönetimi sektörünün yönettiği varlık büyüklüğü 5 trilyon TL’yi geçti Türkiye portföy yönetimi sektörünün yönettiği toplam varlıklar, 2024 yılı Ağustos ayı itibariyle 5,6 trilyon TL’ye ulaşarak GSYH’nin yüzde 16’sına yükseldiği açıklandı. Kurumsal yatırımcıların, geniş kitlelere tanıtılmasının yanı sıra, mevzuatın ve sermaye piyasalarının gelişmesini teşvik etmek amacıyla çalışmalarını sürdüren Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), portföy yönetimi sektörünün büyük çoğunluğunu temsil ediyor. TKYD Başkanı Yağız Oral ve dernek yönetim kurulunun ev sahipliğinde gerçekleştirilen basın toplantısıyla portföy yönetimi sektörünün en son verileri açıklandı. Buna göre, son yıllarda yüksek büyüme sürecine giren sektör, yatırımcıların artan ilgisi ve aynı zamanda finansal okuryazarlığın da artması sonucunda, 2020 yılı Ağustos ayı sonunda 348 milyar TL’den dört yılda yüzde 1,500 büyüyerek 2024 Ağustos ayı sonu itibariyle 5,6 trilyon TL’ye ulaştı. “Portföy yönetim şirketlerinin yönettiği varlıklar GSYH’nin yüzde 16’sını buldu” Basın toplantısında konuşan TKYD Başkanı Yağız Oral, Türkiye’nin istikrarlı büyüme için ihtiyaç duyduğu uzun vadeli finansman kaynağının sağlanmasında portföy yönetimi sektörünün katkısının artarak devam ettiğini ve edeceğini belirtti. Oral, “Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) 2015 yılında fon kuruculuğunu Portföy Yönetimi Şirketlerine devretmesi ve Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu’nun (TEFAS) Takasbank tarafından devreye alınması, sektörümüz için bir dönüm noktası olmuştur” dedi. Oral, sözlerine şöyle devam etti: “Ürün çeşitliliğinin artması ile tasarruf sahiplerinin tasarruflarını, büyüklüğüne bakmaksızın farklı varlık gruplarındaki fonlara yönlendirmeleri ile sektörün büyüklüğünün hatırı sayılır şekilde artarak 5,6 trilyon TL’ye ulaştı. Sektörün yönettiği varlıklar GSYH’nin yüzde 16’sına geldi. Ağustos 2020’de 3 milyon olan yatırım fonu yatırımcı sayısı Ağustos 2024 itibarı ile 5,2 milyon kişiye ulaştı. Bu, yüzde 73’lük bir artışa denk geliyor. Sektörün son yıllarda sergilediği etkileyici büyüme ile geldiği bu noktayı çok önemsiyoruz; ancak gelişmiş ülke ekonomileri ile karşılaştırıldığında gidilecek daha çok yol olduğunu da görüyoruz.” Oral, yönetim kurulu üyeliğini üstlendiği Avrupa Fon ve Varlık Yönetimi Birliği EFAMA’nın raporlarına göre, 2023 sonu itibarı ile Avrupa portföy yönetimi sektörünün yönettiği varlıkların 20,6 trilyon euro büyüklük ile Avrupa GSYH’nin yüzde 120’sinde olduğunu, dünyaya bakıldığında dünya fon yönetimi sektörünün 67 trilyon euro büyüklük ile dünya GSYH’nin yüzde 69’u civarında olduğunu açıkladı. Oral, “TKYD olarak bu seviyelere yaklaşmayı hedefliyoruz. Daha gelişmiş ve derinleşmiş sermaye piyasaları ile birlikte ülkemizin finansal istikrarının artmasına ve ekonomimizin gelişmesine katkı vermeye devam edeceğiz” dedi. “Yatırım Fonları 3,6 trilyon lira büyüklüğe ulaştı” Yağız Oral, Ağustos 2024 itibarı ile yatırım fonlarının 3,6 trilyon TL’ye ulaştığını, Bireysel Emeklilik Sistemi(BES) fon tutarının 1,0 trilyon TL eşiğini geçtiğini, Otomatik Katılım Sistemi (OKS) fon tutarının 75,6 milyar TL’ye ve diğer yönetilen varlıkların ise 879 milyar TL’ye ulaştığını ifade ederek, “Yatırım fonlarının hızlı büyümesi 2024 yılında da devam ederek 2023 yılı sonundan 23 Eylül 2024’e kadar 1,4 trilyon TL net giriş yaşandı ve yatırım fonları büyüklüğü 3,9 trilyon TL oldu” dedi. “Kurumsal Yatırımcıların reel ekonomimize katkısı artmaya devam ediyor” Oral, çok farklı temalardaki fonlara olan ilginin artmasının, yatırımcıların uzun vadeli bakış açısıyla yatırım yapmaya başladığının göstergesi olduğunu belirtti. Kurumsal yatırımcıların da reel sektöre yaptığı yatırım tutarının 23 Eylül itibarı ile yaklaşık 691 milyar TL’ye ulaştığını belirten Oral, bu tutar arttıkça şirketlerin uzun vadeli kaynaklara kurumsal yatırımcılar aracılığı ile rahat bir şekilde ulaşacağını ve ekonomik büyümenin uzun vadede sürdürülebilir şekilde artacağını vurguladı. Oral, küresel piyasalarda olduğu gibi, yatırım yönetiminde sürdürülebilirliğin ve Çevresel, Sosyal ve Yönetişim’in/Environmental, Social and Governance (ESG) öneminin aynı paralelde Türkiye’de de arttığını belirterek, bu temada kurulan fonların büyüklüğünün 23 Eylül itibarı ile 14,5 milyar TL’ye ulaştığını ifade etti. Oral, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Sektör olarak sürdürülebilirlik ve çevreci fonlar temasını en iyi şekilde desteklemeye devam edeceğiz, böylece yeşil dönüşüme katkımız katlanarak artacak.”