YEREL HABERLER - 28 Şubat 2012 Salı 17:31

SP`DEN 28 ŞUBAT DEĞERLENDİRMESİ

A
A
A
SP`DEN 28 ŞUBAT DEĞERLENDİRMESİ

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Duran Soyuğur, 28 Şubat’ın 15 yıldönümünde kamuoyunda bir çok konunun tartışıldığını ancak milleti aydınlatacak gerçeklerin dile getirilmediğini savundu.
Soyuğur, Saadet Partisi salonunda düzenlediği basın toplantısında 28 Şubat hakkında açıklamalarda bulundu. 28 Şubat’ın 15. yıldönümünde haftalardır basında röportaj, yazı ve belgesel diziler halinde 28 Şubat rüzgarının estirildiğini, kendi kahramanlarının öne çıkarılarak insanlara gerçek bilgiyi aktarmadıklarını söyledi.
Soyuğur, "Refah yol 26 Haziran 1996 yılında kuruluyor ve 8 Temmuz 1996’da güven oyu alarak göreve başlıyor. Başbakan Necmettin Erbakan’ın Refah Partisi ve Doğru Yol Partisi’nin Genel Başkanı Tansu Çiller ile iki parti bir koalisyon oluşturuldu. Partiler burada üç prensibi benimsediler, bunlar rant ekonomiden reel ekonomiye geçilecek, acı reçeteler yerine tatlı reçeteler uygulanacak, vergi zam faiz artışı düşük ücret düşük taban fiyatı, iç ve dış borç alınmayacak. Kendi öz kaynaklarımızın seferber edilmesi israfa ve yolsuzlukların önlenmesi ile mesele çözülecek. Bunların hepsi yeni vergi, yeni zamlar ve IMF yardımı alınmadan denk bütçe gerçekleşiyordu. Kamu tek hesabı gazetelerin eşantiyon dağıtmasına son verilmesi, bazı esnaf grubunun da hoşuna gitmişti. Şahsiyetli dış politika izlenmesi, Müslüman ülkelerle işbirliği gerçekleştirilmesi, kapalı olan Irak petrol boru hattının açılması, İran ile doğalgaz anlaşması ve özellikle D8’lerin kurulması. İçerideki hortumcuların hortumunun kesilmesi, ABD çıkarlarının öne alınmadığı dış politikalar. Özellikle borçlanma yapılmaması havuz sistemi içteki işbirlikçiler ile D8’lerin kurulması ile de ABD’yi telaşlandırdı. Netice olarak darbeciler, tarihteki bütün örnekleri gibi silindi gitti. Ne Çevik Bir, ne Süleyman Demirel ne de diğer aktörler bugün arzu etmiş oldukları konumlarda değiller, işlevleri bitti. Kullananlar tarafından rafa kaldırıldılar. Fazla söze hacet yok, 28 Şubat’ın önemi, devirdiği iktidarın milletin tasvip ettiği ekonomi yönetimi ve dış politikadaki milli politikalardır. Asıl sürpriz sistemi değiştirmek isteyenlerin, sistemin en ateşli savunucusu uygulayıcısı olarak çıkmaları oldu. Dindarlığı kimseye bırakmayanların bu toprakları bırakma yarışına nasıl ateşli bir şekilde girdiklerini gösterdiği için bugün de liberalliği AB’ciliği ve ABD’ciliği kimseye bırakmadıklarını bizlere gösterdiler. Bizlerde hayretle izliyoruz. Biz Saadet Partililer olarak durulan yer ve yönümüze önem veriyoruz. Asla vazgeçemeyiz" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’da öğretmen eşi ile bacanağını öldüren uzman çavuşun yargılanmasına devam edildi Adana’da öğretmen eşini ve bacanağını tabancayla öldürüp, yoldan geçen 2 kişiyi yaralayan, bir polis memurunu öldürmeye teşebbüs ettiği, belediye ve polis araçlarına zarar verdiği iddiasıyla da hakkında biri ağırlaştırılmış iki müebbet hapis ve 18 yıl 6 ay hapis cezası talep edilen uzman çavuşun yargılanmasına devam edildi. Seyhan ilçesi Güneykuşak Bulvarı’nda 28 Haziran’da Murat Akdöker yönetimindeki otomobilde bulunan 1 çocuk annesi öğretmen Hatice Çelik ile daha önce hakkında şikayetçi olup uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi Uzman Çavuş Gökhan Çelik arasında tartışma çıktı. İddiaya göre aralarında kıskançlık nedeniyle geçimsizlik olduğu belirtilen çiftin arasında çıkan tartışmada Gökhan Çelik, beylik tabancası ile bacanağı Murat Akdöker’i yaralarken, eşi Hatice Çelik otomobilden inip kaçmaya çalıştı. Ancak Gökhan Çelik, kendisi gibi Mardin’de görev yapan eşini arkasından vurarak öldürdü. Seken kurşunlar olay yerine yakın yerdeki polis aracına isabet ederken, yoldan geçen İsmail Hakkı Ağca (71) ve Can Alagöz (57) de yaralandı. Belediye otobüsü ile polis devriye aracı da kurşunlardan hasar gördü. Kafasından yaralanan Murat Akdöker de kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Olay sonrası saklandığı binanın damında yakalanarak tutuklanan Gökhan Çelik hakkında ’’eşi kasten öldürmek, kasten öldürme, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs, silahla olası kastla yaralama, silahla olası kastla neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, kamu malına zarar verme" suçlarından Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ikinci duruşması yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanık Gökhan Çelik katılırken, bazı müşteki ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Duruşmada Sanık Çelik önceki savunmalarını tekrar ettiğini söyleyerek, ’’Bu olay öncesinde baldızım G.A. kendisini darp ettiğimi iddia ediyor. Eğer söyledikleri doğru ise neden ailemi arayıp beni şikayet etmedi. Ayrıca evliliğim boyunca bana ’terörist’ gibi ithamlarda bulunmuştur. Öte yandan bu olay sonrasında kayınvalidem basına verdiği röportajda bu evliliği istmediğini söylemiş. Ben yine de evliliğimi kurtarmak için çabaladım. İstemediğini söyleyen bir insan çocuğumu göstermek için benim yanıma getirmezdi" dedi. Duruşmada, sanık Çelik’in kaçtığı binadaki evin sahibi S.E. de tanık olarak dinlendi. Olayla ilgisi olmadığını söyleyen S.E., ’’Sanık evime geldiğinde yaralıydı ve elinde silah vardı. Ben kendisini görünce çok korktum. Bana, ’Abla korkma, sana bir şey yapmayacağım. Sadece yardıma ihtiyacım var’ dedi. Kendisinin nereden, nasıl geldiğini görmedim. Olaya dair bir bilgim yok. Şahısları da tanımam’’ diye konuştu. Tanık olarak dinlenen sanığın annesi ile babası da, eski gelinleri Hatice Çelik’in kendisine zarar veren biri olduğunu iddia etti. Cumhuriyet savcısı, suçun vasfı ve mahiyeti, mevcut delil durumu göz önünde bulundularak sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.