GENEL - 30 Haziran 2023 Cuma 10:13

Kurban keserken dikkat

A
A
A
Kurban keserken dikkat

Kayseri Barosu Avukatlarından İbrahim Yavuzyaşar; hayvanlara psikolojik ve fiziksel eziyet etmenin cezasının 6 ay ila 3 yıl arasında değiştiğini söyleyerek kurban keseceklerin dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.

Kayseri Barosu Avukatlarından İbrahim Yavuzyaşar; hayvanlara psikolojik ve fiziksel eziyet etmenin cezasının 6 ay ila 3 yıl arasında değiştiğini söyleyerek kurban keseceklerin dikkatli olmaları gerektiğini söyledi. Ayrıca kurban alacak vatandaşlara da uyarılarda bulunan Yavuzyaşar; küpesiz hayvan alındığında oluşabilecek tüm zararın vatandaşın karşılayacağını aktardı.


Kurban Bayramı’nda kurban ibadetini gerçekleştirecek vatandaşlara önemli uyarılarda bulunan Avukat İbrahim Yavuzyaşar; vatandaşın aldıkları hayvanın öncelikle küpesini kontrol etmesi gerektiğini söyledi. Yavuzyaşar; "Kurban Bayramı zamanında en çok dikkat edilmesi husus, avukat olarak da en çok şikayetini dinlediğimiz kurbanlıklarda meydana gelen hastalık, aksaklık durumu. Bu durumlara maruz kalınmaması için hangi önlemlerin alınması gerektiğini müvekkillerimize anlatıyoruz ama toplumumuzun geneli bu konuda biraz sıkıntı yaşayabiliyor. Genel itibariyle hayvan pazarı dediğimiz yerlerde kurbanlıklar küpeli bir şekilde alınması lazım. Küpe zorunludur, küpesiz hayvan giremez. Kulağında küpe yoksa, herhangi bir kontrolden geçmediği, veteriner hekimin kontrol etmediği, bir sıkıntının yaşanabileceği hayvan anlamına geliyor. Bizim vatandaşlara tavsiyemiz öncelik olarak küpesine bakmaları" dedi.



"Her türlü zararı vatandaş karşılar"


Alınan küpesiz hayvanda oluşabilecek bir problemde zararı hayvanı alan kişinin karşılayacağını aktaran Yavuzyaşar; "Küpesiz hayvan alınıyor genel itibariyle. Vatandaşlarımız bunu çok önemsemiyor. Böyle bir durumda vatandaşımız bir sıkıntı gördüğü zaman vatandaşımız acilen veteriner hekime ve ilgili makamlara bildirmesi lazım. Vatandaşımız kesmek için küpesiz hayvan satın almışsa vatandaşlar riske girmiş oluyor. Küpesiz hayvanı almak demek bütün zararları üstlenmek demek. Burada bir ibadet yapılıyor, sonuç itibariyle her iki tarafın da içinin rahat etmesi lazım. Böyle sıkıntılar bize de yansıyabiliyor. Küpesiz hayvan kontrolden geçmemiş hayvan demektir. Bundan dolayı da her türlü zararı vatandaş karşılar" ifadelerini kullandı.



"9 gün içerisinde başvurulabilir"


Kurban için alınan ve küpeli olduğu halde hayvanda herhangi bir sıkıntı yaşandığı taktirde vatandaşın 9 gün içerisinde gerekli yerlere başvurabileceğinin altını çizen Avukat Yavuzyaşar; "Ola ki küpeli aldık, bilgilerine baktık herhangi bir sıkıntı gözükmüyor. Buna rağmen herhangi bir şekilde ayıplı bir satış olduysa mevcut kanunumuzda bunlar için özel bir süre var. Bu süre 9 gün. 9 günlük süre kurban satışlarında özellikle dikkat edilmesi gerekiyor, çünkü hak kaybına uğruyoruz bildirim yapılmazsa. Bu süreyi kaçırmadan hayvanda herhangi bir semptom, sıkıntı görüldüğü zaman bildirimde bulunulması lazım ki vatandaşımızın hakkı kaybolmasın" diye konuştu.



Cezası 6 ay ile 3 yıl


Kurban Bayramı’nda zaman zaman istemeyen görüntülerin meydana geldiğini de sözlerine ekleyen Avukat İbrahim Yavuzyaşar; hayvana her türlü eziyet ve işkencenin suç olduğunu belirtti. 6 ay ila 3 yıla kadar hapis cezasının bulunduğunu dile getiren Yavuzyaşar; "Görmek isteyemeyeceğimiz manzaraları her bayramda görebiliyoruz. Kasaplarımız genel olarak aslında işinin ehli, hayvana gereken özeni gösteriyorlar. Ama arada istenmeyen görüntüler çıkabiliyor. Kurban başlı başına bir canlı. Bundan dolayı da maddi olarak bir yaptırımı var. Hayvanları Koruma Kanunu’nun 14. maddesinde de söylendiği üzere hayvana psikolojik veya fiziksel eziyet suç. 6 ay ila 3 yıla kadar hapis cezası var. Bunu bilerek kimse yapmıyor ama tabi ki dikkat edilmesi lazım. Kurban Bayramı’nda görev yapacak kimse buna özellikle dikkat etmesi lazım ki hem böyle görüntüler ortaya çıkmasın hem de sonra onların da başı ağrımasın. Kurban ibadeti sonuçta hassas bir ibadet, hayvan eziyet çekmesin. Bu ibadeti yerine getirirken bunlara dikkat edelim" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Şarkı söylerken kendinden geçen 9 yaşındaki Ahmet, söylediği şarkıyı adeta yaşıyor HATAY (İHA) – Hatay’da yaşayan ve müziğe olan merakıyla dikkat çeken 9 yaşındaki Ahmet Kazar, şarkı söylerken yaptığı hareketlerle ve performansıyla dikkat çekiyor. Defne ilçesinde yaşayan ve 4.sınıf öğrencisi olan 9 yaşındaki Ahmet Kazar, müzikle ilgilenen ailesinden de etkilenerek küçük yaşlardan itibaren müzikle ilgilenmeye başladı. Aldığı eğitim ve ailesinin destekleriyle kendini geliştiren Kazar; bateri, gitar ve saz başta olmak üzeri çeşitli aletlerini profesyonelce çalabiliyor. Şarkı söylerken ünlü sanatçıları aratmayan ve yaptığı hareketlerle adeta kendinden geçen Kazar, performansıyla da dikkat çekiyor. Geçtiğimiz günlerde Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve eşi Esra Masatlı’dan gelen hediyeyle darbukasına kavuşan Kazar’ın en büyük hayaliyse ünlü sanatçı Haluk Levent ile birlikte aynı sahneyi paylaşmak. “Deniz Üstü Köpürür şarkısını Haluk Levent abiyle birlikte söylemeyi çok istiyorum” Kendisine hediye edilen darbuka için Vali Masatlı ve eşi Esra Masatlı’ya teşekkürlerini dile getiren Ahmet Kazar, ünlü sanatçı Haluk Levent ile birlikte şarkı söylemek istediğini belirterek “Benim dayım ve teyzem müzikle ilgileniyorlardı. Ben bebekken onlar bana gitarla şarkı çalıyordu. Annem, dayım ve teyzem benim hep arkamda durdular. Onlara yanımda oldukları için teşekkür ederim. Ben gitar ve bateri çalıyorum. Darbukayı kursuna gitmedim ama çalabiliyorum. Ayrıca saz da çalabiliyorum. En çok ‘Deniz Üstü Köpürür’ şarkısını seviyorum. 3 yıldır bu şarkıyı söylüyorum. Ben bütün sanatçıları severim ama Haluk Levent’ti çok severim. Haluk Levent abi senin ‘Deniz Üstü Köpürür’ şarkısını ve seni çok seviyorum. Bu şarkıyı Haluk Levent abiyle birlikte söylemeyi çok istiyorum. Hayalim bir sanatçıyla sahnede şarkı söylemek. Bu darbuka bana 2 gün önce geldi. Bu darbukayı bana Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve eşi Esra Masatlı’nın hediye etti. Onlara çok teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar darbuka isteğimi yerine getirdiler” dedi. “Ben her şarkısını seviyorum ama ‘Güzelim Yürekten’ şarkısını ayrı seviyorum” Evladının küçük yaşlardan itibaren müziğe merakı olduğunu ifade eden anne Ezgi Kazar, Ahmet’in söylediği şarkıyı yaşadığını belirterek “Oğlum şarkı söylemeyi ve bir müzikal aletiyle uğraşmayı seviyor. Oğlumun bu ilgisi küçük yaştan beri vardı. Oğlum şarkı söylerken izleyenleri mest ediyor. Oğlum şarkıyı söylerken içinde yaşıyor. Oğlum küçükken, teyzesi ve dayısı müzikle ilgilendikleri için onları takip ediyordu. Oğlum onları rol model alıyordu. Ben her şarkısını seviyorum ama ‘Güzelim Yürekten’ şarkısını ayrı seviyorum. Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve eşi Esra Masatlı, oğlumun hayalini gerçekleştirdiler. Oğlum kendilerinde darbuka istemiş. Onlarda sağ olsunlar bizi ziyarete geldiler. Oğlum performansına çok yorumlar alıyoruz. Oğluma güzel iltifatlar ve yorumlar geliyor” ifadelerini kullandı.
Kırıkkale Tavukları için bağ evine geldi, gördüğü manzara karşısında şoke oldu: Sokak köpeği dehşeti kamerada Kırıkkale’nin Bahşılı ilçesinde bir bağ evinin bahçesine giren sokak köpeklerinin tavukları telef ettiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Gördüğü manzara karşısında şoke olduğunu söyleyen Halit Bişkin, köpek saldırılarının çevredeki vatandaşlar için de tehlike oluşturduğunu ifade etti. Kırıkkale’nin Bahşılı ilçesinde, bağ evinde hobi amaçlı tavuk besleyen Halit Bişkin, sabah saatlerinde yem vermek için gittiği bahçesinde şoke edici bir manzarayla karşılaştı. Sokak köpeklerinin saldırısı sonucu 46 tavuğu telef oldu. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, köpeklerin kümese girerek tavuklara saldırdığı anlar yer aldı. Bişkin’in kümesinde geriye 40 tavuğu kaldı. Özel sektörde işçi olarak çalışan Halit Bişkin, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, bağ evine gittiğinde köpeklerin hâlâ tavuklarına saldırmaya devam ettiğini belirtti. "Ne yapacağımı şaşırdım" Bahçeye geldiğinde gördüğü manzara karşısında şoke olduğunu anlatan Bişkin, "Sabah bahçeye geldiğimde şoke oldum. Ne yapacağımı şaşırdım, olduğum yerde kitlendim kaldım. Beni görünce kaçtılar. Aynı kediler gibi tel örgüden tırmanarak uzaklaştılar. Olayın ardından arkadaşlarımı ve mahalle muhtarını arayarak yardım istedim. Saatler ilerledikçe arkadaşlara haber verdim. Muhtarı aradım, ’Ne yapabiliriz?’ diye sordum" ifadelerini kullandı. "Olayın şoku üzerimde" Köpek saldırılarının yalnızca kendisini değil çevredeki diğer vatandaşları da mağdur ettiğini ifade eden Bişkin, "On tane de yese, neyse; hayvan açtır. Ama buraya girdiği zaman hepsini birden öldürüyor. Hayvan işte... Bunun çaresine bakılsın. Büyüklerimize buradan sesleniyoruz. Şu an hâlâ kelimeleri dahi telaffuz edemiyorum; olayın şoku üzerimde. Yardım bekliyoruz. Sadece ben değilim mağdur olan. Çevremdeki insanlar da aynı şekilde mağdur. Onların da kümes hayvanlarını telef ettiler. Hatta küçükbaş hayvanlara saldırıyorlar. Öğrencilere de saldırıyorlar, alışveriş yapan insanlara da" diye konuştu. Bişkin, telef olan tavuklar ve yumurtalardan dolayı da yaklaşık 30 bin lira kadar ekonomik zarara uğradığını sözlerine ekledi.