GÜNDEM - 05 Kasım 2024 Salı 13:56

Yaptığı yemekler çok beğenilince kendi lokantasını kurdu: İlçedeki kadınların da gelir kapısı oldu

A
A
A
Yaptığı yemekler çok beğenilince kendi lokantasını kurdu: İlçedeki kadınların da gelir kapısı oldu

Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde evinde yaptığı yemeklerin çok beğenilince kendi lokantasını kuran kadın, ilçedeki kadınları da istihdam ederek gelirlerine katkı sağlıyor.


Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde ikamet eden Cemile Karasülüman, 15 yıl boyunca bir tekstil firmasında çalıştıktan sonra kendi iş yerini açma kararı verdi. Evinde yaptığı yemeklerin komşuları ve ailesi tarafından çok beğenilmesi üzerine Cemile Karasülüman, yöresel yemeklerin yapılacağı lokanta açma kararı aldı. Kendisi gibi kadın girişimcileri de yanına alan Cemile Karasülüman, keni işinin patronu oldu. İlçe halkı, esnaf ve öğrencilerden büyük ilgi gören Karasülüman, işlerini daha da büyüttü. 9 yıldır kendi iş yerini işleten Cemile Karasülüman, ilçedeki ev hanımları ile üniversite öğrencilerini istihdam etmeye başladı. Ev hanımları ve üniversite öğrencileri, iş yerinde ev ekonomilerine katkı sağlıyor.



“Ev yemekleriyle memleketimizde güzel tutunduk”


Yıllarca tekstil firmalarında çalıştığını söyleyen Cemile Karasülüman, “1998 yılında İstanbul’a gittim. 7 yıl boyunca İstanbul’da tekstil firmasında çalıştım. 2002 yılında İnebolu’ya tekrar geri gelip memleketime yerleştim. Burada da 8 yıl bir tekstil firmasında çalıştım. Çalıştığım sürece hep kendi işimin olmasını istedim. 2016 yılında çok şükür kendi lokantamızı kurduk. 9 yıldır da lokanta işini yapıyoruz. Ev yemekleriyle memleketimizde güzel tutunduk. Esnaflarımız, halkımız bizleri destekledi. Bugünlere kadar geldik, ev yemeklerimizde kadın arkadaşlarımızla birlikte 9 yıldır lokantamızı işletiyoruz” dedi.


Her gün yöresel yemekler yaptıklarını anlatan Karasülüman, “İnebolu, sevdiğimiz bir ilçemiz. İnebolu’da çaba göstermeden bir yerlere gelmek kolay değil ama mücadele ettikten sonra Rabbim herkesin rızkını veriyor. Mücadele etmek gerekiyor. Yöresel mantımız, etli ekmeklerimiz, yöresel tarhana çorbamız, ev yemeklerimiz, her gün sulu yemeklerimizle müşterilerimize hizmet veriyoruz” diye konuştu.



“Elim lezzetli olduğundan ötürü lokanta açmaya karar verdim”


Lokanta işletmeye başlamadan önce de yaptığı yemeklerin çok beğenildiğini söyleyen Karasülüman, “Benim, bu işe başlama noktam evde yaptığım yemekleri genellikle çocuklarım, evimize gelen misafirler çok beğenmesi oldu. Komşularımız sürekli elimin lezzetli olduğunu söylerdi. Ben de tekstil firmasında çalışırken yöresel ev yemekleri tarzında bir yerin İnebolu için gerekli olabileceğini düşündüm. Bu düşünce ile başladık, gerçekten de tutunduk. Öğretmen arkadaşlarımız, işçilerimiz, öğrencilerimiz, esnaflarımız, herkes memnuniyetlerini bizlere dile getiriyorlar” şeklinde konuştu.



“Daha büyük bir restoran sahibi olma hayalim var”


Kadınlarla birlik olmaya çalıştıklarını kaydeden Karasülüman, "Amacım İnebolu kadını çok mücadeleci, genellikle kadın olarak hep birbirimize destek oluyoruz. İnebolu’da birkaç tane sadece işletmeyi kadınlar işletiyor. Birlik olalım, birbirimize destek olalım, kadınlarımız bir yere gelsin artık istiyoruz. Bizlerde kadın girişimci olarak kadın çalışan arkadaşlarımızla birlikte birbirimize destek olarak bu işi sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.



“Yemek yapmak çok hoşuma gidiyor, çok mutlu oluyorum”


Aile bütçesine destek vermek için restoranda çalışan Nermin Sönmez ise, “Burada yemek yapmak çok hoşuma gidiyor, çok mutlu oluyorum. Bu iş yerinde olmak sevindiriyor. Ayrıca bazen toplu yemekler alıyoruz. Evlerinde boş kalan hanımlar iş yerine geliyor ve bizlere yardım ediyorlar. Severek yapıyoruz, çayımızı ve kahvemizi içerken yemeklerimizi hazırlıyoruz. Üniversite öğrencileri, dışarıdan ilçemize geliyorlar. İnebolu da küçük bir ilçe, iş arayanlar oluyor. Cemile hanım da, ’gelin bize yardım edin, harçlığınızı çıkartın’ diyor. Gelip burada bizlere yardımda bulunanlar oluyor. Onlar bize yardım ediyor, bizler de onlara imkan sunmuş oluyoruz" dedi.



“Uygun ve ekonomik şartlarda bu lokantada karnınızı doyurabilirsiniz”


Lokanta müşterilerinden Nurhayat Ergün de, “Cemile hanımın yemeklerini ben çok beğeniyorum. Bu lokanta muhteşem, herkesi buraya yemek yemeye bekliyoruz. Elinin lezzeti çok güzel" diye konuştu.


Lokanta müşterilerinden Ramazan Kabahaliloğlu yemekleri çok beğendiğini söyledi.



Yaptığı yemekler çok beğenilince kendi lokantasını kurdu: İlçedeki kadınların da gelir kapısı oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Kar erken geldi, yasak başlamadan oto lastikçilerde yoğunluk başladı Elazığ’da bu sene karın erken yağması ve 1 Aralık tarihinin yaklaşmasıyla araç sahipleri lastikçilere akın etti. Meteorolojinin uyarı yaptığı kar yağışı Elazığ’da etkili oldu. Karın bun sene erken yağması ve aynı zamanda zorunlu kış lastiği uygulamasının başlayacağı 1 Aralık tarihinin yaklaşmasıyla araç sahipleri lastikçilere akın etti. Lastikçiler önünde uzun kuyruklar oluşurken oto lastik ustaları ise taleplere yetişebilmek için fazla mesai harcamaya başladı. Kış ayının erken gelmesinden dolayı fazla yoğunluğun olduğunu belirten oto lastik ustası Muhammet Emre Kaya, “1 Aralık itibariyle ticari araçlarda zorunlu olan lastik takma uygulaması başlayacak. Havaların 7 derece altına düşmesiyle birlikte kışlık lastik takılması gerekiyor. Hususi araçlarda kışlık lastik zorunlu değil ama can ve mal güvenliği için takılması gerekiyor. Yoğunluğumuz zaten vardı fakat kar yağmasıyla birlikte araç yoğunluğumuz çok fazla oldu. Gece yarısına kadar çalışıyoruz. Günlük ortalama 50’ye yakın araç geliyor. Bizde elimizden geldiği kadar müşterilerimizi yardımcı olmaya çalışıyoruz” dedi. Kar yağışının bir anda geldiğini aktaran müşterilerden Mehmet Çiftçi, “Dün randevu aldım bugün de aracın lastiklerini değiştirmeye geldim. Hava şartları zorunlu. Kış lastiğini can ve mal güvenliği için taktırmak zorundayız. Diğer sürücülerin de bir an önce kışlık lastiklerini taktırmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa’dan kadına yönelik şiddetle mücadeleye güçlü destek Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey, ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ kapsamında düzenlenen ‘toplumsal cinsiyet rollerine meydan okuyan atölyeler’ etkinliğine katıldı. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin herkesin ortak görevi olduğunu hatırlatan Başkan Bozbey, “Bursa’dan başlayarak kadına yönelik şiddete kesin bir şekilde ‘dur’ demeli ve kadınların hak ettiği eşit bir yaşamı inşa etmeliyiz” dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Aile, Kadın ve Çocuk Hizmetleri Şube Müdürlüğü ve Kadın Danışma Merkezi işbirliğinde ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ kapsamında çeşitli atölye çalışmaları düzenlendi. Aile, Kadın ve Çocuk Hizmetleri Şube Müdürlüğü yerleşkesindeki etkinliğe, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey’in yanı sıra Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Pınar Işıkyıldız ve vatandaşlar katılım gösterdi. Psikolojik dayanıklılık atölyesi, düğme dikimi ve kumaş tamiri atölyesi, ahşap atölyesi ve araç bakımı, lastik değişimi atölyelerini gezerek bilgi alan Başkan Mustafa Bozbey, dikim atölyesinde ise düğme dikti. “Şiddete sessiz kalmak, ortak olmak anlamına gelir” Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda sorumluluklarının farkında olduklarını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, toplumsal cinsiyet rollerine meydan okuyan atölyeler etkinliğiyle farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Kadınların, hayatın her alanında var olduğunu ve var olmaya da devam edeceğini belirten Başkan Bozbey, “Dünyada ve Türkiye’de kadına şiddet kanayan bir yara olmaya devam ediyor. Kadınlar kendilerine dayatılan eşitsizliklerle de karşı karşıya kalıyor. Kadınların güçlenmediği, erkeklerle eşit haklara sahip olmadığı bir toplumun refaha, özgürlüğe, huzura kavuşması mümkün değildir. Kadına yönelik şiddet toplumsal bir sorun ve toplumsal bir krizdir. Kadına yönelik şiddet, ailesinde, çocuklarında, arkadaşlarında ve toplumun tamamında derin bir yara bırakır. Kadına yönelik şiddetle mücadele hepimizin ortak görevidir. Şiddete karşı sessiz kalmak o şiddete ortak olmak anlamına gelmektedir. Bu mücadelede toplumun tüm kesimlerine ulaşmalı, farkındalık çalışmalarımızı artırmalı ve özellikle gençlerimize toplumsal cinsiyet eşitliğini benimseten doğru bir eğitim sunmalıyız” dedi. “Ses çıkaralım, suskun kalmayalım” Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kadın-erkek eşitliği temeline dayalı, herkes için eşit fırsatlar sunacak projeler ürettiğini ifade eden Başkan Bozbey, kadınların yaşamlarını güvenli hale getirmek ve daha fazla güçlendirmek amacıyla eğitim programları düzenlediklerini dile getirdi. Kadın Danışma merkezlerinde uzman ekipler tarafından ücretsiz danışmanlık ve eğitim hizmetleri sunulduğunu hatırlatan Başkan Bozbey, “Personelimize yönelik bilgilendirme, yönlendirme ve güçlendirme çalışmalarımızı yine Kadın Danışma Merkezi yönetiminde yürütüyoruz. El ele vererek bir dayanışma ağı oluşturmalı ve hep birlikte mücadele etmeliyiz. Evimizde, iş yerimizde, okulumuzda, mahallemizde, sokaklarımızda, kadına yönelik şiddetin herhangi bir biçimini gördüğümüzde müdahale edelim, ses çıkaralım, suskun kalmayalım” dedi. “Türkiye’ye örnek olacağımıza inanıyorum” Kadına yönelik şiddete karşı güçlü bir toplumsal zihniyet dönüşümüne ihtiyaç olduğunu vurgulayan Başkan Bozbey, “Bursa’dan başlayarak kadına yönelik şiddete kesin bir şekilde ‘dur’ demeli ve kadınların hak ettiği eşit bir yaşamı inşa etmeliyiz. Bu kapsamda ‘Mor Haritam’ uygulamasını hayata geçireceğiz. Mor Haritam ile kadınlar, şiddete karşı destek alabilecekleri merkezlere, danışma ve psikolojik destek bilgilerine ve çeşitli alanlarda faydalanabilecekleri yerlerin bilgisine ulaşabilecek. Bursa’yı kadınlar için daha güvenli bir kent haline getirmeyi hedefliyoruz. Bu konuda tüm Türkiye’ye örnek olacağımıza inanıyorum” dedi.