GÜNDEM - 28 Ekim 2024 Pazartesi 14:06

Kur’an kursunda verilen eğitim sayesinde farkına vardı: Erken teşhis sayesinde meme kanserini yendi

A
A
A
Kur’an kursunda verilen eğitim sayesinde farkına vardı: Erken teşhis sayesinde meme kanserini yendi

Kastamonu’da Kur’an kursunda İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından verilen eğitim sayesinde evde kendisini muayene eden kadın, bir kitlenin olduğunu anlayınca başvurduğu hastanede meme kanserine yakalandığını öğrendi. Erken teşhisin ardından tedavi altına alınan kadın, meme kanserini yenerek sağlığına kavuştu.


Sağlık Bakanlığı’nın toplumu sağlıklı hayata teşvik etmek, birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirerek bu hizmetlere ulaşımı kolaylaştırmak ve ikinci, üçüncü basamak sağlık hizmetlerinin yükünü hafifletmek amacıyla 2017 yılında kurduğu Sağlıklı Hayat Merkezi (SHM) sayıları Türkiye genelinde her geçen yıl artış gösteriyor. Kastamonu’da bulunan Sağlıklı Hayat Merkezi bünyesinde, obezite ve kanser taramalarının yanı sıra, kadın ve üreme sağlığı, çocuk gelişimi, ruh sağlığı, tütün ve madde bağımlılığıyla mücadele gibi birçok farklı alanda sağlık hizmetleri sunuluyor. Merkezlerde yapılan tarama sayesinde meme kanseri ve birçok hastalık erken teşhis edilebiliyor.



Aldığı eğitim sayesinde kanser olduğunu öğrendi


Kastamonu İl Müftülüğü tarafından düzenlenen Kur’an kursuna kursiyer olarak katılan Makbule Çolakoğlu, Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğünden görevlendirilen sağlık ekiplerince kursta verilen eğitimde, meme kanserini kendi kendine tespit edebileceğini öğrendi. Makbule Çolakoğlu, evde yaptığı muayene sırasında bir kitle olduğunu tespit etti. Vakit kaybetmeden KETEM’e giderek muayene olan Makbule Çolakoğlu’na meme kanseri teşhisi konuldu. Makbule Çolakoğlu, erken teşhis sayesinde kanseri yenerek sağlığına kavuştu.



“Kur’an Kursunda verilen ders sonrasında kendimi muayene ederken fark ettim”


Daha önce meme kanseri ile ilgili bilgisinin olmadığını, kursta aldığı eğitim sayesinde her şeyi öğrendiğini belirten Makbule Çolakoğlu, “Kur’an öğrenirken İl Sağlık Müdürlüğünden arkadaşlar geldi. Orada meme kanserini tespit etmek için kendi kendimizi muayene etmeyi öğrettiler. Takip ederken ufak bir sertlik buldum. Hemen KETEM’e gittim, muayene oldum. Mamografim çekildi. Beni Devlet Hastanesine gönderdiler. Patoloji sonuçları beklenmeden ’bana kansersin’ dediler. Ama başındaymışım. 16 kemoterapi yazmışlardı. Bir tanesi kaldı. Her Çarşamba alıyorum. Kitlem Allah’a şükür eridi, hiç kalmadı” dedi.



“40-69 yaş arasındaki kadınlara iki yılda bir meme kanseri taraması yapıyoruz”


KETEM ile ilgili bilgiler veren Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkan Yardımcısı Dr. Emire Er, meme kanserinin erken teşhisinde erken tanının çok önemli olduğuna dikkat çekerek, “Her sekiz kadından bir tanesi meme kanserine yakalanmakta. Bu çok yüksek bir oran. Kanser maalesef çağımız hastalığı haline geldi ve kanser de erken teşhisi çok önemli. O yüzden erken teşhis yapabilmek için bizler tarama programları yürütüyoruz. KETEM birimlerinde, ilçelerimizde, Toplum Sağlığı Merkezlerimizde, Aile Hekimliği Birimlerimizde kanser taramalarına vatandaşlar kolaylıkla ulaşabilirler. Kanser taramalarımızda yaş aralıklarımız var. 40-69 yaş arasındaki kadınlara iki yılda bir meme kanseri taraması yapıyoruz” diye konuştu.


Meme kanserinde risk faktörü olarak bir sürü etkenin sayılabileceğini söyleyen Dr. Er, “Beslenmeden, hareketsiz yaşamdan, fazla kilolardan, sigara tüketimi ve ailevi genetik faktörler ele alınabilir. Bu risk faktörü olan kişilerin risk faktörlerini azaltabilecek şekilde hareket etmeleri gerekir. Bunun için de Sağlıklı Hayat Merkezlerinden, Aile Sağlığı Merkezlerinden destek alabilirler.Meme kanserinin belirtileri özellikle görsel olarak değerlendirilebilir. Meme başlarına dikkat etmek gerekir. İçeri çekilme, dışarı çıkma veya meme başında yön değişikliği, memede yumrulaşma, iyileşmeyen yara, şişlik, kızarıklık, portakal kabuğu dediğimiz görüntü bunlarla karşılaşıldığında veya meme başından akıntı olduğunda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir. Bu belirtilerin olması illa ki kişinin meme kanseri olduğunu göstermez. Ancak meme kanseri olmadığını teyit edebilmek için mutlaka sağlık kuruluşuna başvurması gerekir” şeklinde konuştu.



“Kişilere 20 yaşından sonra ayda bir kere kendi kendine meme muayenesi yapmayı öneriyoruz”


40 yaşının üzerindeki kadınları her yıl mutlaka muayene olması gerektiğini kaydeden Er, “Kişiler meme kanserini önleme noktasında neler yapmalılar? Biz, kişilere 20 yaşından sonra ayda bir kere kendi kendine meme muayenesi yapmayı öneriyoruz. Kendi kendine meme muayenesini öğrenmek için, Toplum Sağlığı Merkezlerine, KETEM’lere ve aile hekimlerine başvurabilirler. Bunun dışında klinik meme muayenesi öneriyoruz. 40 yaşının üstündeki herkes yılda bir kere mutlaka bir hekim tarafından meme muayenesi yapılmalı. Onun dışında 40- 69 yaş arasındaki kadınların KETEM’lere başvurarak meme taramalarına, mamografilerini yaptırmalarını ve mamografilerini çektirmelerini istiyoruz. İlimiz genelinde bizim üç noktada mamografi taramalarımız yapılıyor. İnebolu, Tosya ilçelerimizde ve merkez KETEM’de taramalarımız devam ediyor. Kanser erken teşhis edildiğinde yüzde 90’ın üzerinde sağ kalım sağlanıyor” ifadelerini kullandı.



“2024 yılı içerisinde 5 bin 159 hastaya meme kanseri taraması yapıldı”


Kastamonu’da 2024 yılı içerisinde 5 bin 159 hastaya meme kanseri taramasının yapıldığını belirten Dr. Er, “İlimiz genelinde birinci basamaklarda 2024 yılı içerisinde 5 bin 159 hastaya meme kanseri taraması yapıldı. Bunlardan 336 hastamız bir üst basamağa sevk edildi ve 16 hastamıza meme kanseri teşhisi konularak erken evrede tedavilerine başlandı. Erken teşhis hayat kurtarır” dedi.



“Vatandaşlarımızı KETEM’de yapılan taramalarımıza bekliyoruz”


Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi’nde (KETEM) görevli Dr. Şerife Betül Soylu da, “KETEM olarak meme, serviks (rahim ağzı) ve kolon (kalın bağırsak) kanserine bakıyoruz. Meme kanserini mamografi cihazıyla 2 yılda bir 40-69 yaş arası kadınlara yapıyoruz. Rahim ağzı kanseri taramasını da 30-65 yaş arası 5 yılda bir HPV tarama testi yapıyoruz. Bağırsak kanseri taramasını da 50-70 yaş arasındaki hem kadın hem de erkeklere Gaitada Gizli Kan (GGK) testi dediğimiz testlerle yapıyoruz. Bunu da 2 yılda bir hastalarımıza yapıyoruz. Burada yapılan taramaların hepsi ücretsizdir. Randevulu şekilde çalışıyoruz, hastalarımız bizlere ulaşarak randevularını alabilirler. Şüphelendiğimiz hastalarımızı burada takibe alıyoruz. Sorun çıkan hastalarımızı ise 2. basamak hastanelere yönlendiriyoruz. Bu sayede sonuçlarının erken çıkması ve gerekli tedavilerine erken başlanmasını sağlamış oluyoruz. Ekim ayı bilindiği üzere meme kanseri farkındalık ayıdır. Bu yüzden de hepimiz pembe giyindik. Bütün vatandaşlarımızı KETEM’de yapılan taramalarımıza bekliyoruz” şeklinde konuştu.



“KETEM’e getirildik ve hastalığım ortaya çıktı”


Azdavay’dan belediye görevlileri KETEM’e getirildiği ve burada muayene olduğunu Neriman Er ise, “Benim burada teşhisim kondu, takibe alındım. Birkaç sene takipte kaldı. Daha sonra şüphelenip genel cerraha gönderdiler. Genel cerrah ultrason istedi. Ultrasonda hastalığım belli oldu ve ameliyatımı oldum. Bir buçuk yıl oldu. Şu anda iyiyim. Üç aylık kontrolüm var. Eğer KETEM’e beni getirmeselerdi hiç haberim olmazdı. Daha önce burayı bilmiyordum" diye konuştu.



Kur’an kursunda verilen eğitim sayesinde farkına vardı: Erken teşhis sayesinde meme kanserini yendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da sahne alan Muazzez Ersoy hayranlarından tam not aldı İstanbul’da sahne alan nostalji müziğin kraliçesi Muazzez Ersoy hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı. Elbisesiyle de göz kamaştıran Ersoy; Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses gibi arabeskin önde gelen isimlerine ait okuduğu eserlerle geceye damgasını vurdu. Sevenleriyle olan özlemine İstanbul sahnesinde son veren Ersoy, geceye sesi ve performansı ile olduğu kadar şıklığı ile de damgasını vurdu. Baştan sona ışıltılı taşlarla işlenmiş özel tasarım saçaklı elbisesi, uyumlu ve zarif makyajı Ersoy, sevenlerinden tam not aldı. İlk kez sahne aldığı mekanı sevenleriyle tıka basa dolduran usta sanatçıyı izleyenler arasında yurt dışından ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen hayranları da vardı. Türk Sanat Müziğinin en nadide eserleriyle herkesi mest eden Muazzez Ersoy aynı zamanda arabesk eserlerde seslendirdi. Ünlü sanatçı; Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses gibi arabeskin önde gelen isimlerine ait okuduğu eserlerle misafirlerine tadı damaklarda kalan bir müzik şöleni yaşattı. Hatıran Yeter, Batsın Bu Dünya, Gülüm Benim, Seni Yazdım Kalbime gibi efsane şarkılarla tüm sevenlerini arabeske doyurdu. Ustalara selam niteliğindeki anların ardından Ersoy, "Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses gibi isimler bu ülkeye tekrar gelmeyecek. Ustalarımızın yeri Türk müziğinde her zaman ayrıdır, onlar bizim değerlilerimizdir" dedi.
Ankara ASALA’nın şehit ettiği diplomatlar dualarla anıldı ASALA terör örgütü tarafından şehit edilen Türk diplomatlar mezarları başında anıldı. İYİ Parti eski Ankara İl Başkanı Akif Sarper Önder ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun eski danışmanı Gökşen Anıl Ulukuş ile beraberindeki heyet, ASALA terör örgütünün şehit ettiği diplomatları, Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki Dışişleri şehitliğinde andı. Şehitlerin ruhuna dua edilip, mezarlara karanfiller bırakıldıktan sonra grup adına bir basın açıklaması gerçekleştiren Akif Sarper, “Bugün arkadaşlarımızla birlikte terör saldırıları sonucu yitirmiş olduğumuz Dışişleri şehitlerimizi andık. Ermeni terör örgütlerinin 1973-1984 yılları arasında düzenlediği silahlı ve bombalı saldırılar sonucu 31’i diplomat 58 vatandaşımız şehit oldu. Hiçbirini unutmadık, unutturmayacağız” şeklinde konuştu. “ASALA terör örgütü, 1980’li yıllarda PKK ile de yakın iş birliği yürütmüştür” Sarper, Osmanlı Devleti döneminde yabancı devletlerin kışkırtmalarıyla Ermeni örgütlerinin ayrılıkçı hareketi kanlı ve saldırgan bir şekilde başlattığına değinerek, “1973’te Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ve Konsolos Bahadır Demir’i Santa Barbara’da şehit ederek, Taşnak ve Hınçak’tan sonra ASALA terörünü de başlattı. ASALA terör örgütü, 1980’li yıllarda PKK ile de yakın iş birliği yürütmüştür. PKK-ASALA terör örgütlerinin ismi yakın dönemde tekrar birlikte anılmaya başlamıştır” ifadelerini kullandı. “PKK-ASALA iş birliği 2016 yılında erişimine açılan CIA belgelerinde de yer almaktadır” ASALA ve PKK iş birliğine değinen Sarper, “Eski bir ASALA teröristi olan Minassian’ın Fransa’dan tarifeli uçakla Ermenistan’a, sonra da Karabağ’a Ermenistan saflarında savaşmak için gittiğini Fransız gazetesi ’Liberation’ gazetesi ilan etti. Basının da kamuoyuyla paylaştığı bu gerçekler, esasen şaşırtıcı değildir. PKK-ASALA iş birliğinin 2016 yılında erişimine açılan CIA belgelerinde de yer aldığını da hatırlatmak isterim” dedi. “Gerektiği takdirde taşın altına elimizi değil, gövdemizi koymaya hazırız” ASALA’dan PKK’ya, DEAŞ’tan FETÖ’ye terörün her türlüsüne karşı güvenlik güçlerinin kahramanca mücadele ettiğini ifade eden Sarper, “Millet olarak bizler de güvenlik güçlerimizle omuz omuza, kalp kalbeyiz. Gerektiği takdirde taşın altına elimizi değil, gövdemizi koymaya hazırız. Bizler terörün amaçlarına ulaşmasına izin vermeyeceğiz. Korkutmak istediklerinde korkmayacağız. Sindirmek istediklerinde sinmeyeceğiz. Asla ve asla teslim olmayacağız. Onlar bölmek istedikçe biz birleşeceğiz. Bu vesileyle tüm şehitlerimizi tekrar rahmet ve saygıyla anıyorum” şeklinde konuştu.