GÜNDEM - 01 Kasım 2024 Cuma 14:29

Kastamonu’dan kutsal topraklara giden umreciler dualarla uğurlandı

A
A
A
Kastamonu’dan kutsal topraklara giden umreciler dualarla uğurlandı

Kastamonu’da, umre ziyareti için kutsal topraklara gitmek için yola çıkan vatandaşlar dualarla uğurlandı.


Kastamonu’da umre ziyareti için kutsal topraklara yolculuk eden 143 kişilik kafile için Kuzeykent Ulu Cami’de uğurlama töreni düzenlendi. Bir kafile başkanı, bir bayan irşad görevlisi ve beş din görevlisinin eşlik ettiği umreciler, aileleri ve yakınlarının dualarıyla yola çıktı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, İl Müftüsü Bekir Derin, umre ibadetinin manevi önemine değinerek umrecilere hitap etti. Umrecilerin huzurlu ve bilinçli bir ibadet geçirmeleri için tavsiyelerde bulunan Derin, konuşmasının ardından tüm katılımcılarla birlikte dua etti.


İhsangazi ilçesinde de umreye gitmek için yola çıkan 65 kişi için cuma namazının ardından uğurlama töreni düzenlendi. Törende umreciler dualarla yolcu edildi. Umreciler ve aileleri vedalaşırken duygusal anlar yaşadı.



Kastamonu’dan kutsal topraklara giden umreciler dualarla uğurlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Atalay: "Trafik sigortaları teminatları da yüksek enflasyona yenik düştü" Ankara Barosu Avukatlarından Denizhan Atalay, trafik sigortaları teminatları ve yüksek enflasyon ile ilgili bilgi verdi. Atalay, "Bilindiği üzere trafik kazalarında meydana gelen maddi ve bedeni hasarların tazmini için sigorta poliçelerinde bir takım teminatlar yer almaktadır. Bu teminatlara ait limitler de her sene güncellenmekte, bu şekilde her sene artan ücretler sebebiyle yükselen tazminatların karşılanması amaçlanmaktadır. Ancak son yıllarda ülkemizde hissedilen yüksek enflasyon sebebiyle artık teminatlar tamamen yetersiz kalmaktadır" dedi. “Tazminatlar arttı, teminatlar yetersiz kaldı” Tazminatların artmasına rağmen teminatların yeterince artmaması kaynaklı oluşan ve gittikçe büyüyen bir problemle karşı karşıya kalındığını belirten Atalay, “Tüm dünyada büyük etki oluşturan pandemi sürecinden sonra ülkemizde oluşan yüksek enflasyon sebepli asgari ücret, 2019 yılına oranla (muhtemel 2025 zammı ile birlikte) yaklaşık on kat artmış, araçlara ait parça fiyatları da yüksek kur sebebiyle on kattan da fazla artış göstermiştir. Ancak bu süreç içerisinde teminat limitlerindeki artış yaklaşık beş kat ile sınırlı kalmıştır. Bu sebeple enflasyon sürecinden önce limitler dahilinde karşılanabilen tazminat bedelleri artık karşılanamaz hale gelmiştir. Örnek üzerinden açıklamak gerekirse, 2019 yılında meydana gelen bir kaza sonucu yüzde 40 oranında sürekli iş göremez halde kalan bir hak sahibinin tazminat hakkı 300 bin lira olsun. 2019 yılında teminat limitinin 360 bin lira olması sebebiyle bu tazminat bedeli rahatlıkla karşılanabilmekteydi. Aynı sakatlığın 2024 yılında oluşması halinde tazminat bedelinin yaklaşık 3 milyon lira olduğunu varsayarsak, 1 milyon 800 bin TL teminat limiti ile tazminatın ancak yarısının karşılanabildiği görülmektedir. Yine maddi hasarlara ilişkin araç başına verilen 200 bin liralık teminatın da komik derecede düşük kaldığı ortadadır. Özellikle yüksek model araçlara verilen zararlarda zararın neredeyse hiç karşılanmadığı herkesin malumudur” dedi. “Sigortalılar verilmesi muhtemel zararları teminat altına aldıramıyorlar” Atalay, “Yukarıdaki örnekte görüldüğü üzere 2019 yılında trafik sigortası yaptıran bir araç sahibi, aracı ile kişilere veya araçlara verdiği zararlardan neredeyse hiç sorumlu tutulamazken (tüm zarar sigorta şirketlerince karşılanabilirken), 2024 yılında sigorta poliçesi yaptıran bir kişi zararın neredeyse yarısından sorumlu tutulmaktadır. Bu hali ile artık trafik sigortası yaptırmak yetmemekte, sigortalılar mecburen ihtiyari mali mesuliyet sigortası yahut kasko yaptırmak zorunda kalmaktadır. Bu durumun en kötü yanı ise sigortalıların bunu bilmemesi. Bir kazaya kusuru ile sebebiyet veren sigortalı artık eskisi gibi “benim trafik sigortam var, sigortam zararı karşılar” şeklinde yaklaşım sergileyemeyecek. Zararların karşılanmasında teminatların yetersiz kaldığını da ancak zarar gerçekleştikten sonra öğrenmesi sebebiyle mağdur olacak. Bu sebeple hem sigortalılık bilincinin geliştirilmesi, hem de düşük teminatların bir an evvel ülke gerçeklerine göre güncellenmesi gerekmektedir" diye konuştu.
Rize Rize’de sürekli kazaların olduğu bölge şoför esnafını canından bezdirdi Rize’nin Pazar ilçesinde bir çok kazanın yaşandığı bölge, şoför esnafını canından bezdirdi. Pazar Şoförüler Odası Başkanı Osman Yüksel, “Havalimanı olan bir yerde yabancı insanlar geldiği zaman, burada kaza yaptığı zaman bu da bir daha gelmez buralara. Burada birinin mi ölmesi lazım?” dedi. En son 29 Ekim Salı günü 2’si ağır 4 kişinin yaralandığı kaza ile gündeme gelen kavşakta vatandaşlar ve şoförler bir önlem alınmasını istiyor. Sürekli kazaların meydana geldiği bölgede yapılabilecek bir köprülü viyadük ile sorunun ortadan kalkacağına dikkat çekmek isteyen Yüksel, “Yıllardan beri burayla ilgili, kavşakla ilgili, viyadük yapılmasıyla ilgili çok talepte bulunduk. Ulaştırma Bakanlığı’na bir yazı yazdık. Belediye meclisinde karar çıkarıp Ulaştırma Bakanlığına yazı ile köprülü kavşak istedik. Karayolları ‘Burada hacim küçük’ diyor. Yani ‘Geniş alan yok’ diyor. Peki burada geniş alan yoksa, Gündoğdu’daki o küçücük alanda viyadük yapıldı. Pazar’a girecek olan arabalar otobandan geçecek gidecek, Pazar’a gelecek olan adam viyadükten geçecek Pazar’a girecek. Çok basit bir örneği Pazar’ın çıkışında yapılan yerde de var” dedi. “Burada birinin mi ölmesi lazım?” 29 Ekim Salı günü kavşakta meydana gelen ve 2’si ağır 4 kişinin yaralanmasına sebep olan kazadan örnek veren Yüksel, “Burada kaza oranlarına baktığımız zaman iki gün önce 4 kişi ağır yaralandı. Hatta hastaneye de gittim. 2’si burada yatıyordu, 2’sini Rize’ye kaldırdılar. Baktığımda yoğun bakımda olduğunu öğrendim. Havalimanı olan bir yerde yabancı insanlar geldiği zaman, burada kaza yaptığı zaman bu da bir daha gelmez buralara. Burada birinin mi ölmesi lazım? Mesela bak bugün iki tane çocuğumuz yoğun bakımda yatıyor. Lütfen yetkililere sesleniyorum. Yazmadığımız yazı yok. Karayollarından tut, Ulaştırma Bakanlığı’ndan tut, belediyeden tut, meclisten çıkardığımız karar var, örnekleri var. Geçtiğimiz gün ki kazadan sonra artık dönüm noktasına geldik” şeklinde konuştu. “Buraya geldiği zaman korkuyla geliyor” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’ndan bölgede bir inceleme yağmasını rica ettiklerini dile getiren Yüksel, "Bu kadar yollar yapan devletimiz, bölgede olsun, Türkiye’de olsun, karayollarında olsun, yapılan bu sahada güzel şeyler varken Ulaştırma Bakanımızın şurada 5 dakika durup, şurayı bir incelemesini istiyorum. Lütfen yetkililere, Valime, kaymakama sesleniyorum. Lütfen Ulaştırma Bakanımıza Pazar’da böyle bir sıkıntı olduğunu, burada kazalar meydana geldiğini, hatta şu anda 2 tane çocuğumuz yoğun bakımda kaldığını söyleyin. Bu havalimanının olduğu bir yerde kaza olmasını istemiyorum. Artık millet canından bezdi. Buraya geldiği zaman korkuyla geliyor. Buradan geçen arabalar korkuyla geçiyor. Burada viyadük yapmak, köprülü viyadük yapmak çok basit. Ulaştırma Bakanı’na sesleniyorum, lütfen burada geçerken burada beş dakika durup bir incelemenizi istiyorum. Biz Pazar halkı olarak buradan çok mağduruz” ifadelerini kullandı.