KÜLTÜR SANAT - 24 Mart 2025 Pazartesi 13:06

Kastamonu mutfağından Osmanlı sarayına giren güllaç tatlısı, asırlardır Ramazan’da sevilerek tüketiliyor

A
A
A
Kastamonu mutfağından Osmanlı sarayına giren güllaç tatlısı, asırlardır Ramazan’da sevilerek tüketiliyor

Kastamonu mutfağından çıkarak Osmanlı sarayına giren ve buradan da tüm ülkeye yayılan güllaç tatlısı, Ramazan ayında yoğun ilgi görüyor. Bilecik’ten güllaç için coğrafi işaret başvurusunda bulunulmasına tepki gösteren Kastamonulu ustalar, "Bilecik ile güllacın hiçbir alakası yok" dedi.


1489 yılında Kastamonu’ya gelen saray erkanı, Kastamonulu Ali Usta tarafından yapılan "güllü aşı çok beğenmesiyle saray mutfağına giren güllaç, asırlardır Ramazan’da damakları tatlandırıyor. Hafifliğiyle dikkat çeken güllaç, Ramazan ayında en çok tercih edilen tatlılar arasında yer alıyor. 2023 yılında Kastamonu Kalkınma Derneği (KAL-DER) tarafından coğrafi işaret alınması noktasında çağrıda bulunulmasına rağmen henüz bir sonuca varılamadı. Kastamonulu ustalar, Bilecik’ten güllaç tatlısı için coğrafi işaret başvurusunda bulunulmasına tepki göstererek, güllacın Kastamonu mutfağından Osmanlı sarayına kazandırıldığını söyledi.


"Ramazan ayında Güllaç, çok tüketilen bir tatlıdır"


Güllacın, Kastamonu’ya ait bir tatlı olduğunu söyleyen pastane işletmecisi Abdullah Demirci, "İlk defa 1489 yılında kayıtlara göre Osmanlı sarayından bir vazife için Kastamonu’ya gelen görevlilere güllaç tatlısı ikram edilir. Bu tatlıyı çok beğenen saray görevlileri, bizim tatlı yapan Ali Usta’yı saraya götürüp tatlıcı başı olarak önerirler. Ali Usta’da Osmanlı sarayında tatlıcı başı olarak saray hanedanına, padişaha, şehzadelere tatlılar yapar ve güllaç tatlısı da Osmanlı saray mutfağından ülkemizin dört bir tarafına yayılır. Güllacın Kastamonu ile alakalı özdeşmiş bir tarihi mevcuttur. Çok değerli Prof. Dr. Arif Bilgin hocamız tarafından ‘Osmanlı Saray Mutfağı’ kitabında bu konular bahsedilmiştir. Kayıtlı olarak tarihimizde bunlar vardır" dedi.


"Güllaç tatlısını da Kastamonu’nun mutfağında tescilli olarak görmek ve devam etmek istiyoruz"


Ramazan ayında güllacın çok tüketilen bir tatlı olduğunu belirten Demirci, "Hazmı, yemesi kolaydır. Çok beğenilen bir tatlıdır. Bizlerde Kastamonu’da bu tatlıyı bol bol üretiyoruz. Buğday nişastasından yapılan güllaç yufkaları, şerbetli süte bandırılarak üzerine de fındık, ceviz, fıstık arasına konularak üzerine de çilek, nar gibi meyvelerle süslenerek tezgahta satışa sunuyoruz. Coğrafi işaretini iki yıl önce Kastamonu’da faaliyet gösteren bir dernek tarafından dillendirildi ama coğrafi işaret alınacaktı ama yeterince gündeme gelmemesinden ötürü henüz başvurusu yapılamadı. Bilecek bizlerden önce coğrafi işarete başvurmuş ama tarihimizde Güllaç, Kastamonu ile tamamen özdeşmiş ve 500-600 yıllık bir tarih boyunca Kastamonu ile anılır olmuştur. Ali Ustamız ise Kastamonu’dan kalkmış, Osmanlı sarayına mutfağına giderek bu tatlıyı yapmıştır. Bu yüzden ben bir üretici olarak çağrıda bulunuyorum Kastamonu Üniversitemize, Ticaret Odamıza, bunun bir önce çalışmalarını tamamlayıp güllaç için coğrafi işareti mutlaka almalıyız. Çünkü 500-600 yıllık bir tarih var. Güllaç, bu topraklarda doğdu, memlekete bu topraklardan yayıldı. Diğer yöneticilerimizin da Sayın Valimizin, Sayın Belediye Başkanımızın da bu konuya destek olmalarını talep ediyoruz. Kastamonu’nun diğer coğrafi işaretli ürünleri sarımsak, etli ekmek, banduma, kuyu kebabı, siyez buğdayı, Tosya pirinci gibi coğrafi işaretli ürünler arasına konulup güllaç tatlısını da Kastamonu’nun mutfağında tescilli olarak görmek ve devam etmek istiyoruz" diye konuştu.


"Güllaç ile Bilecik’in tarihi olarak hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır"


Bilecik ile güllacın tarihsen açıdan hiçbir bağlantısının olmadığını söyleyen Demirci, "500-600 yıldır Kastamonulular tarafından yapılan memlekete sevdirilen Güllacımıza, Bilecik coğrafi işaret için tescil başvurusunda bulunmuş. İşin enteresan tarafı Bilecik ile Güllacın hiçbir alakası yok. Bilecik’teki arkadaşlar Güllaca sahip çıkmaya çalışmışlar ama güllaç ile Bilecik’in tarihi olarak hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır. Güllaç, tamamen Kastamonu mutfağından çıkan bir üründür. Yarından tez bir üretici olarak bizler, buradaki Kastamonu Üniversitemize, Kastamonu Ticaret Odamıza çağrıda bulunuyorum. Bu ürünün biran önce coğrafi işaret noktasında adım atıp Kastamonu’nun hak ettiği değeri, coğrafi işaret ile taçlandırması gerekiyor. Ali Usta’mız Kastamonu’dan kalkıp saraya kadar gitmiş, sarayda tatlılar yapmış, onun mesleğe olan saygısına, mesleğine olan yeterliliğine hürmeten olsa bizim Kastamonu olarak bu işi yapmamız lazım kesinlikle" ifadelerini kullandı.


(Vİ-MK-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD’daki kriz merkezinde depreme ilişkin bilgi aldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından akşam saatlerinde İstanbul’a geldi ve AFAD’daki kriz merkezinde depreme ilişkin bilgi aldı. İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde bulunan kriz merkezini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, İstanbul Valisi Davut Gül ve yetkililer tarafından detaylı bilgi verildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 1 saatlik toplantının ardından buradan ayrıldı. AFAD İstanbul İl Afet Müdürlüğü ziyareti ile ilgili sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün Marmara Denizi’nde meydana gelen ve İstanbul ile birlikte çevre illerimizde de hissedilen 6,2 büyüklüğündeki depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Depremden hemen sonra başlayan mesaimiz kapsamında biraz evvel AFAD İstanbul İl Afet Müdürlüğümüzde kapsamlı bir toplantı gerçekleştirdik. Toplantımızda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum, Gençlik ve Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya, Sağlık Bakanımız Kemal Memişoğlu, İstanbul Valimiz Davut Gül ve ilgili bürokratlarımız hazır bulundular. Koordinasyon toplantısında en güncel bilgileri aldık, depremin etkilerini asgariye indirmek için atılan ve atılacak adımları değerlendirdik. Önümüzdeki süreç için gerekli talimatları verdik. Öğle saatlerinden bu yana yaptığımız arama tarama faaliyetlerimiz neticesinde depremin hissedildiği şehirlerimizde elhamdülillah sıkıntılı bir durum gözükmemektedir. Deprem sebebiyle çok şükür herhangi bir can kaybımız da yoktur. Vatandaşlarımız müsterih olsun. Devlet olarak tüm birimlerimizle 7/24 teyakkuz halinde kalmaya, milletimiz için çalışmaya devam edeceğiz. Tekrar tüm kardeşlerimize geçmiş olsun diyorum. Rabb’im ülkemizi ve milletimizi her türlü musibetten, afetten, kazadan, beladan muhafaza eylesin" ifadelerini kullandı.