GÜNDEM - 04 Eylül 2024 Çarşamba 11:36

Hayvan sevgisi için hemşireliği bırakıp veteriner hekim oldu

A
A
A

Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde 23 yıl boyunca hemşirelik yapan Yücel Çifci, hayvan sevgisi için mesleğini bırakarak veteriner hekim oldu. Hayvanları şefkatle tedavi eden Çifci, görev yaptığı Kastamonu’nun Daday ilçesinde tecrübesi ile hayvan yetiştiricilerine umut oluyor.

Kastamonu’da yaşayan 44 yaşındaki Yücel Çiftçi, hemşire olarak görev yaptığı sırada hayvanlara karşı beslediği sevgiden ötürü veteriner hekim olmak için sınavlara girdi. 23 yıl hemşire olarak görev yapan Yücel Çifci, 37 yaşında girdiği sınavı kazanarak veteriner fakültesine yerleşti. Fakülteyi derece ile bitiren Yücel Çifci, bir süre sonra hemşireliği bırakarak veteriner hekim oldu. Kastamonu’nun Daday ilçesinde klinik açan Çifci, hemşirelik süresince edindiği tıbbi birikimi kullanarak hayvanlara umut oluyor. İşini çok sevdiğini söyleyen Çifci, gençlere çağrıda bulunarak hiçbir şekilde hedeflerinden yılmamalarını ve hayallerinin peşinden koşmaları tavsiyesinde bulundu.

Hayvan sevgisi için hemşireliği bırakıp veteriner hekim oldu

“Özel klinik açarak Daday’da hizmet vermeye başladım"

Fakülteden derece ile mezun olduğunu belirten Yücel Çifci (44), “23 yıl Sağlık Bakanlığında hemşire olarak görev yaptım. Görevim sırasında gerek hayvanlara olan tutkumuz, gerek doğaya olan tutkumuz, gerek vatanımıza, milletimize bir hizmet olsun diye bir yola çıktık ve veteriner fakültesine girdik. Veteriner fakültesinden derece ile mezun olduktan sonra belli bir süre daha memuriyetime devam ettim. Daha sonra da memuriyetten ayrıldım ve özel klinik açarak Daday’da hizmet vermeye başladım. Çalışmalarımız, çiftlik ortamlarında, aile işletmelerinde ve kliniğimizde devam etmektedir” dedi.

Hayvan sevgisi için hemşireliği bırakıp veteriner hekim oldu

"Bir cana hizmet aşkıydı"

Hayvanlara karşı beslediği sevgiden ötürü veteriner hekim olduğunu söyleyen Çifci, “İnsanın içerisinde sevgi olmadan bu işi yapması mümkün değildir. İster istemez bende Anadolu’dan bir insan olarak her ne kadar annem ve babam memur olsa da yaz aylarında sürekli köydeydik, köyde yetişip büyüdük. Bu aslında bir cana hizmet aşkıydı. Bunu insanda da yıllar boyunca yaşadım. Şu an da veteriner olarak yine canlara hizmet ediyoruz. Istırabı hafifletebiliyorsak ne mutlu bizlere” diye konuştu.

Hayvan sevgisi için hemşireliği bırakıp veteriner hekim oldu

“İnsanlık için veteriner olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz”

Hemşirelikte edindiği tecrübeleri veteriner hekim olduktan sonra birlikte kullanmaya başladığını anlatan Çifci, “Belli bir bilgi birikimine ister istemez beşeri sektörde sahip oluyorsunuz, bunu veteriner fakültesinde bir hekim olarak taçlandırıyoruz. Bizler de bu iki bilgiyi birleştirip bir armoni oluşturduk. Bunun da faydalarını gördük. Korona virüs döneminde ben hemşire olarak görev yaptım. Türkiye’de ilk korona nöbetini tutan hemşirelerdenim. Beşeri hekimlik bizlere çok şeyler kattı, bizler de bu bilgileri veteriner hekimlikle birlikte süsledik ve insanlara bir şekilde hizmet etmeye gayret ediyoruz" şeklinde konuştu.

Hayvan sevgisi için hemşireliği bırakıp veteriner hekim oldu

“Hasta hayvanımı tedavi etti ve ondan olan buzağısına Yücel ismini verdim”

Daday ilçesine bağlı Görük köyünde hayvan yetiştiriciliği yapan Seher Çakal ise, “Hayvancılıkla uğraşıyorum. Hayvan yetiştirirken hayvan hastalıklarıyla da karşılaşıyoruz. Yakın bir tarihte hayvanımın bir tanesinde rahim çıkması hastalığı yaşandı. Sağ olsun Yücel Bey bizlere çok yardımcı oldu. Çok bilinçliler. 10 günlük bir tedavinin ardından hayvanımı normal hale getirdi. Tedaviden önce hayvanım yerinden kalkmaz durumdaydı. Yücel Bey yaptığı tedavi sonrasında hayvanı ayağa kaldırabileceğini ve kendisine 3-4 gün müsaade etmesi gerektiğini söyledi. Dediği gibi tedavinin dördüncü günü ineğim ayağa kalktı, toparladı ve şu anda normal bir hayvan haline döndü. Benden bütün randımanı aldım. Ben Yücel Beye ve diğer emekleri geçen arkadaşlara teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Hayvan sevgisi için hemşireliği bırakıp veteriner hekim oldu

Hasta hayvanının buzağısına "Yücel" ismini verdiğini söyleyen Çakal, “Rahim çıkması hastalığını yaşan ineğimizin durumu çok sıkıntılıydı ve buzağısını Yücel Bey kurtardı. Ben de, sağlıklı bir şekilde buzağısı doğunca "Yücel" adını koydum" dedi.

Vedat Yunus İkizoğlu - Serkan Yılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dijital diş hekimliği devrimi: Yapay zekanın dişe dokunan gücü Biruni Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Göknur Öztürk, dijital teknolojilerin diş hekimliğine getirdiği devrimi anlattı. CAD/CAM sistemleri ve yapay zeka destekli dijital araçların, tedavi süreçlerinde hız ve hassasiyet sağladığını vurgulayan Dr. Öztürk, bu yeniliklerin hastalar için daha verimli sonuçlar sunduğunu belirtti. Dijital çağın diş hekimliğine getirdiği yeniliklerden söz eden Biruni Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Göknur Öztürk, “Diş hekimliği dünyasında yeni teknolojiler çıkmasının hızlanmasının en büyük nedeni olarak teknolojinin de hızlı bir gelişim kat ediyor olması gösterilebilir. Bu teknolojilerin başında geleneksel yöntemlerin yerini alan ve daha hızlı, daha hassas ve daha etkili çözümler sunan CAD/CAM (bilgisayar destekli tasarım/bilgisayar destekli üretim) sistemleri gösterilebilir. Gelişen bu sistem ile birlikte diş restorasyonları mükemmel hassasiyetle yapılıyor” dedi. Dr. Öğr. Üyesi Göknur Öztürk, dijital araçlar ve yapay zekanın birleşimi sayesinde, diş hekimliğinde daha doğru teşhisler ve verimli tedavi süreçleri sağlandığını açıkladı. Bu alandaki gelişmelerin çok hızlı ilerlediğini ifade eden Dr. Öztürk, “Dijital görüntüleme, tedavi planlaması ve intraoral tarayıcılar sayesinde hastalarımıza daha hızlı ve doğru sonuçlar sunabiliyoruz. Özellikle CAD/CAM sistemleri ile diş restorasyonlarını mükemmel bir hassasiyetle tasarlayıp üretiyoruz. Bu teknolojiler, tedavi süreçlerini hızlandırırken, yapay zeka da veriye dayalı içgörüler sunarak klinik kararları daha bilinçli hale getiriyor. Yeni teknolojiler, tedavi sonuçlarını tahmin etme konusunda yüksek doğruluk sağlıyor, bu da tedavi sürecinde büyük bir güven artışı sağlıyor” şeklinde konuştu. Diş hekimliğinde gelecek Teknolojideki ilerlemeler ile birlikte, dijital diş hekimliğinde de yeni teknikler hızla gündeme gelmekte. Dr. Öztürk gelecekte diş hekimliğinin daha da kişiselleştirilmiş ve erişilebilir olacağına dikkat çekerek, "Dijital Diş Hekimliği, tedavi planlamasını daha da kişiselleştirmekte olup, geleneksel tedavi yöntemlerini devrim niteliğinde dönüştürerek, hastaların daha hızlı, daha hassas ve daha konforlu bir tedavi deneyimi yaşamalarını sağlıyor" dedi.
Malatya Arslantepe’nin tarihi yolculuğu öğrencilerle buluşuyor Battalgazi Belediyesi, Arslantepe Höyüğü’nün tanıtımını ve eğitim çalışmalarını sürdürüyor. İlçedeki okullarda başlayan "Arslantepe’yi Tanıyoruz" seminerleri, gençlere tarihin kapılarını aralıyor. Battalgazi Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğüne bağlı Arslantepe Birimi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Arslantepe Höyüğü’nün tanıtımına yönelik önemli bir projeye imza attı. Okullarda başlatılan “Arslantepe’yi Tanıyoruz” seminerlerinin ilki, Hatunsuyu Mahallesi’nde bulunan Hollandalı Gurbetçiler Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirildi. Tarihin izleri sınıflarda hayat buluyor Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği seminerde, Arslantepe Höyüğü’nün tarihi ve arkeolojik önemi detaylı bir şekilde anlatıldı. Seminer kapsamında höyükteki kazılardan elde edilen bulgular, geçmiş uygarlıkların sosyal ve politik yapıları ile kültürel mirasın önemi vurgulandı. Arslantepe’nin, dünyanın ilk devlet yapısının temellerinin atıldığı yer olarak kabul edilmesi ve insanlık tarihi açısından taşıdığı değer, görsellerle desteklenen sunumlar eşliğinde öğrencilerle paylaşıldı. Kültürel mirası gençlere aktarma hedefi Battalgazi Belediyesi Arslantepe Birimi personelleri, seminerlerin diğer okullarda da süreceğini belirterek, gençlerin kültürel miras bilinciyle yetişmesinin önemini vurguladı. Arslantepe Birimi’nin bu çalışmaları, öğrencilerin tarih ve arkeolojiye olan ilgisini artırmayı ve Malatya’nın tarihi değerlerini daha geniş kitlelere tanıtmayı amaçlıyor.
Ağrı AİÇÜ’ye TSE tarafından “TS EN ISO 90012015 belgesi” verildi Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde (AİÇÜ) yürütülen Kalite Yönetim Sistemi çalışmalarına ilişkin Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Dış Tetkik heyeti tarafından yapılan denetimler sonucunda TS EN ISO 9001:2015 Belgesi almaya hak kazanan AİÇÜ’ye TSE tarafından TS EN ISO 9001:2015 Belgesi verildi. Recep Tayyip Erdoğan Kültür ve Kongre Merkezi Selçuklu Konferans Salonunda gerçekleştirilen TS EN ISO 9001:2015 Belgesi Takdim Töreni’ne Ağrı Vali Yardımcısı Bülent Şimşek, Ağrı Cumhuriyet Başsavcısı Adem Çalış, Ağrı İdare Mahkemesi Başkanı Erkan Seydibey, AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı ve Kalite Koordinatörü Prof. Dr. Erdal Yılmaz ile akademik ve idari personel katıldı. Törende konuşan AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, üniversite olarak TS EN ISO 9001:2015 Belgesi almanın gururu ve mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Prof. Dr. Karabulut, TS EN ISO 9001:2015 Belgesi’nin alınmasında emeği geçen başta Kalite Koordinatörlüğü ekibi olmak üzere tüm çalışma arkadaşlarına teşekkür etti. Üniversitelerin dinamik bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karabulut, üniversitelerdeki elde edilen başarıların ve gelişimin sürdürülebilir olmasının çok önemli olduğunu belirtti. AİÇÜ’deki akademik ve idari yapıdaki niceliğin her geçen gün arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Karabulut, “Bu niceliksel artışa bağlı olarak akademik ve idari birimlerimizdeki niteliği de artırmış bulunmaktayız. Üniversitemiz, 17 bin öğrencisi, 600 akademisyeni ve bin idari personeli ile yaklaşık 20 bin kişilik bir aile oldu. Bu nicel büyüme ile Üniversitemiz, uluslararası 4 farklı derecelendirme kuruluşu listesinde yer alarak ismini hem Türkiye’de hem de dünyada duyurmayı başarmıştır” diye konuştu. AİÇÜ’de kalite ile ilgili faaliyetlerin bir çalışma kültürü haline dönüşmesini amaçladıklarını belirten Prof. Dr. Karabulut, AİÇÜ’nün milli ve manevi değerler çerçevesinde çalışmalarına devam ederek başarı sıralamasını daha da yukarıya taşıyacağını söyledi. Prof. Dr. Karabulut, AİÇÜ’ye desteklerinden dolayı TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin’e teşekkür etti. Programda, TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin, TSE’nin kurumsal yapısı ve faaliyet alanları hakkında bir sunum gerçekleştirdi. Şahin, AİÇÜ’yü TS EN ISO 9001:2015 Belgesi almasından dolayı tebrik etti. AİÇÜ Kalite Koordinatörü Prof. Dr. Erdal Yılmaz ise bir yıllık emeğin sonucunda başarılı bir denetimin ardından TS EN ISO 9001:2015 Belgesi’nin alındığını söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, kalite faaliyetlerine katkı ve desteklerinden dolayı Rektör Prof. Dr. Karabulut’a teşekkür ettiğini belirtti. Tören, TSE Başkanı Şahin’in Rektör Prof. Dr. Karabulut’a TS EN ISO 9001:2015 Belgesi takdimi ile sona erdi.