EKONOMİ - 26 Ağustos 2024 Pazartesi 09:19

Çölyak hastalarının besin kaynağı karabuğdayın hasadı başladı

A
A
A
Çölyak hastalarının besin kaynağı karabuğdayın hasadı başladı

Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde, Mayıs ayında ekilen karabuğdayın hasadı başladı. Çölyak hastalarının besin kaynağı olan karabuğday, çiftçilerin yüzünü güldürüyor.


Glüten içermemesi sebebiyle çölyak hastalarının ihtiyaç duyduğu karabuğdayın Kastamonu’daki hasadına başlanıldı. Mayıs ayında çiftçiler tarafından Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde toprakla buluşturulan karabuğday, biçerdöverlerle hasat ediliyor. İlçede karabuğday eken çiftçiler, rekolteden memnun olduklarını ifade ederken, un haline getirilen karabuğdayın ülke genelindeki çölyak hastalarından büyük ilgi gördüğünü kaydetti.



"Çölyak hastaları bize çok soruyordu"


İhsangazi ilçesinde çiftçilik yapan Yasin Ciğerci, karabuğdayı 3 yıl önce deneme amacı ile ektiklerini belirterek, “Mayıs ayında toprakla buluşturduğumuz karabuğdayın hasadını yapıyoruz. Bu buğday normal buğday gibi değil, yapısı biraz daha farklı. Kuzugiller familyasında olduğu için buğday demiyoruz. Şu an hasadını yapıyoruz. Normal buğdaydan görünüşü de çok farklı. Havaların soğuk gitmesi sebebiyle Mayıs’ın ikinci haftasında yapabilmiştik. Özellikle bu karabuğdayı çölyak hastaları bize çok soruyordu, ‘nasıl temin ederiz’ diyorlardı. Biz de yaptığımız araştırmalardan sonra ekmeye karar verdik. Bunu taş değirmenimizde un haline getirerek Türkiye’nin tüm şehirlerine gönderiyoruz" dedi.



Çölyak hastalarının besin kaynağı karabuğdayın hasadı başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Ayşenur Ezgi Eygi’nin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız” Denizli’de AK Parti Türkiye Buluşmaları toplantısına katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’nin AK Parti döneminde değişen adalet sistemi hakkında açıklamalarda bulundu. Batı Şeria’da İsrail askerlerince öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi hakkında da konuşan Bakan Tunç, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız iç hukuktan kaynaklana n soruşturma yetkisini kullandı ve soruşturma başlattı. Elimizde deliller, görüntüler var. O saldırganların kendi ülkemizde de yargılanması ve uluslararası alanda yakalanması için soruşturmamızı başlattık” dedi.Bir dizi ziyaret kapsamında kente gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Denizli İl Başkanlığı’nda düzenlenen AK Parti Türkiye Buluşmaları toplantısına katıldı. 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlatan Bakan Tunç, “2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimleri geldiğinde vesayetçi anlayış devreye girdi. ’Cumhurbaşkanını meclise seçtirmeyiz’ dediler. Anayasa değişti mi? Hayır. Eskiden meclis seçiyordu. Mecliste Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldığında geçerli bir seçim olmasına rağmen dönemin YÖK Başkanı ‘Bu seçim geçersizdir’ diyebildi. YÖK Başkanı TBMM’de yapılan bir seçim için geçersizdir diyebiliyordu. O günlerden bugüne gelindi. Bugün duayen denilen gazeteciler, köşe yazılarında ahkam kesen gazeteciler, sosyal medyada kanalları olan yaşlı başlı, kelli felli gazeteciler o gün Genelkurmay Başkanının karşısına geçip ‘Meclisteki yapılan seçim ile ilgili karşı çıkmayacak mısınız’ dediler. O da ‘Evet, karşı çıkıyoruz’ dedi. Maalesef böyle dönemlerden geldik. Mecliste yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri iptal edildi. Referandumda bu kez Türkiye’nin ana muhalefeti bu kez halkta seçemez dedi. Böyle bir ortamlardan geçtik biz” dedi.“Darbecilerin yanında saf tutan, milletin hakkını hukukunu savunmayan bir yargı vardı”Türkiye’nin yakın tarihinden hatırlatmalar yapan Bakan Tunç, AK Parti’nin 2008 yılında Laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle dava açıldığını ve 1 oy ile partisinin kapatılmaktan kurtulduğunu söyledi. 2012 yılında yaşanan MİT krizine de değinen Bakan Yılmaz Tunç, Türkiye ekonomisinin en parlak dönemi olarak gösterilen 2013 yılında Gezi Olayları ile Türkiye’de sokak darbesi yapılmaya çalışıldığını söyledi. Vesayetçi anlayışın başarılı olamadığı bu girişimlerin ardından önce emniyet yargı darbesi ardından ise 2016 yılında FETÖ’nün darbe girişimiyle hükümeti düşürebilmeyi amaçladıklarını ifade eden Bakan Tunç, “2016 yılına geldiğimiz zaman 15 Temmuz’da AK Parti iktidarını sona erdirmek ve Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan düşürmek için dışarıdan destekli eli kanlı FETÖ teröristleri 15 Temmuz gecesi tankları milletimizin üzerine sürdü. Cumhurbaşkanımız ‘Haydi milletim meydanlara ülkemize sahip çıkıyoruz’ dediğinde milletimiz meydana koştu. Yargı mensuplarımız adliyelere koştu ve o kahraman savcılarımız hemen o teröristler hakkında yakalama kararları çıkarttılar. Şimdi onların yargılamaları birçoğu bitti ve hapiste cezalarını çekiyorlar. Bu ülkede geçmişte de darbeler oldu. Bu ülkede 27Mayıs Darbesine bu ülkenin yargısı karşı gelmediler ve darbecilerin yanında durdu. Milletin hakkını savunacaklarına darbecilere savundular. Böyle bir yargı vardı. 12 Eylüle geldiğimiz zaman bir sağdan bir soldan idam kararları veren bir yargı vardı. Darbecilerin yanında saf tutan milletin hakkını hukukunu savunmayan bir yargı vardı. Sonrasında 28 Şubatta da aynı şekilde darbecilere destek veren bir yargı vardı. Bu bizim yargı tarihinin üzülerek söylüyoruz kara lekeleridir ama 15 Temmuz’a geldiğimizde Türk yargısının halka nasıl savunduğunu, nasıl milli iradenin yanında olduğunu hep beraber gördük” şeklinde konuştu.“Darbe anayasadan kurtulma mücadelesini hep beraber vereceğiz”Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulması gerektiğini vurgulayan Bakan Tunç, “İnşallah Türkiye Yüzyılının başında darbe anayasadan kurtulma mücadelesini hep beraber vereceğiz. 184 kez değişikliğe uğrayan anayasanın maddeler arasındaki bütünlüğü bozulduğunu görüyoruz. Burada anayasamızın gerçekleştirmiş olduğumuz gerek 2010 gerek 2017’de değişikliklerinde özellikle demokratik hukuk devletlerinde standardını daha da güçlendiren, yüksek standartlı bir demokrasi ülkemize kavuşturan değişikleri de muhafaza ederek, bir toplum sözleşmesi yaparak Türkiye Yüzyılına başlamamız lazım. Anayasamızda hak arama yollarını arttıran çok önemli düzenlemeler yaptık. Bunları uygulamamız lazım. Kamu denetçiliği kurumunu geliştirmemiz lazım. Vatandaşlarımızın idare ile ilgili bir sorunu olduğunda mahkemeye gitmeden kamu denetçisine giderek sorunu çözebilmesi imkanını biz getirdik. Kişisel verilerin korunması, özel hayatın korunması bunlar önemli insan hakları. Bu ülkede bir daha darbe olmasın yargımız, hukukumuz, milli irademizin yanında olsun, hukuk devletinin yanında olsun diye önemli yapısal reformlar yaptık. Anayasa Mahkemesinin yapısı, HSK’nın yapısı, askeri şuranın yapısı. Yeni anayasa için bir sebep bile yeterli. Darbecilerin yazdırdığı bir anayasa ile demokratik hukuk devletinde yolumuza devam etmemiz lazım” ifadelerini kullandı.“Ekonomi yönetimimiz tekrardan tek haneli rakamlara düşürecek”6 Şubat depremleri ve çevre ülkelerde yaşanan olumsuzlukların Türkiye için ekonomik etkileri olduğunu belirten Adalet Bakanı Tunç, “Ülkemiz 6 Şubatta büyük bir deprem yaşadı. Şimdi hızlı bir şekilde şehirleri yeniden inşa etme gayretindeyiz. Bir taraftan yukarımızda Rusya ile Ukrayna savaşı ekonomik anlamda en çok bizi etkiledi. Hemen aşağıda Gazze savaşı bir taraftan Suriye’nin kuzeyinde terör devleti kurma çabaları onu önlemek için çabamız devam ediyor. Öncesinde pandemi ile geçen kapalı kaldık. Tüm bunlar üst üste geldi. Bu etkenlerle ekonomimiz olumsuz etkilendi bunu kabul etmemiz lazım. Son 5 yıl özellikle ülkemizin dışındaki gelişmelerle de ekonomimizi etkileyen olumsuzluklarla karşılaştık. Enflasyon çift haneli rakamlara çıktı. Ekonomi yönetimimiz tekrardan tek haneli rakamlara düşürecek. Halkımızın alım gücünü yine yükselterek, emeklimizin, işçimizin, memurumuzun enflasyona ezdirmeden yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.“Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkını koruyacağız”Dünyadaki adaleti ve hakkı savunmaya devam edeceklerini ifade eden Bakan Tunç, 7 Ekim’den günümüze kadar Gazze’de bir soykırım yaşandığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bu soykırımın sonlanması için diplomatik çalışmalara ve insani yardımları sürdürdüklerini ifade eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, uluslararası sistemin oradaki zulmü durdurmaya yetmediğini söyledi. İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail askerlerince öldürülen Türk vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkını koruyacaklarını ifade eden Bakan Tunç, “Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimiz İsrailli terörist askerlerce şehit edildi. Onun hakkını hukukunu koruyacağız. Hemen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız iç hukuktan kaynaklana n soruşturma yetkisini kullandı ve soruşturma başlattı. Elimizde deliller, görüntüler var. O saldırganların kendi ülkemizde de yargılanması ve uluslararası alanda yakalanması için soruşturmamızı başlattık. Uluslararası hukukta da Ayşenur’un hakkını savunacağız. Uluslararası Ceza Mahkemesine, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyine ve Uluslararası Adalet Divanına Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimizin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız. Bir kez daha ailesine, milletimize başsağlığı diliyorum. Yarın inşallah onun cenaze merasiminde olacağız, dualar edeceğiz ve ailesine başsağlığı dileyeceğiz. Temennimiz bir an önce orada akan kanın durdurulması. Türkiye olarak da Uluslararası Adalet Divanına katılma dilekçemizi verdik. Uluslararası Ceza Mahkemesinde de sivil toplum kuruluşlarımız, o teröristlerin, Netanyahu başta olmak üzere bunların yargılanmasıyla ilgili çalışmaları biz Türkiye olarak sonuna kadar takip edeceğiz” dedi.
Kayseri Üzüm: “Peygamberimizin kutlu doğumu, insanlık için bir rahmet pınarıdır” AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm, Mevlid Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Peygamberimizin kutlu doğumu, insanlık için bir rahmet pınarıdır” dedi. AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm Mevlid Kandili dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Üzüm mesajında şu ifadelere yer verdi: “Rahmet ve güzel ahlakın en yüce timsali, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (S.A.V)’in dünyayı şereflendirdiği Mevlid Kandili’ne erişmenin huzurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu mübarek gece, O’nun sevgi dolu kalbiyle insanlığa armağan ettiği merhameti, adaleti ve tertemiz ahlakını bir kez daha hatırlamamıza vesile olan bir kutlu vakittir. Mevlid Kandili, Peygamber Efendimizin nur dolu doğumunu idrak ederek, O’nun getirdiği hikmetli mesajları yeniden anlamaya, hayatlarımızı O’nun mübarek ahlakıyla güzelleştireceğimiz bir yenilenme fırsatıdır. Kardeşlik ve sevginin, rahmet ve merhametin en büyük timsali olan, yoksulların, yetimlerin, mazlumların ve tüm yaratılmışların sığınağı; güzel ahlakın tamamlayıcısı, sevgili Peygamberimizin kutlu doğumu, insanlık için bir rahmet pınarıdır. Bu mübarek gecenin, dünyamıza sağlık, huzur, mutluluk ve aydınlık getirmesini diliyorum. Mevlid Kandili’nin, Efendimizi layıkıyla anmamıza, insanlığa sunduğu kutsal mesajları en doğru şekilde kavrayıp hayatımıza aktarmamıza vesile olmasını yürekten temenni ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, feyz ve bereket dolu bu mübarek gecenin, tüm insanlığa kardeşlik, birlik, beraberlik, barış ve huzur getirmesini diler, başta Kayserili hemşehrilerimiz olmak üzere, aziz milletimizin ve İslam âleminin Mevlid Kandili’ni en kalbi duygularımla kutlarım.”