POLİTİKA - 12 Ekim 2024 Cumartesi 13:08

Sağlık Bakanı Memişoğlu: "Hiçbir verinin başka bir yere ulaşma şansı e-Nabız üzerinden yok, bunu net söylüyorum"

A
A
A
Sağlık Bakanı Memişoğlu: "Hiçbir verinin başka bir yere ulaşma şansı e-Nabız üzerinden yok, bunu net söylüyorum"

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, e-Nabız’a ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Memişoğlu, "Hiçbir verinin başka bir yere ulaşma şansı e-Nabız üzerinden yok. Bunu net söylüyorum. Bu konulara itibar edilmemesini istiyorum" dedi.


Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Kars’a gelen Bakan Memişoğlu, Kars Valiliği’nde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin sağlık bilişimi altyapısında dünyaya örnek bir ülke olduğunu söyleyen Memişoğlu, "E-Nabız sistemi Türkiye’de sağlığın temelini oluşturuyor. Bu sistem özellikle 2014’ten sonra sağlık sistemimizin bilgi, veri anlamında temeli olmuş durumda. Temel bilişim anlamında Türkiye’nin temeli. Esasında herkesin veri bankası. Kişiye özel şifrelenmiş durumdadır. Bir başkası, hastanın kendisi dışında kimse göremez. Özel güvenlikli olarak tutulur. Özel yazılımlarla, özel denetlemelerle güvenliği sağlanır. Özellikle Kovid-19’da takibini sağlamış, rüştünü ispatlamış bir sistem. Dünyanın çok gelişmiş dediğimiz ülkeleri aşı olduktan sonra günlerce insanlara aşı kartı veremezken, biz bu sistem üzerinden kişiye saniyesinde aşı kartını ulaştırdık" dedi.


Memişoğlu, "Çok net söylüyorum, Türkiye’nin değerlerine, Türkiye’nin sahip olduğu bu güzel işe nifak sokarak, fitne, fesat üreterek bunları küçümseyerek, veya başka yönlere çekerek, lütfen güven kaybına sebebiyet vermesinler. Hiçbir verinin başka bir yere ulaşma şansı e-Nabız üzerinden yok. Bunu net söylüyorum. Bu konulara itibar edilmemesini istiyorum. Resmi kurumların bilgilendirmelerine lütfen güvenilmesini istiyorum. Ben bile bakan olarak bunu göremem" diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Eğitimci başkan öğretmenleri ağırladı Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde emekli öğretmenleri ağırladı. Mesir Tabiat Parkı’nda düzenlenen etkinlikte konuşan Başkan Balaban, “Bir toplumun aydınlığa gitmesinde en önemli motor güç öğretmendir” dedi. Kendisi de öğretmen olan Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde meslektaşlarını unutmadı. Cumhuriyet Meydanı’nda bu özel gün dolayısıyla düzenlenen çelenk sunma törenine katılan Başkan Balaban, daha sonra Mesir Tabiat Parkı Yunuspark Kafe’de düzenlenen etkinlikte emekli öğretmenlerle bir araya geldi. Etkinliğe CHP İlçe Başkanı Mehmet Arslan, Belediye Başkan Yardımcıları ve ilgili birim müdürleri de öğretmenlere eşlik etti. Programda öğretmenlik mesleğinin önemi vurgulayan Belediye Başkan Yardımcısı Hakan Gürtunca organizasyonun amacına dikkat çekti. Gürtunca, “Öğretmenlerimizin toplumdaki yeri ve değeri tartışılamaz. Onlara hak ettikleri saygıyı göstermek hepimizin görevi” dedi. ‘Öğretmenlik bir toplumun aydınlığa gitmesinde en önemli motor güç’ Bir eğitimci olarak mesleği ile gurur duyduğunu belirten Başkan Semih Balaban konuşmasında öğretmenlerin toplumdaki rolüne dikkat çekerek şunları söyledi: “Öğretmenlik gerçekten çok önemli bir meslek. Bir toplumun dönüşümünde, gelişiminde, aydınlığa gitmesinde en önemli motor güç öğretmen. Ben de bir öğretmen olarak mesleğimle gurur duyuyorum. Bu ülkede yapılan yanlışlıklara, yapılan haksızlıklara ses çıkartamayan bir toplum olduk. Ama artık öğretmenlerin aydınlanma gücüyle yavaş yavaş bu kabuğu kıracağız. Gerçek anlamda Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolunda ilerleyen nesli hep birlikte yetiştireceğiz. Emekli öğretmenlerimizin işi bitmedi. Onlar hala kahvelerde, evlerde, toplantılarda öğretmeye, yol göstermeye devam ediyorlar. Atatürk’ün Başöğretmen unvanını taşıdığı ve öğretmenlerimize adadığı bu anlamlı günde, ebediyete intikal eden tüm öğretmenlerimizi saygıyla anıyorum.” Etkinlikte emekli öğretmenler unutulmadıklarını hissetmenin mutluluğunu yaşadı. Başkan Balaban, organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederek, her zaman öğretmenlerin yanında olacağını ifade etti.
Antalya Hortumun verdiği zarar gün ağarınca ortaya çıktı Antalya’da dün gece fırtına ve hortumun verdiği zarar gün ağarınca ortaya çıktı. Hortumun vurduğu bölgede yaklaşık 300 dekarlık alanda çok sayıda sera ve ikamette büyük çapta hasar meydana geldi. Hortuma evlerinin içinde yakalanan kadın korku dolu anları gözyaşları içinde anlattı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün turuncu kodla uyardığı Antalya’da özellikle dün akşam saatlerinde etkili olan sağanak yağış ve fırtına hayatı olumsuz etkiledi Valiliğin fırtına uyarısı yaptığı bölgelerden birisi olan Aksu ilçesinde akşam saatlerinde hortum meydana geldi. Hortum, evler ve seraların bulunduğu alandan geçerek naylon ve cam seralara zarar verdi. Ağaçların yollara devrildiği, elektrik tellerinin koptuğu ve seraların kullanılamaz hale geldiği Kurşunlu Mahallesi’nde zararın gerçek yüzü gün ağarınca ortaya çıktı. Kaymakam inceleme yaptı Çok sayıda seranın hortumun etkisiyle naylon ve camlarının kırılarak uçtuğu, demirlerinin ise zarar gördüğü gözlendi. Seralarda bulunan ve yakın zamanda hasat edilmeyi bekleyen tarım ürünleri ise kullanılamaz hale geldi. Hortum nedeniyle Kurşunlu Sağlık Ocağı’nın da çatısı uçarken maddi hasar meydana geldi. Aksu Kaymakamı Ahmet Hikmet Şahin, hortumun zarar verdiği bölgede incelemelerde bulundu. Kaymakam Şahin, ev ve seraları zarar gören vatandaşlarla görüşerek bilgi aldı. "Kendimizi zor attık" Serası hortum nedeniyle zarar gören çiftçilerden Osman Sargın, evde otururken bir uğultu duyduğunu ve her şeyin birkaç saniye içerisinde gerçekleştiğini belirterek, “Akşam 21 gibiydi. Kanepede otururken bir ses gelmeye başladı uğultu şeklinde. Yerimden kalkıp merdivene doğru yönlendiğimde sanki bomba atılmış şekilde sesler gelmeye başladı. Merdiven boşluğunu attık kendimizi, deprem mi oldu, ne oldu bilemedik. Birkaç saniyede oldu her şey, ben böyle bir şey görmedim. Allah daha beterini göstermesin. Gece çıktın olaydan sonra seralara görebildiğimiz kadarıyla baktık. Sera diye bir şey kalmamış” dedi. Sera içerisinde hasadı gelmiş ürünlerin bulunduğunu ve kullanılamaz hale geldiğini belirten Sargın, “İçindeki mahsullere mi acıyalım, yıkılan seralara mı. Hiç satılmadık sebzeler vardı bunun içinde hasadı gelmiş. Evin içi haşat, komple yıkıldı, pencereler patladı. Çift cam kırıldı, çatı uçtu. Anlatılacak gibi değil. Güneş enerji panelleri vardı, hepsini söktü. Çiftçinin hali vahim. Devletin el atması lazım, yoksu biz bu çiftçilikten vazgeçeceğiz. Devlet bize sahip çıkmazsa biz bu işi yapamayız. Hurdacıyı çağırıp her şeyi satıp bizde aylıklı bir yerde çalışmayı düşünüyoruz” dedi. "Kıyamet kopuyor sandım" Hortum ve frtınanın zarar verdiği evlerden birisinde yaşayan Nezahat Sargın isimli kadın ise evin kapısını açması ile birlikte camın patladığını belirterek, “Kapıyı açmamla birlikte cam kırıkları üzerine geldi. Kıyamet kopuyor sandım. Bir oraya, bir buraya kaçtım. En son odaya kendimi zor attım. Canımı orda kurtardım. Ağacımız, seralarımız yerle bir oldu. Hiçbir şeyimiz kalmadı. Pencereyi açıp sandalye koyup çıktım dışarı, oğluna aramaya başladım. O da kendini evin içine atmış, kurtarmış kendini. Seraya girseymiş. O da ölürdü. Ne kadar ağaç varsa yıkılmış” ifadelerini kullandı. "Uğultu duyduk evimiz sallanmaya başladı, çocuklarımla kanepenin arkasına saklandık" Uğultuyla beraber çocuklarıyla kanepenin arkasına saklandıklarını kaydeden Saliye Öcal ise “Dün akşam 20.15 sıralarında yağmur ve ardından hortum geldi. Uğultu duyduk evimiz sallanmaya başladı. Çok korktuk kanepenin arkasına çocuklarımla birlikte yattım. Evimin üstünü bir anda aldı gitti hortum. Allahtan çocuklarıma ve canımıza bir şey olmadı. Arkada ki seramız zarar gördü. Ortalık sakinleşince görümceme sığındık. Sonra babamın yanına gittik. Ailemiz destek oldu” dedi. Evinin tamamen kullanılmaz hale geldiğini belirten Öcal, “Evimiz, eşyalarımız hiçbir şeyimiz kalmadı. Çocuklarımın sağ kurtulduğuna şükrediyorum. Odalarım, mutfağım hiçbir eşyam kalmadı her şeyimiz gitti. Geceyi babada geçirdik. Kiralık ev arıyoruz. Üreticiyim, seramızdan da hortum geçti” şeklinde konuştu. "Arabamın garajını hortum nereye götürdü bilmiyorum" Bölgede serası bulunan kadın üretici Seçil Çetindarı gece yaşanan olayı göz yaşları içinde anlattı: “Ağustos ayından bu yana emek çekiyorum. İlk hasadımı daha dün yaptım, toplamaya başladım. Akşam böyle oldu. Seram, garajım, arabam zarar gördü. Hepsi gitti. Elimde hiçbir şey kalmadı. Hortum geçerken evdeydim. Bir uğultu koptu. Bir çıktım sera, arabam hepsi gitmiş. Bugün hasat edecektim. 3 dekar alanımın hepsi ziyan oldu.” Garaj ortada yok Arabasının garajını hortumun alıp başka yere attığını ifade eden Çetindarı, “Arabamın garajı bile gitti. Garajımın nereye gittiğini bilmiyorum. Hortum vurmuş garajımın demirleri bile yok nereye attığı belli değil. Motosikletim ve arabam büyük hasar gördü. Geceyi muhtarın evinde geçirdik. Eve giremiyoruz. Ne yapacağız bilmiyorum” dedi. Sağlık ocağı zarar gördü Bölgede bulunan sağlık ocağı da hortumdan nasibini aldı. Sera demirlerinin camlarını kırdığı Sağlık Ocağı kullanılamaz hale geldi. Bölgede kayınpederinin serası bulunan Fatih Mahalle Muhtarı İbrahim Baki Gülcü şunları söyledi: “Yaklaşık 6 dönüm alanda kayınpederimin serasını aldı götürdü. Sezon bitti. Bunlar sökülüp yeniden yapılacak. Bu sene zarar gören çiftçiler perişan oldu”.
Adana Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Sarıgeçili: "Öğretmenlerimize verilen değer her şeye değer" Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili, “Öğretmenlerimize ve eğitim çalışanlarımıza verilen değer, her şeye değer” dedi. Eğitim-Bir-Sen Adana Şubesi, Öğretmenler Haftası dolayısıyla eğitim çalışanlarının değerini vurgulayan çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. Öğretmenlere duyulan saygının bir ifadesi olarak düzenlenen bu özel çalışmalar öğretmenler ve eğitim çalışanları tarafından da takdirle karşılandı. Sarıgeçili, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının toplumdaki önemine değinerek, “Öğretmenlik, insanlık tarihinin en kadim ve saygın mesleklerinden biridir. Bizler, öğretmenlerimizin fedakârlıkları ve emekleriyle geleceğimizi inşa ettiğini biliyor ve onların hak ettikleri değeri görmeleri için mücadele ediyoruz. Eğitim-Bir-Sen olarak, öğretmenlerimizin yaşadığı sorunları çözmek için her platformda sesimizi yükseltiyor, onların daha iyi şartlarda çalışabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz” diye konuştu. Sarıgeçili, “Bu özel günleri kutlamak, bu vesile ile çeşitli programlar, etkinlikler düzenlemek, açıklamalar yapmak elbette önemli ancak biz Eğitim-Bir-Sen olarak öğretmenlerimizin değerini yalnızca bir gün değil, her zaman hatırlamak ve hak ettikleri ortamda çalışmalarını sağlamak için gayret ediyoruz. Sembolik günlerin ötesinde, öğretmenlerimizin gerçek sorunlarına çözüm üretilmesi gerektiğine inanıyor, bunun için mücadele ediyoruz” dedi. Öğretmenler Haftası kapsamında Adana’da farklı sektörlerde faaliyet gösteren firmalarla anlaşmalar yapılarak Eğitim-Bir-Sen üyeleri ve ailelerinin istifade edebileceği yüzde 30’a varan indirimler sağlandığına işaret eden Sarıgeçili, şöyle devam etti: "Öğretmenler Haftası özelinde bu indirim anlaşmalarıyla üyelerimizin aile ekonomilerine bir nebze olsun katkı sağlamak istedik. Adana’nın önemli firmaları ile indirim anlaşmalarımız yıl boyunca da devam edecek. Ayrıca, sendikamıza üye olsun ya da olmasın tüm eğitim çalışanlarımıza kahve ve çikolata içeren özel hediye paketleri dağıttık. ’Tatlı yiyip tatlı konuşalım’ düşüncesiyle hazırladığımız hediye paketleriyle eğitim çalışanlarımıza bir nebze de olsa moral vermek istedik. Aldığımız olumlu geri dönüşler bizi son derece mutlu etti. Burada tüm eğitim çalışanlarımızın bizim için değerli olduğunu vurguladık. Üyelerimiz ise bizim için özeldir. Onlar için de farklı bir hediye hazırlığı içerisindeyiz. Önümüzdeki günlerde bu hediyeyi de üyelerimize takdim edeceğiz.” Sarıgeçili, açıklamasının devamında öğretmenlerin yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunlara da değinerek, "Öğretmenlerimizin düşük maaş, ek ders ücretleri, atama, mülakat gibi konularda yaşadığı sorunların bir an önce çözülmesi, uzman ve başöğretmenlik ile ilgili daha önce verilen sözlerin tutulması ve eğitimcilere yönelik şiddet olaylarının da son bulması gerekiyor. Eğitimde kalitenin artması, öğretmenlerimizin hak ettikleri değeri görmesiyle mümkün olacaktır. Ancak bu şekilde Öğretmenler Günü’nü kutlamanın bir anlamı olur. Eğitim-Bir-Sen olarak bu sorunların çözümü için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. Eğitim camiasına yönelik desteklerini artırarak sürdüreceklerini belirten Eğitim-Bir-Sen Adana Şubesi yöneticileri Öğretmenler Haftası özelinde gerçekleştirdikleri çalışmalarla eğitim çalışanlarına “Bizim için değerlisiniz” mesajını güçlü bir şekilde iletti. Eğitim çalışanları Eğitim-Bir-Sen Adana Şubesi’nin hiçbir öğretmeni ve eğitim çalışanını ayırt etmeden, kendilerine değer verdiğini gösterdiğini vurgulayarak sendika yöneticilerine teşekkür etti.