EKONOMİ - 18 Eylül 2024 Çarşamba 10:58

Kars’ta coğrafi işaret tescil süreci toplantısı yapıldı

A
A
A
Kars’ta coğrafi işaret tescil süreci toplantısı yapıldı

Kars Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde Coğrafi İşaret Tescil Süreci toplantısı düzenlendi.


Kars Ticaret ve Sanayi Odası (KATSO)’nun ev sahipliğinde, coğrafi işaret tescil başvurusunda bulunulan yerel ürünlerin değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen toplantıya; Belediye Başkanı Ötüken Senger, Serhat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Nurullah Karaca, Lokantacılar Esnaf Odası Başkanı Subutay Kılıç, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hayrettin Çetin ile Tarım İl Müdürlüğü ve Kars Kafkas Üniversitesi’nden temsilciler katıldı.


Toplantının ana gündem maddesi, tescil başvurusunda bulunulan yerel ürünlerin Kars ekonomisine ve kültürel mirasına sağlayacağı katkılar oldu.


Toplantının açılış konuşmasını Kars Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kadir Bozan yaptı.


Coğrafi işaretli ürünlerin bölgenin kalkınmasına ve yerel üreticilerin desteklenmesine önemli katkılar sunacağını ifade eden Başkan Bozan, “Kars Ticaret ve Sanayi odası olarak ilimizle özdeşleşen 4 ürün için coğrafi işaret tescili aldık ve 7 ürün için ise tescil başvurusunda bulunduk. İlimiz gastronomi kaçışından son dönemlerde gelişme göstermekte ve tanınırlığı her geçen gün artmaktadır. İlimize gelen yerli ve yabancı turistler ilimizde kendilerine ikram edilen yemekleri beğeni ile karşılamaktadırlar. Bizler de bu durumdan ilham alarak ilimiz açısından önemli gördüğümüz ve beğeni toplayan 7 gastronomi ürünlerimiz için coğrafi işaret tescili başvurusunda bulunduk” dedi.


Bozan, “Şu an bu ürünlerimizin ilimize sağlayacağı katma değeri ve kültürel mirasımıza sahip çıkma yolunda çıktığımız yolu anlattığımız coğrafi işaretler tescil süreci toplantısını gerçekleştiriyoruz. Toplantımızın ana gündemi tescil başvurusunda bulunulan yerel ürünlerin Kars ekonomisine ve kültürel mirasına sağlayacağı katkılardır. Kars’ın zengin mutfak kültürünün korunması ve tescillenmesi yönündeki çalışmalarda, yerel kurumlar arasındaki iş birliğinin ve ortak çalışmaların önemi büyüktür” diye konuştu.


KATSO Başkanı Kadir Bozan, “Serhat Kalkınma Ajansı’mıza teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Kalkınma Ajansımız kültürel mirasımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılması hususunda her zaman destek olmakta ve bizlere yol göstermektedir. Şu an başvurusunu yapmış olduğumuz 7 coğrafi işaretli ürünlerimizi de Serhat Kalkınma Ajansımızın destekleri ile gerçekleştirdik. Buradan SERKA Genel Sekreterimiz Nurullah Karaca’ya şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.


Toplantıda, coğrafi işaret tescil sürecinin hızlandırılması ve bu süreçte karşılaşılan zorlukların aşılması adına izlenecek stratejiler görüşüldü.


Toplantı sonunda, Kars’ın yerel ürünlerinin ulusal ve uluslararası alanda tanıtımına yönelik çalışmaların daha etkin bir şekilde yürütülmesi kararlaştırıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "İlk diş çıktıktan sonra 6 ay içinde diş hekimi muayenesi yapılmalıdır" Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dr. Dt. Tuğba İlalan Bahran, "Erken çocukluk çağı çürüklerinin etkili bir şekilde önlenebilmesi için birinci önlem çocukların diş hekimi ile tanışmasının olabildiğince erken yaşta, çocuk daha diş problemi yaşamaya başlamadan yapılmasıdır" dedi. Medicana International İstanbul Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dr. Dt. Tuğba İlalan Bahran, Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında çocuklarda diş sağlığı hakkında açıklamalarda bulundu. Diş çürüğü oluşumunda pek çok etkenin rol oynadığını belirten Dt. Bahran, “Özellikle gelişmekte olan ülkelerde çürük yapıcı gıda tüketiminin fazla olması, günlük ağız hijyeninin yeterli yapılmaması, genetik yatkınlık, ilk diş hekimi ziyaretinin ileri yaşlarda olması, düzenli diş hekimi kontrolünün eksikliği gibi faktörler sebebiyle ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir“ diye konuştu. 2 yaşına kadar çürük yapıcı bakterilere dikkat edilmeli Diş çürüğünün oluşmasında ana etkenlerden birinin çürük yapıcı bakterilerin ağızda bulunması kaynaklı olduğunu vurgulayan Dr. Dt. Bahran, doğumla ağız ortamının steril olduğunu belirterek şunları söyledi: “Dişler ağızda ilk çıktıkları dönemde çürüksüzdür. İlk dişin ağız ortamında çıkması ile çürük yapıcı bakteriler eğer ağız ortamında bulunuyorsa, çocukta çürük oluşma olasılığı artar. Bu bakterilerle çocuğun tanışması ne kadar geç olursa, çürük oluşma ihtimali de aynı oranda azalmaktadır. Yanlış olduğu bilinmeden yapılan, yemeğin ısısının ya da tadının kontrol edilmesi için bebeğin kaşığını annenin ya da bakım veren kişinin ağzına sokması, yere düşen emziği temizlemek amacıyla ebeveynlerin kendi ağzına sokması, bebeğin ağzına çok yakın bir bölgeden öpülmesi gibi davranışlar bebeğin ağzına çürük yapıcı bakterilerin bulaşmasını kolaylaştırır. Özellikle annenin ya da bakım veren kişinin ağzında tedavi edilmemiş çürükler varsa, ağız hijyeni yeterli değilse, bu nedenlerle çürük yapıcı bakteri sayısı fazla ise çocuğun ağız ortamına geçen bakteri sayısı da aynı oranda yüksek olacaktır. Bu nedenle dişlerin sürmeye başladığı dönemden yaklaşık 2 yaşına kadar bu davranışlardan kaçınılmalı, bebeğin ağzına çürüğe neden olan bakterilerin geçişi önlenmeye çalışılmalıdır. Ayrıca hamilelikten itibaren ebeveynlerin, özellikle annelerin kendi ağız hijyenlerine önem vermeleri, çocuklarının ağız sağlığı için büyük önem taşımaktadır.” Emzirme sonrası diş ve diş eti yüzeyleri temizlenmeli Anne sütünün bebeklerin ilk 6 ay ihtiyacı olan tüm besin öğelerini tek başına sağlayabilen, bağışıklığı güçlendiren, enfeksiyonları önleyen, büyüme ve gelişime çok büyük katkı sağlayan en önemli besin kaynağı olduğunun altını çizen Dt. Bahran, “Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF anne sütü ile beslenmenin doğumdan hemen sonra başlamasını, ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile daha sonraki aylarda da uygun besin takviyeleriyle toplamda 2 yıla kadar emzirmenin devam etmesini desteklemektedir. Ülkemizde de Sağlık Bakanlığı anne sütü ile emzirmeye teşvik edici bir politika benimsemektedir. Yararları tartışılmaz olan anne sütünün dişler için toplumumuzda pek de bilinmeyen bir zararlı etkisi vardır. Bu da yüksek miktarda süt şekeri (laktoz) içermesi nedeniyle çürük yapıcı özelliğinin (karyojenitesinin) fazla olmasıdır. Emzirmenin çocuk sağlığı için faydası yadsınamaz ancak dişler çıktıktan sonra çürük oluşumuna neden olmamak için doğru bir emzirme yapılması önemlidir. Özellikle 1 yaşından sonra geceleri sık sık çocukla annenin birlikte uyuduğu ve çocuğun gece boyu her istediğinde emzirilmesi şeklinde yapıldığında diş çürüğü oluşması ihtimali artmaktadır. Düzenli aralıklarla annenin oturarak emzirdiği ve emzirme sonrası çocuğun kendi yatağına yatırılması şeklinde yapılması önerilmektedir. Ayrıca emzirme sonrası mümkünse steril gazlı bez ya da tülbentle diş ve diş eti yüzeyleri temizlenmelidir” şeklinde konuştu. Biberonun yanlış kullanımı diş çürüklerine neden oluyor Bebeklerin büyüme ve gelişimleri için yeterli besin ve enerjiyi alabilecekleri gıdaları tüketmelerinin önem taşıdığını belirten Bahran, “Anne sütünü yeterince alamayan çocukların beslenmesinde biberon gerekli ve faydalı bir araçtır. Bununla birlikte yanlış kullanıldığında çok erken yaşta diş çürüklerine neden olmaktadır. Özellikle çocukların biberonla beslenmesi sırasında süt veya devam mamalarına tatlandırmak amacıyla şeker, bal, pekmez gibi besinlerin eklenmesi çocukların yatağa biberon ile yatırılması ve yatakta uyuyana kadar emmesine izin verilmesi, gece her uyandığında acıktığı düşünülerek bu uygulamaların devam ettirilmesi diş çürüklerinin fazlaca oluşması için uygun bir ortam oluşturmaktadır“ ifadelerini kullandı. İlk diş çıktıktan sonra 6 ay içinde diş hekimi muayenesi yapılmalı “Diş çürüğü gerekli tedbirler alındığında önlenebilir bir hastalıktır” diyen Dr. Dt. Tuğba İlalan Bahran, çocuklarda erken çocukluk çağı çürüklerini etkili bir şekilde önlenebilmesi için şu önerilerde bulundu: “Çocuk ve ailesinin diyet ve ağız hijyen alışkanlıklarının, yaşam tarzlarının düzenlenmesi gerekmektedir. Diş çürüğü oluşmasına karşı alınabilecek birinci önlem; çocukların diş hekimi ile tanışmasının olabildiğince erken yaşta, çocuk daha diş problemi yaşamaya başlamadan yapılmasıdır. Avrupa Pediatrik Dişhekimliği Birliği (EAPD), çocukların ilk diş hekimi muayenesinin ilk dişin ağız içinde çıkmasını takiben 6 ay içerisinde ve en geç 1 yaşına kadar yapılmasını tavsiye etmektedir. Bu muayenenin amacı; aileleri çocuklarının ağız hijyenini nasıl sağlayabilecekleri ve doğru beslenme hakkında bilgilendirmek, ileride yapılması gereken koruyucu uygulamalardan ailelerin haberdar olmalarını sağlamaktır. Çocukların mümkünse bir diş hekimi tarafından belirli aralıklarla takip edilmesi, ileride olası bir tedavi gerekliliğinde erken müdahale edilebilmesini ve çocuğun gerekli tedavileri daha kolay kabullenmesini sağlar. Böylece diş hekimiyle ağrı ya da sıkıntı duymadan, güvenli bir ortamda tanışan çocuklar korkusuz bir şekilde diş hekimine gidebilir.”