ÇEVRE - 22 Ekim 2024 Salı 09:38

Dereiçi Kanyonu ekoturizme kazandırılacak

A
A
A
Dereiçi Kanyonu ekoturizme kazandırılacak

Kars’ta Dereiçi Kanyonu yapılacak düzenlemelerle ekoturizme kazandırılacak. Bedesten bölgesinden başlayan, Kars Baraj Gölü’nde son bulan bölge, yapılacak düzenlemelerle cazibe merkezi haline getirilecek.


Dereiçi Kanyonu’nda hayata geçirilecek olan proje çerçevesinde Kars Valisi Ziya Polat, AK Parti Milletvekili Adem Çalkın, Doğa Koruma ve Milli Parklar Erzurum 13. Bölge ve Kars Şube Müdürlüğü yetkililerinin katılımıyla Valilik Toplantı Salonu’nda değerlendirme toplantısı yapıldı.


Toplantıda başta Kars Biyolojik Atıksu Arıtma Tesislerinin son durumu ve bölgede yapılacak olan düzenlemeler masaya yatırıldı. AK Parti Milletvekili Adem Çalkın’ın üzerinde durduğu ve Karslıların hayata geçirildiğinde nefes alacağı proje kentte vatandaşları da heyecanlandırdı.


Kars Bedesten Bölgesi’nden başlayan kale arkasında, tarihi mekanlar arasından geçen Kars Çayı’nın yılan gibi ağaçlar arasından geçerek baraj gölüne dökülen bölgede, mesire alanları, yürüyüş yolları, kamelyalar, parklar yapılacağı, ışıklandırılarak vatandaşlar, gece kullanıma açılacak olan Dereiçi Kanyonu Kars turizmine de önemli katkı sağlayacak.


Dereiçi Kanyonu değerlendirme toplantısı ardından valilikten yapılan paylaşımda, “Gazi Kars’ımız ile özdeşleşen, insanı doğal güzelliği ile cezbeden Kars Vadisi’ni (Dereiçi Mevkii) ekoturizme kazandırılma çalışmaları başladı” ifadelerine yer verildi.



Dereiçi Kanyonu ekoturizme kazandırılacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu’da bandrolsüz 150 kilogram tereyağı ile 750 kilogram burgulu peynir ele geçirildi Kastamonu’da Şehirlerarası Otobüs Terminali görevlilerince bandrolsüz şekilde kaçak olarak şehre getirilen bin 150 kilogram tereyağı ile 750 kilogram burgulu peynir ele geçirildi. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri tarafından ele geçirilen ürünlere el konuldu. Kastamonu Şehirlerarası Otobüs Terminalinde görevli ekipler, otogar içerisinde denetim yaptıkları sırada siyah poşet içerisinde otobüsten indirildiği belirlenen tereyağı olduğunu fark etti. Ekipler, yaptıkları incelemede tereyağının bandrolsüz bir şekilde kaçak olarak otobüsle getirildiğini tespit etti. Ekipler daha sonra durumu Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine bildirdi. Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, Şehirlerarası Otobüs Terminaline gelerek bandrolsüz bir şekilde kaçak olarak getirilen ürünlere el koydu. Yapılan tartımda Osmaniye’den Kastamonu’ya otobüsle getirilen toplamda bin 150 kilogram tereyağı olduğu tespit edildi. Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, kaçak ve soğuk zincirine uyulmadan getirilen tereyağlarına el koydu. Öte yandan, Şehirlerarası Otobüs Terminali görevlilerince 2 gün önce de hijyen kurallarına uyulmadan bandrolsüz bir şekilde plastik kaplara konulmuş vaziyette burgulu peynir ele geçirdi. Tespit üzerine Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince peynirlere el konuldu. Bandrolsüz ve kaçak olarak Kastamonu’da üretilen 750 kilogram burgulu peynirin, otobüslerle İstanbul’a gönderileceği öğrenildi. Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, tereyağı ve peynirleri pazarlayacak olan şahıslar hakkında Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Malatya Sadıkoğlu: “6 şiddetinde depremler yaşarken mücbir sebep sona ermemeli” Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Fahri Kayahan bölgesinde bulunan konteynerlerde faaliyet yürüten firmaları ziyaret etti. Mücbir sebep sürenin bitmesine 1 ay kaldığını belirten Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “6 Şubat felaketinin ekonomik ve sosyal etkilerini atlatmaya çalışırken 6 şiddetine ulaşan depremler yaşamaya devam ediyoruz. Biriken vergi ve prim borçlarını ödeyecek gücü olmayan depremzede esnaf, tüccar ve sanayicimizin sesine kulak verilsin. 30 Kasım’da sona erecek Mücbir Sebep süresi iş yerleri ve konutlar teslim edilinceye kadar uzatılsın” dedi. 21 metrekare konteynerlerde ayakta kalma mücadelesi veren firmaların yetkilileriyle sohbet eden Başkan Sadıkoğlu, sorunları dinleyerek talepleri aldı. “Depremzede esnaf tüccar ve sanayicimizin sesine kulak verilirsin" Depremin üzerinden 20 ay geçmesine rağmen depremzede esnaf, tüccar ve sanayicinin biriken vergi ve prim borçlarını ödeyecek gücü olmadığını belirten Başkan Sadıkoğlu, “Şehrimizin muhtelif yerlerinde bulunan konteynerlerde ticaretlerini var etme mücadelesi veren firmalarımızı ziyaret etmeye devam ediyoruz. Küçük ve orta ölçekli firmalarımızın içinde bulundukları durum bizleri üzüyor. Malatya’da hala artçı depremler devam ediyor. Daha geçtiğimiz hafta 6 şiddetinde bir deprem yaşadık. 6 Şubat’ta yaşadığımız asrın felaketinin etkilerini atlatamadan, şiddetli depremlere maruz kalmaya devam ediyoruz. Böylesi bir ortamda mücbir sebep süresinin bitmesine 1 ay kaldı. Süre uzatımı olmaz ise hiçbir firmamız biriken borcunu ödeyebilecek durumda değil. Yoğun ve ısrarcı taleplerimize rağmen mücbir sebep süresinin sadece üç ay uzatılmasını doğru bulmuyoruz. Depremzede işletmelerin tamamı vergisini veren, ülkesini seven esnafımız, tüccarımız ve sanayicimiz. Biz vergimizi ödemeyelim demiyoruz, ödeyebilecek bir durumumuz yok diyoruz. İş yerim ne zaman teslim edilir diye düşünerek şehri terk etmeyen cengâverce mücadele eden esnaflarımızın bir anda biriken vergi yüküyle karşı karşıya kalmasını istemiyoruz. Buradan Cumhurbaşkanımıza, Sayın Bakanlarımıza sesleniyorum. Mücbir sebep uygulanan 4 il olan Malatya, Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ın ülkemizin vergi gelirindeki payı sadece yüzde 1,1. Ya vergi affıyla biriken tüm borçları silerek temiz bir sayfa açmak lazım, ya da Van depremi örneğinde olduğu gibi mücbir sebep süresini uzatmak lazım. İki aylık üç aylık uzatmalar istemiyoruz. Yaraya pansuman niteliğinde değil, yaranın tedavisi için uzun bir süre tanınması gerekli. İş yerleri ve konutlar tamamlanıp teslim olmadan, muhasebecilerimiz sağlıklı çalışma ortamına kavuşmadan vergi alınmak istenmesini anlayamıyoruz. Malatya, Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş ile Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri adına mücbir sebep süresinin kısa süreli değil uzun süre uzatılmasını talep ediyorum” diye konuştu.
İstanbul ÖNSİAD’ın 5’inci Olağan Kongresi yapıldı, Ekrem Kap başkan oldu Önder Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ÖNSİAD), İstanbul’da 5’inci Olağan Kongresi’ni gerçekleştirdi. Ekrem Kap ÖNSİAD başkanı oldu. Önder Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin 5’inci Olağan Kongresi, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İstanbul milletvekilleri, İstanbul ilçe belediye başkanları, üst düzey bürokratlar, siyasi parti temsilcileri ve çeşitli STK temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. ÖNSİAD Genel Kurulu’nda başkan olan Ekrem Kap, yeni dönem mottolarını, hedeflerini ve vizyonlarını açıkladı. “Tartışma ayrışma değildir” diyen Kap, sektördeki ara elaman sıkıntısına dikkat çekerek “Nihai hedefimiz ÖNSİAD Meslek Lisesi’ni kurmaktır” dedi. Genel kurulda başkanlığa seçilen Ekrem Kap, eski ve yeni yönetimlerle el ele kol kola olacaklarının altını çizdi. Aralarına yeni katılanların olduğunu ancak özverili çalışmaları ile öne çıktıklarını ifade eden Kap, yöne dönem hedef, motto, misyon ve vizyonlarını anlattı. ÖNSİAD Yönetim Kurulu’dan şu açıklama yapıldı: ’’Mental yorgunluk var’’ ’’Türkiye çok hızlı büyüyor ancak geldiğimiz noktada ciddi bir yorgunluk oluştu. 2000 yılından bugüne koşturmamız sonucu çok güzel bir yere geldik ama geldiğimiz noktada arayış içinde olduğumuzu görüyorum. Yeni bir hamle için yeni adımlar atılması gerekir zira bu büyümeye rağmen dünyadan aldığımız pay aynı oranda büyümüyor. ’’Felsefe oluşturmalıyız ’’ Felsefesi olmayan kişinin de kurumun da devletin de rüzgarda savrulan yapraktan farkı olmaz. ÖNSİAD olarak bir felsefe eksikliği olduğunu düşünüyoruz. Öyle bir felsefe oluşturmalıyız ki nereye gidersek gidelim peşimizden gelsin. İşte biz felsefemizi üç başlıkta topladık; En iyisi olacağız, En iyisini yapacağız, En iyi yerde olacağız. Bu felsefeyle yola çıktığımızda hiç durmayacak hep çabalayacağız ’’Olgunluk süreci’’ Hedefler, misyon, vizyon söz konusu. Burada da yeni süreci olgunluk süreci olarak değerlendiriyoruz. Bu sürece gelene kadar eskisi ve yenisiyle bir bütün hareket edecek ve bunun yeni sürece katkısını birlikte göreceğiz. Dünyada ilk on ekonomi arasına girmek isteğimizi zaten devletimiz manifesto olarak ortaya koydu. Biz bu vizyona uygun olarak çalışmalarımızı üniversitelerle, STK’larla, özellikle meslek liseleriyle birlikte geliştirerek ileriye götürmek istiyoruz. Olgunluk döneminin bir ifadesi olarak biz üniversiteler ve diğer kurumlarla maddi hususlarda birliktelik ediyoruz ama geldiğimiz noktada sosyoloji ve psikoloji alanlarındaki uzmanlarımızı da bu işe dahil etmemiz gerekiyor. ’’Üç yıllık hedeflerimiz’’ Üye sayımızı üç yılda üç bin üye daha ilave etmek. 81 ildeki yapılanmamızı tamamlayıp dünyanın bizim için stratejik olarak gördüğümüz 15 ülkesinde de temsilcilik kurmak. Meslek okulları bizim için çok önemli meslek okullarıyla irtibatlı olacağız. En azından bölümlerde destek verecek, yeni bölüm açılmasına öncülük edeceğiz. ’’Fikrimizi ortaya koyacağız’’ Üç mottomuz var bir tanesi tartışma ayrışma değildir. En büyük eksiklerimizden biri bu. Toplumsal mantaliteyi değiştirmek anlamında tartışma ayrışma değildir diyoruz ve kendi kurullarımızda öyle tartışacağız ki dışarıdan gelen kavga ediyor sanacak ancak öyle bir kol kola çıkacağız ki dışarıya diyecekler ki bunlara top atsanız yıkılmazlar. Masaya kendimizi değil fikrimizi koyacağız. ’’Ortak dert: Ara eleman’’ Sektör ayrımı yapmadan herkesin ciddi problemi; uzman, sadık, istikrarlı eleman eksikliği. Bunun karşılığı meslek lisesi mezunları. Bizim mottomuz ‘meslek liseleri candır’ olacak. Dikey eğitim aidiyeti çok zayıf üniversite mezunu arkadaşlarımızın çıkmasına neden oldu. Biz nihai hedef olarak ÖNSİAD Meslek Lisesi kuracağız. Bir diğer kanayan yaramız; şirket bölünmeleri. İki arkadaş, abi kardeş yüksek motivasyonla şirket kuruyor, şirketi büyütüyorlar, belli bir noktaya geliniyor ancak felsefe ve kurumsallaşma eksikliğinden dolayı bölünme yaşanıyor. Bu da global anlamda ülkemize zarar veriyor. Sermayeyi böldürtmeyeceğiz diye bir mottomuz olacak bu yeni dönemde. Yine ARGE’ye yatırım yapılmasını sağlayacağız. Bina değil bilgiye yatırım yapılmalı. ’’Anayasa yarın değil şimdi’’ Bizim bu süreçte aslında bütün bu meselelerin anası olan anayasa konusunda düşüncemiz var. Türkiye’nin geldiği noktada iktidarı, muhalefetiyle beraber olup bir şekilde birlikte anayasa yapmaya artık uygun hale geldiğini bunun dün yapılması gerektiğini ama bugün yapılmazsa yarının çok geç olduğunu ısrarla söyleyeceğiz. Yeni yönetim kurulu seçimi Faaliyet Raporu okunmuş ve ibra edilmiştir. Mali Rapor okunmuş ve ibra edilmiştir. Kongremizde yapılan seçimler sonucunda yeni yönetim kurulumuz belirlenmiştir. Kongre sonrasında yapılan ilk yönetim kurulu toplantısı ile Başkanlığa Ekrem Kap seçilmiştir. Yeni dönem için stratejik hedefler ve iş planları onaylanmıştır. ÖNSİAD olarak, ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunma misyonumuzu sürdürmeye kararlıyız. Alınan kararların hayata geçirilmesi için tüm üyelerimizin desteği ve iş birliği büyük önem taşımaktadır.’’
Ankara Diyanet İşleri Başkanlığından FETÖ elebaşının ölümüne ilişkin açıklama Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından FETÖ elebaşının ölümüne dair yapılan açıklamada dini değerler üzerinden insanları aldatanlarla mücadeleye devam edileceği kaydedildi. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından FETÖ elebaşının Fettullah Gülen’in ölümüne ilişkin yapılan açıklamada, "Kur’an’ı, sünneti, örnek şahsiyetleri, milli ve manevi değerleri istismar ederek hamasi söylemlerle, bâtınî yorumlarla, yapmacık başarı hikayeleriyle bağlılarını mankurtlaştıran FETÖ elebaşının, nihayetinde kaçak ve vatansız bir hain olarak ölmüş olduğunu öğrendik” ifadeleri kullanıldı. "Büyük bir ihanet suçu işlemişti" Açıklamada "Milletimize düşman karanlık güçlerin kuklası olarak kirli emellerini yüce dinimiz İslam’ın ilke ve değerlerinin ardına gizleyen, işbirlikçi firari, ektiği fitne ve tefrika tohumlarıyla Müslümanların varlığına ve vahdetine kastetmiş, devletimize, milletimize, istiklal ve istikbalimize karşı büyük bir ihanet suçu işlemişti. Onun hesabı artık Mahkeme-i Kübra’da görülecektir" denildi. "Peygamberimizin (Sallallahü teala aleyhi vessellem) fermanını nesillerimize en güzel şekilde öğretmek ihmal edilemez bir görevdir FETÖ’nün İslam’ı istismar ettiği kaydedilen açıklamada, "Ancak, bu vesileyle şu önemli hususu yeniden ifade etmek isteriz. Yıllardır ülkemizde ve İslam coğrafyasında sûret-i haktan görünerek her türlü kötülüğü mübah görerek işleyen emperyalist destekli, haşhaşi ruhlu bu karanlık yapı açıkça göstermiştir ki; din konusundaki cehalet ya da yanlış bilgi, telafisi zor ve büyük felaketlere sebep olabilmektedir. Onun için fitne, tefrika ve anarşi peşinde koşanlara, birlik ve beraberliği, huzur ve kardeşliği hedef alan bütün terör örgütlerine ve menfaat şebekelerine karşı güvende olabilmek için İslam’ın hayat veren hakikatlerini, huzur veren değerlerini ve rahmet ilkelerini doğru kaynaklardan ve doğru yöntemlerle öğrenmek, özellikle Peygamberimizin (Sallallahü teala aleyhi vessellem) ’Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim’ fermanını nesillerimize en güzel şekilde öğretmek ihmal edilemez bir görevdir" değerlendirilmesi yapıldı. "Söylem ve eylemlere karşı mücadeleye titizlikle ve kararlılıkla devam edecektir" Açıklamada "Bu itibarla, Diyanet İşleri Başkanlığımız her zaman olduğu gibi bundan sonra da eğitim ve irşad faaliyetlerine yoğunlaşarak sahih bilgi ile milletimizin manevi hayatına rehberlik etmeye ve dini değerler üzerinden insanları aldatarak menfaat sağlamaya yönelik bütün yapı, söylem ve eylemlere karşı mücadeleye titizlikle ve kararlılıkla devam edecektir" ifadeleri kullanıldı.