KÜLTÜR SANAT - 29 Nisan 2024 Pazartesi 12:29

Türkiye’nin ilk kadın Hacivat oyuncusunun sahnedeki performansı büyük ilgi görüyor

A
A
A
Türkiye’nin ilk kadın Hacivat oyuncusunun sahnedeki performansı büyük ilgi görüyor

Türkiye’nin Hacivat-Karagöz oyununda ilk kadın Hacivat oyuncusu olan anasınıfı öğretmeni 2 çocuk annesi Ayşe Gül Küçüksümbül’ün sahne performansı büyük-küçük herkesin beğenisini topluyor.


Karaman Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’nda anasınıfı öğretmeni olan Ayşe Gül Küçüksümbül, kendisi gibi öğretmen olan Mustafa Şahin ile birlikte Hacivat olarak 15. sahnesine çıktı. Piri Reis Kültür Merkezi’nde Hacivat-Karagöz oyununda Hacivat’ı canlandıran Küçüksümbül, salondaki çocuklara neşeli dakikalar yaşattı. Oyun sonunda Hacivat ve Karagöz öğrencilerle bol bol fotoğraf çektirdi.



“Hacivat olma serüveni bozuk bir prizle başladı”


18 yıllık anasınıfı öğretmeni olan Ayşe Gül Küçüksümbül, kendisinin Hacivat olmasına giden serüvenin geçtiğimiz Ramazan ayından önce bozuk bir prizle başladığını söyledi. Daha önceden Hacivat-Karagöz gölge oyununu sınıfındaki öğrencilerine yıllardır yaptığını anlatan Küçüksümbül, “Yine bir gün öğrencilerime oyunu oynamak için karanlık oda lazım oldu. Okulumuzdaki kütüphaneye çocuklarla birlikte indiğimizde priz çalışmayarak ışıklar yanmadı. En karanlık oda da müdürümüzün odasıydı. Çok tesadüfü bir şekilde oraya çıktık. O sırada da müdür bey yaptığımız oyunu gördü. O da bu durumu milli eğitim müdürümüze aktarmış. Daha sonra Karagöz’ü oynayan öğretmenimiz Mustafa Şahin beni haberlerde görerek, bana Ramazan ayında eğer ona eşlik edersem birlikte bir gölge oyunu oynayabileceğimizin davetini gönderdi. Bir pazar günü kendisiyle buluştuk. Ben de ona bunu önce tiyatro olarak sonrasında da gölge oyunu oynayalım dedim. Bu süreçte tereddüt ve endişelerimiz vardı ve o da bunu kabul etti. Ramazan’da ilk oyunumuza çıktık. Bizim için çok keyifli ve çok stresli bir süreçti. Bu da bizim gölge oyunsuz ilk tiyatro oyunumuz oldu. İzleyen herkesten çok olumlu dönüşler aldık. Aslında biz de hiç beklemiyorduk böyle olumlu düşünceler olacağını. Özellikle çocuklar çok beğendiler ve oynuyorlar. Şimdiden bir hayran kitlemiz oluştu. Ben de bu durum karşısında oldukça şaşkınım. Devamı inşallah gelir. Çocuklardaki o mutluluğu, o neşeyi ve ışığı göründe insan bununla kamçılanıyor“ dedi.



“Velimin tavsiyesiyle Karagöz oldum”


Sahnede Karagöz rolünü oynayan sınıf öğretmeni Mustafa Şahin ise, “Hacivat ve Karagöz’ü okula geldiğimde küçük denemeler yaparak alıştım. 10 yıl önce bir velimin bana Hacivat-Karagöz sahnesi hediye etmesiyle bu serüven başladı. Benim en büyük şaşkınlığım, Hacivat’ın bir bayan olmasıdır. Belki bu durumun da Türkiye’de ilk olmasıdır. Çok şükür başardık. Beğenildiğimizi ve güzel dönüşler aldığımızı görüyoruz. Karaman’da da Hacivat ve Karagöz oyunu yapan yok. Bu da Karaman’ımıza bizim bir hediyemiz olsun. Bizim işimiz öğretmenlik olduğu için hep çocuklarla. Küçük çocukların bunları seveceğini zaten biliyorduk. Biz güzel başladık. İnşallah bu şekilde devam eder“ diye konuştu.



Türkiye’nin ilk kadın Hacivat oyuncusunun sahnedeki performansı büyük ilgi görüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Emine Erdoğan, Dubai Küresel Kadınlar Forumu’nun açılış konuşmasını yaptı: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, "Kadınların tasarım ve üretim süreçlerinde yer almadığı teknolojiler, bizi daha iyi bir geleceğe götüremez" dedi. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum’un himayelerinde, Dubai Kadın Kuruluşu tarafından düzenlenen, "Dubai Küresel Kadınlar Forumu", "Etki Gücü" ana temasıyla başladı. Dubai Emiri Al Maktum’un özel davetiyle Madinat Jumeirah’da, bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen forumun açılış konuşmasını yapan Emine Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin yüksek yabancı nüfusuyla dünyanın en önemli kültürel kesişim noktalarından biri olduğunu belirtti. Foruma katılan herkesin farklı gelenekleri, inançları, ideolojileri, ülkelerinin farklı gündemleri olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, "Tüm bu ayrımlara rağmen, bizler şu gerçeğin bilincindeyiz; insanlık olarak hepimiz aynı gemide ortak bir geleceğe doğru yürüyoruz." diye konuştu. Emine Erdoğan, dünyanın geçirdiği dönüşümlerin herkesi derinden etkilediğini dile getirerek, dijitalleşme ve yapay zeka gibi teknolojiler sayesinde her sabah yeni bir dünyaya uyanıldığını söyledi. Bir haftada üretilen bilginin, geçmişteki bir yüzyıla eş değer olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, "Yapay zeka, eskiden aylar süren işlemleri saniyelere indirebiliyor. Araştırmalar, 3 sene içinde her 10 meslekten 2’sinin değişeceğini öngörüyor. Belirsiz bir geleceğe doğru hızla ilerlerken, ortak bir yol haritasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz" ifadelerini kullandı. Emine Erdoğan, bu noktada Birleşmiş Milletlerin 2030 için belirlediği "17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi"nin rehber niteliğinde olduğunu vurgulayarak, "Hedeflerin temelinde ise şu ilke yatıyor; ’kimseyi geride bırakmamak.’ Herkesi kapsamayı vadeden dünya, nüfusunun yarısını oluşturan kadınları maalesef geride bırakıyor" dedi. Gelecek toplumlarını şekillendiren ve kısaca STEM olarak bilinen ’bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik’ alanlarında kadın temsil oranının hala yüzde 30’larda olduğunu aktaran Emine Erdoğan, yapay zeka alanında çalışanların ise yalnızca yüzde 26’sının kadın olduğunu bildirdi. Katılımcılara, "Tek kanatlı bir insanlık yükselebilir mi? Tek gözle böylesi belirsiz bir geleceği okuyabilir mi? Tek ayakla çağın akıl almaz hızına yetişebilir mi?" sorularını yönelten Emine Erdoğan, şöyle devam etti: "Şunu hiç unutmamamız gerekiyor, kadın ve erkek bir bedenin sağ ve sol ayağı gibi, bir kuşun kanatları gibi bir bütünün iki yarısıdır. Birisi olmadan diğeri ilerleyemez. Kadınların tasarım ve üretim süreçlerinde yer almadığı teknolojiler, bizi daha iyi bir geleceğe götüremez. Mevcut adaletsizlikleri düzeltemeyeceği gibi, ancak ve ancak sorunları derinleştirerek yeniden üretir." "Gerçek eşitlik, birisinin sizi kendisine benzeterek eşitlemesi değildir" Emine Erdoğan, toplumu biçimlendiren, dönüştüren ve iyileştiren kadının, aralarında hassas bir denge gözetilmesi gereken çok yönlü rolleri olduğunu vurgulayarak, günümüzde bu roller arasında bir çatışma halinin hakim olduğunu söyledi. Emine Erdoğan, şöyle konuştu: "Kadınların hangi sektörde çalışıyor olursa olsun, kendi fıtri kimliklerini muhafaza ederek var olmalarını sağlamak önceliğimiz olmalıdır. Gerçek eşitlik, birisinin sizi kendisine benzeterek eşitlemesi değildir, sizin varlık alanınıza adalet ekseninde saygı göstermesidir. Kadınların, içlerindeki büyük dönüştürücü gücü, ancak kendi özgünlüklerini koruyarak açığa çıkarabileceklerini düşünüyorum." Türkiye’de kadınların ev-iş dengesini sağlayacak özel düzenlemelere öncelik verildiğinin altını çizen Emine Erdoğan, doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürenin memuriyet kıdeminde değerlendirildiğini, babalık izin süresinin artırılması ve kreşlerin yaygınlaşmasının kadınların hayatını kolaylaştırdığını anlattı. Emine Erdoğan, Şeyha Manal bin Raşid Al Maktum liderliğinde Dubai Kadın Kuruluşu’nun ulusal kreş desteğinin, genç kızlara yönelik mentörlük eğitimi gibi kapsamlı çalışmalarının, tüm dünya için örnek niteliğinde olduğunu dile getirerek, "Emirlik kadınları, önlerinde bu yolu yıllar önce açmış olan vizyoner bir liderin izinden gidiyor. Kıymetli dostum Şeyha Fatima, döneminin öncülerinden biri olarak, kadınların kendi toplumlarından başlayarak dünyayı nasıl dönüştürebileceğini kanıtlamış, örnek bir şahsiyettir. Kurucusu olduğu kurumlar ve yürüttüğü çalışmaların etkisi, bugün sayısız kadının hayatını değiştirmiş, cesaret ve umut kaynağı olmuştur." değerlendirmesinde bulundu. İnsanın boşluğunun, yapay zeka ve robotik teknoloji ile doldurulamayacağının altını çizen Emine Erdoğan, "Teknoloji elbette önemli bir güçtür. Ancak güç tek başına anlamlı değildir. Aslolan bu gücü vicdanın, irfanın emrine vermektir. Teknoloji medeniyet yoluna yeni kilometreler eklemek için kullanılıyorsa bir nimettir. Onun kötü emellerle kullanılmasını engelleyecek, vicdanla tasarlayacak olan da yine bizleriz." ifadelerini kullandı. Emine Erdoğan, insani değerleri muhafaza ederek ve pusula edinerek daha iyi bir gelecek tasarlanabileceğini vurguladı. Yerkürenin, çağın bütün gelişmişlik ve medeniyet iddialarına rağmen, insani açıdan büyük krizler yaşadığını aktaran Emine Erdoğan, yaklaşık 1 milyar insanın açlıkla karşı karşıya olduğuna ve her yıl 1,3 milyar ton gıda israfı yapıldığına dikkati çekti. "Gazze’de tüm insanlığın gözü önünde bir soykırım gerçekleşiyor" Emine Erdoğan, 100 milyonu aşkın insanın çeşitli sebeplerle ülkesini terk etmek zorunda kaldığını belirterek, "Bu göçmenlerin 4’te 3’ünü düşük ve orta gelirli ülkeler misafir ediyor. Yaşadıklarımızı henüz sindiremezken, bir seneyi aşkındır Gazze’de tüm insanlığın gözü önünde bir soykırım gerçekleşiyor. ’Bir daha asla’ diyen ülkelerin, yaşanan vahşet karşısında gösterdikleri çifte standart inandığımız tüm müşterek değerleri temelinden sarsıyor." şeklinde konuştu. Tarihte benzeri görülmemiş bir ilerleme dönemi yaşanırken bu çelişkilerin yeniden sorgulanması gerektiğine işaret eden Emine Erdoğan, şunları kaydetti: "Bilhassa, geleceğimiz yeni teknolojilerle adeta baştan kodlanırken, sahip olduğumuz her imkanı daha adil bir gelecek için seferber etmeliyiz. Bu noktada, STEM alanlarında kadınların güçlendirilmesinin, gidişatı tamamen değiştirecek bir etkisi olacağına inanıyorum. Çok yönlü düşünebilme, insanlığa duyarlı olma ve karar vermede empati gücünü kullanma gibi özellikleriyle kadınlar, geleceğin merhamet ve adalet eksenli toplumlarının mimarı olacaktır. Üçüncü Dubai Kadınlar Forumu’nun da bu geleceğe atılmış ortak ve güçlü bir adım olacağına inanıyorum." Konuşmasında Mevlana’nın, "Tek başımıza bir damlayız, ancak birleştiğimizde bir ummanız" sözlerine de yer veren Emine Erdoğan, başta Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum ve Kadın Kuruluşu Başkanı Şeyha Manal bin Raşid Al Maktum olmak üzere, organizasyonda emeği geçenlere şükranlarını sundu. Emine Erdoğan, forumun tüm dünyanın kadınları için hayırlara vesile olmasını diledi. Forumda Emine Erdoğan’a Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve Türkiye’nin Abu Dabi Büyükelçisi Tugay Tunçer de eşlik etti. Emine Erdoğan’a Dubai’de büyük ilgi Emine Erdoğan’ı salona gelişinde Dubai Medya Ofisi Başkanı Mona Al Mari, Annelik ve Çocukluk Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Reem Al Falasi karşıladı. Emine Erdoğan, konuşmasını dinleyen Dubai Emiri, Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum ve Kadın Kuruluşu Başkanı Şeyha Manal bin Raşid Al Maktum ve Dubai Kültür ve Sanat Kurumu Başkanı ve Dubai Yürütme Konseyi Üyesi Latifa bint Mohammed bin Rashid Al Maktum ile salona girişinde sohbet etti. Foruma, üst düzey hükümet yetkilileri, özel sektör yöneticileri, tanınmış uzmanlar, akademisyenler ve girişimciler de katıldı. Forumda salonu çevreleyen led ekranlardan programa ilişkin tanıtım filmi gösterildi. İki gün sürecek forumda, "Geleceğin Ekonomileri, Geleceğin Toplumları", "Toplu Katılımlar, Toplu Eylemler" ve "Etkili Teknolojiler, Etkili Yenilikler" başlıkları ele alınacak, kadınların güçlenmesini destekleyen örnek küresel uygulamalar paylaşılacak. Dubai Küresel Kadınlar Forumu’na ilişkin paylaşım Emine Erdoğan, Foruma ilişkin sosyal medya hesabından da paylaşımda bulundu. Forumda, dünyanın dört bir yanından gelen önemli isimlerle aynı çatı altında buluşmaktan ve görüş alışverişinde bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Emine Erdoğan, şunları kaydetti: "Kadınların küresel sahnedeki etkisini artırma gibi önemli bir konuyu ele alan Forum’un, dünyanın tüm kadınları için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Toplumsal gelişimin gerçek itici gücü, kadınların potansiyelini ortaya çıkarmaktır. Bu gerçeği merkeze alan etkinlikte, ülkemizde kadınların ekonomik ve sosyal hayatta daha güçlü yer edinmesi için atılan önemli adımları paylaştım. Biliyoruz ki, adil ve sürdürülebilir bir geleceği ancak kadınların tam katılımıyla inşa edebiliriz." Emine Erdoğan, kadının emeği ve vizyonu olmadan çağın hızına erişmenin mümkün olmayacağını vurgulayarak, "Geleceğe atılmış ortak ve güçlü bir adım olan Forum’da, başta Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid El Maktum ve Kadın Kuruluşu Başkanı Şeyha Manal bin Raşid El Maktum olmak üzere, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum." ifadesini kullandı.