TEKNOLOJİ - 21 Kasım 2024 Perşembe 10:23

KBÜ yerli ve milli üretime katkı için yenilikçi üretim teknikleri geliştiriyor

A
A
A
KBÜ yerli ve milli üretime katkı için yenilikçi üretim teknikleri geliştiriyor

Karabük Üniversitesi’nde görevli akademisyenin "Alüminyum Matrisli Nano Kompozitlerin Üretilmesi ve Alaşımın Yüksek Sıcaklık Performanslarının Geliştirilmesi" başlıklı projesi TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Modülü bünyesinde destek almaya hak kazandı.


Eskipazar Meslek Yüksekokulu Motorlu Araçlar ve Ulaştırma Teknolojileri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Emre Turan, "Alüminyum Matrisli Nano Kompozitlerin Üretilmesi ve Alaşımın Yüksek Sıcaklık Performanslarının Geliştirilmesi" projesini hazırladı.


Proje çerçevesinde, alüminyum matrisli nano kompozitlerin ileri üretim teknikleriyle geliştirilmesi ve bu kompozitlerin yüksek sıcaklık koşullarında gösterdiği performansların artırılmasına yönelik yenilikçi yaklaşımlar ele alınacak. Çalışma, özellikle otomotiv, havacılık ve savunma sanayi gibi yüksek sıcaklık dayanımı gerektiren sektörlerde kullanılan malzemelerin geliştirilmesine önemli katkılar sağlayacak.


TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Programı bünyesinde kabul edilen bu proje, malzeme bilimi ve mühendisliği alanında yenilikçi yaklaşımlar sunarak yerli ve milli üretim süreçlerine destek olmayı amaçlıyor. Projenin başarıyla tamamlanması halinde, ilgili sektörlerde rekabet avantajı sağlayacak ileri teknoloji malzemelerin geliştirilmesi mümkün olacak.


Projenin iki temel hedefi olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Muhammet Emre Turan, “Bunlardan birincisi, homojen iç yapıya sahip, kusursuz, nano takviyelerin dahil edilerek alüminyum matrisli kompozitlerin üretilmesi. Bir diğer hedefimiz ise mevcut ticari alüminyum alaşımlarının yüksek sıcaklık dayanımlarının kompozit haline getirilerek geliştirilmesiydi. Birinci hedefimiz çerçevesinde inovatif bir yaklaşımla kendi üretim yöntemimizi geliştirdik. Literatürde ilk kez denenecek olan bu üretim yöntemiyle hem düşük oranlarda hem yüksek oranlarda nano takviyeli kompozit malzemelerin üretimi mümkün olacaktır. Aslında bu yöntem hem toz metalürjisi hem de infiltrasyon döküm sisteminin kombinasyonundan oluşmaktadır" dedi.


Projenin ikinci hedefinin ise ticari alüminyum alaşımlarının yüksek sıcaklık dayanımının artırılması olduğunu belirten Turan, bu gelişmenin otomotiv ve havacılık gibi sektörlerde büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, “Hafif malzemelerin kullanımı, düşük yoğunluklu malzemelerin tercih edilmesi hem düşük yakıt tüketimi hem düşük enerji tüketimi ve düşük karbon emisyonu anlamını taşımaktadır. Biz de projemiz kapsamında, çeliğin üçte bir yoğunluğa sahip olan alüminyum alaşımlarını normal şartlarda çeliğe göre bazı noktalarda avantajlı olsa da özellikle yüksek sıcaklıklardaki kararsız yapıları ve performanslarının yetersiz oluşu birtakım sınırlamalar ortaya koyuyordu. Biz de bu sınırlamaları ortadan kaldırarak farklı türden nano takviyeler ve farklı oranlarda nano takviyelerin eklenmesiyle kompozit malzeme geliştireceğiz" diye konuştu


Doç. Dr. Turan, projeyle sanayi odaklı ticari üretime yönelik önemli adımlar atılacağını belirterek, şunları kaydetti: “Bu projenin kısa vadede hayata geçmesi, ilk kez deneyeceğimiz bu üretim sisteminin başarılı olunması durumunda, bizim orta vadedeki hedeflerimize bir ışık tutacaktır. Proje bitimini takiben, direkt sanayiye odaklı ticari kompozit üretimi gerçekleştireceğiz. Bununla ilgili de ön çalışmalarımızı ve ön tasarımlarımızı gerçekleştirdik. Elektronik sektöründe ısı soğutucuları gibi malzemeleri direkt kompozit olarak üretebilir hale geleceğiz. Uzun vadede baktığımızda ise sistem üzerinde yapacağımız küçük dokunuşlar ve birtakım modifikasyonlarla otomotiv sektöründe örneğin fren diskleri, havacılık sektöründe uçak iniş takımları ve motor parçaları gibi birçok spesifik ürünü Karabük Üniversitesi olarak üretebilir hale geleceğiz.”


Proje, hafif ve dayanıklı kompozit malzemelerin geliştirilmesi yoluyla enerji verimliliğini artırmayı ve sanayiye katma değer sağlamayı hedefliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Sadıkoğlu’ndan mücbir sebep çağrısı Mücbir sebep süresinin sona ermesine 9 gün kaldığını belirten Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Mücbir sebep hali dolayısıyla borçlar çığ gibi büyüyor. Süre sona erdiğinde ortaya çıkacak vergi borcu binlerce firmayı iflasa sürükleyecek. Mücbir sebep halinin iş yerleri teslim edilinceye kadar uzatılmasını, ardından da biriken vergi borçlarının 1999 Marmara depreminde olduğu gibi silinmesini talep ediyoruz” dedi. Vergi, SGK ve BAĞ-KUR gibi kamu alacaklarının ötelenmesini kapsayan mücbir sebep süresinin sona ermesine 9 gün kaldı. Malatya, Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş illeri ile Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde uygulanan mücbir sebep halinin uzatılması için siyasilere ve STK’lara seslenen Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Talebimizi hep bir ağızdan dile getirmezsek esnafımız, tüccarımız ve sanayicimiz büyük mağduriyetler yaşayacak” dedi. “Sürenin uzatılması tüm şehre fayda sağlayacak" Mücbir sebebin, vergi levhası bulunan tüm işletmeleri yakından ilgilendirdiğini kaydeden Başkan Sadıkoğlu, “Mücbir sebep süresinin uzatılması için uzun zamandır resmi girişimlerde bulunuyor ve basın yoluyla ısrarlı çalışmalar yürütüyoruz. Depremin sosyal, fiziki ve ekonomik anlamda yıktığı şehirlerimizdeki işletmelerimizin hiç biri 6 Şubat öncesine dönemedi. Binlerce esnafımız hala 21 metrekare konteynerlerde ayakta kalma mücadelesi veriyor. Nitelikli göç vermiş ve koca bir şantiyeye dönmüş şehrimizde bütün işletmeler iş daralması yaşıyor. Günü siftahsız kapatan yüzlerce esnafımız var. Böyle bir ortamda hiçbir işletmemizin, biriken vergi, SGK ve BAĞ-KUR borçlarını ödeyebilecek ekonomik durumu yok. Mücbir Sebep konusunda şehrimizdeki tüm siyasiler ve STK’lar olarak tek ses halinde bu konuyu dile getirmemiz şart. Sürenin sona ermesine 9 gün kaldı, ancak uzatılacağına dair hiçbir emare yok. Mücbir sebep halinin işyeri ve konutlar teslim edilinceye kadar uzatılması sadece işletmelere değil, tüm şehre fayda sağlayacaktır” diye konuştu. “1999’da silinmişti" 1999 Marmara ve Düzce depremlerinde mal varlıklarının yüzde 10 veya daha fazlasını yitirenlerin vergi borç ve cezalarının yasa ile silindiğini, benzer uygulamanın 6 Şubat asrın felaketinden en çok etkilenen 4 il ve 2 ilçe için de olması gerektiğini belirten Başkan Sadıkoğlu, “Mücbir sebep hali dolayısıyla vergiler, SGK ve BAĞKUR prim ödemeleri erteleniyor, ancak borçlar bir çığ gibi büyüyor. Mücbir sebep sona erdiğinde ortaya çıkacak vergi borcu binlerce firmayı iflasa sürükleyecek. Yüzyılın felaketini yaşamış, yine de pes etmeyerek var olma mücadelesi veren şirketlerimiz için radikal bir destek kararı alınarak, mücbir sebep uygulanan il ve ilçelerdeki depremzede işletmelerin biriken vergi borçlarının bir defaya mahsus silinmesini talep ediyoruz. 1999 yılında meydana gelen Marmara Depremi başta olmak üzere birçok afet sonrası benzer uygulamalar yapan devletimizin 6 Şubat asrın felaketinden en çok etkilenen 4 il ve 2 ilçe içinde benzer bir af yasası çıkarmasını bekliyoruz. Bu konuda hazırladığımız resmi yazımızı Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıklara gönderdik. Takipçisi olacağız” ifadelerine yer verdi.