ASAYİŞ - 07 Eylül 2024 Cumartesi 17:06

Çaldığı telefonu vermek istemeyince soyunmaya başladı

A
A
A
Çaldığı telefonu vermek istemeyince soyunmaya başladı

Karabük’te bir telefoncuya giden kadının hem kendi telefonunu zorla satmaya çalıştığı hem de vitrinden çaldığı telefonu vermek istemeyince soyunduğu anlar güvenlik kamerasına yansıdı.


Olay, Kemal Güneş Caddesinde meydana geldi. İsmi öğrenilemeyen bir kadın, telefon mağazasına girip telefonunu satmak istedi. İş yeri sahibi telefonu satın alamayacağını belirterek, kadının talebini reddetti. Defalarca telefonunu uzatarak satmak isteyen kadın bir süre sonra dükkanda taşkınlık yaparak, diğer müşterilerin araya girmesine rağmen yöneldiği cam vitrinde bulunan bir telefonu alarak dışarıya çıktı. İş yeri sahibi kadının çaldığı telefonu fark edip geri almaya çalıştı. O sırada mağaza sahibi, çalınan telefonu geri almaya çalışırken kadının bir anda soyunmasıyla neye uğradığını şaşırdı. O anlar iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.


İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan iş yeri sahibi Habib Nazari, "Kapatırken müşteri geldi bana. Müşteri geldi alışveriş yaptık. Alışveriş bittikten sonra tam kapatacaktım, o sırada kadının biri geldi. Birden telefonu fırlattı almamı istedi. Ben de baktım biraz anormal davranıyor ve alamayacağımı söyleyerek başka yere sormasını söyledim. ‘Sen alacaksın’ dedi. 2-3 kere ısrarla fırlattı telefonu. Bir kere de tam düşerken tuttum telefonu. Sonra küfür etmeye başladı. ‘Telefonu alacaksın, bana para ver’ dedi" ifadelerine yer verdi.


"Camdan bir tane telefon çaldı"


O sırada diğer müşterilerinin de dükkanın önünde olduğundan bahseden Nazari, "Sonra onlar çıkarken tam olayın sıkıntı olacağını anlayınca geri döndüler. Geri dönünce de bunu çıkartmaya çalıştılar. Kadın çıkmayıp kendini cama sürtmeye başladı. Yumruk attığı camdan bir tane telefon çaldı. Telefonu aldıktan sonra işte görür görmez ‘Telefonu ver’ dedim. ‘Ben almadım telefonu’ diyerek dışarı çıktı. Dışarı çıkınca da önceki kadın müşterime söyledim. Onlar da telefonu aldığını gördü" dedi.


"Birden soyunmaya başladı"


Daha sonra köşeye geçen şüpheli kadının telefonu almadığını iddia ederek poşeti açtığını ifade eden Nazari, "Sonra biz telefonu ver diye ısrar ederken soyunmaya başladı birden. Öyle yapınca da bizler neye uğradığımızı şaşırdık. Sırtımızı döndük. Müşteri sayesinde telefonu alabildim. Kepeği indirince ben de caddeye çıktım. Cadde de giderken bu sefer de peşimden biber gazıyla dolaşıyor. Sonra baktım olayı zapt edemeyeceğim karakola gittim. Karakolda olayı anlattım. Sonra kadını çağırdılar, konuşmaya başladılar ve beni de gönderdiler" diye konuştu.



Çaldığı telefonu vermek istemeyince soyunmaya başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da ’Siyasi Hayatımızda İdamlar’ konulu panel Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ), ’Siyasi Hayatımızda İdamlar: Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ konulu panele ev sahipliği yaptı. DPÜ Uygulama ve Araştırma Merkezleri Koordinatörlüğü tarafından Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’nde gerçekleştirilen panele Kütahya Valisi Musa Işın, Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Rektör yardımcıları Prof. Dr. Özer Aydın, Prof. Dr. Mustafa Arif Özgür ve Prof. Dr. Ayhan Kahraman, il protokol üyeleri, akademik ve idari personel ile davetliler katıldı. "27 Mayıs darbesi, ülkemizin demokrasi tarihinde kara bir lekedir" Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan panelin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, "27 Mayıs darbesi, ülkemizin demokrasi tarihinde kara bir lekedir. Darbeciler, Adnan Menderes’i kendisini meclise gönderen Kütahya’da tutuklama cüreti göstermiştir. Ardından da bu ülkeye en çok hizmet eden devlet adamlarından Adnan Menderes, aziz milletimizin yüce gönlünde asla kabul görmeyecek şekilde cezalandırılmış ve idam cezasıyla hayatını kaybetmiştir. Demokrasimiz, bu üzücü olayların bir daha yaşanmaması için acı hatıralarından ders almasını bilmiş ve 15 Temmuz’daki darbe girişimi bu bilinçle engellenmiştir" dedi. Rektör Kızıltoprak’ın konuşmasının ardından moderatörlüğünü Doç. Dr. Eray Acar’ın yaptığı panele geçildi. İhsan Tunçoğlu, Menderes’in yakalanma sürecini anlattı Gazeteci İhsan Tunçoğlu, 27 Mayıs darbesinin ardından Kütahya’da bulunan Adnan Menderes’in yakalanma sürecini anlattığı konuşmasında Başbakan Menderes’in Kütahya için yaptığı hizmetlere de değindi. Panelistlerden Prof. Dr. Esra Sarıkoyuncu Değerli ise, "Menderes’in Kütahya’da Başlayan ve Biten Hayatı" başlıklı konuşmasında 1950-1960 yıllarında başbakanlık yapan Adnan Menderes’in siyasi hayatındaki dönüm noktalarını anlattı. Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, konuşmasında 1876-1961 döneminde Türk siyasi tarihindeki idamları ele alarak, bu dönemde öldürülen siyasetçilerin yaşamlarından kesitler sundu. Dönemin tanıklarından Adil Özkan ise Adnan Menderes’in Kütahya’ya gelişi ve tutuklanma sürecinde yaşananlarla ilgili ayrıntıları katılımcılarla paylaştı.
Antalya Antalyaspor’da Petrusenko ve Abdurrahim için imza töreni düzenlendi Antalyaspor’da, transferin son gününde kırmızı-beyaz renklere bağlanan Oleksandr Petrusenko ile Abdurrahim Dursun için imza töreni düzenlendi. Antalyaspor, yaz transfer döneminin son gününde kafrosuna kattığı Ukraynalı orta saha Oleksandr Petrusenko ve Abdurrahim Dursun için imza tören yaptı. Antalyaspor Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Demir’in katıldığı imza töreni, Atilla Vehbi Konuk Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Demir, her iki futbolcunun da camiaya hayırlı olmasını dileyerek, "Transfer sezonunun son gününde iki futbolcuyu daha renklerimize bağlayarak transferi sonlandırdık. Hem orta saha oyuncusu Petrusenko’ya hem de sol bek Abdurrahim’e başarılar diliyorum. İki futbolcumuzun da kulübümüz için gerekli mücadeleyi vereceklerinden şüphemiz yok. Camiamıza hayırlı olsun" dedi. "Büyük hedefler koymalıyız" Abdurrahim Dursun ise bu transferin hem takım arkadaşlarına hem de kendisine çok şeyler katacağına inandığını belirterek, "Umarım sahada ve saha dışında Antalyaspor’u en iyi şekilde temsil edeceğim. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bir an önce taraftarlarımızla buluşmayı umut ediyorum" diye konuştu. Antalyaspor’un daha büyük hedefler için mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Abdurrahim Dursun, "Antalyaspor büyük bir camia. Daha önce Trabzonspor, Adana Demirspor ve Ankaragücü gibi büyük camialarda oynadım. Antalyaspor da hak ettiği yerde olmalı. Büyük hedefler koyup bu doğrultuda çalışmamız gerekiyor. Antalya dünya genelinde bilinen bir şehir. Antalyaspor’u neden Avrupa’ya taşımayalım" şeklinde konuştu. "Benim için büyük bir adım" Oleksandr Petrusenko ise Antalya’da, Antalyaspor çatısı altında bulunduğu için çok mutlu olduğunu ve pozitif hislere sahip olduğunu aktararak, "Buranın kültürünü biliyorum çünkü daha önce 2-3 kez Antalya’da bulundum. Bu sıcak karşılama için herkese teşekkür ederim. Formayı giyip sahaya çıkmak için sabırsızlanıyorum" ifadelerini kullandı. Antalyaspor’u sadece transferi gündeme geldiğinde tanımadığını çok eskiden beri takip ettiğinin altını çizen Petrusenko, "Tabii ki Antalyaspor’u tanıyorum. Büyük bir kulüp olduğunun farkındayım. Sadece yeni değil, 10 yıl öncesinden bile Antalyaspor’u tanıyor ve hem taraftar coşkusunu, hem kulüp kültürünü biliyorum" cümlelerine yer verdi. Süper Lig’in zorlu bir lig olduğunu belirten Ukraynalı futbolcu, "İnanılmaz heyecanlı, gittikçe gelişen bir lig. Bu ligde yer almak benim gelişimim için de önemli. Bu transferi kendim için de büyük bir adım olarak görüyorum" diyerek sözlerini noktaladı.