ÇEVRE - 25 Mart 2015 Çarşamba 11:16

Uluslararası Safranbolu İklim Değişikliği Konferansı

A
A
A
Uluslararası Safranbolu İklim Değişikliği Konferansı

Uluslararası Safranbolu İklim Değişikliği Konferansı Karabük Kültür Merkezi’nde başladı.
ECO ile Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından Karabük Kültür Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası Safranbolu İklim Değişikliği Konferansı, açılış konuşmaları ile başladı. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Çevre Bilim ve Teknoloji Enstitüsü Başkanı Dr. Asghar Mohammadi Fazel, faaliyetler ve hedefler hakkında bilgiler aktardı. Fazel, çevre işbirliği ve küresel ısınmaya ilişkin çerçeve eylem planının uygulanmasına ilişkin çalışmaların yürütüldüğünü ifade ederek şöyle dedi:
“Enstitümüzün genel amacı çevrenin korunması konusunda bölgedeki kilit aktörlerin kapasitesini güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Kaynakların verimli bir şekilde yönetilmesi sayesinde bilgi paylaşımı tesis kurma aracımız bilimsel işbirliği kaynakların seferber edilmesi halkın bilinçlendirilmesine yönelik çeşitli faaliyetlerimiz var. Bunlar temel hedeflerdir. Biyolojik türlerin sınır aşan hareketine yönelik toplantı düzenledik. Hükümetler arası platform konusunda ikinci genel toplantının hazırlığını düzenledik. Sulak alanların eko sistemle yönetilmesine yönelik bir çalıştay düzenledik. Orta Asya’da ormanların ormancılığın iklim değişikliği çerçevesine yönelik çalıştay düzenledik. Bize verilen yetkiler çerçevesinde uluslararası kuruluşlarla sürekli işbirliği içerisinde faaliyet gösteriyoruz. Çevresel rapor hazırladık. Bunun dışında çevre işbirliği ve küresel ısınmaya ilişkin çerçeve eylem planının uygulanmasına yönelik çalışmalar yürüttük. Çölleşmeyle mücadeleyle bölgesel bir plan hazırladık. 1992 yılında biz çevre ile ilgili işbirliğimizi başlattık. Üye devletlerle yakın tarihte çevre bakanları İstanbul deklarasyonunu kabul etmiştir. 2020 yılının sonuna kadar çevre işbirliği ve küresel ısınmaya ilişkin çerçeve eylem planı başlığı altında deklarasyon kabul edilmiştir. İklim değişikliğinin hafifletilmesi, teknoloji transferi, iklim değişikliği araştırmaları, eğitim öğretim ve halkın bilinçlendirilmesi gibi konular bu eylem planı çerçevesinde dikkate alınan konulardı. Benim ekibim konferans boyunca burada olacaklar. Her türlü teklif ve değerlendirmeye açığız.”
EİT Sekreteryası Enerji, Mineraller ve Çevre Direktörü Orkhan Zeynalov ise “Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Sekreteryası adına burada bulunmaktan memnuniyet duyuyorum. 3 ay içerisinde ard arda ikinci üst düzey iklim değişikliği formunu düzenliyoruz. 2014 yılı önemli bir yıl olmuştur. İki üst üste çevre toplantısı düzenledik. Gerçekten üst düzeyde diyaloglar gerçekleştirildi. Eğitim ve halkın bilinçlendirilmesi konusunda bilgi paylaşımına yönelik mekanizmalar da tartışıldı. İstanbul deklarasyonu belirlendi. Bu çerçevede politikaların bütünlüğü ve tutarlığı, mevcut kurumsal düzenlemelerin oluşturulması gibi konular yer aldı. Bunun dışında gibi konular yer aldı. Bunun dışında yol haritaları belirlendi. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin giderilmesi ve sekretaryanın diyaloğunun arttırılması açısından bu konulara değinildi. Gıda güvenliği, su kıtlığı, biyo çeşitliliğin korunması, doğal afetlerin artan sıklığı ve çevre alanında sağlam mekanizmaların geliştirilmesi ve yenilikçi çözümlerin gelişmesi gerektiği konular belirlenmiştir. Ulusal uyum planlarına desteğin verilebilmesi için koordinasyon ve sinerjiye ihtiyaç duyulmaktadır. Taraflar arası çalışma grupları ve platformun oluşturulması gerekiyor” dedi.
Karabük Valisi Orhan Alimoğlu da çevre ve iklimi bozmayacak şekilde çalışmaya devam ettiklerini ifade ederek, “BM iklim değişikliği çerçeve sözleşmesine riayet ediyoruz. Hükümetimiz iklim değişikliği ulusal eylem planı hazırlamış ve uygulamaktadır. Çevreyi ve eko sistemleri korumak temel amacımızdır. Çevreyi ve iklimi bozmayacak tarzda çalışmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce ise, 2014 yılının Aralık ayında İstanbul’da gerçekleştirilen EİT 5. Çevre Bakanları Toplantısı’nda iklim değişikliği ile ilgili kararlıklarını sürdürmek için Safranbolu’da konferans düzenlemeyi planladıklarını hatırlatarak şöyle dedi:
“Geçtiğimiz yılın aralık ayında İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz EİT 5. Çevre Bakanları Toplantısı’nda bölgemizde iklim değişikliği ile ilgili kararlılığımızı sürdürmek hem de Safranbolu’da bir etkinlik düzenlemeye karar vermiştik. Türkiye olarak EİT sekretaryası ile birlikte bu kararı hemen uygulamaya koydu. Siyasi kararlılığımızın bir göstergesi olarak üst düzey bir konferans düzenlemeye karar verdik. Katılımcılara tekrar hoş geldiniz diyorum. Küresel iklim değişikliği bütün dünyanın gündem maddelerinden bir tanesidir. 2015 yılı iklim değişikliği ile kritik bir döneme sahiptir. İklim değişikliği ile mücadele adına bu konferansı düzenlendik. Bölgemizin iklim değişikliği bağlamında önceliklerini göz önünde bulundurduk. Konferansın ilk günün iklim değişikliğinin etkileri ve uyum konusuna ayırdık. Özellikle küresel emisyonlarda tarihsel sorumluluğu son derece az olan ülkeler yeni anlaşmada eşit bir şekilde uyum için mücadele vermektedir. Gelişmekte olan ülkeler olarak bizler uyum konusunu ele alacağımız bu gün değerli akademisyenlerden bilgiler alacağız. Uyum çalışmalarını birlikte tartışacağız. Ulusal katkıları da ele alacağız. Yeni iklim anlaşmasını KYOTO protokolünden ayıran en önemli özellik bütün taraf ülkelerinden katkı beklenmektedir. Bütün ülkeler bu yılın ekim ayına kadar katkılarını sunacaktır. Bu çerçevede bütün üye ülkeler hazırlıklarını sürdürmektedir. İki gün boyunca ayrıca bölgemizde iklim değişikliği ile ilgili mücadele kararlılığımız Safranbolu deklerasyonu ile ilgili nihai kararlılığımızı dile getireceğiz. Safranbolu’yu özellikle seçmiş bulunmaktayız.”
Konferans, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Sekreteri Renate Christ’in konuşması ile devam etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Murat Uçkun: "Kariyerimde en sevindiğim Osman’ın attığı gol oldu" Yeni Malatyaspor Teknik Direktörü Murat Uçkun, "58 yaşında biri olarak antrenörlük hayatımda 7-0 yenildiğimiz 5-6 maç var. Ama hayatımda en çok sevindiğim; en son Osman’ın attığı gol oldu. Bazı şeylerden biz ders alıyoruz ve ders alınacak olarak Kocaelispor’u örnek gösteriyoruz" dedi. Trendyol 1. Lig’in 34. haftasında Kocaelispor’a konuk olan Yeni Malatyaspor sahadan 7-1’lik skorla mağlup ayrıldı. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Yeni Malatyaspor Teknik Direktörü Murat Uçkun, "Maç öncesinde yaptığımız görüşmede şunu dedim, tekrarlayayım; Kocaeli büyük bir camia. Şampiyonlukları hayırlı olsun ama bizim ne şartlarda ligde mücadele ettiğimizi şu haftaya kadar herkes biliyor. 17-18 yaşındaki takımımızla gurur duyarak bu ligde mücadele ediyoruz. Kocaelispor ile kaderimiz aynı. 1999 depremini yaşayan kulüp. Sonrasında ekonomik krizle takımın tökezlemesi ve ardından kent olarak bu olaya odaklanıp tekrardan Bölgesel Amatör Lig’den Süper Lig’e gelen övgüyle bahsedilecek süreç var. 6 Şubat depremiyle de aynı yaraları yaşadık. Aynı şekilde de devam etmekte. Şunu ima etmek istiyoruz; biz genç takımız. Sizler bunu yaşadınız. Geçmişte Yeni Malatya takımının 9-0 galibiyetiyle sonuçlanan müsabaka bu sezon da baz alındı. Bugün de alındı. Ama hiç gereği yoktu. İki takım da kardeş takımdır. Ama sahada 17-18 yaşındaki çocukların psikolojileri var. 58 yaşında biri olarak antrenörlük hayatımda 7-0 yenildiğimiz 5-6 maç var. Ama hayatımda en çok sevindiğim; en son Osman’ın attığı gol oldu. Bazı şeylerden biz ders alıyoruz ve ders alınacak olarak Kocaelispor’u örnek gösteriyoruz. Kocaelispor’un şampiyonluğunu canı gönülden kutluyoruz. Bu takımın düştüğü durumdan bir an önce kurtarılması ve eski günlerine dönmesini diliyorum" ifadelerini kullandı.
İstanbul Berkin Elvan’ın babasına 1 yıl 2 ay, annesine 11 ay 20 gün hapis cezası Gezi Parkı olaylarında kafasına gaz kapsülü isabet eden ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ailesinin ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ettikleri iddiasıyla yargılandıkları davada karar çıktı. Mahkeme, Sami Elvan’ı 1 yıl 2 ay hapis, Gülsüm Elvan’ı ise 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırarak, haklarındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Gezi Parkı olaylarında kafasına gaz kapsülü isabet ederek yaralanan ve bir süre sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ile babası Sami Elvan’ın yaptıkları farklı tarihlerdeki açıklamalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri iddiasıyla yargılandıkları dava karara bağlandı. İstanbul 43.Asliye Ceza Mahkemesi’nde geçtiğimiz günlerde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Gülsüm Elvan ve Sami Elvan ile avukatları hazır bulundu. İfade hürriyeti kapsamında bulunmayan hakaret içerikli sözler söyledikleri aktarıldı Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanıklar Sami Elvan ile Gülsüm Elvan’ın farklı tarihlerde Çağlayan Adliyesi meydanında yaptığı açıklamalarda ‘terörist’, ‘katil’ gibi kelimeler kullanarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan ve ifade hürriyeti kapsamında bulunmayan hakaret içerikli sözler söylediklerini aktardı. Açıklanan mütalaada, sanık Sami Elvan’ın zincirleme şekilde ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 5 aydan 8 yıl 2 aya, sanık Gülsüm Elvan’ın ise ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. "Ben kimseye hakaret etmedim’’ Sanık Gülsüm Elvan savunmasında mütalaayı kabul etmediğini belirterek, ‘’Ben hakaret olarak görmüyorum, benim feryadım ve çocuğuma hasretimdi. İsyanımı kaleme döksem kalem yazmaz, taşa söylesem taş çatlar. Vicdanla karar verilmesini talep ediyorum, ben kimseye hakaret etmedim’’ dedi. Son sözü sorulan sanıklar mahkemeden beraatlarını talep etti. Bir sanığa 1 yıl 2 ay, diğerine 11 ay 20 gün hapis cezası Kararını açıklayan mahkeme, sanık Gülsüm Elvan’ı ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçundan 11 ay 20 gün hapis cezasına, sanık Sami Elvan’ı ise zincirleme şekilde ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına da karar verildi.
Zonguldak İçişleri Bakan Yardımcısı Turan: "Sokakların güvenliği esastır" İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, "Sokağın güvenli olması tartışmasızdır. Evladımız okula rahat gidecek, yaşlımız camisine rahat gidecek, kadınımız pazara rahat, keyifle gidecek ama hiç kimsenin sokağa çıktığında acaba diye, hayvanlar beni ısırır mı diye, önüme çıkar mı diye korkmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu biz siyasi polemik, bir tartışma konusu olmaktan çıkarmak istiyoruz" dedi. Zonguldak’ta sahipsiz sokak hayvanlarıyla ilgili yürütülen çalışmalar, Vali Osman Hacıbektaşoğlu’nun ev sahipliğinde İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan’ın da katıldığı toplantıda değerlendirildi. Toplantıda hem mevcut çalışmalar hem de yeni düzenlemeler ele alındı. Sofular köyünde geçici barınma merkezi inşaat çalışmalarını yerinde inceleyen Turan, Valilikteki toplantı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Zonguldak artık sadece kömürle değil, madenci cesaretiyle de anılıyor" İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, 14-20 Nisan Şehitler Haftası olduğunu hatırlatarak, "Başta Zonguldak’taki şehit ailelerimiz olmak üzere tüm şehit ailelerimizi saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlar bugün Zonguldak’tayız. Zonguldak sıradan bir kent değil, herhangi bir kent değil. Zonguldak limanıyla, kömürüyle ülke ekonomisine değer katan çok özel bir kent, güzel bir şehir. Bu şehir yıllar yılı kömür madeni ile anıldı, kömürüyle ifade edildi. Ancak 6 Şubat depremi sonrası Zonguldak insanının, madenci olan kardeşlerimizin başka hayatların hayatta kalması için ortaya koyduğu cesaretiyle, özverisiyle, becerisiyle, adeta kömürle değil, madencileriyle bilinir oldu. Zonguldak’ın cevherinin kömür değil, alın teri olduğunu gösterdi. Zonguldak’ın cevherinin kömür değil, madencileri olduğunu gösterdi. Böyle bir şehirde olmaktan, bizzat cevher olan bu kentte olmaktan büyük onur duyuyorum" dedi. "Sokakların güvenliği tartışmasızdır" Sokakların güvenli olması gerektiğini belirten Turan, "Bakın dün Urfa’mızda bir üniversiteli gencimiz, genç kızımız, yavrumuz maalesef hayatını kaybetti. Bu haberleri duymak istemiyoruz. Bu haberlerden üzgünüz, dertliyiz. Bunu aşmak için bu toplantıları yapıyoruz. Bakın değerli arkadaşlar, nasıl siber suçlara, sentetik uyuşturucuya karşı önlemleri arttırıyorsak, masaya yatırıyorsak aynı şekilde sokak hayvanları konusuna da mutlaka değer verip, sorun çözmek için ilgililerle toplantılar yapıyoruz. Dünya bunu nasıl yapmışsa biz öyle yapacağız. Avrupa’da sokakta sahibi olmayan hayvan yok. Dolayısıyla Türkiye’nin de en az o kadar sokaklarının güvenli olması, emin olması görevimiz var. Sokakların güvenliği esastır. Güvenlik tehdidini nereden gelirse gelsin çözmek görevimizdir. Terörden gelir, trafikten gelir, sokağa davetten gelir, hayvandan gelir, hiç önemli değil. Birini birine daha öncelikli veya sonralık hali yok. Hepsi önceliklidir, hepsi önemlidir. Sokağın güvenli olması tartışmasızdır. Evladımız okula rahat gidecek, yaşlımız camisine rahat gidecek, kadınımız pazara rahat, keyifle gidecek ama hiç kimsenin sokağa çıktığında acaba diye, hayvanlar beni ısırır mı diye, önüme çıkar mı diye korkmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu biz siyasi polemik, bir tartışma konusu olmaktan çıkarmak istiyoruz. Bu mesele ülkemizin meselesi. Bu mesele o kurumun bu kurumun meselesi, o partinin bu partinin meselesi değil. Bu bizim meselemiz, yüreklerimiz yandığı anlarda ortak yanıyor" diye konuştu. "Biz kurda kuşa vakıf kuran bir milletin torunlarıyız" Eski kanunda "yakala, kısırlaştır, sal" prensibinin uygulandığını ancak bu uygulamaların çözüm olmadığını hatırlatan Turan, "Şimdiki Meclisimizin çıkarmış olduğu kanunda 9 ay kadar önce yakala-rehabilite et-sahiplendir prensibini gördük. Ya barınakta, ya evde, iş yerinde olmak durumunda. Dolayısıyla sokakta hayvan olmasın prensibini ortaya koyduk. Bu kanun belediyelerimize çok önemli görevler veriyor. Binde 5 bütçe ayrımı gibi, varsa barınağın büyütülmesi gibi, yoksa yapılması gibi birtakım görevler söz konusu. Aksi halde de bir yaralanmada Allah korusun ölümde başta belediye başkanımız olmak üzere kimin ne kusuru varsa, ihmal eden bir konu varsa hem bakanlığımızın teftiş tarafı hem yargının kendi iç çalışması mutlaka gündem alacak diye düşünüyoruz. Kanun net. Bizim kültürümüzde, anlayışımızda canlıya eziyet haramdır, her şeyden önce günahtır. Biz bir canlıya zulmedemeyiz, işkence edemeyiz, etmemeliyiz. O yüzden dikkatli adım atma görevimiz var. Biz kurda kuşa vakıf kuran bir milletin torunlarıyız. Yaşasınlar diye çevreye buğday atan, karda kışta kalmasın diye yemek atan insanların evlatlarıyız. O yüzden ne yaptığımızı biliyoruz. Biz elbisesinin üzerine oturan kedi uyurken uyanmasın diye elbisesini kesip öyle ayrılan bir peygamberin ümmetiyiz. Zulüm falan bizim işimiz olamaz, olmamalıdır. Ancak sokağın güvenliği bir daha diyorum esastır" şeklinde konuştu. "Hiçbir lokantamızda bir parça ekmeğin çöpe gitmesine rıza göstermeyiz" Barınakta rehabilite edilecek hayvanların lokantalar, yurtlar, askeri gazinolar gibi yerlerde arta kalan yiyeceklerle doyurulabileceğinin altını çizen Turan, şöyle devam etti: "Bu süreci valiliğimiz, belediyemiz, tüm ilgili birimlerimiz takip ederken bir de bu konuda çok hassas olan kurumlarımız, derneklerimiz var. Hepsine Zonguldak Valiliğinden çağrıda buluyorum. Sürece omuz versinler, destek olsunlar. Fikirleriyle, kanaatleriyle, imkanlarıyla destek olsunlar. Güzel işler yapılıyor. Bu işlerden keyif alsınlar. Devlet tüm meseleleri masaya yatırdığında sağduyuyla değerlendirir ve uzun soluklu bakar. Biz bu ülkenin belli dönem sonra bu sorunu aşacağını ve bir daha sokaklarımızda hiçbir insanımızın sahipsiz hayvandan kaynaklı yaralanmayacağına, ölmeyeceğine inanıyoruz. Sivil toplum örgütlerimizin, derneklerimizin de sürece katkı sağlayarak mutlaka destek olması lazım. Yine bizim kültürümüzde israf haramdır. Biz Zonguldak’ımızda hiçbir lokantamızda bir parça ekmeğin çöpe gitmesine rıza göstermeyiz. Bir tek pirincin çöpe gitmesine rıza göstermeyiz. İstirham ediyorum, tüm bu derneklerimiz bu sürece katkı sağlasınlar. Bütün lokantalarımızdan, yurtlarımızdan, askeri garnizonlarımızdan arta kalan tüm yiyecekleri toparlayıp, belediyemizin de, valimizin de yapacağı altyapı tesisleriyle yemek haline getirilip daha ucuz, daha ekonomik imkanlarla hayvanlarımızın hayatlarını sürdürmesine imkan sağlayalım." "Zonguldak’ta 24 bin hayvanın yarısı sahipsiz" Zonguldak’ta 24 bin hayvan olduğuna ve bunların yarısının sahipsiz olduğuna vurgu yapan Turan, kentte geçen yıl 32 ısırma vakası yaşandığını hatırlatarak açıklamalarını şöyle tamamladı: "Zonguldak’ımızda 24 bin civarı hayvanımız var, köpeğimiz var. Aşağı yukarı bunların yarısı sahipli, tescilli, kimlikleri belli, yarısı sahipsiz. Bu yeni çalışmalarla tüm bu sahipsiz köpeklerin toplanmasını, barınaklarda barındırılmasını, sahipleninceye kadar orada kalmasını ve bir daha sokaklarımızda güvenlik tartışması olmamasını talep ediyoruz. Geçen sene yine Zonguldak’ta 32 ısırma vakası oldu. Bu bizim çocuklarımız olabilir, komşumuz olabilir. Ama hiçbir Zonguldaklı evladımızın ısırma ile karşılaşmasını ve daha ötesi risklerle karşılaşmasını istemeyiz. Az önce heyetimizle beraber gezdik, ziyaret ettik. Sofular köyü yakınlarında, 20 kilometre kadar mesafede 30 dönüm bir yeri birliğimiz, Özel İdaremiz öncülüğünde tahsis olarak aldı, çalışmaya başladı. Az masrafla, tel örgüyle çevirerek az betonla o bölgede doğal yaşama ortamında hayvanları toplamak için adımlar attı. 1-1,5 ay içerisinde orasının bittiğini, açıldığını ve sokakta gezen çok sayıda hayvanını da oraya toplanarak, orada yaşamının idame ettirildiğini göreceksiniz. Aynı şekilde Çaycuma Belediyemiz de 33 dönümlük alanda çalışmaya başladı. Kilimli Belediyemiz 30 dönüm bir yer tahsis ederek başladı. Onu da hep beraber takip edeceğiz. Karadeniz Ereğli Belediyemizin de 30 dönüm çalışması var. Zaten merkez belediyemizin yeri var, çalışıyor. Devrek Öelediyemizin yeri var, çalışıyor. Biz olanları iyileştirmek. sayıyı arttırıp, alanı arttırıp daha fazla potansiyelimizi değerlendirip tüm sokak hayvanlarımızın oralarda sağlıklı ve doğal ortamyf olmasını sağlayacağız." Zonguldak’ta sahipsiz sokak hayvanlarıyla ilgili çalışmaları geçen yıldan bu yana yürüttüklerini anlatan Vali Hacıbektaşoğlu ise, "Tabii bu arada hayvanları koruma kanundaki değişiklik ve uygulama yönetmeliğine göre biz bir gözden geçirdik ve yine kanunun uygulama yönetmeliğinin emrettiği şekilde tüm Zonguldak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Burada tabii Valilik, İl Özel İdaresi, tüm belediyelerimiz bu çalışmanın içinde ve burada huzurlarınızda ilgili kurumlar Orman Bölge Müdürlüğümüz, Tarım İl Müdürlüğümüz, Milli Parklar Müdürlüğümüz ve diğer tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz" dedi.
İstanbul Berkin Elvan’ın babasına 1 yıl 2 ay hapis, annesine 11 ay 20 gün hapis cezası Gezi Parkı olaylarında kafasına gaz kapsülü isabet eden ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ailesinin, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ettikleri iddiasıyla yargılandıkları davada karar çıktı. Mahkeme, Sami Elvan’ı 1 yıl 2 ay hapis, Gülsüm Elvan’ı ise 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırarak haklarındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Gezi Parkı olaylarında kafasına gaz kapsülü isabet ederek yaralanan ve bir süre sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ile babası Sami Elvan’ın yaptıkları farklı tarihlerdeki açıklamalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri iddiasıyla yargılandıkları dava karara bağlandı. İstanbul 43.Asliye Ceza Mahkemesi’nde geçtiğimiz günlerde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Gülsüm Elvan ve Sami Elvan ile avukatları hazır bulundu. İfade hürriyeti kapsamında bulunmayan hakaret içerikli sözler söyledikleri aktarıldı Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanıklar Sami Elvan ile Gülsüm Elvan’ın farklı tarihlerde Çağlayan Adliyesi meydanında yaptığı açıklamalarda ‘terörist’, ‘katil’ gibi kelimeler kullanarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan ve ifade hürriyeti kapsamında bulunmayan hakaret içerikli sözler söylediklerini aktardı. Açıklanan mütalaada, sanık Sami Elvan’ın zincirleme şekilde ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 5 aydan 8 yıl 2 aya, sanık Gülsüm Elvan’ın ise ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. "Ben kimseye hakaret etmedim’’ Sanık Gülsüm Elvan savunmasında mütalaayı kabul etmediğini belirterek, ‘’Ben hakaret olarak görmüyorum, benim feryadım ve çocuğuma hasretimdi. İsyanımı kaleme döksem kalem yazmaz, taşa söylesem taş çatlar. Vicdanla karar verilmesini talep ediyorum, ben kimseye hakaret etmedim’’ dedi. Son sözü sorulan sanıklar mahkemeden beraatlarını talep etti. Bir sanığa 1 yıl 2 ay diğerine 11 ay 20 gün hapis cezası Kararını açıklayan mahkeme, sanık Gülsüm Elvan’ı ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçundan 11 ay 20 gün hapis cezasına, sanık Sami Elvan’ı ise zincirleme şekilde ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına da karar verildi. (SD-RU-NSO-Y)
İstanbul Süper Lig’de 31. hafta görünümü Trendyol Süper Lig’in 31. haftasında Galatasaray, Samsun’da kazanırken, Fenerbahçe ise Sivas’ta 3 puana uzandı. Trendyol Süper Lig’de 31. hafta bugün oynanan tek karşılaşma ile tamamlandı. Oynanan 9 müsabakada toplam 21 gol atıldı. 8 takım gol sevinci yaşayamazken, en golcü takım 6 gollü galibiyet elde eden Eyüpspor oldu. Haftanın açılış maçında Samsun’da sahaya çıkan lider Galatasaray, 2-0’lık galibiyetle bu sezon dış sahada 12. galibiyetini aldı ve puanını 74’e çıkardı. Fenerbahçe ise Sivasspor deplasmanında 3 puana 3 golle ulaştı. Sarı-lacivertliler yenilmezlik serisini 15 maça, puanını da 71’e yükseltti. Dolmabahçe’de Başakşehir’i ağırlayan Beşiktaş, 3. sıradaki Samsunspor’un puan kaybını değerlendiremedi ve sahadan 2-0’lık skorla mağlup ayrıldı. Siyah-beyazlılar son 2 haftada 5 puan kaybetti. Eyüpspor ise ligin dibine demir atan Adana Demirspor’u 6-0 yenerek puanını 50’ye yükseltti ve haftayı 4. sırada tamamladı. Karadeniz derbisinde Trabzonspor, sahasında Çaykur Rizespor’u yenerek 2 hafta sonra hanesine 3 puan yazdırdı. Küme düşme hattında yer alan takımlardan Alanyaspor BAY geçerken, Sivasspor, Hatayspor ve Adana Demirspor mağlubiyet yaşadı. 31 puanlı Sivasspor ve Alanyaspor’un bir üst basamaktaki Çaykur Rizespor ile arasında 3 puan bulunuyor. Hatayspor ise 19 puanla 18. sırada yer alıyor. Haftanın maçları ve sonuçları: Samsunspor - Galatasaray: 0-2 Konyaspor - Göztepe: 1-0 Bodrum FK - Antalyaspor: 0-0 Beşiktaş - Başakşehir: 0-2 Kayserispor - Kasımpaşa: 1-0 Gaziantep FK - Hatayspor: 2-1 Sivasspor - Fenerbahçe: 1-3 Trabzonspor - Çaykur Rizespor: 2-0 Eyüpspor - Adana Demirspor: 6-0