ASAYİŞ - 14 Eylül 2024 Cumartesi 11:59

Kahramanmaraş’ta otomobil su kanalına düştü: 2 yaralı

A
A
A
Kahramanmaraş’ta otomobil su kanalına düştü: 2 yaralı

Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu su kanalına düşen otomobilde bulunan 2 kişi yaralandı.


Kaza, Pınarbaşı Mahallesi’nde meydana geldi. Pınarbaşı Caddesi’nde seyir halinde ilerleyen 46 AFY 687 plakalı otomobil sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu su kanalına düştü. Su kanalına düşen otomobilde bulunan 2 kişi ise yaralandı. İhbar üzerine olay yerine Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri sevk edildi. Ekipler yaralıları kurtararak sağlık ekiplerine teslim etti. Yaralılar ilk müdahalenin ardından Elbistan Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken düşen otomobil kurtarıcı yardımı ile çıkarıldı.


Polis ekipleri kazayla ilgili tahkikat başlattı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’nın 800 yıllık mahallesi Avrupalı turistlerin uğrak noktası oldu Antalya’nın Akseki ilçesinde 800 yıllık geçmişi olan Sarıhacılar Mahallesi’ni geçen yıl 80 bin yerli ve yabancı ziyaretçi gezerken, bu yılın 9,5 aylık döneminde ise ziyaretçi sayısı 80 binin üzerine çıktı. Antalya’nın Akseki ilçesinin 800 yıllık geçmişi olan Sarıhacılar Mahallesi, tarihi dokusuyla öne çıkıyor. Özellikle Almanya, Hollanda, Belçika ve İngiltere olmak üzere, diğer Batı ve Doğu Avrupa ülkelerinden turistlere ev sahipliği yapan Sarıhacılar Mahallesi’nde bulunan 300-400 yıllık düğmeli evler, tarihi cami ve tarihi göç yolu, misafirlerin öncelikli uğrak yeri oldu. Antalya’nın zengin tarihine ev sahipliği yapan, tarihi İpek Yolu’nun üzerinde konumlanmış olan Sarıhacılar Mahallesi, pandemi döneminden sonra eski günlerine geri döndü. Sarıhacılar Mahallesi’nin tarihi zenginliklerinden biri olan düğmeli evler, Osmanlı mimarisinin incisi olarak öne çıkıyor. Bu göz alıcı evler, bölgenin kendine has mimari tarzını yansıtıyor ve geçmişin derin izlerini günümüze taşıyor. Zarif detayları ve eşsiz dokusuyla düğmeli evler, mahallenin tarihi ve kültürel hazineyi temsil ediyor. "Sarıhacılar beni çok etkiledi" Almanya’dan Alanya’ya tatil için gelen Alman turist Claudia Moritz (52), "Türkiye’ye 30 kereden fazla geldim. Hemen hemen her yıl geliyorum. Türkiye’yi çok seviyorum. Eşim ile birlikte böyle bir alternatif turizm turuna ilk kez katıldım. Buraya geldiğim için gerçekten çok mutluyum. Buradaki düğmeli evler, tarihi camisi, doğası, havası beni aşırı derecede etkiledi. Söyleyecek söz bulamıyorum. İyi ki gelmişim" diye konuştu. "Tarihi ve insanları tanıdık" Alman turist Jörg Moritz de, "16 kez Türkiye’ye geldim. Eşim ile Sarıhacılar köyüne gelmekten dolayı çok mutluyuz. İyi ki bu tura katıldık. Böyle turların olmasından dolayı mutluyuz. Kapadokya turu gibi kalabalık koşuşturmalı turlar değil de küçük bir grupla sakin sakin doğanın her şeyin zevkini alarak güzel bir tur yaptık. Tarihi ve insanları tanıdık. Çok mutluyuz" şeklinde konuştu. "Sarıhacılar’ı aşırı derecede beğeniyorlar" Yaklaşık 15 yıl süredir bölgeye yabancı ziyaretçi getiren acente sahibi Hilmiye Soysürlü, Alanya’da ikamet ettiğini ve 15 yaşından beri turizmin içerisinde olduğunu söyledi. Daha çok Avrupalı turistlerle çalıştıklarını belirten Soysürlü, "En fazla Almanlarla çalışıyoruz. Pandemiden bu yana Ruslar da portföyümüz arasına girdi. Akseki’de köy turu olarak sunduğumuz Sarıhacılar köyüne geliyoruz. Burada tarihi kervan yolunu, 600 yıllık camiyi gösteriyoruz. Düğmeli evleri gezdirip bu konuda bilgiler veriyoruz. Sadece insanlar kültür değil, tatile geldikleri için doğayı da görmeyi istiyorlar. Yine sedir ağaçlarının içerisinde hafif bir doğa yürüyüşleri yapıyoruz. Altınbeşik Mağarası’nı ziyaret ediyoruz. Bu turlardan ciddi şekilde olumlu sonuçlar alıyoruz" dedi. "Bölgeyi tanıtmak için elimizden geleni yapıyoruz" Son dönemlerde turizmin boyutunun değiştiğini anlatan Soysürlü, "Maalesef son dönemlerde turizmin boyutu değişti. İstediğimiz boyutta buraya müşteri portföyü yakalayıp getiremiyoruz. Yılın 12 ayında açık bir acenteyiz. Yılın 12 ayında bu turlarımızı yapıyoruz. Ayrıca web sayfalarından ve internetten bu bölgelerin tanıtımını da yapıyoruz. Eskilerde daha çok kapasite ile gelebilirken 2016-2017 yıllarında senede bin-bin 500 kişi buralara getirirken şu anda senelik sayımız 400-500 e kadar düştü. Yabancı misafirler özellikle Sarıhacılar köyünü çok beğeniyorlar. İlgilerini çekiyor. Çünkü burası sakin, doğanın içerisinde muhteşem bir yer" şeklinde konuştu. Sarıhacılar’da restorasyonlar yapan turizmci Mustafa Kavasoğlu ise Sarıhacılar köyünün 2000 yıllarının başlarında turizme açıldığını söyledi. 2010 yılından itibaren buraya yıkılmaya yüz tutmuş düğmeli evleri alarak yerleştiğini anlatan Kavasoğlu, "Almış olduğum düğmeli evlerin restorasyon işlemlerini yaptım. Ayrıca buraya Türkiye’nin en büyük en zengin etnografya müzesini kurdum. Müze, Kültür ve Turizm Bakanlığından resmi olarak onaylıdır. Ayrıca burada bir otelimiz ve turizm işletme belgeli restoranımız var" dedi. "İpek Yolu üzerine kurulmuş enteresan bir köy" Sarıhacılar Mahallesi’nin çok özel bir yer olduğunu söyleyen Kavasoğlu, "Burası çok özel bir yerleşim yeridir. Eskiden burası Akdeniz ile Konya arasında alışveriş merkezi olan bir köymüş. Yine Mısır ve Arap Yarımadası Osmanlı himayesinde iken Alanya Sancağı tarafından yönetiliyormuş. Alanya Sancağı’nı da Osmanlı’ya bağlayan ana yol bu köyün içerisinden geçiyor. Daha doğrusu bu köy o yolun üzerine kurulmuş. Yani İpek Yolu üzerine kurulmuş çok enteresan düğmeli evlerden oluşan büyük bir alışveriş merkezi bir köy burası. Ama zamanla yeni yeni yollar açılınca bu özelliğini kaybetmiş. Bir süre kimse yaşamamış. 2 binli yıllardan sonra Sarıhacılar köylülerinin kurmuş olduğu komisyonla bazı evler onarılmış. 2009 yılında da ben bu köye yerleştim. Ciddi restorasyonlar yaptım. Burası şimdi bir turizm merkezi olma yolunda hızla ilerliyor" diye konuştu. "Bu yılın içerisinde 80 bin kişi ziyaret etti" Pandemi öncesi Sarıhacılar’da çok ciddi bir ivme olduğuna dikkat çeken Kavasoğlu, "Sarıhacılar köyü turizme açıldığı yıldan itibaren pandemi dönemine kadar ciddi turist akını vardı. Özellikle Norveç, İsveç, Finlandiya, kuzey ülkelerinden çok ciddi misafir ağırlıyorduk. Pandemi ile birlikte kesilmişti. Nihayet bu yıl yine eski o ivmeli zamanlarını kazanmaya başladı. Yani bu sene yılbaşından itibaren 80 binin üzerinde yerli ve yabancı ziyaretçi ziyaret etti. Bu az bir rakam değil. Oldukça ciddi bir rakam. Bu yıl sistemden oldukça memnunuz. Köyümüz yeniden canlandı. Şimdi çok daha iyi gidiyor. Sonbahar döneminde kültürel tarafı yüksek turistler gelmeye başladı. En fazla Almanlar ve Polonyalı turistler geliyor. İlk kez Baltık ülkelerinden Litvanya gelmeye başladı. Yine Rusya ve diğer ülkeler diyebiliriz" şeklinde konuştu. "Sarıhacılar bu özelliğini hiçbir zaman kaybetmeyecek" Kavasoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Kültür ve Turizm Bakanlığımız burada ’Koruma Amaçlı İmar Planı’ çalışmaları yürüttü. Aşağı yukarı sonuna gelindi. Bu çalışmalar ile birlikte Sarıhacılar bu özelliğini hiçbir zaman kaybetmeyecek. Burada Kültür ve Turizm Bakanlığına teşekkür ediyorum. Burası öyle enteresan bir köy ki, burada hiç beton yapı olmayan bir köydür. Halen eskisi gibi tam orijinal düğmeli evlerin bütün özelliklerini taşıyan binalardan oluşmuş bir yer. Bazı evler olduğu yerlere yıkılmış fakat yavaş yavaş restorasyonlar gerçekleştiriyor. Ben birçok ülkede bulundum ve işler yaptım. Ama böyle orijinaline çok yakın ya da orijinali korunmuş bir başka bölge var mıdır bilmiyorum. Onun için burası çok özellikli bir köy. Sarıhacılar köyü tarihi ile kültürü ile doğal müze şeklinde."
Aydın Traktörler zeytin hasat sezonuna hazırlanıyor Aydın’da traktörler zeytin hasat sezonu öncesi bakıma girdi. Tecrübeli eller tarafından bakımları büyük bir titizlikle yapılan traktörler hasada hazırlanırken, traktör tamir ustası Veli Kısa, çiftçilere önemli uyarılarda bulundu. Traktör bakımlarının aksatılmaması gerektiğini belirten Kısa, "Hasat öncesi bakımların yapılması gerekir. Yolda kalıp gelindiğinde masraf şimdikinden daha da fazla çıkar" dedi. Traktör tamir ustaları, özellikle zeytin hasat sezonu öncesinde artan taleple birlikte yoğun bir tempoda çalışıyor. Traktörlerin fren sistemlerinden yağ filtrelerine kadar pek çok ayrıntılı bakım işlemi gerçekleştiriliyor. Bakımların düzenli yapılmasının hasat sırasında meydana gelebilecek arızaların önüne geçtiğini belirten ustalar, traktörlerin performansını en üst seviyede tutmak için bakımın şart olduğunu vurguluyor. Zeytin üreticileri ise traktörlerinin sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlamak amacıyla bakım işlemlerini titizlikle yaptırarak zorlu hasat sezonuna hazırlanıyor. Aydın’ın İncirliova ilçesinde traktör tamircisi 43 yaşındaki Veli Kısa da iş yerinde yoğunluk yaşayan ustalar arasında yer alırken, traktör bakımlarının sadece bir masraf değil uzun vadede çiftçilerin işini kolaylaştıran önemli bir önlem olduğunu belirtti. Kısa, özellikle zeytin hasadı öncesinde traktörlerin düzenli bakımının yapılmaması durumunda, meydana gelebilecek arızaların çiftçilerin işini aksatabileceğini ve çok daha yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalınacağını belirtti. 12 yaşından beri mesleğin içinde olduğunu ve sezonun yaklaşmasıyla birlikte tamir işlerinin hızlandığını belirten Kısa, "Zeytin sezonu yaklaşıyor, insanlar da traktörlerini bakıma sokmaya başladı. Tamir yoğunlaştı ama insanlarda da bu sene para sıkıntısı var. İmkanları ölçüsünde yaptırabildiği kadar yaptıracaklar. Yaptıramayan da nerede yolda kalırsa o zaman geliyor. Bakımlar hasat öncesi yapılırsa arızalar büyümeden sorun hallolabiliyor. Ancak bakım yaptırılmadığında herhangi bir arıza nedeniyle yolda kaldığında yapılan tamir işlemi daha masraflı oluyor" şeklinde konuştu. "Her yıl mutlaka bakım yaptırılmalı" Her yıl düzenli olarak yapılan traktör bakımları hakkında bilgi veren Kısa, yağ ve filtre bakımının mutlaka yapılması gerektiğini belirtti. Kısa, "Traktör hiç kullanılmasa bile yılda bir sefer bakımlarının yapılması şart. Fren, debriyaj, ön düzen gibi birçok bakımın düzenli olarak yapılması gerekiyor. Çiftçi sezonda para kazanamazsa bize uğrayamıyor. İnsanlarda para olunca bakımdan kaçmıyorlar, gelip yaptırıyorlar" dedi. "Küçük traktörler daha fazla alınıp-satılıyor" Traktör bakım ve tamir ustası Kısa, bu yıl traktör fiyatlarında bir durgunluk olduğunu, özellikle büyük traktörlerin rağbet görmediğini belirtti. Kısa, "Pamuk bu sene para etmediği için büyük traktörlere rağbet yok. Küçük traktörleri herkes alabiliyor, işini görmeye çalışıyor" diyerek, ikinci el traktörlerin de tercih edildiğini ifade etti. Öte yandan Kısa, traktör alımında sıfır faiz uygulamasının çiftçileri yeni traktörlere yönelttiğini ve birçok çiftçinin mevcut traktörlerini peşinat olarak saydırıp borçlarını ertelemek için yeni alımlar yaptığını da sözlerine ekledi.
Kocaeli Kartepe’de kulüplere 2 milyon 235 bin TL destek Kartepe’de düzenlenen programda 20 amatör futbol kulübüne ve 21 spor derneğine toplamda 2 Milyon 235 bin TL destek verildi. Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman’ın ev sahipliğinde düzenlenen programda amatör kulüplere destek verildi. Başkan Kocaman’ın yanı sıra Belediye Başkan Vekili Orhan Akyüz, Kartepe Kulüpler Birliği Başkanı Mevlüt Ağra, kulüp başkanları ve yöneticileri katıldı. Açıklama yapan Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman, "Spor; çocuklarımızın birbiriyle kaynaşmasını, sağlıklı gelişimini, kötü alışkanlıklardan uzak durmasını sağlamaktadır. Birlik beraberliğin, kardeşliğin etkinlik alanı spordur. Spora ne kadar emek verildiğini biliyorum. Kocaeli’de spora imza atanların çoğunluğu Kartepe’den çıkmıştır. Sporun her zaman desteklenmesi gerekiyor. Bu sene 20 amatör futbol kulübüne takım başı 60 bin TL malzeme desteği, 15 bin TL aktarma bedeli, 21 spor derneğinin her birine ise 35 bin TL malzeme desteği veriyoruz. Toplamda 2 Milyon 235 bin TL yardımda bulunuyoruz. Gönül ister ki daha fazla verelim. Bizim bir tek gerçeğimiz var o da Kocaelispor’dur. Biz Kocaelispor’un öncelikle başarılı olmasını istiyoruz. Çünkü Kocaelispor şehrimizin markasıdır. Şehrimizin kıymetidir. Kocaelispor’un süper lige çıkmasını istiyoruz. Hepimiz elimizden geldiğince Kocaelispor’a destek vermeye çalışıyoruz. Kocaelispor istediğimiz seviyeye geldiği zaman bu durum diğer branşları da etkileyecektir. Kocaelispor’un özelinde evlatlarımız için alt yapıya çalışalım. Kentimizden çok önemli sporcular yetişmiştir. Bunu için de alt yapıya yatırım yapıyoruz. Birlik ve beraberlik içerisinde başarılı olacağız” açıklamasında bulundu.
Ankara 729 şehit yakını, gazi ve gazi yakınının kamu kurumlarına yerleştirildi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın katıldığı törenle 729 şehit yakını, gazi ve gazi yakınının kamu kurumlarına yerleştirmesi yapıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda gerçekleşen törende Şehit Yakınları, Gazi ve Gazi Yakınlarının Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi yapıldı. Bakan Göktaş’ın katıldığı ve noter huzurunda gerçekleştirilen törende 729 şehit yakını, gazi ve gazi yakını kamu kurumlarına yerleştirildi. "Vatan için yapılan her fedakârlık bizim için çok büyük bir anlam taşıyor" Törende konuşarak şehitlere ve gazilere büyük bir minnet borçlu olduklarını söyleyen Göktaş, "Üzerinde yaşadığımız bu toprakları bizlere vatan kılan şehitlerimizin fedakarlıklarıdır. Milletimizin huzur ve güven dolu bir ülkede yaşamasını mümkün kılan gazilerimizin kahramanlıklarıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın da dile getirdiği gibi, ’Bu topraklar üzerinde hür bir şekilde yaşıyorsak bunu şehitlerimizin ve gazilerimizin kahramanlığına borçluyuz. ’Bu anlamda her bir şehidimizi, her daim sonsuz bir saygı ve minnetle yâd ediyoruz. Nesiller boyu hatırlanacak gazilerimizi her zaman başımızın tacı yapıyoruz. Şunu özellikle vurgulamak isterim ki, vatan için yapılan her fedakârlık bizim için çok büyük bir anlam taşıyor. Şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarımız için daha fazlasını yapmamız gerektiğini biliyoruz. Sizlere, yanınızda olduğumuzu hissettirmek, ihtiyaçlarınıza cevap vermek için her zaman tüm imkânlarımızla seferber olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan istihdama kadar her konuda sizlerin yanında olmaya gayret ediyoruz. Bu kapsamda yaptığımız düzenlemelerle şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarımız için kamuda istihdam hakkını genişlettik "ifadelerini kullandı. "Üstleneceğiniz bu görevler, aynı zamanda aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin sizlere emanetidir" Gazilerle, şehitlerin ve gazilerin ailelerine daha huzurlu bir gelecek sağlamak için ellerinden geleni yapmayı sürdüreceklerini söyleyen Göktaş, "Bugün gerçekleştireceğimiz atamalarla, ailelerimize ve gazilerimize yeni bir imkân sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu atamalar, bir istihdam imkânı sunmanın ötesinde milletimizin sizlere olan vefa duygusunun bir ifadesidir. Üstleneceğiniz bu görevler, aynı zamanda aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin sizlere emanetidir. Bunu hiçbir zaman unutmadan, çalışma hayatınızı sürdürmeniz en büyük arzumuzdur. Sizlerin bu görevleri başarıyla yerine getireceğinize ve devletimize en iyi şekilde hizmet edeceğinize inancımız tamdır. Bu duygularla sözlerime son verirken sizlere tekrar görevlerinizde başarılar diliyorum. Yarın 19 Eylül Gaziler Günü. Bugünkü törenimiz vesilesiyle vatanımızın ve milletimizin bağımsızlığı için canlarını ortaya koyan kahraman gazilerimizin gününü kutluyorum. Fedakârlığınız, cesaretiniz ve vatan sevginiz, her daim hafızalarımızda ve kalplerimizde yaşayacak. Bu vesileyle, tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Gazilerimize, şehitlerimizin ve gazilerimizin kıymetli ailelerine sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir hayat diliyorum" diye konuştu.
Kayseri Akar: "Eğitim ve öğretimi anlamayanlar var. Eğitim ayrı şey, öğrenim ayrı şey" Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, eğitimle öğretimin ayrı şeyler olduğunu söyleyerek, "85 milyonun milli birliğini ve beraberliğini sağlamak için temelde 4 yaşından itibaren eğitim vereceğiz. Bu temelde de Allah korkusu ve kuldan utanma yatıyor" dedi. TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, AK Parti Türkiye Buluşmaları kapsamında düzenlenen basın mensupları ve teşkilatla buluşma etkinliğine katıldı. Burada konuşan Akar, en büyük yatırımın gençlere yapılması gerektiğini söyleyerek, "En büyük yatırım gençlere yapılan yatırım. Gençleri mutlaka bilimle, sanatla, sporla tanıştırmamız ve geliştirmemiz lazım. Bunun için de çocukluktan itibaren bu çalışmaları sürdürmemiz lazım. Eğitim ve öğretimi anlamayanlar var. Eğitim ayrı şey, öğrenim ayrı şey. Bunu temelde anlamaları lazım. Çocuklarımıza tabii ki atalarından ve tarihimizden aldığı ilhamla, tarihten aldığımız ibretle çok büyük çalışmalar yapacağız. Tarihte bizim çok büyük bilim insanlarımız var. İslam dünyasında, Türk dünyasında ve insanlık tarihinde" dedi. Akar, "Bunlardan ilham alacağız ama onun ötesinde de bizim milli birlik ve beraberliğimizi sağlamak için, 85 milyonun milli birliğini ve beraberliğini sağlamak için temelde 4 yaşından itibaren eğitim vereceğiz. Bu temelde de Allah korkusu ve kuldan utanma yatıyor. Bunu vermek demek, işin bitmesi demek değil. Bu bir başlangıç. Bundan sonra tabii ki matematik, fizik, kimya, biyoloji başta olmak üzere temel bilimlerde yapabilecek en büyük çalışmayı yapmak suretiyle ülkemizi büyütmeye devam edeceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye yürüyüşüne devam edeceğiz ve inşallah bu şekilde başaracağız" ifadelerini kullandı.