ÇEVRE - 20 Aralık 2024 Cuma 13:42

Anadolu’nun en büyük ticaret merkezinde restorasyon çalışmaları devam ediyor

A
A
A
Anadolu’nun en büyük ticaret merkezinde restorasyon çalışmaları devam ediyor

Kahramanmaraş merkezli depremler, taş ve ahşaptan yapılan yaklaşık 500 yıllık Maraş Kapalı Çarşısı’na da zarar vermişti. Depremde hasar alan tarihi çarşıda restorasyon çalışmaları devam ediyor.


Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen iki büyük deprem, şehrin en önemli ticaret merkezlerinden biri olan ve Anadolu’nun en eski yerlerinden Tarihi Maraş Kapalı Çarşısı’na büyük zarar vermişti.


Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle restorasyon çalışması başlatılmıştı. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, restorasyon hakkında bilgi vererek, “Burası Kahramanmaraş için en önemli mekanlarımızdan bir tanesi. Yaşadığımız asrın felaketinin ardından büyükşehir belediyesi olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm bakanlıklarımız Kahramanmaraş ile alakalı depremin etkilediği illerde çok ciddi çalışmalar içerisinde. Tarihi Kapalı Çarşımızı da bundan birkaç ay önce ihalesi yapılmışı ve çalışmalara başlanmıştı. Hasar tespit çalışmaları, esnafımızın taşınma süreçleri, proje aşamaları ve yapım ihalesinin ardından restorasyon çalışmaları başladı. 140 iş yerinin bir kısmı restore ediliyor, bir kısmı da aslına uygun şekilde yeniden inşa ediliyor. Buradaki tahribat çok üst seviyedeydi ve o yüzden de çalışmalar titizlikle sürdürülüyor. Yaklaşık 600 milyon Türk Lirası değerinde bir yatırımı ifade ediyor buradaki çalışmalar ve şantiyemizde 50’nin üzerinde işçimiz günlük çalışma gerçekleştiriyor. Şu anda zemin ve alçı sökümleri yapılıyor, koruma amaçlı ahşap askılama işi de devam ediyor” dedi.


(MTH-FKE-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Amasya’daki deprem tatbikatı gerçeği aratmadı Amasya’nın Taşova ilçesinde deprem tatbikatı yapıldı. 20 Aralık 1942’te merkez üssü Tokat’ın Niksar ve Erbaa ilçeleri olan 7 büyüklüğündeki depremin 82. yıldönümü dolayısıyla bölge çapında düzenlenen tatbikat Amasya’nın Taşova ilçesinde de uygulandı. Erbaa’ya komşu olan Amasya’nın Taşova ilçesi merkezinde de senaryo gereği 7.2 büyüklüğünde deprem yaşandı. Verilen alarm ile AFAD, acil sağlık, polis, jandarma, itfaiye, hava ve kara askeri birlikleri, UMKE, Kızılay gibi birçok kurum sahada tarama faaliyetleri gerçekleştirdi. Ekipler, senaryo gereği yıkılan binada arama kurtarma çalışması yürüttü. Yaralılar ve hayatını kaybeden vatandaşlar enkazdan çıkarıldı. “Bu tür tatbikatlar toplumsal farkındalık açısından kıymetli” Tatbikatın ardından açıklama yapan Amasya Valisi Önder Bakan, “Bu tatbikat da biz, silahlı kuvvetlerimiz, yerel yönetimlerimiz bütün kamu kurum ve kuruluşlarımız AFAD koordinasyonunda işbirliği yaparak sivil toplum kuruluşlarımızı da bir araya alarak bir afet anında, bir deprem anında en güzel şekilde yerimizi aldık. Tam saatinde ve zamanında yerine getirdik” dedi. Tatbikatların önemine değinen Bakan, “Gerçekten bu tür tatbikatlar toplumsal farkındalık açısından hem de bizim yeniden sürekli zihninizi tazeleyip bu organizasyonu yapabilme açısından çok kıymetliydi. Rabbim inşallah bize bu afetleri göstermez. Ama olduğu zamanda da hazır olmak için bunların gerekliliğine inanıyorum” diye konuştu. Deprem tatbikatını Garnizon Komutanı Tuğgeneral Kemal Çakıroğlu, Amasya Belediye Başkanı Turgay Sevindi, Taşova Kaymakamı Salih Kartal ve diğer yetkililer de izledi.
Düzce Lise öğrencileri Ziraat Fakültesi ve Botanik bahçesini inceledi i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Botanik Bahçesi’ni gezdi. Ziraat Fakültesi’ni ilk kez gezen öğrenciler, fakültenin eğitim ve öğretim programları ile uygulama alanlarını yakından tanıma fırsatı yakaladı. Ziyaretleri sırasında lise öğrencilerine rehberlik eden Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ bu gezi ile öğrencilere bir kapı açmayı amaçladıklarını ifade etti. Üniversite eğitimlerinin ardından orman ve süs bitkileri, tıbbi ve aromatik bitkiler ile ziraat bitkileri yetiştirerek çalışma hayatlarına başlayabileceklerini söyleyen Karadağ öğrencilere tercih edecekleri mesleği bilinçli olarak seçmeleri tavsiyesinde bulundu. Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni gezen öğrenciler süs bitkileri ve tıbbi bitkilerin yetiştirilmesi, bakımı ve üretimi üzerine gerçekleştirilen araştırmalar hakkında detaylı bilgi aldılar. Merkezde gerçekleştirilen faaliyetler hakkında açıklama yapan Merkez Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy, Batı Karadeniz Bölgesi’nin biyoçeşitliliğini tespit ederek bölge gen kaynaklarının park ve bahçelerde kullanılmasını sağlamak en büyük amaçlarının olduğunu belirterek “Merkezimizde gerçekleştirdiğimiz sergi, konferans, keşif gezileri, proje ve eğitim gibi farklı çalışmalarla doğa sevgisini aşılamak için çalışıyoruz” dedi. Düzce Üniversitesi Arş. Gör. Dr. Nermin Başaran ve Arş. Gör. Tuğba Gül Doğan eşliğinde Botanik Bahçesini yakından tanıyarak önemli bir deneyim elde eden öğrenciler bahçede gerçekleştirilen saha çalışmalarını gözlemleme fırsatı yakaladı.
Kocaeli Tülay’ın katili cinayeti önceden planlamış: Cezaevini bile araştırıp çanta hazırlamış Kocaeli’nin Darıca ilçesinde eski eşi Tülay Dağaşan’ı 5 el ateş ederek öldüren sanığın cinayetten önce internetten cezaevi şartlarını araştırdığı, gerekli eşyaları hazırladığı, kadın cinayetleri ve cezalarla ilgili araştırmalar yaptığı ortaya çıktı. Sanık hakkında açıklanan mütalaada ise müebbet hapse çarptırılması talep edildi. Olay, 4 Ocak 2024’de Abdi İpekçi Mahallesi 152/1 sokak üzerinde meydana geldi. Şefik K., 2 yıl önce boşandığı eşi Tülay Dağaşan’a (44) tabanca ile 5 el ateş etti. Kadın kanlar içinde yere yığılırken, Şefik K. ise aracına binerek kaçtı. Hastaneye kaldırılan kadın yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Şefik A., olay gecesi polis ekiplerine teslim oldu. Yerel televizyonun reklam departmanında çalışan Tülay Dağaşan’ın eski eşinden defalarca tehdit aldığı ve 2 çocukları olduğu öğrenildi. Şefik K. hakkında açılan davanın duruşması Gebze 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya sanık Şefik K., müştekiler ve taraf avukatları katıldı. "5-6 el silah sesi duydum" Duruşmada dinlenen tanık A.K., Tülay Dağaşan ile aynı mahallede ikamet ettiklerini söyleyerek, "Ben olay günü dükkandaydım. Maktulün evi benim eşimin çalıştığı dükkana yakındır. Kendisi bazen bizim dükkana alışverişe geliyordu. Daha sonra dükkanın civarında ufak bir tartışma oldu. Bir bayan ile erkek sesi duydum. Daha sonra 5-6 el silah sesi duydum. Hafif bir silah sesiydi. Daha sonra yanımızdaki esnaf komşumuzu koşarken gördüm. Bir şey olduğunu düşündüm. Daha sonra olay yerine gittiğimizde yerde yatan bir bayan vardı. İlk etapta esnaf ile beraberdik. Daha sonra herkes olay yerine toplandı. Maktule tampon yapmaya çalıştık. Bir sağlık çalışanı gelerek müdahalede bulundu. Ben sanığı daha öncesinde görmedim. Sanığın kullandığı araçla gelip gelmediğini de bilmiyorum. Sadece olayın olduğu akşam konuşulanlar arasında, daha önce de beyaz bir minibüsün aynı şekilde olaydan bir kaç gün öncesinde de park edildiği söyleniyordu. Ancak kimin söylediğini de bilmiyorum" dedi. "Tülay’ı ve yaşantısını takip ederek rahatsızlık veriyordu" Cumhuriyet savcısı, mahkemeye sunduğu mütalaasında, sanık ile eşinin 2 yıl önce boşandıkları, evli oldukları dönemde aralarında aldatma meselesi sebebiyle tartışmalar yaşandığı, Tülay Dağaşan’ın boşandıktan sonra işe girerek yeni bir hayata başladığı belirtildi. Sanığın Tülay Dağaşan’ı ve özel yaşantısını sürekli takip ederek rahatsızlık verdiği, hayatını sürdürmesini kabullenemediği ve de Tülay Dağaşan’ı öldürmeye karar verip bir plan yaptığı, bu plan doğrultusunda ruhsatsız tabanca temin ettiği ifade edildi. Çanta bile hazırlamış Ayrıca mütalaada, sanığın cezaevi şartları ve alacağı muhtemel ceza konusunda internet üzerinden araştırma yaptığı, cezaevinde kalacağı süre içeresinde gerekli eşyalar için çanta hazırladığı, öldürme kararında sebat ve ısrar gösterip, olay tarihine kadar makul bir süre geçmesine rağmen bu kararından dönmediği kaydedildi. Olay günü sanık Şefik K.’nın, Tülay Dağaşan’ın vücuduna ve başına doğru 5 el ateş ettikten sonra aracıyla olay yerinden kaçtığı, ağır yaralanan kadının ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğinin vurgulandığı mütalaada, dosyada yer alan kamera izleme tutanağına göre olay günü sanığın aracından inerek koşarak Dağaşan’ın yanına gittiği ve üst üste ateş ettiği kaydedildi. Hem cinayeti hem cezaevini araştırmış Mütalaada, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün raporu da yer aldı. Raporda, telefonundaki mesaj içeriklerinde sanığın Tülay Dağaşan’ın başka adamlarla ilişkilerinin olduğunu iddia ettiği yer aldı. Ayrıca yine aynı raporda, sanığın internet üzerinden kasten öldürme suçunun cezasını, kadın cinayeti ve Kocaeli 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuyla ilgili araştırmalar yaptığı ortaya çıktı. Mütalaada, "Sanık savunmasında, olay tarihinde eski eşi maktul ile yolda tesadüfen karşılaştığını, maktulün evliyken kendisini aldatması ve olay esnasında hakaret etmesinden kaynaklı kendisini kaybederek tanımadığı bir şahıstan satın aldığı tabanca ile maktule ateş ettiğini beyan etmiş ise de, sanığın alacağı muhtemel cezadan haksız tahrik hükümlerinden faydalanmak için bu şekilde savunma yaptığı, sanığın maktul ile tesadüfen karşılaştık şeklindeki savunmasına olay öncesinde yapmış olduğu araştırmalar ve servis aracını park edip maktulü beklediği ana ait kamera kayıtları nedeniyle sanığın eylemini tasarlayarak gerçekleştirdiğinin anlaşılması nedeniyle cezasında haksız tahrik ve teşdit uygulanmaması için yapmış olduğu savunmasına itibar edilemeyeceği, somut olayda cezada haksız tahriki indirimini gerektirecek şartların mevcut olmadığı" değerlendirildi. Müebbet hapsi istendi Mütalaada sanığın, "boşandığı eşe karşı tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, ruhsatsız silah taşıma suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. "Benim yavrumu dalındankestiattı" Tülay Dağaşan’ın annesi Gülbahar Dağaşan, duruşma sonrası gözyaşlarıyla yaptığı açıklamada, "Benim yavrum 44 yaşındaydı. Kara topraklara koydu benim yavrumu, daha baharın dalındaydı. Benim yavrumu yok etti. Benim yavrum kara topraklarda. Ağır ceza da alsa benim için hiç de bir şey ifade etmiyor. Benim yavrumu kara topraklardan çıkarsın versin. Benim yavrumun suçu neydi, günahı neydi? İşindeydi, gücündeydi; kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışıyordu. Onun soy ismini bile taşımıyordu. Onun ekmeğini bile yemiyordu. Benim yavrumu dalından kesip attı" diye konuştu. "Erkekler bu kararları örnek alsınlar" Dağaşan ailesinin avukatı Semra Yıldız, "Kadın cinayetlerinin Türkiye’de artık bu noktalara gelmesi kanayan bir yara. Bu anlamda biz, bu aldığımız kararlarla daha fazla cinayetin işlenmemesi, daha fazla kadının canının yanmaması, daha fazla annelerin ağlamaması adına elimizden geleni yapıyoruz. Türk yargısına da binlerce teşekkürler çünkü artık son zamanlarda bu cinayetlerin bu şekilde ’Beni aldattı, beni tahrik etti, bana kötü söz söyledi, erkekliğime dokundu’ gibi tanıdık ifadelerle ve beyanlarla haksız indiriminden ve de cezasızlık ilkelerinden faydalanmak isteyen sanıklara da bu kararlar, bu mütalaalar, alacağımız ağırlaştırılmış müebbet cezaları, birer emsal olacaktır ve erkekler bu anlamda bu kararları örnek alsınlar. Bundan sonra artık ve bu adaletsizlik ve cezasızlık indirimden yararlanmayacaklarını bilsinler" dedi. "Bugünkü ağırlaştırılmış müebbet talebini sevinçle karşıladık" Kadın Platformları DuyguDiarra ise, "Bugünkü ağırlaştırılmış müebbet talebini de sevinçle karşıladık. Umarım davanın sonucu da böyle olur. Gebze’de ve diğer illerde kadın cinayetleri davalarını takip etmeye çalışıyoruz. Artık ağırlaştırılmış müebbet önleyici ve bütün uygulamaların hayata geçmesini talep ediyoruz. Daha fazla kadının öldürülmesini istemiyoruz" ifadelerini kullandı.