GÜNDEM - 24 Eylül 2024 Salı 09:43

Veli dostu mağaza okul kıyafetinde indirim yapınca izdiham oluştu

A
A
A
Veli dostu mağaza okul kıyafetinde indirim yapınca izdiham oluştu

Eğitim ve öğretimin başlamasıyla okul kıyafeti telaşına düşen veliler, İzmir’de 50 yıldır hizmet veren bir giyim mağazasının indirim kampanyasını duyunca kapısında uzun kuyruklar oluşturdu.


Yeni eğitim ve öğretim yılının heyecanı ile birlikte alış veriş telaşı da devam ediyor. Kırtasiye ihtiyaçlarının yanı sıra okul kıyafeti de alacak olan veliler, masrafları makul seviyede tutabilmek için mağaza mağaza dolaşıyor. İzmir’de 50 yıldır hizmet veren Krallar Giyim Mağazasının 50’nci yıla özel okul kıyafetlerinde indirim yapması, özellikle dar gelirli veliler için büyük fırsat oldu. Yapılan indirim duyurusu ile birlikte Karşıyaka’daki çok katlı mağaza önünde metrelerce kuyruk oluşturan veliler, mağaza yöneticilerine teşekkür ettiler. Okul kıyafetleri alanında üretici olan firmanın 50’nci yılına özel yapmış olduğu indirim, velilere adeta derin nefes aldırdı. Veli dostu Krallar Giyim Mağazası temsilcileri, eğitim ve öğretimin başlamsıyla kalemden silgiye, defterden kitaba, kıyafete bir çok kalemde alışveriş yapmak zorunda kalan velilere bir nebze olsun destek olmaya çalıştılarını belirttiler.



50. yıla özel 50 noktada bayilik verilecek


“50 yıllık deneyim ile ilk günkü heyecanı kaybetmeden her gün daha fazla üretim yapma arzusu ile işlerimizin başındayız” diyen şirket yetkilisi Sercan Ayaydınlı, “50. yıla özel 50 farklı noktada bayilik vereceğiz ve hizmetlerimizi büyüterek sürdüreceğiz. Ülkemizde tek bir velinin bile bütçesi zorlanmadan okul kıyafetini kolaylıkla alabilmesini sağlamak istiyoruz. Bunun için çalışmaya hız kesmeden devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.



Veli dostu mağaza okul kıyafetinde indirim yapınca izdiham oluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Genç mühendisten kalp rahatsızlıklarını tespit eden sistem Yaşar Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Yüksek Lisans Mezunu Öykü Eravcı, ‘Evrişimsel Otomatik Kodlayıcı Tabanlı Kalp Aritmisi Tespit Sistemi’ tezinde yapay zekanın derin öğrenme yöntemlerinden yararlanarak kalp ritim bozukluklarını tespit edecek ve sınıflandıracak bir sistem geliştirdi. Dünya genelindeki ölümlerin önde gelen nedenlerinden biri olan kalp hastalıklarında erken teşhis ve tedavi yöntemleri büyük önem arz ediyor. Yaşar Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Yüksek Lisans Mezunu Öykü Eravcı projesiyle, kalp ritim bozukluklarının tespit ve sınıflandırılmasında kullanılan geleneksel yöntemlerin ötesine geçmeyi hedefledi. Biyomedikal sinyallerin analizinde sıklıkla kullanılan dalgacıkların ve evrişimsel otomatik kodlayıcıların kullanıldığı model, özellikle Atriyal Fibrasyon gibi yaygın ve tehlikeli bir kalp ritim bozukluğu hastalığını tespit edip sınıflandırıyor. Dalgacık tabanlı evrişimsel otomatik kodlayıcı (WBCAE) modeliyle yenilikçi bir yaklaşım sunan Öykü Eravcı, geliştirdiği model ile uzaktan hasta izleme, erken teşhis ve gerçek zamanlı hasta verisi analizi gibi uygulamalarda sağlık sektörüne önemli katkılar sağlayacağını söyledi. Sistem ile yapılan testlerde; halka açık veri tabanlarından alınmış 5 farklı kalp aritmisi, yapay zeka yöntemiyle yüksek başarı ile sınıflandırıldı. En sık görülen kalp aritmisi olan Atriyal Fibrilasyonun da önerilen yöntemle yüzde 99 üzerinde doğrulukla tespit edildiği görüldü. “Otomatik ve yüksek doğruluk oranı” Birçok çeşidi olan kalp rahatsızlıklarında erken teşhis ve tedavinin öneminden yola çıkarak projesine başladığını vurgulayan Öykü Eravcı, “Özellikle kalp ritim bozuklukları, bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen ve doğru müdahale edilmediğinde ölümcül sonuçlara yol açabilen problemler olarak öne çıkıyor. Çalışmamın temel amacı, derin öğrenme yöntemlerinden yararlanarak kalp aritmilerinin otomatik ve yüksek doğruluk oranlarıyla tespit edilmesini sağlayacak bir sistem geliştirmekti” diye konuştu. Tespit ediyor ve sınıflandırıyor Sistemin çalışma şeklini anlatan Eravcı, “Bu çalışmada iki ana yaklaşım ele alındı; birinci yöntem anomali tespiti, ikincisi ise özellik çıkarımı ile sınıflandırma. Anomali tespitinde model, yalnızca normal verilerle eğitildi ve normal verilerle karşılaştırıldığında atriyal fibrilasyon gibi anormal durumları yüksek yeniden yapılandırma hataları yoluyla tanımlayabildi. Özellik çıkarımı ve sınıflandırmada ise model, aritmi ve normal verilerle model geliştirdi ve elde edilen sıkıştırılmış özellikler, bir sınıflandırıcı kullanılarak aritmi türlerinin ayrımında kullanıldı. Modelin başarısını göstermek için geniş kapsamlı deneyler gerçekleştirdim. Model hem anomali tespiti hem de aritmi sınıflandırması alanında üstün performans sergilemiştir. Test sonuçları, modelin atriyal fibrilasyonu normal sinüs ritminden başarıyla ayırt edebildiğini ve benzer şekilde, diğer aritmi türlerini de normal sinüs ritminden doğru bir şekilde ayırabildiğini gösterdi. Bununla birlikte model, atriyal fibrilasyon gibi düzensiz kalp ritimlerini yalnızca yeniden yapılandırma hatalarını temel alarak tespit edebildi. Bu, özellikle sınırlı veri setleriyle çalışan sistemler için etkili bir yöntem olarak öne çıkıyor” açıklamalarında bulundu. “Giyilebilir kalp takip sistemlerinde yapay zeka kullanımının önünü açtı” Tez Danışmanı Yaşar Üniversitesi Yapay Zeka Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Nalan Özkurt ise şunları kaydetti: “Kalp hastalıkları, insanların konforlu yaşam sağlamasını engeller ve tedavi edilmezse felç gibi ciddi sonuçlara hatta ölüme dahi sebep olabilir. Bu çalışmamızda derin öğrenme ve ileri sinyal işleme teknikleri ile kalp hastalıklarının tespiti yapıldı. Böyle bir çalışma gelecekte giyilebilir kalp aritmi takip sistemlerinde yapay zekanın kullanımının önünü açtı.”
Artvin Bu da ’Karrafting’ Artvin’in Yusufeli ilçesinde bir grup adrenalin tutkunu arkadaş, yıllarca Çoruh Nehri’nde kürek çektikleri botlarını bu kez bin 800 metre rakımda kar üzerinde ’Karrafting’ yaparak kullandılar. Artvin’deki adrenalin tutkunu bir grup, yıllarca Çoruh Nehri üzerinde yaptıkları rafting sporuna olan özlemlerini ilginç bir etkinlik ile gidermeyi başardı. Türkiye’nin en hızlı akan nehri olarak bilinen Çoruh Nehri, bölgedeki barajlar nedeniyle nehir yatağının büyük bir kısmının göle dönmüş durumda. Çoruh Nehri’nin hızlı aktığı dönemlerde Yusufeli ilçesi, rafting sporunun önemli merkezlerinden biriydi. Ancak uzun zamandır rafting sporu yapılamıyordu. Şort değil, mont giydiler, küreklerini bu kez karda çektiler Profesyonel sporcular ve doğaseverlerden oluşan grup, 1800 rakımlı Öğdem Köyü’nde rafting botlarını araçlarının arkasına bağlayarak karada adrenalin dolu anlar yaşadı. Çoruh Nehri’nde şortla suya giren grup, bu kez soğuktan korunmak için montlarıyla bota bindi. Küreklerini suyun akışına göre kullanan raftingçiler, bu kez kar üzerinde kürek çekti. Etkinlik, hem bölgedeki rafting sporunun yeniden canlanmasını sağlamak hem de Artvin’in turizm potansiyelini artırmak için önemli bir adım oldu. Katılımcılar, doğa ile iç içe bir gün geçirirken, aynı zamanda rafting sporunun keyfini karada deneyimlemenin tadını çıkardılar. Sporculardan Mehmet Pelenki, “Hafta sonu etkinliği için arkadaşlar ile Öğdem Köyü’ne geldik. İlçemizde sosyal aktivitelerin devam ettiğini göstermek adına buradayız. Bizim için güzel bir anı oldu. Rafting yapmak için her zaman Çoruh Nehri’nde kürek çekiyorduk. Bugün kar üstünde kürek çektik” derken Alper Derdiyok ise “Biz daha önce Çoruh Nehri’nde bu sporu yapıyorduk. Şu an Çoruh Nehri göle döndü. Biz de ’Karda bu sporu yapalım’ dedik. Adını da ’Karrafting’ koyduk. Çok eğlendik, herkese tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı.
İstanbul Çin’den Türkiye’ye yatırım Çinli firmaların Türkiye’ye olan ilgisi artarak devam ediyor. Çinliler, ABD ve Avrupa pazarına daha rahat ulaşabilmek izin Türkiye’de yatırım yapıyor. ABD pazarın hedef seçen ve Çin’de termos üretimi yapan Zhejiyang Yongheng HouseHold firması da Türkiye’de yatırım yapma kararı aldı. Çinlilerle ortak olarak yatırım kararı alan Termomug Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, "25 milyon dolara mal olacak yatırımı Türkiye’ye kazandırdığımız için çok mutluyuz. Mevcut kapasitemizi dört katına çıkartarak Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik bölgelerinde mega müşterileri hedefliyoruz. 45 ülkeye mal gönderiyoruz. Çin ile rekabet ederek değil, güç birliği yaparak daha başarılı olacağımızı gördük ve ortaklık yatırım tekliflerini kabul ettik. Bu ortaklıkla termos ürün gamında Türkiye’yi dünya pazarındaki en kuvvetli tedarikçilerden biri haline getireceğimize inanıyoruz” dedi. Kısa bir sürede Türkiye’nin termos tüketiminin neredeyse tamamını karşılayacak kapasiteye geldiklerini belirten Yılmaz, “Gelinen noktada yurt içinde yıllık yaklaşık 15 milyon dolarlık bir ithalatı ikame ettik. Bunun yanında Hindistan’dan Güney Amerika’ya, Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden Afrika ve Avrupa’ya toplam 45 ülkeye mal satıyoruz. Türkiye’de faaliyet gösteren tüm havayolu şirketlerinin uçaklarında ikram için kullanılan termosları üretiyoruz. Bireysel kullanımdan ev kullanım termoslarına, 300 ml’den 5 litreye kadar çeşitli ebat ve modellerde geniş bir ürün yelpazemiz var. Günden güne yükselen ‘Made in Türkiye’ algısı ve alıcıların Çin harici alternatif üretici arayışı, bizi ön plana çıkardı. Bu sebeple 2022 yılında yıllık üretim kapasitemizi tam 4 katına çıkaracak yeni tesisimizi kurmaya başladık. Yeni kapasitemiz Türkiye’deki tüketimin çok üzerinde olacak ve bizim yeni pazarlara erişmemizi sağlayacak. Özellikle Amerika pazarına hitap eden Çinliler, Amerika - Çin arasında devam eden ticari çekişmelerden dolayı oradaki varlıklarını koruyabilmek için Çin dışında yatırım yapmaya yöneldiler. Çin ile rekabet ederek değil, güç birliği yaparak daha başarılı olacağımızı gördük. Yeni tesisimizde 2025 yılı Mayıs ayında üretime başlamayı planlıyoruz. Bizim bölgesel gücümüz ve Çin’in de know-how’ını birleştirerek kısa sürede Türkiye’yi dünya pazarındaki en kuvvetli tedarikçilerden biri haline getireceğimize inanıyoruz. Dünya, Çin dışında üretici arıyor ve ihracat pazarından da güçlü ve yüksek talepler alıyoruz. Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik bölgelerinde Çin dışı alternatif arayışındaki mega müşterileri hedefliyoruz. Yeni tesis endüstri 4.0 ilkeleriyle tasarlandı ve robotik sistemler ile otonom üretim süreçleriyle donatılacak. Sürdürülebilirlik alanında da ciddi çalışmaları var. Elektrik tüketiminin yüzde 70’ini güneşten elde ediyoruz" dedi. Çinli firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Zhou Yichao da, daha önce yatırım için Tayvan ve Vietnam’a da baktıklarını ancak, Türkiye’yi tercih ettiklerini ve bu yeni yatırımdan dolayı büyük bir heyecan duyduklarını ifade etti. Yichao, Türkiye’nin konumu, lojistik, maliyet ve gümrük avantajlarının da yatırım kararlarında etkili olduğunu belirtti.
Rize Handüzü Yaylası’na karla birlikte Rus kayakçı ilgisi Rize’nin Güneysu ilçesine bağlı Handüzü Yaylası’nda kar kalınlığı 2 metreye yanaşınca tüm kayak merkezlerini geride bırakarak yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye başladı. Rize’nin Güneysu ilçesine bağlı bin 800 rakımdaki Handüzü Yaylası, yaz aylarında olduğu gibi kış aylarında da yerli ve yabancı turistlerin ilgisini üzerine topluyor. Bu yıl Türkiye’deki ilk kar yağan bölge olması ve halen daha en yüksek kar kalınlığı olma özelliğini taşıması, Handüzü Yaylası’na kış sporlarıyla uğraşanların ilgisine de neden oluyor. Sahile olan yakınlığı ile de dikkat çeken Handüzü Yaylası, aynı zamanda bu yıl tüm kayak merkezlerini de kar kalınlığı noktasında geride bıraktı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden edinilen verilere göre Erzurum’un Palandöken Kayak Merkezi’nde 110 santimetre, Erzincan’ın Ergan Kayak Merkezi’nde 84 santimetre, Bolu’nun Kartalkaya Kayak Merkezi’nde ise 77 santimetre olan kar kalınlığı, Handüzü Yaylası’nda 2 metreyi geçmiş durumda. Bu durumda kayakçılar, özellikle snowboard sporu ile uğraşanlar için Handüzü Yaylası ilgi odağı oluyor. Öte yandan yayla yerli turistlerinde ilgisini çekiyor. Hafta sonunu kar eğlenceleri ile geçirmek isteyen Rizeliler de Handüzü Yaylası’na çıkarak keyifli vakit geçiriyor. Şehir merkezine yakın olduğu için tercihlerin en başında gelen Handüzü Yaylası’na gelen Rizeli vatandaşlar şambrellerle kayarak eğlencenin tadını çıkartıyor. “Türkiye’de bu kadar bol ve kalitesi en iyi kar sadece burada” Handüzü Yaylası’nın kar kalitesi bakımından Türkiye’nin diğer bölgelerinden daha iyi olduğuna vurgu yapan Ceren Muşkara isimli profesyonel kayakçı “Burası muhteşem. Kar kalitesi harika. 2 metre bir kar var ve daha da otelin önündeyiz. Buradan yaylalara gideceğiz. Oralarda herhalde 3 buçuk metreye yakın kar var. Kar kalitesi gerçekten çok iyi. İnanılmaz bir toz kar var ve buzlanma olmuyor. Birde tabi şehirleşme burada çok az olduğu için kar hiç bozulmuyor. Türkiye’de bir eşi benzeri yok. Bol karda kaymak, toz karda kaymak kayakçılar için çok önemli ama snowboardçılar için daha iyi. Bunu bulmak çok mümkün olmuyor. Şimdiye kadar sadece Sarıkamış’ta bulmuştuk ama bu yıl orada da kar yok. Şuan herhâlde Türkiye’de bu kadar bol ve kalitesi en iyi kar sadece burada. Sadece gelecek yıllar için değil, bu yıldan tahta oturdu burası. Türkiye’nin hiçbir yerinde böyle bir kar yok. Gelecek yıllarda bu daha da artacak. Çünkü maalesef Türkiye’nin diğer bölgelerinde kar kalitesi düşmeye başladı. Bu yıldan itibaren bence tahtın tek sahibi burası” ifadelerini kullandı. “Kar çok güzel” Rusya’dan Türkiye’ye kayak yapmak için gelen profesyonel kayakçı Artem Kurochkin ise “Türkiye ve Rusya dost bir ülke. İnsanları dost canlısı, muhteşem bir ülke. Buraya ilk kez kışın geldik, gerçekten her şeyi seviyoruz. Yemekler, hava, insanlar, her şey harika. Henüz ikinci günümüz şuanda. Hala keşfetmeye devam edeceğiz. Şu ana kadar her şeyi gerçekten beğendim. Kar çok güzel. Yemekleri çok güzel. Güneş, her şey çok mükemmel” dedi. “Çok sıkı bir mutfak, ilginç insanlar” Rusya’dan gelen bir başka profesyonel kayakçı Kristina Timofeeva ise ülkesine döndüğünde tüm arkadaşlarının Rize’ye gelmesi için doğayı anlatacağını ifade ederek “Rus halkının kesinlikle buraya geleceğinden ve her Rus’un burayı ziyaret etmesi gerektiğinden fazlasıyla eminim. Çünkü burası muhteşem, kara bakın, inanılmaz güzel doğa. Çok sıkı bir mutfak, ilginç insanlar, bu yüzden ben şahsen geleceğim. Döndüğümde de arkadaşlarımın da Rusya’dan geleceğini umuyorum” dedi. “Biz sahile yarim saatlik mesafede 2 metre kar olan bir yerdeyiz” Bölgenin sahile olan yakınlığına dikkat çeken Oya Kutlu isimli vatandaş ise “Hava çok güzel. Biz sahile yarım saatlik mesafede 2 metre kar olan bir yerdeyiz. Kayıyoruz, geziyoruz. Çok eğlenceli. Şuanda henüz burası keşfedilmemiş ama ileride bence çok güzel bir turizm merkezi olacak” şeklinde konuştu.