EKONOMİ - 26 Kasım 2024 Salı 09:06

Türkiye ve Venezuela ’Balıkçılık’ zirvesi

A
A
A
Türkiye ve Venezuela ’Balıkçılık’ zirvesi

Balıkçılık alanında Venezuela’nın ülkemiz deneyimlerinden faydalanma talebi nedeniyle, iki ülke arasında imzalanan “Balıkçılık ve Su Ürünleri Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı" kapsamında, sektörde büyük pay sahibi olan Ege Bölgesi’nde çalışmalar hız kazandı. İki ülke arasında su ürünleri ticaretinin geliştirilmesi amacıyla İzmir’de bir araya gelen 19 temsilci, Venezuela’daki sarı yüzgeçli orkinos avcılığında Türkiye için ayrılan 5 bin tonluk kotanın artırılması için girişimlerde bulunulmasında mutabık kaldı. Ayrıca, Türk yatırımcıların serbest bölgelere yatırım yapması ya da bu bölgelerde faaliyet gösteren Venezuelalı şirketler ile iş birliği yapması için destek talep edildi.


Venezuella Su Ürünleri Sektörü İstişare Toplantısı, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin ÇAKAN ev sahipliğinde ve T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık Su Ürünleri Genel Müdürü Turgay Türkyılmaz başkanlığında yapıldı.


Toplantıya Venezuela Sosyalist Balıkçılık ve Su Ürünleri Enstitüsü (INSOPESCA) Başkanı Jorge Tajan, Venezuela Balıkçılık ve Su Ürünleri Hizmetleri Kurumu (CORPESCA) Başkanı Jose Gregorio Briceo, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Avcılık ve Kontrol Dairesi Başkanı Melih Er, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdür Vekili Bülent Canatan, Avcılık ve Kontrol Daire Başkanlığı Avcılık Düzenlemeleri Grup Sorumlusu İlhan Üze, Yetiştiricilik Dairesi Grup Sorumlusu Necip Murat Şahin, Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi ve İzmir Su Ürünleri Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Atakan Demir, Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Ramazan Özkaya, Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Işık, İzmir Balık Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve İzmir Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aksoy ve Başkan Yardımcısı Yusuf Uzun, Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Can Yamanyılmaz, Su Ürünleri Yöneticileri Üretici Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özerdem Maltaş, S.S İzmir Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı İbrahim Güven, Sagun Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tuncay SAGUN, Balıkçılık ve Su Ürünleri Bakanlığı Entegrasyon ve Uluslararası İlişkiler Ofisi Direktörü Marcos Medina ile Balıkçılık ve Su Ürünleri Bakanlığı Medya Sorumlusu Mayra Zapata’nın katılımıyla gerçekleşti.



Çakan: "İzmir, Türkiye’nin su ürünleri ihracat merkezlerinden biri"


Su ürünleri sektörünün, iki ülke arasında hem ekonomik iş birliğini güçlendirmek hem de doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde değerlendirilmesini sağlamak açısından büyük bir potansiyel taşıdığına dikkat çeken İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, “İzmir olarak ülkemizin önde gelen su ürünleri ihracat merkezlerinden biriyiz. Ülkelerimizin, su ürünleri kaynakları ve yetiştiricilik uzmanlığı bir araya geldiğinde, karşılıklı fayda sağlayacak birçok proje üretme imkânımız olduğuna inanıyoruz. Teknoloji transferi, bilgi paylaşımı ve ticari ortaklıklar, bu iş birliğinin anahtar unsurlarını oluşturabilir. Aynı zamanda, çevresel hassasiyetleri gözeterek denizlerimizi ve su kaynaklarımızı koruma konularında iş birlikleri geliştirebiliriz.” dedi.



Türkyılmaz: "Detaylı bilgiye ihtiyaç var"


Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık Su Ürünleri Genel Müdürü Turgay Türkyılmaz, Türk su ürünleri avcılığı sektörü temsilcilerinin Venezuela sularında avcılık gerçekleştirmeleri halinde hangi kurallara tabi olacakları, Türk balıkçılara herhangi bir teşvik verilip verilmeyeceği konularının netleştirilmesini talep etti. Türk firmaların Venezuela’da yatırım yapma konusunda istekli olduğunu belirten Türkyılmaz, yetkilendirme süreçleri, yatırım imkanları ve ülke sertifikaları gibi konularda detaylı bilgilerin, Venezuela makamları tarafından ülkemiz balıkçıları ve yatırımcılarına iletilmek üzere Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’ne iletilmesini talep etti.



Tajan: "Belirlenen kotaya ulaşmak için Türkiye’den destek bekliyoruz"


İzmir Ticaret Odası’nda düzenlenen toplantıda konuşan Venezuela Sosyalist Balıkçılık ve Su Ürünleri Enstitüsü (INSOPESCA) Başkanı Jorge Tajan, Türkiye’deki yatırımcıların Venezuela’da yatırımlarını kolaylaştırmak istediklerini belirterek Venezuela’da geleneksel yaklaşımda kamu sektörü olarak özel sektöre müdahil etmediklerini ancak su ürünleri ve balıkçılık sektörlerinde yatırımların daha sağlıklı gerçekleşmesini sağlamak ve güven ortamı oluşturmak amacıyla özel sektör ile yakınlaşmak istediklerini belirtti. Balık ve deniz ürünleri konusunda Venezuela’da istenilen hacme ulaşılamadığını, kaynakların yeterli olmasına rağmen avcılık ve yetiştiricilikte belirlenen kotaya erişilemediğini ve bu kapsamda Türkiye’den bu kotayı doldurma konusunda destek beklendiğini ifade etti.



Kota artırımı görüşüldü


Toplantıda, Türk yatırımcılarının, Venezuela’da avlanma ve yetiştiricilik alanlarındaki sahip oldukları kota ile ilgili görüşmede bulunuldu. Venezuela’da sarı yüzgeçli orkinos avcılığı için mevcut bir kota olduğu ancak söz konusu kotanın doldurulamadığı ifade edildi. Sarı yüzgeçli orkinos avcılığındaki 28 bin tonluk kotanın Türkiye için ayrılan miktarının 5 bin ton olduğu ancak Türkiye için kota artırımı konusunda Venezuela’da Bakanlık düzeyinde girişimde bulunulabileceği ifade edildi. Aynı zamanda Venezuela’daki sarı yüzgeçli orkinos potansiyelinin Türk yatırımcılar tarafından balık unu ve balık yağı olarak da değerlendirilebileceği hususu üzerinde duruldu.


Yetiştiricilik konusunda ise, Venezuela’da Türkiye’deki serbest bölgelere benzer 5 serbest bölge bulunduğu, tüm serbest bölgelerin Karayipler’e kıyısının bulunduğu ve vergilerin yüzde 0’a indirildiği belirtildi. Dolayısıyla, Türk yatırımcılar tarafından doğrudan serbest bölgelere yatırım yapılabileceği veya bu bölgelerde faaliyet gösteren Venezuelalı şirketler ile iş birliği yapılabileceği dile getirildi.



Türkiye ve Venezuela ’Balıkçılık’ zirvesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Uşak Üniversitesinin kalite sertifikası bir kez daha tescillendi IHAAW105043-EGT/26-11-2024 - Uşak Üniversitesinin kalite sertifikası bir kez daha tescillendi(Fotoğraflı)Ömer AkkoyunUŞAK (İHA) - Uşak Üniversitesi, TS EN ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi (KYS) Sertifikasını bu yıl da başarıyla yeniledi. 2020 yılında misyon ve vizyonuna uygun şekilde aldığı Kalite Yönetim Sistemi belgesi, 31 Ekim 2024 tarihinde gerçekleştirilen dış tetkik sonucunda yeniden tescillendi.Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Uşak Üniversitesi’nin kalite standartlarını sürdürülebilir bir şekilde devam ettirdiğini vurguladı. Savaş, “Üniversitemiz, öncü bir kurum olma hedefiyle çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyor. 2020 yılında kazandığımız TS EN ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi belgesini her yıl olduğu gibi bu yıl da dış tetkik sürecini başarıyla tamamlayarak yenilemekten mutluluk duyuyoruz” dedi.Kalite Yönetim Sisteminin Uşak Üniversitesi’nin hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir araç olduğunu belirten Rektör Savaş, “Bu belge, üniversitemizin tüm birimlerinde kaliteli hizmet sunma anlayışını pekiştiriyor. Başta Kalite Koordinatörlüğümüz olmak üzere özverili çalışmalarıyla bu sürece katkı sağlayan tüm Uşak Üniversitesi ailesine teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.Rektör Savaş, Uşak Üniversitesi’nin kalite standartlarına bağlılığını sürdürerek öğrencilerine ve topluma daha iyi hizmet sunmaya devam edeceğini belirtti.(MB-Y)26.11.2024 10:51:36 TSINNNN
Eskişehir ’Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ etkinlikleri başladı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü çerçevesinde, Anadolu Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Merkezi (AKAUM) tarafından ’Kadına Yönelik Şiddet Konulu Açılış Toplantısı’ gerçekleştirildi. Anadolu Üniversitesi Merkezler Birimler Binası’nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan AKAUM Müdürü Doç. Dr. Zerrin Sungur Taşdemir, 25 Kasım - 10 Aralık tarihleri arasında ’16 Günlük Aktivizm Kampanyası’ başladığına dikkat çekerek, "Anadolu Üniversitesi’nde 25 Kasım kadına yönelik şiddete karşı uluslarararsı mücadele ve dayanışma gücüne ilişkin etkinlikleri başlatmak üzere beraberiz. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi için çalışmaktadır. 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde Mirabal Kardeşler Patria, Minerva ve Maria Teresa diktatörlüğe karşı mücadele verdiler, ağır baskı ve hapis cezasına çarpıtıldılar. 25 Kasım 1960’da Mirabal Kardeşler, Trujillo diktatörlüğü tarafından öldürüldü. Ölümlerinin 1 yıl ardından başlatılan diktatörlük karşıtı hareket diktatörlüğün sona ermesini sağladı. Onların özgürlük ve insan hakları için verdikleri mücadele, dünyada ve Türkiye’de insan hakları savunucuları ve kadın hareketlerinin sembolü haline geldi" dedi. “Dünyada her 3 kadından 1’i şiddetin değişik birimlerine halen maruz kalmaktadır” Taşdemir, sözlerinin devamında,"1999 yılında Birleşmiş Milletler’de 25 Kasım’ın ’Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü’ olarak belirlenmesine karar verdi. Kadına yönelik şiddet, toplum içinde ya da özel hayatta cinsiyete dayalı olarak kadının fiziksel, cinsel ve psikolojik zarar görmesi ve acı çekmesi ile sonuçlanan ya da bu tür sonuçlara yol açabilecek olan tehdit, baskı ve özgürlüğün keyfi olarak engellenmesine karşılık gelmektedir. Dünyada her 3 kadından 1’i şiddetin değişik birimlerine halen maruz kalmaktadır. Kadınlar yaşamın her alanında ve mücadelelilerinde şiddete uğramaktadır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde devam eden savaşlarda ve iç çatışmalarda kadınlar ve kız çocukları tecavüze uğrayıp, öldürülmekte ya da insan ticaretinin öznesi haline gelmektedir. Türkiye’de erkek şiddeti 344 kadının hayattan kopartmış, 558 kadını ise yaralanmıştır" ifadelerini kullandı. "Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete hayır" Kadına Yönelik Şiddet Konulu Açılış Toplantısı, AKAUM Müdürü Doç. Dr. Zerrin Sungur Taşdemir’in açılış konuşmasının ardından Tazelenme Üniversitesi temsilcilerinden Şükran Bilge ve Ferhat Taşdelen’in kadına yönelik şiddetin insan haklarına vurulan bir darbe olduğu ve çocukların da aile içindeki şiddetten en çok etkilenen bireylerin olduğuna değinmesiyle devam etti. Merkezler Birimler Binası İdari Sorumlusu Şermin Akaltan ve ekibi ise, ’Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete hayır’ sloganları attı. Eskişehir Kent Konseyi Kadın Meclisi Üyesi ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Üyesi Ayten Bayraktaroğlu’nun Kadına yönelik şiddetin en önemli unsurunun çocukluktan başladığına ve çocuklarda şiddetin aileden başladığına değinmesinin ardından toplantı sona erdi. Toplantıya AKAUM Müdürü Doç. Dr. Zerrin Sungur Taşdemir’in yanı sıra AKAUM Merkez Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ayşen Balkaya Çetin başta olmak üzere çok sayıda kişi katıldı.