ASAYİŞ - 04 Ekim 2024 Cuma 11:09

Polisten kaçan suç makinesi, saklandığı çatıda yakalandı

A
A
A
Polisten kaçan suç makinesi, saklandığı çatıda yakalandı

 İzmir’de, 10 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan ve kasten öldürme dahil birçok suçtan kaydı olan zanlı, Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin teknik ve fiziki çalışmaları neticesinde kovalamaca sonucu saklandığı çatıda kıskıvrak yakalandı.

Edinilen bilgiye göre, Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri, ‘kasten öldürme’ dahil çok sayıda suçtan aranması bulunan ve hakkında 10 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası olan Ç.A.’nın (32), ilçedeki 930 sokak üzerinde olduğuna dair istihbari bilgi aldı. Bunun üzerine gerekli teknik ve fiziki çalışmaları başlatan ekipler, zanlının bulunduğu sokakta güvenlik tedbirleri aldı.

Kovalamaca sonucu saklandığı çatıda enselendi

Ekiplerin sokağa girdiğini son anda fark eden Ç.A., bir binanın çatısına çıkarak kaçmaya başladı. Bitişik binaların çatısında koşmaya başlayan zanlı, kısa süreli kovalamacanın ardından saklandığı çatıda kıskıvrak yakalandı. Şahsın yapılan UYAP sorgulamasında; kasten yaralama ve ruhsatsız silah bulundurma suçlarından 10 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezasıyla arandığı, ayrıca; kasten öldürme, kasıtlı ve basit yaralama, mala zarar verme ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan ise arandığı tespit edildi.
Gözaltına alınan suç makinesi, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Mustafa İç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Başkan Genç: "Trabzon’da sahipsiz hayvan kalmayacak" Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde 20 köpeği sahiplendiren Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “Şehrimizde sahipsiz hayvan kalmayacak” dedi. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü nedeniyle Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nca düzenlenen programa katıldı. Çağlayan Mahallesi’nde yer alan Sokak Hayvanları Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğe Başkan Genç ve eşi Arzu Genç’in yanı sıra çeşitli ilköğretim okullarından çok sayıda öğrenci ve öğretmenleri ile hayvan sever derneklerinin temsilcileri katıldı. Sokak hayvanlarıyla ilgili yeni bir yasal düzenlemeye gidildiğini hatırlatan Başkan Genç, “Artık sahipsiz hayvan tanımını ortadan kaldırıyoruz. Bu canların sahibi biziz, biz olmalıyız. Dolayısıyla yeni düzenlemeyle birlikte bütün sokak hayvanlarımızı düzen altına alacağız. Buradaki rehabilitasyon merkezimizde aşılarını ve kısırlaştırmalarını yapacağız. Yasanın çıkmasından hemen sonra Mama Üretim Tesisi’ni kurduk. Trabzon’da sağlık kurumlarında, eğitim kurumlarında, lokantalarda, otellerdeki organik atıkları alıyoruz ve onları buradaki tesisimizde mamaya dönüştürüyoruz. Bir taraftan da sıfır atık politikasına da katkı sağlamaya çalışıyoruz. Buradaki bütün köpeklerimiz burada ürettiğimiz mamalarla besleniyor. Belediyelerin yasal düzenlemeyle birlikte sokak hayvanlarına karşı aşılama, kuduz, parazit, bakım, tedavi, beslenme gibi görevleri olmuştur. Bu temel görevleri de Büyükşehir Belediyesi olarak ilçe belediyelerimizle birlikte bir araya gelip yerine getireceğiz" diye konuştu. "Sokaklardaki hayvan popülasyonunu kontrol altına almak için bakımlarını yaptıktan sonra sahiplendirme seferberliği başlatmak istiyoruz" diyen Genç "Derneklerimizle birlikte güzel bir çalışma ortaya koyuyoruz. Sadece bugün itibariyle barınağımızdan 20 tane köpeğimiz artık yeni sahipleriyle yaşamlarına devam edecek. Ben 20 tane köpeğimizin sahiplenmesi için gayreti ortaya koyan bütün vatandaşlarımıza, kurumlarımıza çok çok teşekkür ediyorum. Bu iş biraz sevmeyle başlar. O can size emanet oluyor. Dolayısıyla bunu yapmanız için sevmeniz lazım. Sevmek için de sevgili öğrencilerimizi programımıza davet ettik. Onlar bize emanetken, onları severek, daha mutlu yaşatabiliriz" şeklinde konuştu. "Türkiye’ye örnek olacağız" Başkan Ahmet Metin Genç, barınağın kapasitesinin 450-500 civarında olduğunu belirterek “Zorlayarak belki 700’ü buluruz. Dolayısıyla şu anki kapasitemizi doldurmak üzereyiz. Biz sokak köpeklerimizin sadece böyle kapalı mekanlarda kalmasını da arzuladığımız çözüm olarak görmüyoruz. Dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi olarak hem Yomra ilçemizde hem de Köprübaşı ilçemizde 80-90 dönümlük orman alanlarının belediyemize tahsisini yaptık. Projelerimizi hazırlıyoruz. Bu alanlarımızda sokak köpeklerimiz hem daha korunaklı alanlarda olacaklar hem de asıl arzuladığımız daha doğal ortamlarda yaşamlarını sürdürecekler. Tamamlayıp inşallah hizmete alacağız. Trabzon olarak her zaman birçok alanda öne çıkan bir şehiriz. Şimdi istiyoruz ki sokak hayvanlarımızın bakımı, korunması, aşılanması kısırlaştırılması ve nihayetinde sahiplendirilmesi konusundaki anlayışta da Trabzon’umuz Türkiye’ye örnek olsun” ifadelerini kullandı.
Bolu Borcuna karşılık aldığı lunaparkı panayır panayır gezerek işletiyor Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü 1996 yılında birincilikle bitiren 50 yaşındaki Mustafa Tarık Erdoğan, borcuna karşılık aldığı lunaparkı panayır panayır gezerek işletiyor. Mustafa Tarık Erdoğan, 1996 yılında Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü birincilikle bitirdi. 50 yaşındaki Mustafa Tarık Erdoğan, dönemin şartları nedeniyle ticaretle uğraşmaya başladı. Ticaret yaptığı sırada Erdoğan, bir kişinin borcu karşılığında lunapark aldı. İçerisinde gondol, salıncak, atlı karınca gibi lunapark aletlerinin bulunduğu taşınabilir malzemelerle Türkiye’nin birçok şehrini gezmeye başladı. Vinç yardımıyla tırlara lunapark aletlerini koyan Erdoğan, 25 çalışanıyla şehir şehir gezerek panayırlara katılıyor. Son olarak Bolu’nun Mudurnu, Taşkesti Beldesi ve Gerede ilçesinde yapılan panayırlara katılan Erdoğan, Türkiye’de makine mühendisi olup da lunapark işleten tek kişi olduğunu söyledi. “İl il, ilçe ilçe giderek hizmet vermeye çalışıyorum” Dönemin şartları nedeniyle ticarete atıldığını ifade eden Mustafa Tarık Erdoğan, “Ülkemizin bulunduğu şartlar nedeniyle ticaretle uğraştım. Alacağım karşılığında bir lunapark almak zorunda kaldım ve bu işe başladım. Türkiye’nin çeşitli noktalarına il il, ilçe ilçe giderek hizmet vermeye çalışıyorum. Ekmeğimizin kavgasındayız. Bir makine mühendisi olarak bu işle uğraşıyorum. Bazen gondol sallıyorum, gerektiğinde bakımını yapıyorum. Makine mühendisleri arasında Türkiye’de lunaparkçılık yapan tek benimdir. Anca masrafımızı alabiliyoruz. Tır, nakliye, vinç ve eleman giderlerine harcıyoruz. Ama en azından yanımızda yaklaşık 20-25 kişinin geçimini sağlamış oluyoruz” dedi.
Antalya Adliye önünde üzerinde ‘Avukata danış, mağdur olma’ yazılı meçhul otobüs, arzuhalcileri kızdırdı Antalya Barosu’nda 4 adayın yarışacağı Genel Kurul öncesinde Antalya Adliyesi önündeki park alanına konulan ve aday adının bulunmadığı bir otobüs üzerindeki yazılar arzuhalcilerin tepkisini çekti. Antalya Adliyesinin karşısındaki park alanına konulan ve üzerinde arzuhalcileri eleştiren yazıların bulunduğu otobüs, arzuhalcileri kızdırdı. ‘Avukata danış, mağdur olma’ yazısının altına, ‘pahalı diye dava dilekçesini arzuhalciye yazdırdı, mahkemenin kararıyla şoka girdi’ başlığının bulunduğu bir haberi paylaşan ve altına da mahkeme kararını koyan kimliği belirsiz başkan adayı, arzuhalcileri kızdırdı. Arzuhalci İsmet Harman, gazetecilere ’arzuhalcinin baro başkan adaylarına sitem ve önerileri’ başlıklı iki sayfalık yazıyı vererek, yaşadıkları mağduriyeti anlattı. Arzuhalcilerin baro başkanlığı için reklam malzemesi yapıldığını öne süren İsmet Harman, “Arzuhalciler avukat değildir. Arzuhalciler okuma yazma oranı düşük olduğu ve maddi imkanı bulunmayan vatandaşın arzuhalini, davalarına sunması gereken dilekçeleri usule uygun olarak anlaşılır şekilde dilekçe yazan kişi demektir” dedi. Arzuhalcinin avukat gibi vekalet alıp dava takip etmediğini, buna da yetkisinin bulunmadığını sözlerine ekleyen İsmet Harman, “Yaklaşık 10 yıl önce Antalya Barosu, arzuhalcileri ‘avukatlık kanununa muhalefetten’ dolayı dava etti. Davayı arzuhalciler kazandı. Bu reklamı yapan sayın baro başkan adayı ve daha önce de olduğu gibi, genç avukatların oyunu almak için arzuhalcileri her seçimde argüman olarak kullanmaktadırlar. Antalya’da 2024 yılında 8 bin civarı avukat bulunmaktadır. Buna rağmen 6 tane arzuhalci adliye etrafında dilekçe yazmaktadır. Yani her bir avukata bir arzuhalci düşmektedir. Arzuhalcilik yok olmaya yüz tutmuş meslekler grubunda değerlendirilmesi gerekir. İçimizde 87 yaşında eski dava vekili Erzurum Barosuna kayıtlı arzuhalci de bulunmaktadır. Otobüs üzerinde arzuhalci dilekçe yazdı diye vatandaşın 73 bin TL karşı vekalet ücreti ödemek zorunda kaldığı yazılmış. Her davada davalı ve davacı avukatı vardır. Karara bağlanan her davada bir kazanan, bir de kaybeden vardır. Kaybeden kazananın vekalet ücretini öder. Bu her davada böyledir” diye konuştu. Türkiye’nin 4’üncü büyük barosu olan Antalya Barosu; Konyaaltı Belediyesi Nazım Hikmet Kongre Merkezinde 19 Ekim Cumartesi günü Genel Kurulu, 20 Ekim Pazar günü ise seçimlerin yapılacağı yeni dönemi için saha çalışmalarını sürdürüyor. İki dönemdir başkanlık koltuğunda oturan mevcut başkan Av. Hüseyin Geçilmez, yeni dönemde aday olmayacağını belirtirken, kongrede Av. Alper Köleoğlu, Av. Ali Çağdaş Bozaner, Av. Cenk Soyer ve Av. Mücahit Gündoğdu yarışacak.
İstanbul Başkan Çalık’tan ’sosyal belediyecilik’ vurgusu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Esenyurt 3. Kardeş Kültürler Festivali kapsamında düzenlenen ‘Sosyal Belediyecilik’ konulu söyleşiye katılarak sosyal belediyeciliğin önemine dikkat çekti. Dayanışma askılarından yaşam bahçelerine, gıda bankalarından kreşlere kadar birçok sosyal projeyi hayata geçirdiklerini anlatan Başkan Çalık, “Bu ülkenin kaynaklarını adil ve eşit dağıtmak temel meselemizdir” dedi. Dr. Özgenur Reyhan Güler moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat ile Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer konuşmacı olarak yer aldı. Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, sosyal adaletin sağlanmasının CHP’li belediyelerin önceliği olduğunu belirterek, yerel yönetimlerin toplumsal dayanışmayı güçlendiren projelerle kent yoksulluğuna karşı direnci artırması gerektiğini söyledi. Dayanışma askılarından yaşam bahçelerine, gıda bankalarından kreşlere kadar birçok sosyal projeyi hayata geçirdiklerini anlatan Başkan Çalık, “Bu ülkenin kaynaklarını adil ve eşit dağıtmak temel meselemizdir” dedi. Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Esenyurt Belediyesi ve İl Dernekler Birliği iş birliği ile düzenlenen 3. Kardeş Kültürler Festivali’ne katıldı. Festival kapsamında ‘Sosyal Belediyecilik’ konulu bir söyleşi yapıldı. Dr. Özgenur Reyhan Güler moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer konuşmacı olarak yer aldı. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in ev sahipliğinde, Eski Esenyurt Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleşen söyleşi, katılımcılardan büyük ilgi gördü. Söyleşide sosyal belediyecilik anlayışını, kent yönetimlerinin rolünü, toplumsal faaliyetleri artırmalara yönelik projeleri ve yerel yönetimlerin sosyal sorumlulukları üzerine konuşuldu. Öte yandan festival, farklı kültürlerin bir araya geldiği önemli bir buluşma noktası olarak dikkat çekti. Karabat: "CHP’li belediyeler başka bir şeyi daha başardılar" Söyleşide konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, pandemiden depreme, doğal afetlerin etkisiyle yaşanan yoksullaşma sürecine dikkat çekerek, belediyelerin bu zorlu dönemlerde vatandaşlara en çok destek olan kurumlar olduğunu ifade etti. Karabat, “Aslında bütün bu olgular olurken devletin ihtiyaç duyulan her vatandaşın yanında olması gerekir. Fakat burada bir eksiklik oldu. Toplumda bir travma oldu ve dolayısıyla vatandaş o andan itibaren kendine en çok kim destek oluyor diye baktı. En çok destek olanlar belediyeler oldu. Bunların arasında sosyal demokrat belediyeler daha çok destek oldular. Vatandaşın daha çok yanında oldular. Sosyal belediyeciliğin esası vatandaşları eşit kılmak üzerinedir. Fırsatlardan faydalanmayanları fırsatta eşitlemek üzerinedir. Dolayısıyla bu noktada CHP’li belediyeler başka bir şeyi daha başardılar. Özellikle pandemiyle beraber sadece belediye kaynaklarını değil aynı zamanda toplumunda kendi kaynaklarını güvenerek aktardığı yapılar haline geldiler ki bu dayanışma duygusu açısından son derece önemliydi” şeklinde konuştu. Çalık: "Bütün mesele kaynakların adil ve eşit dağılımındadır" Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Başkan Çalık ise sosyal belediyeciliğin önemine dikkat çekti ve bu anlayışla yapılan çalışmaların toplum üzerindeki olumlu etkilerinden bahsederek, “Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olarak sosyal adaleti sağlamak gibi bir önceliğimiz var. Kent yoksulluğu her geçen gün derinleşmekte. Dolayısıyla bizler de yerel yöneticiler olarak artık kentlerimizi her açıdan daha dirençli hale getirmek zorundayız. Bugün sosyal politikaları geliştirirken bir taraftan da kentin o dirençli yapısını inşa etmek için adımlar atıyoruz. Bizler hükümetin yapmadığı ve sosyal politika olarak önceleyemediği her alanda partili belediyeler olarak sürdürülebilir bir dirençlilik kavramıyla hareket etmeye gayret ediyoruz. Aslında bu yaptığımız hizmetlerin büyük bir kısmı hak temelli yaklaşmak lazım. Çocuğun hakkı, gencin hakkı ve kentte yaşayan insanın hakkı olarak bakmak gerekiyor. Bu topraklar, bu ülke büyük ve güçlü ülkedir. Bütün mesele bu kaynakların adil ve eşit dağılımındadır diye düşünüyorum" dedi. Dayanışma askısından, yaşam bahçelerine gıda bankasından kreşler ve anne çocuk merkezleri ile okullardaki konferans salonları ve Beslenme Saati Uygulaması’na kadar sosyal belediyecilik alanında yapılanları da anlatan Başkan Çalık, “Yaptığımız her işe bir felsefe koymaya çalışıyoruz. Biz ‘Bu kentin toprakları bu kentin yoksullarını doyursun’ diyerek Yaşam Bahçesi’ni hayata geçirdik. Atalık tohumlarımızdan elde ettiğimiz yaklaşık 300 tona yakın ürünü hasat ederek ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaştırdık. Sosyal politika açısından birçok belediyeye ilham olan Beslenme Saati Projesi’ni hayata geçirdik. Biz bunları çocuklarımız için yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Özer: "Biz burada bir model uyguluyoruz" Söyleşide konuşan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ise, “Son yıllarda dünyadaki bazı gelişmeler, özellikle devletlerin liberal ekonomilerin çeperine düşmeleriyle ekonomiden el çektirdiler ve böylece de sosyal devlet daha da zayıfladı. Ama bir alan bunun dışında kaldı. O da kentsel sosyal altyapı yatırımlarını halen belediyeler üstlenebilirler, yapabilirler. İşte biz tam da bunu yapıyoruz. Biz burada bir model uyguluyoruz. Örneğin aşevi kurduk. Şu anda üç tane aşevimiz var. Altı tane daha açacağız. Bir tanesini Sayın Başkanımız Mehmet Murat Çalık ile birlikte açtık. Altı tane daha açacağız. Günde 15 bin kişiye üç çeşit sıcak yemek dağıtacağız. İki tane Kent Lokantasının planlamasını da yapıyoruz. Yakın bir gelecekte onları da açacağız. Çünkü her insan, insanlık onuruna yakışır bir düzeyde yaşamayı hak ediyor” şeklinde konuştu.