ASAYİŞ - 05 Eylül 2024 Perşembe 23:13

İzmir’de elektrik akımına kapılan 2 kişinin öldüğü davanın ilk duruşması 11 saat sürdü

A
A
A

Tutuklu sanıkların savunmalarının alındığı duruşma 11 saat sürerken, mahkeme başkanı ara verip davayı ertesi güne erteledi.

İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıkların tamamı salonda yer alırken tutuksuz sanıkların bir kısmı salonda hazır bulundu; bazıları ise SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Ayrıca duruşmaya, KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, KKTC İzmir Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, taraf avukatları ile aileler katıldı. Duruşmada, savcılık makamını İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Necati Kayaközü, temsil etti. İkinci oturuma AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin de katılarak celseyi izledi.

Tutuklu sanıkların ifadeleri

Mahkeme başkanı, iddianameyi ve suçlamayı söyledikten sonra sanıklara söz verdi. İlk söz verilen tutuklu sanık olan sorumlu şirketin teknik şef olarak çalışan Ahmet Orhan Kaygısız, "Olay yerinde 2015 yılında yürütülen çalışmadan haberim yok. 9 Ocak’taki çalışmalardan haberim yoktu, benim birimime ihbarlar gelmez. Arıza onarımda hiç bulunmadım. Yetki ve sorumluluk alanım farklı. Saha ekipleri bana bağlı değil" diye savunma yaptı.

Tutuklu sanıklardan sorumlu şirketin Arıza Onarım Müdürü Ali Külak da savunmasında, "Yaşanan acı olaydan dolayı çok üzgünüm. Hayatını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Bir acı başka acıyla törpülenmez. İddianameyi okuyunca çok şaşırdım. 9 yıldır sorunsuz işleyen bir tesisin inşasından suçlanıyorum. Sorun dış etkenlerdir. Kablo derinliği olması gerektiği gibidir. Ben idare kısmındayım. Ben sorumluluğumun olmadığını düşündüğüm şeyler nedeniyle tutukluyum. Suçlamayı kabul etmiyorum" açıklamasında bulundu.

Tutuklu sanık, İZSU’nun ihalesini alan özel bir firma sahibi Arif Kapuş, "Ben sahada yer almadım. Uzman bir ekip kurdum. Teknik şartnameye göre uygun malzeme kullandık. Bilirkişi raporuna göre uygun malzeme kullanmadığım gerekçesiyle buradayım. Nasıl tespit edilmiş, gözlemle. Ben uygun malzemeyi laboratuvarda test ettirdim. Bilir kişi raporu sayesinde buradayız. Rapora itiraz ediyorum. Sorumluluğumun olmadığı konulardan buradayım. Tahliye ve beraat talep ediyorum" dedi.

İzmir’de elektrik akımına kapılan 2 kişinin öldüğü davanın ilk duruşması 11 saat sürdü

İZSU Daire Başkanı sorumlu şirketi suçladı

İZSU’da Kanalizasyon Daire Başkanı tutuklu sanık Barış Koç, "3 şube müdürü 450 personelle İzmir genelinde hizmet veriyoruz. 2 vatandaşım yaşamını yitirdiği vahim olay sonrası alelacele bilirkişi raporu hazırlandı. Elektrik kablolarının yüksekliği konusunda da kamuoyunda yanlış bir algı var. 21 Aralık 2023 tarihinde bir esnaf, yol üzerinde açık bir kablo olduğunu sorumlu şirkete bildiriyor. 9 Ocak 2024 tarihinde bir vatandaş, yerden dumanlar çıktığını ihbar ediyor. Sorumlu şirket müdahale ediyor. 1 hafta sonra aynı yerden duman çıkıyor. Bu süreçte kimse İZSU’yu arayıp ihbarda bulunmamıştır. Kronik bir sorun. Bölgedeki esnaf, sorunu en iyi bilendir. Sorumlu şirket burada geçici veya hiçbir işlem yapmamıştır. Biz 4 Ocak’ta oraya mazgalı koymasaydık yine de bu yaşanabilirdi. Tahliye ve tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum" dedi.

Duruşmaya verilen aranın ardından tutuklu sanıkların savunmaları devam etti. Sanıklardan Barış Sevgili, mazgal ihalesini alan firmada işçi olduğunu belirterek, "Talimatlar doğrultusunda hareket etti. Uygulama esnasında sahada çalıştım. Kabloyu oynatmadık. Askıda sabit tuttuk. Kablolara zarar vermedim. Tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.

İZSU’nun ihaleyi verdiği taşeron firmada mühendis olan tutuklu sanık Doğan Kılıç, "Çalıştığım firma, İZSU ihalesi almıştır. Şantiye şefi olarak görev yaptı. Bize yer gösterilir. Bizde çalışırız. Bilirkişi raporu hatalıdır. Hiçbir zarar vermedik. Kabloya zarar verdiğimiz söyleniyor. 3-4 Ocak çalışma görüntülerimiz mevcut. Zarar vermediğimiz görülebilir. Zaten zarar verseydik bizim arkadaşlarımızı elektrik çarpacaktı. Bizden sonra İZSU ve sorumlu firma, çalışma yapmış orada. Neden sadece bizim zarar verdiğimiz söyleniyor? Bizim oraya attığımız beton 9 Ocak’ta sorumlu firma çalışmaları sırasında kırılmıştır. Kablolar o nedenle araya sıkışmıştır. Kaldı ki hatamız olsa İZSU işimizi onaylamaz. Bilirkişi raporu hatalıdır. Yeni bir bilirkişi raporu alınmasını talep ediyorum" savunmasında bulundu.

Sorumlu firmada arıza onarım ekibinde işçi olarak çalışan tutuklu sanık Fırat Akbay, "9 Ocak’ta esnaf durdurdu. Mesaim bitmesine rağmen arıza kaydı açıp çalışmaya başladık. Enerjiyi kesip müdahale ettik. Çalışmayı tamamladık. Kapadık" dedi. Akbay’ın vekili müvekkilinin olaya neden olan patlak kabloda değil, arızalı başka bir kabloyu onardığı ve sorumluluğu bulunmadığını söyledi.

Sorumlu firmada arıza onarımın bölge yöneticisi olarak çalışan Mehmet Fatih Tosun, sahada uzman ekipleri çalıştığını "Olaya konu olan yerdeki arıza ve onarım çalışmalardan bilgim yoktur. Detayları, gözaltında öğrendim. 7/24 süren bir organizasyonda yapılan çalışmaları ve riskleri bilmem mümkün değildir. İddianamedeki suçlamaları kabul etmiyorum. Sorumluluğum olduğunu kabul etmiyorum" sözlerine yer verdi.

Bir sanık avukatı, Mehmet Fatih Tosun’a, bir TV kanalına verdiği röportajda İZSU’nun 4 Ocak 2024’te bölgede yaptığı çalışmalarda kablolara zarar verdiğine ilişkin ifadelerini sordu. Tosun, "4 Ocak’ta İZSU’nun orada çalışma yaptıktan sonra kablonun mazgala sıkıştığını bilirkişi raporunda gördük. Röportajda gösterdiğim kablo o kablo. O kablo benim elime nasıl geçti? Bilirkişiyle alandayken o kabloyu alıp almayacaklarını sordum. Almayacaklarını söylediler. Ben de ekip arkadaşlarıma ileride kanıt olabileceği düşüncesiyle almalarını söyledim" dedi. Bunun üzerine soruyu soran avukat, davaya müdahil olan İzmir Barosuna çağrı yapıp, "delillerin karartılması" noktasında işlem başlatılmasını, ayrıca kablonun getirilip yeni bir bilirkişi tarafından incelenmesini istiyorum" dedi.

Tutuklu sanıklardan İZSU çalışanlarından Mehmet Zeki Aytulun, "Suçlamayı kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Sorumlu firmada arıza onarım mühendisi tutuklu sanık Mert Ceylan, idari işlerde görev yaptığına dikkat çekerek, "Sahada çözülemeyen bir durum olduğunda teknik şeflere bildirirler. Eğer çözüm üretemezse bana iletebilir. 2 aylık iş deneme süremde bana çözülemeyen bir ihbar iletilmemiştir. 10 aylık süreçte burada herhangi bir arıza olmamıştır. Sadece 9 Ocaktaki çalışma vardır. Çok sık ihbar gelirse biz arıza onarımla çözülemeyecek bir şey olduğunu ve kabloların yenilenmesi gerektiğini belirtiriz. 7/24 çalışan sistemde bütün saha çalışmalarını kontrol etmem imkansızdır" ifadelerine yer verdi.

Sorumlu firmada arıza onarım biriminde işçi tutuklu sanık Mesut Türkan, "Biz bir arıza ve kaçak olduğunu gördük. Enerjiyi kestik, kaçağın gittiğini gördük. kablo arızamızı giderdik. Daha sonra bir kaçak yoktu. Bizim onardığımız başka bir kablodur. Ölüme sebep olan başka bir kablodur. Bizim onardığımız kablo 20 santimetrede değil, daha aşağıdadır. Alttaki betonu biz kırmadık. Biz sadece köşedeki betonu kırdık. Onun da kazayla ilgisi yoktur" diye konuştu.

İZSU Kanalizasyon Daire Başkanlığında şube müdürü tutuklu sanık Ömer Karabilgin, "Yaptığım araştırmalar neticesinde burada 4 Ocak tarihinde bir imalat yapıldığı bilgisi var. Daha sonra sorumlu firma tarafından bir işlem görünmektedir. 14 Temmuz’da gözaltına alındım. Sonrasından itibaren mağdur durumdayım. Beraatımı talep ediyorum" dedi.

Sorumlu firmanın arıza birimi çalışanlarından tutuklu sanık Yavuz Üner, "Günlük gelen mailleri yanıtlarım. Gelen arıza taleplerini incelerim. Ekip arıza kayıtlarını bize bildirir. Biz 08.00’de işbaşı yaparız. 07.00’da gelen arkadaşlar arıza taleplerini iletirler. Biz de taleplerin yönlendirmesini yaparız. Bizim çağrı merkezine gelen günlük arızalarımız var. Olay yerinin olduğu yerden sürekli değil, 2019 ve 9 Ocak tarihinde ihbar geldi" dedi.

Tutuklu sanıkların savunmalarının alındığı duruşma tam 11 saat sürerken, mahkeme başkanı ara verip davayı ertesi güne erteledi.

İzmir’de elektrik akımına kapılan 2 kişinin öldüğü davanın ilk duruşması 11 saat sürdü

Ali İhsan Çiftçi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de CHP’li milletvekilinin aracında yüzlerce kaçak elektronik sigara aparatı ele geçirildi Edirne’de CHP Milletvekili Ediz Ün’e ait cipte arama yapan polis ekipleri, çok sayıda gümrük kaçağı olduğu öğrenilen elektronik sigara aparatları ele geçirdi. Konuyla ilgili açıklama yapan Milletvekili Ün, şoförlerinden birinin cahilliği sonucu böyle bir olayın yaşandığını ve nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Edirne’de polis ekipleri şüphe üzerine siren düzeneği olan Fatih A’nın idaresindeki 34 EKE 86 plakalı bir cipi durdurdu. Polislerin yaptığı kontrolde cipin CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün’e ait olduğu tespit edildi. Daha sonra araçta arama yapan polis ekipleri, yüzlerce gümrük kaçağı elektronik sigara aparatı ile karşılaştı. Cipte yapılan aramada, gümrük kaçağı olduğu belirlenen 530 boş elektronik sigara kutusu, 2 bin 242 elektronik sigara kiti, 2 bin 790 elektronik sigara başlığı, 1275 elektronik sigara ateşleyicisi, 130 likit haznesi ve 18 sigara likidi bulundu. Gözaltına alınan milletvekili şoförü Fatih A. ile Ç.R.Ç.’ye gümrük kaçakçılığı suçundan işlem yapılmasının ardından serbest bırakıldı. Ele geçirilen gümrük kaçağı ürünlere el konuldu. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan CHP’li vekil Ün, araçtaki kaçak ürünlerden haberinin olmadığını ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. “Adıma kayıtlı bulunan 34 EKE 86 plakalı aracı bu dönemde yoğun olarak kullanmaktayım” Konuyla ilgili açıklama yapan CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün, “Hakkımda bazı yayın organlarında çıkan yalan ve yanlış haberler üzerine bu açıklamayı yapma zorunluluğum doğmuştur. Edirne Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında gerek ülkemizin gerekse de Edirne’nin sorunları ile ilgilenmekte, çözümleri için mesai harcamaktayım. Ülkemiz ve şehrimiz için; halkımızın sorunları, işçinin, emekçinin, üreticinin ve çiftçinin sorunlarını gündeme getirmek, kurucu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri ve hedefleri doğrultusunda ülkemizin tamamında ve şehrimiz Edirne’de çalışmalarımı sürdürmekteyim. Bu çalışmalarımı sürdürmek için birden fazla araç kullanmakta ve bu araçlar ile sık sık seyahat etmekteyim. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çalışmalarına ara vermesi sebebiyle Edirne bölgesinde çalışmalarıma devam etmekte ve adıma kayıtlı bulunan 34 EKE 86 plakalı aracı bu dönemde yoğun olarak kullanmaktayım. Her Milletvekili gibi benim de bu çalışmalarda yanımda olan resmi ve gayri resmi yardımcılarım, danışmanlarım, asistanlarım, şoförlerim bulunmaktadır. Büyük oranda adıma kayıtlı arabaları bu kişiler kullanmakta, tamir, bakım, temizlik gibi işleri ile uğraşmakta, günlük işlerimi takip etmekte, seyahatlerimi programlayıp gerektiğinde ulaşımımı sağlamaktadır” dedi. “Şoförlerimden birinin bir cahilliği sonucu böyle bir olay yaşanmıştır” Gümrük kaçağı ürünlerin yakalandığı aracın kendisine ait olduğunu belirten CHP Edirne Milletvekili Ün, “Adıma kayıtlı olan 34 EKE 86 plaka sayılı araç da bu araçlardan biri olup bu aracı zaman zaman Fatih Anıl isimli kişi kullanmaktadır. Meclis’in çalışmalarına ara vermesi sebebiyle Edirne ilinde köy ve ilçe ziyaretlerini de bu araçla yaptığım için aracın kilometre bakımı gelmiş ve bu sebeple İstanbul’da servis bakımı yapılması gereği doğmuştur. Aracın servis bakımının İstanbul’da bulunan yetkili serviste yapılması için daha önce de bu tarz işlerimde yardımcı olan ve aracımı kullanan Fatih Anıl isimli kişiye güvenerek 20.09.2024 tarihinde aracımı teslim ettim. Fatih Anıl milletvekilliği dönemimde bana resmi danışmanlık görevi için başvuran ve bu sebeple de kendisinden adli sicil kaydı istediğim birisidir. Bazı yayın organlarında bahsedilenin aksine bu kişinin adli sicil kaydında suç kaydı bulunmamaktadır. Bu konu bizzat tarafımdan kontrol edilmiştir. Gerektiğinde bu sicil kaydı da paylaşılacaktır. Bazı haber sitelerinde suç makinesi diye yalan haberler yapılmıştır. Böyle bir şey söz konusu değildir. Şoförlerimden birinin bir cahilliği sonucu böyle bir olay yaşanmıştır. En büyük üzüntüm CHP’nin adının böyle bir olayda kullanılıyor olmasıdır. Güvenerek ve iyi niyetli bir şekilde teslim ettiğim aracımı alan Fatih Anıl, Çağatay Rahman Çetin isimli kişi ile buluşarak araca gümrük kaçağı olduğu iddia edilen ve soruşturmaya konu edilen elektronik sigara kiti ve benzeri malzemeleri yükleyerek İstanbul iline sevk etmek istemişlerdir. Bu olay tamamen bilgim dışında gerçekleşmiş olup konuyu kolluk birimlerinin bana ulaşmaları sonucunda öğrenmiş bulunmaktayım. Bu şahıslar durdurulduğunda aracın TBMM’ye kayıtlı olması sebebiyle benim rızam olmadan aranması imkansızdır. Aracın aranması ve suça konu bir eşya varsa gereğinin yapılmasını bizzat talep etmiş ve bu konuda gerekli muvafakat tarafımdan verilmiştir. Kolluk görevlileri de bu sebeple tarafıma teşekkür etmiş ve desteklerim adli sürecin kısalmasına ve suç eşyası ile şüphelilerin tespitine katkı sağlamıştır. Bu konuda adli süreç devam ettiği için daha fazla bilgi vermem doğru olmayacaktır. Edirne Emniyet Müdürlüğü ve yargı organları gerekli soruşturma ve kovuşturmayı yapmaktadır. Bahsedilen şahıslar, Edirne Milletvekili olmam, aracın plakasının bana tahsisli olması, trafikte geçiş üstünlüğü olması gibi tarafıma tanınan bu ayrıcalıkları bilgim ve iradem dışında suç işlemek amacı ile kullanmak istemişlerdir. Araçta arama yapılmasına muvafakat etmiş, araç içerisinde suça konu eşya olup olmadığının tespit edilmesini ve aracın milletvekili sıfatı ile şahsıma kayıtlı olması sebebiyle herhangi bir iltimas gösterilmemesini talep ederek şüpheliler hakkında gerekli tüm adli işlemlerin yapılmasını ve hiçbir ayrıcalığa tabi tutulmamalarını bizzat rica ettim ve sürecin takipçisi oldum. Yine olayın ertesi günü 21.09.2024 tarihinde bu şahıslardan şikayetçi olduğuma dair dilekçeyi de avukatım ile birlikte bizzat adliyeye giderek nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunmuş bulunmaktayım” ifadelerini kullandı.
Kırıkkale Kırıkkale’de sel felaketi: Köy yolu adeta ırmağa döndü Kırıkkale’de sağanak yağışın ardından derenin taşmasıyla köy yolu adeta ırmağa döndü. Meydana gelen selde bir ev ve bir mandıra da sular içinde kaldı. Kırıkkale’nin merkeze bağlı Ahılı köyünde akşam saatlerinde etkili olan sağanak yağış, su baskınlarına yol açtı. Kızıl Dağ’dan gelen sel suları, Ahılı Deresi’nin taşmasına neden oldu. Dere üzerindeki köprü ve bahçe duvarları yıkıldı. Köyün alt kısmındaki Tanrıverdi ailesine ait ev ve mandıra su içinde kaldı. Yaşanan sel felaketinde, akıntıya kapılan bir kız çocuğu, komşuların yardımıyla büyük bir tehlike atlattı. Evde mahsur kalan bir anne ve çocuğu ise olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından güvenli bir bölgeye tahliye edildi. Ekipler, sel sırasında köydeki vatandaşları araç megafonuyla anons ederek yüksek yerlere çıkmaları konusunda uyardı. Kırıkkale Valiliği İl Özel İdaresi ekipleri, vidanjörlerle bazı ev ve mandıralarda biriken suları tahliye etti. AFAD ekipleri de zarar tespit çalışmalarına devam ediyor. Kapanan yollar iş makineleri yardımıyla yeniden ulaşıma açıldı. Köyde yaşayan Adem Tanrıverdi, İHA muhabirine yaptığı açıklamada yaşanan sel felaketinden büyük zarar gördüğünü belirterek, "Sel felaketi yaşandı. Evimiz ve mandıram su altında kaldı. Yaklaşık 12 ton arpa ve buğdayımız ziyan oldu. Eşyalar kullanılamaz durumda. Küçük kızım sel sularına kapıldı ama komşumuz sayesinde kurtuldu. Sayın Valimizde Allah razı olsun, ekipler vidanjörlerle suyu çekiyor, balçıklar temizleniyor, yollar açıldı" diye konuştu. Ahılı Köyü Muhtarı Davut Doğan ise sel felaketinin Kızıl Dağı’ndan gelen suların köyün alt kısmını vurmasıyla gerçekleştiğini ifade ederek, "Bu zamana kadar buralarda sel olmamıştı. En büyük zararı Adem Tanrıverdi gördü. İl Özel İdaresi ekipleri anında müdahale etti, hepsine teşekkür ederim" dedi.
Tekirdağ Emir Can İğrek Tekirdağlı hayranlarıyla ertelenen konserde buluştu 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlenen ancak yoğun yağmur yağışı sebebi ile ertelenen Emir Can İğrek konseri coşkulu bir kalabalık eşliğinde Süleymanpaşa Sahil Dolgu alanda gerçekleştirildi. İnteraktif bilgi yarışması ile başlayan gecede Sunucu Sinan Uysal’ın performansı ve Dj şovu, beklenen konser öncesi heyecanı arttırdı. Saatler 22.00’yi gösterdiğinde Türk pop müziğin yükselen yıldızı Emir Can İğrek alkışlar eşliğinde sahneye çıktı. Emir Can İğrek, özgün sözleri ve etkileyici sahne performansı eşliğinde seslendirdiği kendi eserlerinin yanı sıra hem duygusal hem de hareketli parçalardan oluşan repertuarıyla Süleymanpaşalı müzikseverleri adeta büyülerken, şarkılarına binlerce Süleymanpaşalıdan oluşan bir koro eşlik etti. Konserin sonunda sahneye çıkarak Emir Can İğrek’e çiçek takdim eden Süleymanpaşa Belediye Başkanı Volkan Nallar; “Ben Emir Can İğrek kardeşime buraya tekrar geldiği için teşekkür ederim. Hepinizin bildiği gibi kendisi Tekirdağlı. Tekirdağlı bir kardeşimizin böylesi hayran kitlesi olması, sesi ve müziği ile her geçen gün zirveye giden basamakları hızlıca çıkması bizi çok mutlu ediyor. Bu gece de bizlere coşku dolu bir gece yaşatıyor. Kendisine teşekkür ediyor, hepinize iyi eğlenceler diliyorum” dedi. Başkan Volkan Nallar ve Emir Can İğrek konseri izlemeye gelenler ile özçekimde aynı karede buluşurken yaklaşık 2 saat süren konser, sahne şovları ile sona erdi.