ASAYİŞ - 06 Kasım 2024 Çarşamba 15:05

İzmir’de anaokulu önünde şaşırtan pankart

A
A
A
İzmir’de anaokulu önünde şaşırtan pankart

İzmir’in Bornova ilçesinde bulunan özel bir anaokulu işleten kiracısından tam 1 yıldır kira alamadığını, faizi ve masraflarıyla birlikte 1 milyon lira alacağı olduğunu söyleyen mülk sahibi, "Anaokulu bir yıldır kirasını ödemiyor" yazılı pankartla kiracısını protesto etti.



İzmir’in Bornova ilçesi Kazımdirik Mahallesi’nde müzisyen N.G.’nin işlettiği Özel Yeni Nesil Anaokulu’ndan 12 ay boyunca kira tahsil edemediğini söyleyen mülk sahibi Doğan Yılmaz (62), masraflarla birlikte 1 milyon lirayı bulan alacağını, iddiaya göre kiracıdan tahsil edemedi. Alacakları için suç duyurusunda bulunan Yılmaz, kiracısı hakkında avukatı aracılığıyla icra dairesine başvuracak icra takibi başlattı. Kiracı bunlara rağmen herhangi bir ödeme yapmayınca da mülk sahibi çareyi ilginç bir yola başvurarak buldu.



Anaokulu bir yıldır kirasını ödemiyor


Hazırlattığı bir pankartın üzerine ’Anaokulu 1 yıldır kirasını ödemiyor’ yazdıran Doğan Yılmaz, çevredeki vatandaşların meraklı bakışları altında okulun önüne getirdiği aracın üzerine pankartı astı. Yılmaz, pankartıyla kiracısını protesto ederken, "Bu ay ile beraber tam 13 aydır kiramı alamıyorum. Daha önce de zaten demiyordu ve haciz yoluyla alıyordum. Açtığımız davayı kazandık ancak kararı istinafa verdi. Karar istinafta beklediği için şu anda hala kira vermeden anaokulunu işletiyor. Yasal yollardan kirayı ödemeyi kabul etmiyor. Kendisi burada para kazanmaya devam ediyor. Biz de çaresiz kaldık ve en son çareyi bu pankartı hazırlamakta bulduk. Belki utanır dedik ama fayda etmiyor. Kirayı ödeyene kadar bu yola devam edeceğiz" dedi.



İddialara sessiz kaldılar


Mülk sahibinin kirasını ödememekle suçlanan anaokulu yetkilileri ise yönetilen suçlamalar hakkında açıklama yapmaktan kaçınarak iddialar karşısında sessiz kaldı.



İzmir’de anaokulu önünde şaşırtan pankart

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Sıfır aldığı cipi kaza sonrası ‘ayıplı’ çıktı, Yargıtay ’misliyle değişim’ kararı verdi Eskişehir’de bayiden sıfır kilometre aldığı Opel marka cipiyle Trabzon’a gelen ve 1 ay sonra fren arızası ile direksiyonun kilitlenmesi sonucu kaza yapan Hilal Yorulmaz ve eşi Şahan Yorulmaz, 4 yıl süren davayı kazandı. Sadece 1 ay kullandıkları bin 600 kilometredeki cipi 4 yıl boyunca otoparkta tutan Yorulmaz çifti için tüketici mahkemesi, fren sistemindeki arızanın sürücü kaynaklı olmadığını belirterek, ’gizli ayıplı’ olduğu tespit edilen aracın ’ayıpsız misliyle’ değiştirilmesine karar verdi. Trabzon’da bir devlet hastanesinde sağlık personeli olarak görev yapan Hilal ve Şahan Yorulmaz çifti, Eskişehir’deki bir otomotiv bayisinden 11 Eylül 2020 tarihinde Opel marka Grandland model sıfır kilometre cip satın aldı. Büyük bir hevesle satın aldıkları aracı Trabzon’a getiren Yorulmaz çifti, 1 ay sonra işe gitmek için bindikleri araçla yokuş aşağı inerken neye uğradıklarını şaşırdı. İddiaya göre Hilal Yorulmaz yönetimindeki cip frenlerin tutmaması ve direksiyonun kilitlenmesi sonucu refüje çarptı. Sol şeritten gelen başka bir aracın da duramayarak cipe çarpması sonucu Şahan Yorulmaz yaralandı. Kazanın ardından bayi yetkilileri ile görüşen Yorulmaz çifti, cipte yapılan incelemenin ardından bayiden ‘sürücü kaynaklı hata’ cevabını aldı. Bunun üzerine Yorulmaz çifti konuyu mahkeme taşıdı. Çift avukat Bünyamin Bayram aracılığıyla aracı satan bayi aleyhine ’ayıplı malın iadesi’ davası açarken, Trabzon Tüketici Mahkemesi’nde görülen davada talep edilen bilirkişi heyeti araç sahibi Hilal Yorulmaz’ı haklı buldu. Yetkili bayinin ’ayıplı’ olduğu tespit edilen aracın ’ayıpsız misliyle’ değiştirilmesine hükmeden mahkemenin kararını temyiz etmesinin ardından Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi de Tüketici Mahkemesi’nin kararını onadı. Karara itirazda bulunan bayi yetkilileri, Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulundu. 4 yıl süren hukuki süreç sonunda Yargıtay 3. Hukuk Dairesi kararı bayi aleyhinde onadı. Yargıtay tarafından verilen kararda, aracı satan bayinin aynı modelde sıfır kilometre araç ya da belirlenecek güncel tutarı tüketiciye geri ödemesine karar verildi. “Eşim benim kadar şanslı olamadı, 2 ay tedavi gördü” Yaşanan olayı anlatan araç sahibi Hilal Yorulmaz, kazadan hava yastığı sayesinde kurtulduğunu belirterek, “Kazanın olduğu gün biz eşimle işe gidiyorduk. Yokuş aşağı bir yolda ilerliyorduk. Aracı ben kullanıyordum. Yokuş aşağı inerken aracın fren mekanizmasında tuhaflık fark ettim. Fren pedalında bir sertleşme hissettim. Ne kadar zorlasam da fren tutmadı. Eşime aracın freninin tutmadığını söyledim. Elim park frenine gitti ancak o da aktif hale geldi. Sonrasında ana yola savrulduk. Son çare direksiyona bir manevra yaptırabilir miyiz diye düşündük. Fakat direksiyon da kilitlenmişti. Araç tamamıyla kendini kilitledi. Biz o şekilde ana yola savrulduk. Önce refüje, ardından sol şeritten gelen araçlardan bir tanesi duramayarak bize vurdu. Ben o kazadan hava yastığı sayesinde kurtuldum. Eşim benim kadar şanslı olamadı, kazada eli kırıldı. 2 ay tedavi gördü” dedi. “4 yıllık bir hukuki sürecimiz oldu” 2020 yılında aracı sıfır olarak aldıklarını dile getiren Yorulmaz, “Sıfır araç daha 1 aylık kullanımda bu hatayı nasıl verebilir diyerek firmaya şikayette bulunduk. Firma aracın inceleneceğini söyledi. Ertesi gün bizi arayarak aracın sürücü kaynaklı kaza yaptığını söyleyerek, konuyu kapatmaya çalıştılar. Daha sonra tesadüfen kaza görüntülerine ulaştık. Bu görüntüler ile kazanın nasıl olduğunu görüp bize yardımcı olurlar diyerek tekrar firmayla görüştük ancak aynı cevabı aldık. Hukuki yollara başvurmak durumunda kaldım. Sağ olsun avukatımız Bünyamin Bey sayesinde davamızı kazandık. 4 yıllık bir hukuki sürecimiz oldu. Bu süreçte çok büyük sıkıntılar çektik. İkiz çocuklarımız var. Pandemi dönemine denk geldiği için sıkıntılar yaşadık. Her gün taksi ile işe gidip geldik” şeklinde konuştu. “Araç burada yatarken biz ödemelerini de yapıyorduk” Cipi satın aldıklarında çektikleri kredinin 1 ay önce bittiğini vurgulayan Yorulmaz, “Büyük bir hevesle bu aracı almıştık, hayal kırıklığı yaşattı. Aracın kredi ödemesini de geçen ay bitirdim. Bu 4 yıllık süreçte sigortası, vergilerini yatırmak durumunda kaldık. Araç burada yatarken biz ödemelerini de yapıyorduk. Bu süreç hem maddi hem manevi bizi yıprattı. Davayı kazanmamız bizim için sevindirici oldu. Bundan sonra Opel markasına yaklaşır mıyım, asla yaklaşmam. Çevremdeki ve ailemdeki herkese bunu söylüyorum. Çok büyük zorluklar ve heveslerle alınmış bir araçtı ama maalesef büyük bir hüsranla sonuçlandı” diye konuştu. “4 yıl araçsız kaldık” Geçirdikleri 4 yılın sancılı bir süreç olduğunu söyleyen Şahan Yorulmaz ise, “Severek, isteyerek aldığımız bir aracın bir ay sonra bu kaza sonrası yaşananlar bizim için hüsran oldu. Firma bunun arkasında duramadı. Bize mağduriyet yaşattılar. Bu 4 yıllık süreçte bu mağduriyeti ailecek yaşadık. Bu 4 yılın sonucunda beklediğimiz neticeyi aldık. Davayı kazandığımız için çok mutluyuz. Mahkeme misliyle değiştirme kararı verdi. Bizim temennimiz de buydu. İnşallah yeni aracımıza kavuşuruz. 4 yıl araçsız kaldık” ifadelerini kullandı. “Erken pes etmemek gerekiyor” 4 yıllık hukuki süreci anlatan avukat Bünyamin Bayram, “4 yıl önce Hilal Hanım yanıma gelerek böyle bir problem olduğunu söyledi. Bu doğrultuda mahkemede misliyle değişim davamızı açtık. Bilirkişi bu hususta ‘evet, üretim kaynaklı bir hata var’ dedi. İlk derece mahkemesi misliyle değişim kararı verdi. Daha sonra istinafa gönderildi. İstinaf da bizim haklılığımızı ortaya koydu. Yargıtay’dan sonra kararımız onandı. Bu doğrultuda sevinçli ve mutluyuz. İcra süreci devam etmektedir. Arabayı teslim edeceğiz. Bu zarar ortadan kaldırılacak. 4 yıl zor bir süreçti. Fren aksamından kaynaklı bir durumdu. Üretim kaynaklı olup olmadığı araştırıldı. Bu değerlendirmelerde üretim kaynaklı olduğu ortaya çıktı. Bu açıdan çok umutluydum. İlk derece mahkemesi de böyle karar verdi. Erken pes etmemek gerekiyor. Böyle davalar biraz sürüyor, bir aşaması var” dedi.
Muğla 9 yılda 18 bin 700 analiz yapıldı Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin iş birliğiyle gerçekleştirilen toprak analizleri, hem çiftçilere rehberlik ediyor hem de ürünlerin kalitesini artırıyor. Muğla’daki üreticilerin topraklarını daha verimli kullanmalarını sağlamak amacıyla başlatılan analiz çalışmaları, üretimle ilgili sorunları çözmeyi, ayrıca toprak, bitki ve su kaynaklarının sürdürülebilirliğini korumayı hedefliyor. Bu kapsamda Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü analizler, üreticilere önemli bir destek sunuyor. Muğla Tarımsal Amaçlı Toprak, Bitki, Sulama Suyu Analiz Laboratuvarı’nda kurulduğu günden bu yana; 12 bin 340 adet toprak, 5 bin 584 adet bitki, 696 adet su ve 79 adet organik gübre analizi olmak üzere toplamda 18 bin 700 analiz gerçekleştirildi. Gübreleme programları ile üreticilerin verimi artıyor Laboratuvarda, 65 farklı bitkiye yönelik gübreleme programları hazırlanarak, analiz raporlarında gübrelerin ismi, uygulama dozu ve zamanı gibi detaylar, kuru ya da sulu tarıma göre özelleştiriliyor. Bu analizlerin sonucunda üreticilere sunulan gübreleme programları sayesinde yüksek verim ve kaliteli ürün elde ediliyor. Üreticilerin laboratuvara getirdiği örneklerde; tarımsal sulama suyu için 12 parametre, bitkilerde 13 parametre ve toprakta 15 parametre analiz ediliyor. Bu sonuçlara göre, üreticilere hangi gübreyi, ne kadar ve hangi aralıklarla kullanmaları gerektiğine dair raporlar veriliyor. Ayrıca, Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulan Muğla Verimlilik Haritası sayesinde üreticiler, toprak analiz sonuçlarını anlık olarak takip edebiliyor. Toprağını laboratuvara getiren üreticiler, https://muglacbs.mugla.bel.tr/tarimsalverimlilik/ adresinden toprağın özelliklerine ve ekmeyi planladıkları bitkinin toprak ihtiyaçlarına göre puanlamaları inceleyip, ne ekmeleri gerektiğine karar verebiliyorlar. Muğla Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Toprak, Bitki, Sulama Suyu Analiz Laboratuvarı Sorumlusu Mustafa Kırdal laboratuvarın 2015 yılında Muğla Büyükşehir Belediyesi ile Muğla Sıtkı Koçman ortaklığında kurulduğunu belirterek, “Kurulduğum günden bugüne kadar yaklaşık 18 bin 700 adet analiz yapmıştır. Şu anda laboratuvarımıza iki ülke ve 53 il olmak üzere birçok yerden toprak tahlilleri ve bitki örnekleri gelmektedir. Üreticilerimize daha iyi bir verim alması için birim alanında almış olduğu ürünü kat ve kat artırmak için laboratuvarımıza örneklerini getirmektedirler. Toprak analiz laboratuvarımızda şu ana kadar 53 il ve 2 ülkeden toprak analizi geldi. Bu ülkeler Kazakistan ve Kuzey Kıbrıs” dedi. Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarımsal Amaçlı Toprak, Bitki, Sulama Suyu laboratuvarında görevli Doktor Öğretim Üyesi Nureddin Öner, “Toprak analizi birim olarak düşündüğümüzde bir kilogram topraktan biz miligram olarak elementleri ölçüyoruz. Bunu kimsenin analiz yapılmadan bilmesi söz konusu değil. Bunların biz çok hassas bir şekilde analizlerini yapıyoruz. Yaptıktan sonra bitkinin isteklerine göre gübreleme programı oluşturuyoruz. Buradaki başarı oranı çok yüksek. Zeytinlere bakın, narenciyeye bakın. Zeytinlerde halkalı leke hastalığımız var ama aynı zamanda bitki besleme ile ilgili çok büyük sıkıntılar var. Hem bitki, hem toprak analizlerini kesinlikle yapılması gerekiyor ki, iyi bir verim ve kaliteli ürün elde edilmesi için” dedi.