ÇEVRE - 20 Ağustos 2024 Salı 16:43

İzmir Körfezi’nde korkutan görüntü: Binlerce balık kıyıya vurdu

A
A
A
İzmir Körfezi’nde korkutan görüntü: Binlerce balık kıyıya vurdu

İzmir Körfezi’nde irili ufaklı binlerce balık kıyıya vururken, bu durum vatandaşları tedirgin etti. Körfezin rengi yeşile dönerken, Deniz Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar ise balık ölümlerinin sebebinin zehirli plankton patlaması olduğunu açıkladı.

İzmir Körfezi’nde bu sabah saatlerinde binlerce irili ufaklı balık kıyaya vurdu. Bayraklı ilçesi Turan Mahallesi mevkiindeki toplu balık ölümleri, vatandaşları tedirgin etti. Balık ölümleriyle beraber bölgede kötü koku etkin olurken, körfezin rengi yeşile döndü. Yetkililer bölgeye gelerek denizde numune aldı.

İzmir Körfezi’nde korkutan görüntü: Binlerce balık kıyıya vurdu

Balık ölümlerinin ve denizin renginin değişmesinin sebebi zehirli planktonlardan

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Deniz Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, “İzmir Körfezi’nde plankton patlaması bayağıdır var. Balık ölümlerinin temel sebebi planktonlar. Deniz suyunda her 1 litrede yaklaşık 1 milyon plankton vardır. Sıcaklık ve ortamdaki kirlilik artınca sayıları 2 milyona çıkınca ortamda oksijen bırakmazlar. Bunların zehirli olan türleri nedeniyle balıklar ölür. İlk defa İzmir Körfezi’nde 1955 yılında plankton patlaması olmuştu. Türkiye denizlerini maalesef fosseptik olarak kullanıyoruz” dedi.

Hakan Gözalan - Mustafa İç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Böbrekte oluşan kanser hücresi ameliyatsız 10 dakikada tedavi edildi Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Girişimsel Radyoloji Ünitesi’nde uygulanan anjiyo yöntemiyle, bir hastanın böbreğindeki kanser hücre, ameliyatsız bir şekilde 10 dakikalık tedavi ile yok edildi. Bir gün hastanede kalan hasta, tedavinin ardından ağrısız bir şekilde taburcu edildi. Sağlık Bakanlığı tarafından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesine kurulan girişimsel radyoloji ünitesi sayesinde cerrahi müdahaleye gerek kalmadan, minimal invaziv yöntemlerle birçok hastalığın tanı ve tedavisi yapılıyor. Girişimsel Radyoloji Ünitesi’nde uygulanan anjiyo yöntemiyle damar tıkanıklıkları, anevrizmalar gibi hastalıkların yanı sıra akciğer, böbrek ve karaciğer kanserlerinin de tedavisinde girişimsel radyoloji yöntemi kullanılarak tedaviye başlandı. Girişimsel radyoloji yöntemiyle kanserli hücre, cerrahi müdahaleye gerek kalınmadan yaklaşık 10 dakikalık bir operasyonla hasta tedavi edilerek taburcu ediliyor. Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde ikamet eden 75 yaşındaki Safiye Çelik’in böbreklerinde, tümör tespit edildi. Hastanın yaşı itibariyle cerrahi müdahaleye uygun olmadığı tespit edilerek ailenin de onayıyla girişimsel radyoloji yöntemiyle tedavisine karar verildi. Gerekli tahlil ve kontrolleri yapılan Safiye Çelik, yaklaşık 10 dakikalık kapalı ameliyat ile tedavisi yapılarak aynı gün içerisinde taburcu edildi. “Girişimsel radyoloji ile cerrahi operasyonlara gerek kalmadan hastalıkların tedavisi yapılmaktadır” Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde iki yıldır Girişimsel Radyoloji Uzmanı olarak görev yapan Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi İsmail Taşkent, “Girişimsel radyoloji, görüntüleme tekniklerini kullanarak hastalıkları teşhis etmek ve tedavi etmek için yapılan minimal invaziv işlemleri kapsayan bir alandır. Bu yöntemlerde, bilgisayarlı tomografi (BT), ultrason ve anjiyografi gibi ileri teknoloji cihazlarla hastanın vücuduna kesiler yapılmadan, genellikle ince bir iğne veya kateter yardımı ile hastalığın olduğu bölgeye doğrudan müdahale ederek cerrahi operasyonlara gerek kalmadan hastalıkların tedavisi yapılmaktadır. Böylece hastalar daha az ağrı, daha hızlı iyileşme süreci ve daha kısa hastanede kalış süresi ile tedavi edilebilir” dedi. Girişimsel radyolojinin, birçok hastalığın tedavisinde devrim niteliğinde yöntemler sunduğunu belirten Taşkent, “Damar tıkanıklıkları, anevrizmalar yani damar genişlemeleri gibi problemleri anjiyografi ile tespit edip tedavi edebiliyoruz. Balon anjiyoplasti ile damarları genişletip, stent yerleştirerek büyük cerrahi operasyonlara gerek kalmadan hastaların damar sağlığını koruyoruz. Kanser tedavisinde de girişimsel radyoloji çok önemli bir yer tutuyor. Kanser hastalıklarının tanısından tedavi sürecine kadar girişimsel radyoloji her aşamada hastalarımıza müdahale edebilecek durumdadır. Özellikle kanser tanısında biyopsi işlemlerini girişimsel radyoloji yöntemiyle yapabiliyoruz. Kemoterapi alacak hastalarımıza port takılması veya kemoterapinin daha efektif olması için yapılan tümörün bağlı olduğu tıkanması yöntemleriyle hastalar tedavi edilebiliyor. Yine erken evre tümörlerinde ablasyon yöntemi dediğimiz yöntemlerle karaciğer, böbrek, akciğer gibi organlardaki tümörlere yönelik mikrodalga veya radyofrekans ablasyonu gibi işlemler yaparak 10 dakikalık yakmayla cerrahi müdahalede bulunmadan tümörleri yok edebiliyoruz. Bunun yanı sıra tümörü besleyen damarları kapatıp, tümörün büyümesini durdurabiliyoruz. Karaciğer ve safra yolu hastalıkları da girişimsel yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Safra kanallarındaki tıkanıklıkların giderilmesi, drenaj yapılması veya karaciğer kist hidatik tedavisi gibi işlemler girişimsel radyoloji sayesinde hızlı ve etkili bir şekilde yapılabiliyor. Böbrek taşları ya da kistleri olan hastalara da yardımcı olabiliyoruz. Böbreğe zarar vermeden drenaj yaparak bu sorunları ortadan kaldırıyoruz. Ayrıca idrar yolu tıkanıklıkları da bu yöntemlerle açılabiliyor. Yine acil müdahale gerektiren kanama veya damar tıkanıklığı durumlarında hızlı bir şekilde müdahale ederek ek bir cerrahi operasyona gerek kalmadan hayat kurtaran tedavileri yapabiliyoruz” diye konuştu. “Ablasyon tedavileri, özellikle erken evre böbrek tümörlerinde çok etkili ve güvenli bir seçenek” Safiye Çelik’in böbreğinde tespit edilen bir kitle sebebiyle ablasyonu uygulama kararı aldıklarını söyleyen Taşkent, “Bu tedavinin en önemli avantajı, büyük bir ameliyat gerektirmemesi, hastanın hızlı bir şekilde günlük yaşantısına dönebilmesi ve böbrek fonksiyonlarının korunmasıdır. Safiye Hanım da bu işlemi gayet iyi tolere etti ve kısa süre içerisinde hastaneden taburcu oldu. İşlem sonrası herhangi bir komplikasyon gelişmedi ve kontrollerinde kitlenin başarıyla yok edildiğini gözlemledik. Bu tür ablasyon tedavileri, özellikle erken evre böbrek tümörlerinde çok etkili ve güvenli bir seçenek. Safiye Hanım’ın sağlığına kavuşması hem bizleri çok mutlu etti hem de bu yöntemin ne kadar başarılı olduğunu bir kez daha göstermiş oldu” şeklinde konuştu. Yeni açılan anjiyografi ünitesi hakkında da bilgiler veren Taşkent, “Yeni açılan anjiyografi ünitemiz, bölgemiz için gerçekten büyük bir adım. Bu ünite, ileri teknolojilerle donatılmış olup, damar hastalıklarının teşhis ve tedavisinde hastalarımıza çok daha hızlı ve etkili çözümler sunmamıza imkan tanıyor. Ünitemiz sayesinde, büyük cerrahi operasyonlara gerek kalmadan hastalarımıza minimal invaziv dediğimiz yöntemlerle müdahale edebiliyoruz. Anjiyografi cihazımız, damar içi görüntülemeyi mümkün kılarak, tıkanıklıkların net bir şekilde tespit edilmesini ve anında tedavi edilmesini sağlıyor. Yeni ünite sayesinde artık hastalarımız, kendi memleketlerinde bu tür ileri teknolojik tedavi imkanlarına kavuşmuş olacaklar. Bu da hem zaman hem de maddi açıdan büyük bir rahatlık sağlıyor. Ayrıca hastalarımız başka illere gitmeden memleketlerinde tedavi imkanı bulmuş oluyorlar. Kısacası, yeni açılan anjiyografi ünitemizle, bölgedeki sağlık hizmetlerinin kalitesini ciddi şekilde artırıyoruz ve daha fazla hastamıza en ileri teknolojilerle tedavi imkanı sunmaktan gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı. “Kendimi çok iyi hissediyorum” Girişimsel radyoloji yöntemiyle tedavi olan 75 yaşındaki Safiye Çelik ise, “Karnımda ağrılarım oldu. Ağrılarım olunca doktora gittik. Tahliller yapıldı. Bu sırada idrarımda kanama görüldü. Film çekildi. Belli bir süre geçtikten sonra hastaneye yatma durumum oldu. Bana uygulanan bu tedavi bana çok iyi geldi. Diğer tedavi yöntemlerine bakarak çok çok kolay oldu. Herkese bu tedavi yöntemini tavsiye edebilirim. Allah razı olsun hocamızdan. Hastanemizde çok güzel, çok memnun kaldım. Şu anda da kendimi çok iyi hissediyorum. Hemen iyileşme olmuyor, biraz rahatsızlıklarım oluyor ara sıra ama şimdi daha iyiyim” dedi. Eşinin idrarından birkaç defa kan geldiğini söyleyen Kemal Çelik de, “Eşimin idrarında birkaç defa kanama görüldü. En sonunda kasıklarımda ağrı var dedi. Antibiyotik kullanmamıza rağmen kanama ve ağrıları devam etti. O yüzden ürolojiden randevu alıp tedavi olduk. Ultrason çekildi, bunun akabinde sol böbreğinde kist olduğu tespit edildi. Ardından bizleri girişimsel radyoloji tedavisi için İsmail Beye yönlendirdiler. Burada da MR ve tomografi çekildi. Neticesinde tümör 4 santimetreden küçük olduğu için girişimsel radyoloji yöntemiyle tedavi edebiliriz dediler. Bizde olumlu karşıladık ve yaptıralım dedik. Tedaviden memnun kaldık. Tedavinin ardından sadece bir gün hafif bir ağrı çekti. Ondan sonra hiçbir ağrı veya başka bir sıkıntı yaşamadı. Çok memnunuz. Herkese bu tedavi yöntemini tavsiye ederiz. Ameliyatsız tümörü yaktılar, birde biyopsi aldılar. Ardından çekilen tomografide ve devamında yaptırdığımız kan ve idrar tahlillerinde de hiçbir sıkıntının kalmadığını bizlere söylediler” diye konuştu.
Balıkesir Balıkesir Büyükşehir’nin Kış Spor Okulları’na kayıtlar başladı Spor kültürünün yaygınlaşması ve çocukların spora teşvik edilmesi amacıyla Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından kış döneminde basketboldan yüzmeye kadar 6 farklı branşta eğitim verilecek Kış Spor Okulları için kayıtlar başladı. Çocukları sporla tanıştırarak sağlıklı nesiller yetiştirmeyi hedefleyen Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin, 6-14 yaş aralığındaki çocuklara yönelik ücretsiz eğitim vereceği Kış Spor Okulları kayıtları başladı. Okul döneminde öğrencilerin zamanını verimli kullanması ve yetenekleri doğrultusunda en az bir spor dalıyla ilgilenmelerini teşvik etmek amacıyla açılan spor okulları, çocukların yeteneklerini sergilemelerine de fırsat tanıyacak. 5 ilçede 6 farklı branşta eğitim verilecek Balıkesir Büyükşehir Belediyesi; Altıeylül, Karesi, Bandırma, Manyas ve Edremit’te açtığı Kış Spor Okulları için kayıt toplamaya başladı. Uzman eğitmenler eşliğinde basketbol, futbol, voleybol, yüzme, jimnastik ve satranç olmak üzere 6 farklı branşta düzenlenecek Kış Spor Okulları’nda çocuklar, spor yaparak yeteneklerini geliştirme fırsatı bulacak. Kayıt için 0551 451 99 91 ve 0544 855 61 51 numaraları aranarak iletişime geçilebilecek. Kış Spor Okulları’na katılmak isteyenler ayrıca afiş üzerindeki kare kodu okutup formu doldurarak da kayıt oluşturabilecek.
İstanbul Beşiktaş’ta 29 kişinin ölümüyle biten yangına ilişkin 13 kamu görevlisine 17’şer yıla kadar hapis talebi Beşiktaş’ta tadilat yapılan gece kulübünde çıkan yangın sonucu 29 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin dönemin Beşiktaş Belediyesi başkan yardımcılarının da arasında bulunduğu 13 şüpheliye yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede 13 şüphelinin 2 ayrı suçtan 17’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Beşiktaş Gayrettepe’de 2 Nisan tarihinde 16 katlı binanın eksi 1 ve eksi 2’nci katında faaliyet gösteren gece kulübünde tadilat yapımı sırasında yangın çıkmış, çıkan yangında 2’si yabancı uyruklu 29 kişi hayatını kaybetmişti. Soruşturma çerçevesinde İstanbul Valiliği’nce aralarında Eski Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcılarının da bulunduğu kişiler hakkında soruşturma izni verilmişti. Konuya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, 13 Ekim 2006’da söz konusu yere, içkili restoran ve gece kulübü, daha sona ise restoran kafe bar açmak istenildiğine dair belediyeye başvuru yapıldığı, bunun üzerine Beşiktaş Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından İBB’nin itfaiye, imar, emlak ve istimlak müdürlükleri ile Beşiktaş Kaymakamlığına görüş sorulduğu anlatıldı. İBB İtfaiyesi’nin 2 ayrı raporu yer aldı Hazırlanan iddianamede, İBB İtfaiye Destek Hizmetleri Müdürlüğünün 14 Eylül 2006’daki Yangın Bakımından İncelenen İş Yerlerine Ait Muayene Rapor’unda, ‘adı geçen yere tetkik için gidildiğinde verilen adreste öyle bir iş yeri bulunmamaktadır’ görüşü bulunduğu, 2006 Kasım’da ise söz konusu alana ilişkin itfaiye tarafından düzenlenen yeni raporda ise ‘yangına karşı alınan koruyucu önlemler bugünkü durumu ile yeterlidir’ ifadesinin yer aldığı kaydedildi. Verilen raporun da mevzuata uygun olmadığı aktarıldı Söz konusu alanın 1500 metrekare olduğunun bildirilmesine rağmen itfaiyenin raporunda 750 metrekare kabul edildiğinin aktarıldığı iddianamede, Beşiktaş Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünce ise 900 metrekare kullanım alanlı içkili lokanta olarak iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verildiği, itfaiye raporunda belirtildiği gibi iş yerinin 750 metrekare büyüklükte olsa bile dönemin yönetmeliğine uymadığı, iş yerinin açıldığı günden itibaren ‘diskotek’ olarak faaliyet gösterdiği, içkili lokanta olarak kullanılmadığı, verilen raporun da mevzuata uygun olmadığı belirtildi. Belediyenin denetlediğine ilişkin yazı bulunmadığı kaydedildi İddianamede, Beşiktaş Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nün, Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü’ne, 2013’te iş yerinin tapuda ‘depo’ olarak görüldüğünü belirttiği, apartmanın yangın çıkışının bina projesine uygun olmadığına ilişkin şikayet olduğunu da ilettiği ve konuyla ilgili İBB’ye de bilgi verilmesini istediği ifade edilen iddianamede, konunun Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından İBB İtfaiye Daire Başkanlığına intikal ettirilmediği, iş yerinin ruhsat dosyasında, 2007’den bu yana Beşiktaş Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından farklı şirketler adına içkili lokanta ve diskotek faaliyetine ilişkin ruhsatlar verildiği ve ruhsatlar verildikten sonra ve öncesinde belediyenin denetlediğine ilişkin yazı bulunmadığı aktarıldı. ‘’Ruhsat imzalandıktan sonra herhangi bir denetim yapılıp yapılmadığını bilemiyorum’’ Dönemin belediye başkan yardımcısı Ahmet Koray Bayraktaroğlu’nun ifadesine yer verilen iddianamede, ‘’Başkan Yardımcısının görevi, ruhsat talepleri sonrası Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından yasa ve yönetmeliklere uygun işlem yapılıp yapılmadığını, diğer birimlerden gelen yazı cevaplarının ruhsat vermeye uygun olup olmadığını kontrol etmektir. Bu ruhsat talebinde Başkan Yardımcısı olarak bizzat ben ve bana bağlı olan Müdürlük tüm yasal prosedürü uygulamıştır. Ruhsat imzalandıktan sonra herhangi bir denetim yapılıp yapılmadığını bilemiyorum. Bildiğim kadarıyla mevzuat hükümlerine göre ruhsat düzenlendikten belirli bir müddet sonra ilgili iş yerinin ruhsat hükümlerine uygun olarak çalışıp çalışmadığının kontrol edilmesi gerekmektedir. Başvuruda 1500 metrekare, itfaiye raporunda 750 metrekare düzenlediğimiz iş yeri açma ve çalışma ruhsatında 900 metrekare yazıldıysa da aradaki uyumsuzluğun neden kaynaklandığını bilmiyorum. Ancak yorum yapabilirim. Yaptığım yorumda da ruhsat müdürlüğündeki görevli arkadaşların tespit ettiği rakamın esas alınması gerekir. Belediye açısından iş yeri ruhsat harcı alındığı için itfaiyenin tespit ettiği rakamdan biraz fazla olması normaldir diye düşünüyorum. Bahse konu yere her ne kadar içkili lokanta ve gece kulübü ruhsatı başvurusunda bulunulmuşsa da belediyemizce sadece içkili lokanta ruhsatı verilmesi uygun görülmüş ve ruhsat düzenlenmiştir. İçkili lokanta ruhsatı düzenlenmiş olmasına rağmen bahse konu yerde daha sonra ne tür faaliyet yürütüldüğü hususunda herhangi bir bilgim yoktur’’ denildi. 17’şer yıla kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede, şüpheliler dönemin Beşiktaş Belediyesi Başkan Yardımcıları Ali Rıza Yılmaz, Ahmet Koray Bayraktaroğlu, Yasemin Saral, Ahmet Mithat Şermet, itfaiye çavuşu Fazlı Yavuz, eski itfaiye zabıta amiri Numan Bulburu, eski itfaiye müdür yardımcısı Tuncay Akdağ, eski itfaiye teknik müdür yardımcısı Şükrü Öztürk ile belediyede çalışan kamu görevlileri Feridun Tayfun Erelmas, Lalehan Taşdelen Başkaya, Nilüfer Oğuz, Rahşan Tekin Ölmez ve Uğur Türkyılmaz’ın ‘görevi kötüye kullanma’ ile ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçlarından 2,5 yıldan 17’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İddianame, 9 sanığın ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak’ suçundan ayrı ayrı 2 yıl 8 aydan 22,5 yıla kadar hapis talep edildiği ana dava dosyası ile birleştirildi.