GÜNDEM - 24 Eylül 2024 Salı 11:31

Böbrekte oluşan kanser hücresi ameliyatsız 10 dakikada tedavi edildi

A
A
A
Böbrekte oluşan kanser hücresi ameliyatsız 10 dakikada tedavi edildi

Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Girişimsel Radyoloji Ünitesi’nde uygulanan anjiyo yöntemiyle, bir hastanın böbreğindeki kanser hücre, ameliyatsız bir şekilde 10 dakikalık tedavi ile yok edildi. Bir gün hastanede kalan hasta, tedavinin ardından ağrısız bir şekilde taburcu edildi.


Sağlık Bakanlığı tarafından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesine kurulan girişimsel radyoloji ünitesi sayesinde cerrahi müdahaleye gerek kalmadan, minimal invaziv yöntemlerle birçok hastalığın tanı ve tedavisi yapılıyor. Girişimsel Radyoloji Ünitesi’nde uygulanan anjiyo yöntemiyle damar tıkanıklıkları, anevrizmalar gibi hastalıkların yanı sıra akciğer, böbrek ve karaciğer kanserlerinin de tedavisinde girişimsel radyoloji yöntemi kullanılarak tedaviye başlandı. Girişimsel radyoloji yöntemiyle kanserli hücre, cerrahi müdahaleye gerek kalınmadan yaklaşık 10 dakikalık bir operasyonla hasta tedavi edilerek taburcu ediliyor.


Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde ikamet eden 75 yaşındaki Safiye Çelik’in böbreklerinde, tümör tespit edildi. Hastanın yaşı itibariyle cerrahi müdahaleye uygun olmadığı tespit edilerek ailenin de onayıyla girişimsel radyoloji yöntemiyle tedavisine karar verildi. Gerekli tahlil ve kontrolleri yapılan Safiye Çelik, yaklaşık 10 dakikalık kapalı ameliyat ile tedavisi yapılarak aynı gün içerisinde taburcu edildi.



“Girişimsel radyoloji ile cerrahi operasyonlara gerek kalmadan hastalıkların tedavisi yapılmaktadır”


Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde iki yıldır Girişimsel Radyoloji Uzmanı olarak görev yapan Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi İsmail Taşkent, “Girişimsel radyoloji, görüntüleme tekniklerini kullanarak hastalıkları teşhis etmek ve tedavi etmek için yapılan minimal invaziv işlemleri kapsayan bir alandır. Bu yöntemlerde, bilgisayarlı tomografi (BT), ultrason ve anjiyografi gibi ileri teknoloji cihazlarla hastanın vücuduna kesiler yapılmadan, genellikle ince bir iğne veya kateter yardımı ile hastalığın olduğu bölgeye doğrudan müdahale ederek cerrahi operasyonlara gerek kalmadan hastalıkların tedavisi yapılmaktadır. Böylece hastalar daha az ağrı, daha hızlı iyileşme süreci ve daha kısa hastanede kalış süresi ile tedavi edilebilir” dedi.



Girişimsel radyolojinin, birçok hastalığın tedavisinde devrim niteliğinde yöntemler sunduğunu belirten Taşkent, “Damar tıkanıklıkları, anevrizmalar yani damar genişlemeleri gibi problemleri anjiyografi ile tespit edip tedavi edebiliyoruz. Balon anjiyoplasti ile damarları genişletip, stent yerleştirerek büyük cerrahi operasyonlara gerek kalmadan hastaların damar sağlığını koruyoruz. Kanser tedavisinde de girişimsel radyoloji çok önemli bir yer tutuyor. Kanser hastalıklarının tanısından tedavi sürecine kadar girişimsel radyoloji her aşamada hastalarımıza müdahale edebilecek durumdadır. Özellikle kanser tanısında biyopsi işlemlerini girişimsel radyoloji yöntemiyle yapabiliyoruz. Kemoterapi alacak hastalarımıza port takılması veya kemoterapinin daha efektif olması için yapılan tümörün bağlı olduğu tıkanması yöntemleriyle hastalar tedavi edilebiliyor. Yine erken evre tümörlerinde ablasyon yöntemi dediğimiz yöntemlerle karaciğer, böbrek, akciğer gibi organlardaki tümörlere yönelik mikrodalga veya radyofrekans ablasyonu gibi işlemler yaparak 10 dakikalık yakmayla cerrahi müdahalede bulunmadan tümörleri yok edebiliyoruz. Bunun yanı sıra tümörü besleyen damarları kapatıp, tümörün büyümesini durdurabiliyoruz. Karaciğer ve safra yolu hastalıkları da girişimsel yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Safra kanallarındaki tıkanıklıkların giderilmesi, drenaj yapılması veya karaciğer kist hidatik tedavisi gibi işlemler girişimsel radyoloji sayesinde hızlı ve etkili bir şekilde yapılabiliyor. Böbrek taşları ya da kistleri olan hastalara da yardımcı olabiliyoruz. Böbreğe zarar vermeden drenaj yaparak bu sorunları ortadan kaldırıyoruz. Ayrıca idrar yolu tıkanıklıkları da bu yöntemlerle açılabiliyor. Yine acil müdahale gerektiren kanama veya damar tıkanıklığı durumlarında hızlı bir şekilde müdahale ederek ek bir cerrahi operasyona gerek kalmadan hayat kurtaran tedavileri yapabiliyoruz” diye konuştu.



“Ablasyon tedavileri, özellikle erken evre böbrek tümörlerinde çok etkili ve güvenli bir seçenek”


Safiye Çelik’in böbreğinde tespit edilen bir kitle sebebiyle ablasyonu uygulama kararı aldıklarını söyleyen Taşkent, “Bu tedavinin en önemli avantajı, büyük bir ameliyat gerektirmemesi, hastanın hızlı bir şekilde günlük yaşantısına dönebilmesi ve böbrek fonksiyonlarının korunmasıdır. Safiye Hanım da bu işlemi gayet iyi tolere etti ve kısa süre içerisinde hastaneden taburcu oldu. İşlem sonrası herhangi bir komplikasyon gelişmedi ve kontrollerinde kitlenin başarıyla yok edildiğini gözlemledik. Bu tür ablasyon tedavileri, özellikle erken evre böbrek tümörlerinde çok etkili ve güvenli bir seçenek. Safiye Hanım’ın sağlığına kavuşması hem bizleri çok mutlu etti hem de bu yöntemin ne kadar başarılı olduğunu bir kez daha göstermiş oldu” şeklinde konuştu.



Yeni açılan anjiyografi ünitesi hakkında da bilgiler veren Taşkent, “Yeni açılan anjiyografi ünitemiz, bölgemiz için gerçekten büyük bir adım. Bu ünite, ileri teknolojilerle donatılmış olup, damar hastalıklarının teşhis ve tedavisinde hastalarımıza çok daha hızlı ve etkili çözümler sunmamıza imkan tanıyor. Ünitemiz sayesinde, büyük cerrahi operasyonlara gerek kalmadan hastalarımıza minimal invaziv dediğimiz yöntemlerle müdahale edebiliyoruz. Anjiyografi cihazımız, damar içi görüntülemeyi mümkün kılarak, tıkanıklıkların net bir şekilde tespit edilmesini ve anında tedavi edilmesini sağlıyor. Yeni ünite sayesinde artık hastalarımız, kendi memleketlerinde bu tür ileri teknolojik tedavi imkanlarına kavuşmuş olacaklar. Bu da hem zaman hem de maddi açıdan büyük bir rahatlık sağlıyor. Ayrıca hastalarımız başka illere gitmeden memleketlerinde tedavi imkanı bulmuş oluyorlar. Kısacası, yeni açılan anjiyografi ünitemizle, bölgedeki sağlık hizmetlerinin kalitesini ciddi şekilde artırıyoruz ve daha fazla hastamıza en ileri teknolojilerle tedavi imkanı sunmaktan gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.



“Kendimi çok iyi hissediyorum”


Girişimsel radyoloji yöntemiyle tedavi olan 75 yaşındaki Safiye Çelik ise, “Karnımda ağrılarım oldu. Ağrılarım olunca doktora gittik. Tahliller yapıldı. Bu sırada idrarımda kanama görüldü. Film çekildi. Belli bir süre geçtikten sonra hastaneye yatma durumum oldu. Bana uygulanan bu tedavi bana çok iyi geldi. Diğer tedavi yöntemlerine bakarak çok çok kolay oldu. Herkese bu tedavi yöntemini tavsiye edebilirim. Allah razı olsun hocamızdan. Hastanemizde çok güzel, çok memnun kaldım. Şu anda da kendimi çok iyi hissediyorum. Hemen iyileşme olmuyor, biraz rahatsızlıklarım oluyor ara sıra ama şimdi daha iyiyim” dedi.


Eşinin idrarından birkaç defa kan geldiğini söyleyen Kemal Çelik de, “Eşimin idrarında birkaç defa kanama görüldü. En sonunda kasıklarımda ağrı var dedi. Antibiyotik kullanmamıza rağmen kanama ve ağrıları devam etti. O yüzden ürolojiden randevu alıp tedavi olduk. Ultrason çekildi, bunun akabinde sol böbreğinde kist olduğu tespit edildi. Ardından bizleri girişimsel radyoloji tedavisi için İsmail Beye yönlendirdiler. Burada da MR ve tomografi çekildi. Neticesinde tümör 4 santimetreden küçük olduğu için girişimsel radyoloji yöntemiyle tedavi edebiliriz dediler. Bizde olumlu karşıladık ve yaptıralım dedik. Tedaviden memnun kaldık. Tedavinin ardından sadece bir gün hafif bir ağrı çekti. Ondan sonra hiçbir ağrı veya başka bir sıkıntı yaşamadı. Çok memnunuz. Herkese bu tedavi yöntemini tavsiye ederiz. Ameliyatsız tümörü yaktılar, birde biyopsi aldılar. Ardından çekilen tomografide ve devamında yaptırdığımız kan ve idrar tahlillerinde de hiçbir sıkıntının kalmadığını bizlere söylediler” diye konuştu.



Böbrekte oluşan kanser hücresi ameliyatsız 10 dakikada tedavi edildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Tepebaşı örnek projelerini Berlin’de anlattı Tepebaşı Belediyesi’nin Almanya’dan kardeş şehir olan Treptow-Köpenick Belediyesi ile birlikte kazandığı “Kentsel Sürdürülebilirlik ve Çevre Koruma” konulu proje yarışması kapsamında düzenlenen üçüncü teknik toplantı, Berlin’de gerçekleşti. Toplantıda Tepebaşı Belediyesi’nin örnek projeleri de anlatıldı. Tepebaşı Belediyesi’nin dünya ve Türkiye’den kardeş kentleri ile temasları devam ediyor. Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK Türkiye) tarafından Almanya ve Türkiye arasında yerel yönetim iş birliğini ve karşılıklı iletişimi güçlendirmek amacıyla düzenlenen “Kentsel Sürdürülebilirlik ve Çevre Koruma” konulu proje yarışmasını kazanan Tepebaşı Belediyesi ve Almanya’dan kardeş kent Treptow-Köpenick Belediyesi, projenin üçüncü teknik toplantısını Berlin’de gerçekleştirdi. “Sürdürülebilir kalkınma için çalışmalarımız devam edecek” ‘Etkin ve Sürdürülebilir Topluluklar İçin Ortaklıklar Projesi’ kapsamında düzenlenen toplantı Treptow-Köpenick Belediyesi Başkanı Oliver Ilgel ve Tepebaşı Belediyesi Başkan Yardımcısı Suat Yalnızoğlu’nun açılış konuşmalarıyla başladı. Yalnızoğlu, “Almanya ve Türkiye arasında yerel yönetimler düzeyinde kurulan bu anlamlı iş birliği sayesinde, sürdürülebilir şehirler inşa etmek için önemli bir adım atıyoruz. Projeye emek veren herkese, özellikle Treptow-Köpenick Belediyesi’ne ve Almanya-Türkiye Ticaret ve Sanayi Odası’na teşekkürlerimi sunuyorum. Tepebaşı Belediyesi olarak, bu sorumluluğun bilincinde hareket ediyor ve her zaman sürdürülebilir kalkınma için çözümler üretmeye devam edeceğimizi vurgulamak istiyorum” dedi. Tepebaşı Belediyesi’nin örnek çalışmaları anlatıldı Toplantıda Tepebaşı Belediyesi’nin birinci nesil Türkiye’deki ilk ve tek akıllı şehir projesi olan Remourban’ın uygulama alanı olan Melih Savaş Yaşam Köyü’nü, Engelli Montaj Atölyesi, İki Elin Sesi Senfoni Orkestrası, Küreseliz projesi, Yeryüzü Ekoloji Okulu, Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğini anlatan video gösteriminin ardından Tepebaşı Belediyesi’nin sürdürülebilirlik odaklı uygulamaları anlatıldı. ‘Sürdürülebilirlik sadece zenginler için mi? Uluslararası ortaklık projelerinin temsilcileriyle tartışmalar’ konulu panele katılan Tepebaşı Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Ayça Köprübaşı, uygulanan çalışmalar hakkında bilgi verirken koordinatör Başak Demiray da Tepebaşı’nın sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda hayata geçirdiği örnek projeleri aktardı. Projenin amacı “Etkin ve Sürdürülebilir Topluluklar için Ortaklıklar” isimli proje, kardeş şehirler ve belediyeler arasında var olan ve gelecekteki iş birliklerini güçlendirmeyi, sivil toplum düzeyinde Türk-Alman girişimlerinin görünürlüğünü artırmayı hedeflemektedir. Ayrıca bu iş birliklerinin somut projeler temelinde iyileştirilmesi amaçlanmaktadır. Projenin son toplantısı Ekim ayında Tepebaşı Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilecek.
Bursa Mudanya Mütarekesi, uluslararası düzeyde ele alınıyor Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Bursa Uludağ Üniversitesi, Mudanya Belediyesi, Çekül Vakfı ve Bursa Okulu iş birliğiyle 4-5 Ekim tarihleri arasında ‘Uluslararası Mudanya Mütarekesi ve Kültürel Miras Sempozyumu’ düzenleniyor. Yurt dışından ve yurt içinden birçok akademisyenin katılacağı sempozyum, Mudanya’nın tarihi önemini bir kez daha hatırlatarak, geçmişin izlerini geleceğe taşıma yolunda önemli bir adım olacak. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Mudanya Mütarekesi’nin yıl dönümünde önemli bir etkinliğe imza atıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda Bursa Uludağ Üniversitesi, Mudanya Belediyesi, Çekül Vakfı ve Bursa Okulu işbirliğiyle düzenlenen ‘Uluslararası Mudanya Mütarekesi ve Kültürel Miras Sempozyumu’, 4-5 Ekim 2024 tarihlerinde Mudanya’da yapılıyor. Mudanya’nın tarihini ve kültürel dokusunu derinlemesine irdeleyecek olan programda, yurt dışından ve yurt içinden katılacak birçok akademisyen kendi alanlarında önemli bilgiler paylaşacak. İki gün sürecek olan programda, 5 akademik bildirimler oturumu ve ‘Mavi Yeşil Mudanya’ söyleşisi Tirilye Kültür Merkezi’nde düzenlenecek. Belediye başkanları ve kent konseyi başkanları forumu ile ‘Mudanya Fotoğrafları ve Gazeteleri Sergisi’ ise Mudanya Mütareke Meydanı’nda gerçekleştirilecek. Sempozyumun temel hedefi, bölgenin tarihi ve kültürel mirasının korunmasına yönelik çalışmalara akademik bir zemin hazırlamak ve bu alandaki farkındalığı artırmak. Sempozyum Onur Kurulu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ve Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’tan oluşuyor. Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanlığını Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan üstlenirken, Sempozyum Düzenleme Kurulu’nda Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç, Mudanya Belediyesi Belediye Başkan Yardımcısı Baran Güneş, ÇEKÜL Vakfı Başkan Yardımcısı Mithat Kırayoğlu, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Prof. Dr. Murat Keçiş, Düzce Üniversitesi’nden Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Doç. Dr. Gürhan Yellice, Bursa Okulu’ndan Dr. Alper Can ve Uğur Ozan Özen yer aldı. Etkinliğin ilk gününde Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Sait Liman’ın başkanlığını üstleneceği birinci oturumda, Prof. Dr. Odile Moreau, Prof. Dr. Mustafa Şahin, Prof. Dr. Saime Yüceer, Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu ve Prof. Dr. Hatice Şahin konuşma yapacak. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sertaç Dokuzlu’nun başkanlığını yapacağı ikinci oturumda, Gerasimos Apostolatos, Vassileios Sakellaridis, Prof. Dr. Eugenia Mytilineou, Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar ve Dr. Alper Can bilgilerini paylaşacak. Sempozyumun üçüncü oturumunun başkanlığını Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Behçet Kemal Yeşilbursa üstlenirken, Dr. Georgios Limantzakis, Raif Kaplanoğlu ve Giovanni Cassano da konuşma yapacak. Prof. Dr. Serhat Zaman’ın oturum başkanlığını üstleneceği günün son oturumu olan dördüncü oturumda ise Prof. Dr. Uğur Bilgili, Prof. Dr. Sertaç Dokuzlu, Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan ve Dr. Öğrt. Üyesi Yusuf Ziya Karaaslan bilgiler paylaşacak. Etkinliklerin ilk günü, ‘Mavi Yeşil Mudanya’ isimli bir söyleşide Mithat Kırayoğlu, Cüneyt Pekman ve Ceyhun İrgil’in konuşmalarıyla son bulacak. Etkinliğin ikinci günündeki beşinci oturumun başkanlığını Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç üstlenirken, Dr. Öğretim Üyesi Emine Şahin, Uğur Ozan Özen, Hilmi Haşal, Uzm. Sanat Tarihçi Fikret Alkan, Prof. Dr. Ayşegül Koyuncu Okca ve Zümrüt Üskül konuşma yapacak. Mudanya ve çevresindeki yerel yönetimlerin geleceğe dair ortak bir vizyon geliştirmelerine fırsat sunacak olan ‘Belediye Başkanları ve Kent Konsey Başkanları Forumu’, bölgede sürdürülebilir kalkınma ve iş birliği kültürünü güçlendirmeyi hedefliyor. Forumun moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar Yüksel Baysal üstlenirken, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy ve Mudanya Kent Konseyi Başkanı Ozan Kozan konuşmacı olarak yer alacak. Etkinlikler, Yavuz Gerçekçi’nin koleksiyon ve arşivinden Mudanya Fotoğrafları ve Gazeteleri Sergisi ile son bulacak. Uluslararası Mudanya Mütarekesi ve Kültürel Miras Sempozyumu, sadece Mudanya’nın tarihine ışık tutmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgenin kültürel mirasının korunmasına yönelik adımlara da öncülük edecek. Yerel ve uluslararası akademik çevreler ile halk arasında güçlü bir köprü kurmayı hedefleyen sempozyum, Mudanya’nın tarihi önemini bir kez daha hatırlatarak, geçmişin izlerini geleceğe taşıma yolunda önemli bir adım olacak.
Mersin Vali Pehlivan: "Gençlerimize güveniyoruz" Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Mersin’in, son 3 yıldır Teknofest yarışmalarına en çok proje gönderen il konumunda olduğunu belirterek, "Gençlerimizle gurur duyuyoruz. Onlar hem mavi vatanın, hem gök vatanın, hem ana vatanımızın, Anadolu’muzun, Türkiye’mizin geleceğine yönelik hepimizin umutlarını çok daha fazla arttırıyor. Onlara güveniyoruz, inanıyoruz." dedi. Vali Pehlivan, T3 Vakfı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğiyle 21-22 Eylül tarihleri arasında Teknofest kapsamında Mezitli Engelsiz Gençlik Merkezinde düzenlenen Dron Şampiyonası 2. Etap Yarışmaları ödül törenine katıldı. Pehlivan, ilk etabı 24-25 Ağustos tarihlerinde Isparta’da düzenlenen ve 100 bireysel başvurudan süreci başarıyla tamamlayarak finalist olmaya hak kazanan 24 yarışmacının katıldığı Dron Şampiyonası 2. Etabında stantları gezerek çalışmalar ve projeler hakkında bilgiler aldı, başarılar diledi. Vali Pehlivan, ödül töreninde yaptığı konuşmada, “Teknofest, 2018 yılında serüvenini başlattı ve ilk yıllarda 15-20 bin katılımcıdan bugün artık bir milyonun üzerinde, bir buçuk milyona varan katılımcıya ulaşmak suretiyle yoluna devam ediyor. Milyonlarca insan Teknofest’in yapıldığı mekanlara gidiyor, yarışmaları takip ediyor" diye konuştu. Mersin’in, son 3 yıldır Teknofest yarışmalarına en çok proje gönderen il konumunda olduğunu söyleyen Vali Pehlivan, "Bu yıl 164 binin üzerinde proje gençlerimiz, öğrencilerimiz, proje takımlarımız tarafından geliştirildi ve Teknofest’e sunuldu. Bu kadar çok proje üreten bir il olarak, 2-6 Ekim tarihleri arasında Adana’da yapılacak olan Teknofest yarışmalarının finalleri öncesinde il olarak 3 ana kategoride yarışmalara ev sahipliği yapmanın memnuniyetini ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu bağlamda insansız deniz aracı, insansız su altı sistemleri ve bu alanda gerçekleştirilen insansız hava araçları, drone şampiyonası yapılıyor. Bu yarışmalara binlerce katılım var. Binlerce takım, proje ve yarışmacı arasından seçilerek geliyor" diye konuştu. Milli teknoloji hamlesinin, Cumhurbaşkanı Recep Tyyip Erdoğan liderliğinde ve himayelerinde her geçen gün basamakları birer birer çıktığını, yeni başarılara, yeni gelişmelere doğru yol aldığını vurgulayan Vali Pehlivan, şöyle devam etti; "Teknofest organizasyonu T3 Vakfı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın koordinasyonunda gerçekleştiriliyor. Bu kapsamdaki yarışmalar; inovasyona, yeniliğe, ileri teknolojiye, havacılık ve uzay bilimleri alanında ve denizde insansız teknolojilerin, araçların üretilmesine vesile oluyor. Bu da ülkemizin, başta savunma sanayi olmak üzere birçok sektörüne çok olumlu katkılar sağlıyor. Bu sayede ülkemizin teknolojik sahada yakalamış olduğu seviye her geçen gün daha da yukarılara çıkıyor. Biz de Mersin olarak bu sürecin bir parçası, paydaşı olmaktan, bu yarışmalara ev sahipliği yapmaktan, gençlerimizi bu anlamda adeta iyilikte, üretkenlikte yarışmaya, üretmeye sevk etmekten dolayı memnuniyet duyuyoruz. Gençlerimizle gurur duyuyoruz. Onlar hem mavi vatanın, hem gök vatanın, hem ana vatanımızın, Anadolu’muzun, Türkiye’mizin geleceğine yönelik hepimizin umutlarını çok daha fazla arttırıyor. Onlara güveniyoruz, inanıyoruz." "Bu yarışmaların kaybedeni yok" Bu yarışmaların kaybedenin olmadığını kaydeden Vali Pehlivan, "Onlar kazandıkça ve başardıkça Türkiye’miz, ülkemiz kazanıyor. Çocuklarımız ve gençlerimizle konuştuğumuzda onların gözlerindeki o heyecan ve bir şeyler üretme azmi gerçekten hepimizi gururlandırıyor. Onlara olan güvenimiz daha da artıyor" dedi. Vali Ali Hamza Pehlivan daha sonra, Teknofest Genel Sekreteri Muhammet Saymaz ile birlikte dereceye giren yarışmacılara kupa ve madalyalarını verdi.
Balıkesir Dördüncü Bitki Doku Kültürü Kursu başlıyor Bu yıl Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Çiftçi Eğitim Merkezi (BAÇEM) tarafından dördüncüsü düzenlenecek olan Bitki Doku Kültürü Kursu başvuru tarihleri belli oldu. 23-27 Eylül günleri arasında toplamda 20 saat sürecek olan kursun, kursiyer açıklanma tarihi 2 Ekim olarak belirlendi. Kurs 23-25 Ekim günleri boyunca ücretsiz olarak BAÇEM’de gerçekleştirilecek. BAÇEM’in bu sene dördüncüsünü düzenlediği Bitki Doku Kültürü Kursu’nun başvuru tarihleri belli oldu. 23-27 Eylül günleri arasında başvuruya açılacak olan kursta, 2 Ekim Salı günü kursiyerlerin isimleri açıklanacak. 23-25 Ekim günleri arasında 3 gün boyunca devam edecek olan kursta kontenjan 30 kişi olarak belirlendi. Başvuruları online olarak http://bacem.com.tr/ adresinden gerçekleştirileceği BAÇEM Sertifikalı kurs, toplamda 20 saat sürecek ve ücretsiz olarak gerçekleştirilecek. Bütün detaylar hâkim olacaklar BAÇEM Müdürü Nazım Tanrıkulu, Ziraat Yüksek Mühendisi Uğur Binbir ile Zakir Kuleli tarafından verilecek eğitimlerde kursiyerler; toprak tahlili, tarım alet ve makineleri ile çelikten fidan üretimi konularında bilgi edinecek. Kursiyerlere; toprak ve bitkilerle yakından tanışma, teknik bilgi ve pratik beceri kazanma imkânı sunan kursta birçok konuda eğitimler verilecek. BAÇEM’in koleksiyon bahçesi ve tarlalarında eğitimlerini alacak kursiyerler, saha uygulamalarıyla teorikte öğrendiklerini pratiğe dönüştürebilecek.