ASAYİŞ - 04 Aralık 2024 Çarşamba 10:14

İzmir İtfaiyesi’nden baca, soba yangınları ve zehirlenmelere karşı uyarı

A
A
A
İzmir İtfaiyesi’nden baca, soba yangınları ve zehirlenmelere karşı uyarı

İzmir Büyükşehir Belediyesi, özellikle kış aylarında baca ve soba kaynaklı yangınlarla, zehirlenmelere karşı yurttaşları dikkatli olmaya çağırdı. İstatistiklere göre İzmir’de geçen yıl baca tutuşması sonucu 305 yangın çıktı. 2024 yılının 9 aylık diliminde bu oran 227 olarak kayıtlara geçti. İzmir itfaiyesi, olası yangın veya zehirlenmelere karşı, bacaların yetkili firmalar tarafından temizlenmesi gerektiği uyarısında bulundu.


İzmir Büyükşehir Belediyesi, kış aylarında artan baca yangınları ile soba zehirlenmelerine karşı yurttaşları dikkatli olmaya çağırdı. İtfaiye raporlarına göre İzmir’de geçen yıl 305 baca kaynaklı yangın çıktı. Bu oran toplam yangınların yüzde 2.35’ini içeriyor. 2024’ün 9 aylık diliminde de 227 yangın çıktı. Bu da toplam yangınların yüzde 1.59’unu oluşturuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı Eğitim Şube Müdürlüğü, sık sık ölümlerle sonuçlanan bu tür olayların yaşanmaması için verdiği eğitimlerle yurttaşları bilgilendiriyor.



“Yangınları yüzde 50 oranında azaltmış oluruz”


Eğitim Şube Müdürlüğü’nde görevli İtfaiye Eğitim Amiri Bülent Yanaşık, 31 yıllık meslek hayatında gerekli önlemlerin alınmadığı için ölümle sonuçlanan birçok olayla karşılaştıklarını söyledi. Yurttaşların canının yanmaması için, bacalarını temizletmeleri ve ön hazırlık yapmaları gerektiğini vurgulayan Bülent Yanaşık, “Özellikle mevsimsel geçişlerde bacaların temizlenmesi gerekiyor. Baca menfezleri ile baca içlerinin temizlettirilmesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı tarafından yetki alan firmalar tarafından yapılması gerekiyor. Bunları uygun şekilde yaparsak yangınları yüzde 50 oranında azaltmış oluruz” dedi.



“Kovayı değiştirmeden üzerine ekleme yapmayın”


Yangınların çıkmasının en büyük nedenlerinden birinin de çocukların evde yalnız bırakılması olduğunu vurgulayan Yanaşık, “Yine soba etrafına kuruması için bırakılan kıyafetler de yangınların çıkmasındaki en büyük etkenlerden. Sobanın tutuşması için atılan hızlandırıcı benzin, tiner gibi maddeler de yangına neden oluyor. Vatandaşlarımız sobayı yaktıktan sonra, çevresinde bulunan ve yangına neden olabilecek materyalleri buradan uzaklaştırmalı. Yapılan en büyük yanlışlardan biri sobada odun ve kömür yandıktan sonra kovayı değiştirmeden üzerine yeniden ürün koymak. Bu da karbon monoksit zehirlenmelerine neden oluyor. Yanan bir malzemenin üzerine, yanmamış bir malzeme koyduğunuz zaman içeride zehirlenmenin olması kaçınılmaz” diye konuştu.



Evlerdeki sinsi tehlike “Uyuyan soba”


Evlerde “uyuyan soba” tehdidinin bulunduğuna dikkat çeken Bülent Yanaşık, “Sobalar yakıldığında sıcaklık arttığı zaman sobayı kapatıyoruz. Buna ‘uyuyan soba’ diyoruz. Tekrar açıldığında sobanın içerisindekilerin yanmadığı görülünce üzerine tiner, benzin dökülüyor. Bu da patlamaya neden olabiliyor. Hiçbir şekilde yanan sobayı açıp, herhangi bir malzemeyi dökmememiz gerekiyor. Kendi haline bırakmalıyız. Bu şekilde yanıp, sönmeli. Soba etrafında battaniye, pike tarzı yanıcı ürünler bulunmamalı. Bunların yaşanmaması için sobaların kurulduğu andan kaldırıldığı zamana kadar tüm bakımlarının yapılıp, önlemlerin alınması gerekiyor.


Bacaların temizlenmesi için bazı maddeler kullanılıyor” şeklinde konuştu.



“Ne kadar oksijen alırsa yanma o kadar fazla oluyor”


İtfaiye Dairesi Başkanlığı Merkez Bölge Gruplar Amiri Fuat Eroğlu da havaların soğuması ile birlikte baca yangınlarında artışların yaşandığını söyledi. Bu tür yangın ihbarlarına gittikleri zaman ilk önce iş yeri mi yok bina bacası mı olduğuna baktıklarını, müdahaleyi de buna göre yaptıklarını ifade eden Eroğlu, şunları söyledi: “Beton binalarda su ile söndürmeyi çok sağlıklı bulmuyoruz. Genellikle boğma yöntemi ve kuru kimyevi tozlarla yangına müdahale ediyoruz. Baca yangınlarının bina yangınına dönüşmemesi önceliğimiz. Baca yangınları doğru ve zamanında müdahale edilmediğinde, bina yangınlarına dönüşebiliyor. Bu da daha büyük sorunlara neden olabiliyor.”



“Yaptığımız kimi hatalar zehirlenmelere neden olabilir”


Eğitim Şube Müdürlüğü’nde eğitmen olarak görev yapan Ebru Kervankıran da doğalgaz kullanımına yönelik önemli bilgiler paylaştı. Verdikleri eğitimlerle yangın çıkmasını engelleyerek, yangın riskini azaltmayı hedeflediklerini anlatan Ebru Kervankıran, “


Havların soğuduğu bu günlerde özellikle baca yangınları ve karbon monoksit zehirlenmeleri ile sık sık karşılaşıyoruz. Doğalgaz da bu nedenle çok önemli. Yaptığımız kimi hatalar zehirlenmelere neden olabilir. Özellikle yağlı kanal dediğimiz aspiratör bacalarının düzenli olarak temizlenmesi gerekiyor. İşletmelerde bu tür bacalar daha fazla kullanıldığı için sık sık temizlenmeli. Kullanılan ocak türündeki gazın niteliğine göre algılama dedektörünün takılması gerekiyor” diye konuştu.



Doğalgaz zehirlenmelerine karşı yapılması gerekenler


Ebru Kervankıran, sensörlü selenoid valfe bağlı gaz algılama dedektörünün, gaz kaçağı olduğu anda gaz akışını keserek olası zehirlenme vakalarının önüne geçtiğini vurguladı. Kervankıran, “Doğalgazlı evlerin camlarında menfezler var. Bunları kış aylarında soğuktan ya da toz gelmesin diye çeşitli şekillerde kapatıyoruz. Aslında açık kalması gerekiyor. Atmosfere açılan hava olması lazım. Bir gaz kaçağı olduğunda, doğalgaz havadan hafif olduğu için yukarı doğru çıkar. Mutlaka camın üst kısmında, kombilerin olduğu alanlarda bu menfezleri açık bırakmak gerekiyor. Her gaz kaçağı olduğunda patlama meydana gelmez. Ama gaz kokusu alındığı zaman tedbirli olmakta fayda var. Bu nedenle evinize girdiğiniz zaman önce ortamı koklayın. Gaz kokusu var mı? Eğer gaz kokusu alıyorsanız, lambalara dokunmayın. Sigortaları kapatmayın. Gazı kaynağından kesip, ortamı havalandırın. Açıkta duran doğalgaz borularının üstü de kesinlikle kapatılmamalı” dedi.



İzmir İtfaiyesi’nden baca, soba yangınları ve zehirlenmelere karşı uyarı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta müzik öğretmenleri sahne performanslarıyla göz doldurdu Bayburt İl Milli Eğitim Müdürlüğünce "Gönülden Tele Türkü Konseri" adıyla konser düzenlendi, müzik öğretmenlerinden oluşan öğretmen korosu halka açık konser verdi. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu’nda düzenlenen konserde, öğretmenler dinleyenlere keyifli bir akşam yaşattı. Öğretmenler, Anadolu’nun çeşitli yörelerinden ve Bayburt’a özgü seslendirdikleri türkülerle adeta dinleyenlerin kulaklarının pası sildi. 16 farklı parçayı seslendiren öğretmenlere salonu dolduranlar hep bir ağızdan eşlik ettiler. Adeta sanatçı edasıyla türküleri seslendiren öğretmenler, izleyicilerden büyük alkış topladı. Renkli görüntülere sahne olan konser, dinleyicisinden tam not aldı. Kültür sanat etkinlikleri çerçevesinde bu gecenin düzenlendiğini belirten Bayburt Valisi Mustafa Eldivan, salonu dolduran vatandaşlara ve öğretmen korosuna teşekkür ederek, "Biz dedik ki, Bayburt’ta kültür sanat etkinlikleri anlamında bir organizasyon yapalım. Bir değişiklik olsun, Bayburtlulara bir nefes olsun diye düşündük. Değişik zamanlarda, değişik anlarda, özel günlerde böyle konser güzel olur diye düşündük, öyle de oldu. Burada birbirinden kıymetli öğretmenlerimiz var, sizler için parçaları seslendirdiler. Geldiğiniz için siz değerli misafirlerimize ve korodaki kıymetli öğretmenlerimize çok teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. Programın sonunda öğretmenlere günün anısına çeşitli hediyeler takdim edildi. Konser, toplu hatıra fotoğrafı çekiminin ardından son buldu.
Ankara Bakan Tunç: “Gazze’de ateşkesin sağlanması, geç kalınmış ancak son derece önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Gazze’de ateşkesin sağlanması, geç kalınmış ancak bölgedeki barış ve istikrar için son derece önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gazze’de ateşkes sonrası sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Bakan Tunç ateşkesin önemli bir adım olduğunu belirttiği paylaşımında, “7 Ekim 2023’ten bu yana işgalci İsrail’in vahşi saldırılar gerçekleştirerek Gazze’de yaptığı soykırım, insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınmıştır. Bebeklerin, çocukların, kadınların, masum insanların katledildiği Gazze’de ateşkesin sağlanması, geç kalınmış ancak bölgedeki barış ve istikrar için son derece önemli bir adımdır. İnsan haklarını ayaklar altına alan, uluslararası hukuku yok sayan, Gazze’yi açık hava mezarlığına çeviren İsrail, ateşkes kararlarına uymalı ve işgal ettiği topraklardan çekilmelidir” ifadelerine yer verdi. Bakan Tunç tarafından yapılan paylaşımda insani yardımlar vurgulanarak, “İnsani yardımlar, yaşama tutunmaya çalışan Filistinli kardeşlerimize en kısa sürede ulaştırılmalıdır. 15 aydır kan ve gözyaşının hakim olduğu Gazze’de ateşkesin kalıcı hale gelmesi ve masum insanların hayatını kaybetmemesi için uluslararası mekanizmalar üzerine düşeni yapmalıdır” denildi. “Bağımsız Filistin devleti kurulana kadar Filistinli kardeşlerimizin özgürlük mücadelesine destek olmayı sürdüreceğiz” Bakan Tunç Türkiye’nin Filistin’in yanında olduğunu belirttiği paylaşımda, “Filistinli kardeşlerimiz Gazze direnişiyle insanlık onurunu ayakta tutmuş, toprakları için kahramanca mücadele etmiştir. Onların bu cesareti, haklı davalarının asla sönmeyecek bir meşalesidir. Gazze’de kanlarıyla destan yazan tüm şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye olarak şimdiye kadar olduğu gibi daima adaleti, hakkı ve hakikati savunmaya, Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bağımsız Filistin devleti kurulana kadar Filistinli kardeşlerimizin özgürlük mücadelesine destek olmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Bursa Emniyet uygulamasını gördü, "Para çekmeye geldim" diye kendini savundu Bursa’nın İnegöl ilçesinde polisin uygulamasını görünce aracını park edip para çekme bahanesiyle ATM’ye yönelen sürücü, ekiplere zor anlar yaşattı. Bursa’nın İnegöl ilçesinde İnegöl Emniyet Müdürlüğü Trafik Büro Amirliği ekipleri tarafından Mahmudiye Mahallesi Ertuğrulgazi Caddesi’nde sürücülere yönelik uygulama gerçekleştirildi. Uygulama sırasında polisleri gören sürücü, 16 BLS 81 plakalı aracını yol kenarında çekip aracından indi. Ekiplerin ehliyet ve ruhsat istemesi üzerine sürücü, ATM’den para çekme bahanesini öne sürdü. ATM’de işlem yapan sürücü, para çekmedi. Polislerin alkol testini reddeden Şahin B.’nin (43) daha önce alkollü araç kullanmaktan ehliyetine el konulduğu ortaya çıkarken, aracı da kendisinin kullanmadığını öne sürdü. Polis ekiplerine tepki gösterip, yüksek sesle konuşan Şahin B., "Ağabey sen beni burada niye durduruyorsun? Duba koymamışsın. Bir şey koymamışsın. Bankaya para çekmeye geliyorum, sen beni burada niye durduruyorsun? Niye bağırmayacağım? Terörist miyim ben? Alın beni karakola götürün" diye sitem etti. “Ben sürücü değilim” Alkol testini reddeden sürücü, "Ben sürücü değilim. Gösterin kameradan. Üflemek istemiyorum. 100 tane polis çağırın. İstersen 100 bin TL yaz" diye konuştu. Kimlik göstermeyen sürücü, ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. Sürücüye ehliyetsiz araç kullanmaktan 18 bin 678 lira, alkolmetreyi reddetme suçundan 26 bin 550 lira cezai işlem uygulandı. Ehliyetine 2 yıl süreyle el konuldu.