EĞİTİM - 17 Ekim 2024 Perşembe 11:00

Egeli gençler, akciğer kanseri erken tanı kiti geliştirdi

A
A
A
Egeli gençler, akciğer kanseri erken tanı kiti geliştirdi

Ege Üniversitesi, Türkiye’den ve dünyadan havacılık, uzay ve teknoloji tutkunlarının buluştuğu TEKNOFEST Akdeniz’den ödüllerle döndü. TEKNOFEST 2024 İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması’nda, Ege Üniversitesinin EGESAM-BİYOİZLEM Takımı, akciğer kanser erken tanısını sağlayacak “Kanser biyobelirteç profillerinin belirlenmesinde kullanılmak üzere polimer tabanlı 96’lık ince film mikroözütleme kitlerinin geliştirilmesi” başlıklı projesiyle "Sağlık ve İlk Yardım" kategorisinde birincilik ödülünü kazandı.


Tam bağımsız Türkiye vizyonuyla gerçekleştirilen TEKNOFEST 2024 İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması’nda, Ege Üniversitesinin EGESAM-BİYOİZLEM Takımı; “Kanser biyobelirteç profillerinin belirlenmesinde kullanılmak üzere polimer tabanlı 96’lık ince film mikroözütleme kitlerinin geliştirilmesi” başlıklı yenilikçi yöntemlerle geliştirdiği projesiyle "Sağlık ve İlk Yardım" kategorisinde birincilik ödülünü sahibi oldu. Ege Üniversitesinin EGESAM-BİYOİZLEM Takımına ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan takdim etti.


Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, EGESAM-BİYOİZLEM Takımını makamında ağırlayarak tebrik etti. Rektör Prof. Dr. Budak, “Tam bağımsız bir Türkiye hedefi, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu ile milyonları bir araya getiren TEKNOFEST Adana’da tam akredite üniversitemizin rüzgârı bir kez daha esti. EGESAM-BİYOİZLEM Takımınız, İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması’nda birincilik ödülünü aldı. Yenilikçi yöntemlerle geliştirdikleri projeleriyle ülkemizin Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuna nitelikli katkı sunan takımımız bu ödülü ile göğsümüzü kabarttı. Hiç kuşkusuz ki bu ödüller geleceğimiz olan gençlere ilham olacak, genç mucitlerimizi cesaretlendirecek ve motive edecek. Genç araştırmacımızın bilimsel çalışmalarıyla ülkemizin kalkınma sürecine önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Önemli başarılarından dolayı EGESAM-BİYOİZLEM Takımını tebrik ediyorum” diye konuştu.



“Yerli ve milli tanı kiti”


Proje ile ilgili bilgi veren Takım Kaptanı, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Analitik Kimya Bölümü Doktora Öğrencisi İlknur Erbaş, “Akciğer kanseri, dünya çapında ve ülkemizde ölümlerin en yaygın nedenidir ve tedavideki önemli gelişmelere rağmen, sağ kalım oranları oldukça düşüktür. Kanser erken teşhisi için kullanılan teknikler doku kan alımı ya da radyoaktif madde maruziyeti ile tespit edildiğinden insan sağlığı için birçok zararları vardır. Kanser hastalarına erken tanı konulabilmesi için daha etkin tanı yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışma kapsamında akciğer kanser erken tanısını sağlayacak kolay, ucuz, pratik bir örnekleme yöntemi geliştirilmiştir. Hastaların tükürük örneklerine uyguladığımız test kitimiz ile aynı anda 96 kişinin 2 saat gibi kısa sürede metabolimiks çalışması yapılarak kanser erken tanısı biyobelirteçler izlenerek yapılabilmektedir. Patentli bir ürün olan akciğer kanseri erken tanı kitimiz tamamen yerli ve milli bir üründür. Bu çalışmada aynı zamanda metabolik yolak analizleri de yapılmıştır. Bu analizler sonucunda 3 farklı yolağın önemli olduğu bulunmuştur. Bu yapılan çalışma ile de her hastada oluşan tümör yolağına göre uygun tedavi yaklaşımları uygulanabilecektir. Bu sistem sadece akciğer kanseri değil diğer tüm hastalıkların biyobelirteçlerinin araştırılmasında kullanılabilecek bir üründür” dedi.



EGESAM-BİYOİZLEM Takımı


EGESAM-BİYOİZLEM Takımı, Ege Üniversitesi Solunum Araştırmaları Merkezi (EGESAM) bünyesinde bulunan başta akciğer kanseri ve diğer hava yolu hastalıkları olmak üzere kişiye özel tanı kiti geliştirilmesi uygulanmasında görev alıyor. EGESAM bünyesinde Translasyonel tıp temel bilimlerdeki laboratuvar araştırmalarının, tanı ve tedavi amaçlı hastaların yararına klinik uygulamalara dönüşümünü hedefliyor. EGESAM-BİYOİZLEM Takımı bu grupta biyoanalitik kimya alanında translasyonel çalışmalar yürütüyor.


Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Analitik Kimya Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Füsun Pelit’in danışmanlığını yaptığı EGESAM-BİYOİZLEM Takımında; Ege Üniversitesi Analitik Kimya Anabilim Dalı Doktora Öğrencileri İlknur Erbaş, Tuğberk Nail Dizdaş ve Ebru Çalkan Yıldırım yer alıyor.



Egeli gençler, akciğer kanseri erken tanı kiti geliştirdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da yaşayan yerleşik Ukraynalılardan 1000. gün açıklaması Antalya’da yaşayan yerleşik Ukraynalılar, Ukrayna-Rusya savaşının bininci günü nedeniyle açıklamada bulundu. Antalya’da yaşayan Ukraynalılar, Ukrayna-Rusya savaşının bininci günüde Attalos Heykeli önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması sırasında çok sayıda Ukraynalı, bayraklarına bürünmüş halde alanda hazır bulundu. “Rusya, dün çocukların da bulunduğu onlarca can kaybına sebep oldu” Ukrayna Antalya Konsolosu Oleksandr Voronin, Rusya’nın saldırısı nedeniyle Ukrayna’da yaşayan insanların normal hayat düzeninden mahrum kaldığını ifade ederek, "Sivil yerleşim yerlerinin ve sivillere yönelik altyapı ile enerji altyapısının sürekli olarak bombardımana maruz kalması nedeniyle, insanlar, normal bir hayat düzeninden mahrum kaldı. Başkent Kiev’de bile, kimi zaman hava hücum alarmı, kesintisiz on saat sürüyor ve bu esnada insanlar, işlerine, öğrenimlerine ve gece uykularını bölerek sığınaklara inip beklemek zorunda kalıyor. Geride bıraktığımız Pazar günü, 17 Kasım’da Rusya, Ukrayna geneline yönelik, 120 füze ve 90 kamikaze İHA ile yoğun bir hava saldırısı düzenledi. Bu saldırıda hedef, enerji altyapısıydı ve saldırının sonucunda, Ukrayna’nın bütün illerinde yoğun elektrik kesintileri görülmeye başladı. Rusya, dün Sumı ve Odesa şehirlerindeki yerleşim bölgelerine füze saldırıları düzenleyerek yeni bir suç işledi. Bu saldırılar, aralarında çocukların da bulunduğu onlarca can kaybına sebep oldu” dedi. Zelenskiy’nin formülüne destek talebi Savaşın bin gündür sürdüğünü vurgulayan Ukrayna Antalya Konsolosu Oleksandr Voronin, kendilerine destek olan tüm ülkelere teşekkür ederek, "Bin gün, sembolik bir tarihtir, çünkü işgalin başlangıcında dünya toplumu, Ukrayna’nın dayanabilme şansını 48-72 saat olarak değerlendiriyordu. Ancak Ukrayna askerleri ve halkı, orantısız bir güce karşı gerçek bir kahramanlık sergileyerek ayakta kalmayı başardı ve topraklarını savunmaya devam ediyor. Tüm ortaklarımıza, bu süre boyunca bize destek olmaya devam ettikleri için minnettarız. Ayrıca, tüm dünyanın, Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy tarafından sunulan, adil ve kalıcı bir barışı sağlamayı amaçlayan Zafer Planı ve Barış Formülü’nü destekleyeceğini umuyoruz.”
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasına yarın devam edilecek İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine yarın devam edilecek. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına 2. gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Fehmi Alperen, "Ben İBB’ye bağlı ambulans şoförü olarak çalışıyorum. 17 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıyorum. Hasta sevki yapıyoruz. Bir şirketim de vardır aynı zamanda. Biz yeni doğan hasta nakli yapmıyorduk. 112 sisteminin bertaraf edilerek hastanelere sevk yapıldığı iddiasına katılmıyorum. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Bahsi geçen hiçbir hastaneye nakil yapmadım. Birçok sevki sanık Hasan Basri Gök yürütmektedir. Hatta sevk işlemi için bazen doktor olduğunu söylemiştir kendisi. Benim hakkımda iddianamenin hiçbir sayfasında sevk ile alakalı bir şey yoktur. Sanıklardan Hakan Doğukan Taşçı’yı tanıyorum. Taşçı bana hasta bebeklerin basamak değerleri ile oynandığını da söyledi. Benim Fırat Sarı ile bir menfaat ilişkim yoktur. Sarı’nın hesabından bana yıllardır gelen 1 TL bile yoktur. Burada bir örgüt olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Buradaki herkes sağlık çalışanı” dedi. Fehmi Alperen’in avukatı ise savunmasında, “Benim müvekkilim mağdurdur. Burada suçlanan kişiler aynı zamanda da mağdurdur. Uzun süredir tutuklu olan müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum” dedi. Sanık avukatının savunmasının ardından duruşmanın 3. oturumunun yarın saat 09.30’da devam etmesine karar verildi.