SAĞLIK - 29 Mayıs 2024 Çarşamba 08:13

Çocuk cerrahından sünnet yaptıracak anne babalara öneriler

A
A
A
Çocuk cerrahından sünnet yaptıracak anne babalara öneriler

Doç. Dr. Tunç Özdemir, okulların kapanmasıyla birlikte başlayacak sünnet mevsimi öncesinde anne babaları “yöntem” konusunda uyardı. Çocuğun psikolojisi de göz önüne alındığında en iyi yöntemin genel anestezi altında yapılan sünnet olduğunu belirten Doç. Dr. Özdemir, “Lokal anestezi ile sünnet sadece yeni doğan döneminde, yani yaşamın ilk 30 gününde mümkün olmaktadır. Bu dönemden sonra tüm yaşlarda sünnet için genel anestezi önerilmektedir. Hekimin yapmadığı sünnet uygulamaları ise akla bile getirilmemelidir” dedi.



Acıbadem Kent Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Tunç Özdemir, erkek çocuk sahibi çiftlerin “ilk mürüvvet” olarak kabul ettiği sünnetin bir cerrahi müdahale, bir ameliyat olduğunu hatırlattı. Bugün orta yaş ve üzerindeki pek çok erkeğin hekim dışı kişilerce yapılmış sünnetler yüzünden travmaları, kötü hatıraları olduğunu belirten Doç. Dr. Özdemir, elverişsiz şartlarda doğru şekilde yapılmayan sünnetin olumsuz sonuçlarına dikkat çekti.



Lazerin yer yok


Sünnet işleminde temel amacın penis ucunu kapatan sünnet derisinin cerrahi olarak çıkarılması olduğunu ifade eden Özdemir, “Sünnette uygulanan birkaç yöntem vardır. Ama her zaman klasik yöntem tercih edilmelidir.” diyerek lazerle sünnet işlemi konusunda şunları söyledi:



“Lazer teknolojisi günümüzde sadece göz cerrahisinde ve endoürolojik cerrahide uygulanan bir teknolojidir. Sünnette lazer uygulaması diye bir şey yoktur. Lazer olarak bahsedilen uygulama, lehimde kullanılan “havya” benzeri bir alet ile peniste yanma-dağlama meydana getirme yoluyla yapılan uygulamadır. Bu yanık, tüm penisin yanması ve penisin kısmi veya tümüyle kaybı ile sonuçlanabilir. O yüzden, bilimsel olarak kullanılması çok sakıncalıdır.”



Sünnet için en uygun yaş nedir?


Öte yandan Doç. Dr. Özdemir, cinsel kimliğin geliştiği ve bilincin henüz gelişmeye başladığı dönem olan 2,5 ila 5 yaş arasında sünneti önermediklerini söyledi. Bu dönemde geçirilen operasyonun çocukta travmaya neden olabileceğini, psikolojik gelişimin olumsuz etkilenebileceğini kaydeden Özdemir, “Sünnet için en uygun dönem yeni doğan dönemidir” dedi. Yeni doğan döneminde sünnet yaptıran anne babaların sayısının yıllar itibariyle arttığını, ancak pek çok ebeveynin ise sünnet için okul çağını tercih ettiğine dikkat çeken Doç. Dr. Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:



“Her öğretim yılının kapanmasının ardından sünnet mevsimi başlar. Yine bir öğretim yılının sonuna yaklaşırken anne babaları sünneti kime, nerede, hangi şartlar altında yaptırmaları gerektiği konusunda uyarmak, o çocuğun gelecek yaşamı açısından çok önemlidir. Sünnet işleminde anestezi konusunda çok çeşitli söylemler olsa da, bilimsel olarak, özellikle çocuğun psikolojisi de göz önüne alındığında, en uygun sünnet yönteminin anestezi altında sünnet olduğu konusunda fikir birliği vardır. Lokal anestezi ile sünnet sadece yeni doğan döneminde, yani yaşamın ilk 30 gününde mümkün olmaktadır. Çocuk cerrahları olarak bu dönemden sonra tüm yaşlarda sünnet için genel anesteziyi öneriyoruz.”



Düzeltilemeyecek sorunlar


Doç. Dr. Özdemir dünyada en çok yapılan cerrahi müdahale olarak kabul edilen sünnetin komplikasyon oranının yüzde 0,2- 5 arasında değiştiğine dikkat çekti. Yetkisiz kişilerce uygun olmayan sağlık şartlarında yapılan sünnetlerden sonra komplikasyonların daha çok ortaya çıkabileceğini kaydeden Özdemir, “Sünnet komplikasyonları iki başlık altında toplanabilir. Majör komplikasyonlar; penis gangreni, penis kopması, penis başı yaralanmaları, şiddetli kanama, peniste şekil bozukluğu, eğriliktir. Minör komplikasyonlar ise; kanama, enfeksiyon, idrar deliğinin daralması olarak sıralanabilir. Ehil ellerde ve steril şartlarda, doğru cerrahi teknikle yapılmayan sünnet sonucunda çocuğun hayatını etkileyecek derecede büyük sorunlar ortaya çıkabilir. Bu sorunların bir kısmı, düzeltilebilir sorunlar iken, bir kısmı düzeltilemez. O nedenle hekimin yapmadığı sünnet uygulamalarından kaçınılmalıdır.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Çorum’da sağanak yağış hayatı olumsuz etkiledi: Yollar dereye döndü, ev ve iş yerlerini su bastı Çorum’da akşam saatlerinde aniden bastıran şiddetli yağmur nedeniyle yollar dereye döndü, araçlar yolda kaldı, ev ve iş yerlerini su bastı. Uzun süre etkili olan kuvvetli yağış nedeniyle birçok cadde ve sokakta su birikintileri oluştu, Sürücüler, yollarda biriken sular nedeniyle zor anlar yaşadı. Osmancık Köprüsü civarında bulunan bölgede su birikintisi iş yerlerine kadar geldi. Çevre esnafı yağmur sularının ev ve iş yerlerine girmemesi için büyük çaba harcadı. Şaban Cirlan isimli esnaf “Her yağmur yağdığında dükkanlarımıza su girmemesi için ellerimizde çek pasla adeta nöbet tutuyor, yağmur sularını kendimiz temizliyoruz. Mazgallar tıkanıyor, sular dükkanlarımıza doluyor. Yetkililer bu bölgeye mutlaka çözüm bulmalılar” şeklinde konuştu. Uzun süren yağış nedeniyle kentte bir çok cadde ve sokak da yükselen sular araçların geçmesine izin vermedi, bir çok araçta yollarda mahsur kaldı. Polis ekipleri sel sularının fazla olduğu bölgelerde tedbir alarak araçları alternatif yollar yönlendirdiler. Belediye ekipleri de su baskını olan ev ve işyerleri için seferber oldular. Yoğun sağanak yağışın gece yarısından sonra durmasının ardından sel suları çekildi, kentte hayat normale döndü. Sağanak yağış ilçelerde de etkili oldu Çorum’da akşam saatlerinde aniden bastıran ve gece yarısına kadar devam eden şiddetli yağmur, ilçelerde de etkili oldu. Sağanak yağış Osmancık ilçesinde elektrik kesintisine neden oldu. Akşam saatlerinde başlayan sağanak yağış sonrasın da ilçede elektrikler kesildi. İlçenin tamamını etkileyen yaklaşık 40 dakikalık elektrik kesintisi YEPAŞ ekiplerinin yaptığı çalışmalar sonrasın tekrar sona erdi. Sağanak yağış kentin kuzeyinde bulunan Laçin, Dodurga, Oğuzlar, Osmancık ve Kargı ilçelerinde de etkili oldu.
Düzce Düzce Valiliği’nden Düzcespor-Bursaspor açıklaması Düzcespor-Bursaspor maçında çıkan olaylarla ilgili Düzce Valiliği’nden açıklama yayınlandı. Türkiye Futbol Federasyonu 3. Lig açılış maçında Düzcespor, evinde Bursaspor’u ağırladı. Mücadele Bursaspor’un 2-0 üstünlüğü ile sona ererken, Bursaspor taraftarlarının çıkardığı olaylar ile ilgili Düzce Valiliği’nden açıklama yayınlandı. Yapılan açıklamada 450 kontenjan verilen Bursaspor taraftarlarının şehre daha kalabalık geldiği belirtilen açıklamada, “07.09.2024 günü saat 16.00’da oynanan Düzcespor - Bursaspor müsabakasına kulüplerimizin ortak talebi doğrultusunda il Spor Güvenlik Kurulu kararı ile stadyum kapasitesinin %10’u oranında (450) misafir takim seyircisi için yer ayrılması kararlaştırılarak kulüplere bildirilmiştir. Ev sahibi kulüp tarafından (450) bilet tahsis edilmesine karşın müsabakayı izlemek için (1200) Bursaspor taraftarı stadyuma gelmiştir. Stadyumun misafir takım trübününün fiziki kapasitesi olan (450) seyircinin maç saati öncesinde kontrolleri yapılarak müsabakaya girişleri sağlanmıştır. Biletsiz ya da aynı seri numarasi içeren fotoğraf kartına basılmış taklit biletle stadyuma girmeye çalışan taraftarlara misafir takım trübününün dolduğu, stadyuma alınamayacakları defaten iletilmiştir. Ancak dışarda bulunan bazı taraftarların dış güvenlik bariyerini aşarak stada girme teşebbüsünde bulunmalar üzerine yaşanan arbede sırasında istenmeyen bazı olaylar meydana geldiği gözlemlemiştir. Yaşanan olayların çok yönlü olarak incelenmesi için idari tahkikata başlanılmış olup zor kullanma yetkisini aştığı değerlendirilen (1) personel görevden uzaklaştırılmıştır” denildi.
Burdur Kontrolden çıkan otomobil, refüjü aşarak karşı şeritten gelen otomobilin üzerine düştü: 2 ölü, 3 yaralı Burdur-Fethiye Karayolu’nda kontrolden çıkarak takla atan otomobilin karşı şeritten gelen başka bir otomobilin üzerine düşmesi sonucu 2 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi ise yaralandı. Kaza saat 21.30 sıralarında Burdur-Fethiye Karayolu Kuruçay mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Burdur’dan Fethiye istikametine seyir halinde olan Mehmet Peşen (18) idaresindeki 15 ACL 809 plakalı Tofaş marka otomobil, Kuruçay köyü çıkışına geldiği esnada sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Refüjü aşan otomobil, taklalar atarak karşı şeritten gelen Ali Ç.(33) idaresindeki 15 DF 105 plakalı Volkswagen otomobilin üzerine düştü. Kazada Tofaş sürücüsü Mehmet Peşen ve araçta yolcu olarak bulunan Emir Özer(20) araçtan fırlayarak ağır yaralanırken, diğer araç sürücüsü Ali Ç. ve eşi Fatma Ç.(31) ve çocukları Duru Ç.(7) yaralandı. O esnada yolun kenarında bulunan ve kazayı gören İsmail Dinçer hemen araçların yanına gelerek 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber vermesinin üzerine olay yerine çok sayıda sağlık, itfaiye, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde Mehmet Peşen ve Emir Özer’in hayatını kaybettiği belirlenirken itfaiye ekiplerinin çalışmalarıyla araçtan çıkarılan diğer araç sürücüsü Ali Ç., Fatma Ç. ve çocukları Duru Ç. ilk müdahalelerinin ardından ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Mehmet Peşen ve Emir Özer’in kaza haberini alıp olay yerine gelen yakınları gençlerin ölüm haberini alınca sinir krizi geçirirken, gençlerin cenazesi savcı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından otopsi yapılmak üzere Burdur Devlet Hastanesi Morgu’na götürüldü. Öte yandan Burdur Devlet Hastanesi’nde ilk müdahalesi yapılan ve durumu ağır olan Ali Ç. buradan Isparta Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. "Hızla gelen arabanın sesini duydum bir baktım kafa kafaya çarpıştılar" Kaza anında yol kenarında bulunan işletmesinde temizlik yapan ve yardıma ilk koşan görgü tanığı İsmail Dinçer, “İşletmemde etrafı temizleyip Kuruçay tabelasının yanındaki bayrakların kontrolünü yaparken bir anda kavşaktan itibaren gürültülü bir ses geldi. Tahminimce saatte 150 kilometre civarı bir hızla gelen Tofaş otomobil, bir anda tam benim bulunduğum yerden 100 metre geride araç savrularak refüjü aşıp taklalar atarak karşı şeritteki arabaya çarptı. Olay yerinde ilk ben olduğum için hemen koşarak yanlarına gittim ve 112’yi aradım. İki aracın çarpıştığını, insanların savrulduğunu ölü olup olmadığını bilmediğimi ambulansın acele gelmesini istedim. Daha sonra araçların kontakları alıp stop ettim. Arabanın içinde kadın ve çocuk vardı yaralı onları çıkardım. Şoför ise sıkışmıştı ama bilinci açıktı. Görevliler gelene kadar trafik tedbirlerini aldım. İnsanlık görevi diyerek elimden geleni yapmaya çalıştım” dedi. "Aynı yerde sürekli kaza oluyor" Yıllardır kazanın olduğu bölgede işletmecilik yaptığını ve sürekli kazalara şahit olduğunu da söyleyen İsmail Dinçer, “Burada sürekli kaza oluyor Hatta bende dinlenme tesisimi kapatıp lastikçi veya oto kurtarıcı dükkanı açayım diye düşündüm. İlerdeki kavşaktan dönen araçlar yolun düz olduğunu görüp devamlı gaza basıyorlar ve burada da devamlı bu sıkıntı meydana geliyor” şeklinde konuştu. Kaza ile ilgili inceleme başlatıldı.