GÜNDEM - 06 Kasım 2024 Çarşamba 12:23

Bayraklı’da yol ve köprü yenileme çalışmaları sürüyor

A
A
A
Bayraklı’da yol ve köprü yenileme çalışmaları sürüyor

Bayraklı Belediyesi, vatandaşlardan gelen talep ve önerilere hızla yanıt vererek imkanlar dahilinde çözüme kavuşturmaya devam ediyor. Bu kapsamda İzmir Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle Soğukkuyu Akın Kıvanç sokaktaki yaya köprüsü modern bir araçlı geçiş köprüsüne dönüştürülüyor. Ayrıca ilçe genelindeki yol yenileme çalışmaları program dahilinde sürüyor.


Bayraklı’da ihtiyaç olan her mahallede yol, kaldırım, bakım, onarım ve yenileme çalışmalarını sürdüren Bayraklı Belediyesi, vatandaşlardan gelen talepleri de dikkate alarak Soğukkuyu Akın Kıvanç sokaktaki yaya köprüsünü İzmir Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle araç geçişli köprüye dönüştürüyor. Bu kapsamda beton dökme işlemi tamamlandı, kalıpları söküldü ve korkulukları takıldı. Yeni köprü, hem araç geçişini kolaylaştıracak hem de bölge sakinlerinin yol güvenliğini artıracak. Son rötuşlar ve çevre düzenlemelerinin ardından Soğukkuyu ve Postacılar Mahallelerini birbirine bağlayacak köprü kullanıma açılacak. Bayraklı Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından titizlikle yürütülen asfalt yenileme çalışmaları da devam ediyor. Son olarak yoğun trafik akışının olduğu Altınyol’un yan caddesi baştan sona yenilendi. Yan yol tamamen kazıldı, sürücülerin ve yayaların güvenliğini artıracak şekilde asfaltlandı ve bölgedeki ulaşım daha konforlu hale geldi.


Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, "Vatandaşlarımızın taleplerini hızlıca hizmete dönüştürme noktasında ekiplerimiz imkanlar dahilinde her alanda çalışmalarını sürdürüyor. Hedefimiz el birliği ile yolları, kaldırımları, parkları, sosyal alanlarıyla Bayraklı’yı daha yaşanabilir, daha modern bir ilçe haline getirmek. Bu hedef doğrultusunda bize destek olan İzmir Büyükşehir Belediyemize ve tüm ekiplere teşekkür ediyoruz. Daha güzel bir Bayraklı için birlikte çalışmaya devam edeceğiz" dedi.



Bayraklı’da yol ve köprü yenileme çalışmaları sürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da böbrek yetmezliği hastasının 1 günde hayatı değişti, başvurduktan sonraki gün böbrek nakli oldu Antalya’da uzun yıllardır insülin kullanan, şeker hastalığına bağlı gelişen böbrek yetmezliği nedeniyle 7 aydır diyaliz tedavisi gören 59 yaşındaki çiftçi İsmail Yaman, nakil için Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Kayıt sonrası seraya çalışmaya giden Yaman’ın, aynı gün 2 saat sonra gelen telefonla hayatı değişti. Beyin ölümü gerçekleşen kişinin böbreğiyle nakil olabileceğini öğrenen Yaman, "Organ nakline yazıldım, 2 saat sonra telefon geldi. ’Organ nakli çıktı, acele gel’ dediler. Çevredekiler, ’Bu olay nasıl oldu, para mı verdiniz?’ diye soruyor. Para vermedik, böbreklerini bağışlayan hastadan, ailesinden, doktorlardan Allah razı olsun. Beni yaşattılar, çocuklarıma torunlarıma aileme bağışladılar" şeklinde konuştu. Aksu ilçesinde yaşayan evli ve üç çocuk babası İsmail Yaman’a, 6 yıl önce Tip-1 diyabet teşhisi konuldu. Günde 2 kez insülin kullanmaya başlayan Yaman’ın diyabete bağlı böbrek yetmezliği gelişti. 7 aydır diyalize giren Yaman’a haftada 3 gün tedavi uygulandı. Diyaliz görmekten yorulan Yaman, 11 Ekim 2024 tarihinde böbrek nakli için Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi’ne başvurdu. Aynı gün gelen telefonla kendisine nakil yapılabileceğini öğrenen Mehmet Yaman’a, bir gün sonra gece 02.30 sularında Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arif Aslaner ve ekibi tarafından beyin ölümü gerçekleşen ve organları bağışlanan bir kişinin böbreği nakledildi. Yaman, nakil sonrası sağlığına kavuştu. “Sürekli diyalize gitmekten yoruldum” Mehmet Yaman, şeker hastalığı ve böbrek yetmezliği nedeniyle yaşadığı sıkıntıları şu şekilde anlattı: "Şeker hastasıyım, bu hastalık böbreklerimi bitirdi. Bitirince diyalize nakle mecbur kaldım. Böbrek yetmezliğim vardı, doktor diyalize yönlendirdi. Yaklaşık 6-7 ay boyunca haftada üç gün salı, perşembe ve cumartesi günü diyalize giriyordum. Diyalize girdiğimde hareketsiz kaldığım için daralıyordum, gitmeyince de sıkıntı oluşturuyordu. Sürekli diyalize gitmekten yoruldum, böyle sürmeyeceğini anladım. Organ nakline yazıldım.” “Yeni doğmuş gibiyim” Organ nakline yazıldığı gün yaşadığı bölgeye dönerek, serada çalışmaya devam ettiğini aktaran Mehmet Yaman, aynı gün 2 saat sonra gelen telefonla hayatının değiştiğini ifade etti. Yaman, şöyle devam etti: “Başvurdum, eve gittim, 2 saat sonra telefon geldi. ’Organ nakli çıktı, acele gel’ dediler, arabayla son gaz geldik. Bir gün sonra gece 2 buçukta nakil oldum. Aslında nakil için bekleyen 3 kişi vardı, biri Bolu’dan diğeri Adapazarı’ndan geliyordu. Ben de Antalya Aksu’dan 11 Ekim tarihinde başvurdum, doktorlar dosyaları inceledi. Gece 12 buçukta ’Mehmet Yaman’a uygun gördük’ dediler. Bu şekilde nakil oldum. Hastanede 11 gün kaldım, iki günde bir kontrol ediyorlar. Önceden çok çile çekiyordum. Şimdi yeni doğmuş gibiyim, ağrım sızım yok. Çevredekiler, ’Bu olay nasıl oldu, para mı verdiniz?’ diye soruyor. Para vermedik, böbreklerini bağışlayan hastadan ve ailesinden, doktorlardan, herkesten Allah razı olsun. Beni yaşattılar, çocuğuma torunuma aileme bağışladılar. 6 tane torunum var. Onları bir görsem de ölsem diyordum, cenab-ı Allah devamlı gösteriyor.” “Babam kurtuldu” Mehmet Yaman’ın 35 yaşındaki ortanca oğlu İsmail Yaman ise aynı gün nakil haberi alacaklarının, kendisinin de beklemediğini dile getirerek, babasının sağlığına kavuşmasından duyduğu mutluluğu şu şekilde ifade etti: “Babam bazen diyalize girdikten sonra kötüleşiyordu, birkaç sefer kaldıramadı. Böyle kötü olunca da sürekli ne yapacağız diye düşünce halindeydim. Babama belki şansımız olur düşüncesiyle nakile yazılalım dedim. Kayıt olduk. Başvurduktan sonra çiftçilik yaptığımız seraya gittik, çalışırken telefon geldi. ’Sağlık Bakanlığı Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Bölümü’nden arıyoruz, naklimiz var, buraya gelmeniz gerekiyor’ dediler. Hızlıca geldik, babamın tetkikleri yapıldı. Bekleme aşamasında olan 3 kişi çağrılmış, akşam konseyde bizi topladılar. Diğer arkadaşlarla doku uyumu olmadığını ama babamla uyumlu olduğunu söylediler. Biz de nakli kabul ettik, doktorlarımıza çok teşekkür ederiz. Çok sevindim, diyalizden sonra babam çok kötü olduğu için ister istemez bazı duygular içine giriyordum. Allah’a şükür babama nakil çıktı, babam kurtuldu.” "Böbrek, üç aday hastanın içinde Mehmet Bey’e uyumluydu" Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arif Aslaner ise nakil bekleyen 3 aday hastanın içinde böbreğin Mehmet Yaman’a uyumlu olduğunu tespit ettikten sonra, nakil işlemini planladıklarını söyleyerek şöyle konuştu: "Mehmet Bey’in özelliği, kaydedildikten yaklaşık 2 saat sonra kendisine böbrek çıktı. Biz de onu davet ettik ve böbrek naklini gerçekleştirdikten sonra sorunsuz bir şekilde taburcu ettik. Böbrek, üç aday hastanın içinde Mehmet Bey’e uyumluydu ve naklini planladık. Sağlık durumu gayet iyi, şu an diyaliz ihtiyacı hissetmiyor. Kontrole gidip geliyor, yakın takip etmeye devam edeceğiz.” "Kadavra bağışına eğilmekte fayda var" 3-9 Kasım Organ Nakli Haftası hakkında da açıklamalarda da bulunan Genel Cerrah Prof. Dr. Arif Aslaner, kadavradan bağış sayısının artırmayı amaçladıklarını aktardı. Organ nakli bağış oranının düşük seviyelerde olduğunun bilgisini veren Prof. Dr. Arif Aslaner, “Hastalarımız bekleme listesinde kadavradan bağış yapılmasını uzun süre bekliyor, bağış oranımız çok düşük. Bu vesileyle de bağış oranı artırmayı hedefliyoruz, yüzde 20 oranındaki organ bağışını yüzde 40’lara çıkartsak, nakil olacak hasta sayısını iki katına çıkarmış olacağız. Çünkü, canlı verici adaylarımızın uyumu uygun olmayabiliyor, bu açıdan kadavra bağışına eğilmekte fayda var. Hastalarımız uzun yıllar diyalizde bekliyor, bu süreçte hayatını kaybedenler oluyor. Ne kadar çok bağış olursa biz de hastalarımızın diyalizden kurtulması için aracılık etmiş oluruz. Vatandaşlarımızdan, kendilerinin de başına gelecekmiş gibi hastaların yerine kendilerini koymalarını ve vefat durumunda kendilerinin ve yakınlarının bağışçı olmalarını desteklemelerini istiyoruz” dedi. "Organ bağışı hakkındaki düşüncenizi ailenizle paylaşın" Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi’nin Organ Nakil Koordinatörü Recayi Madaslı ise Organ Nakli Haftası kapsamında şu ifadelere yer verdi: "Türkiye’de en çok canlı vericili nakil yapılmakta ve kadavraya yönelik bağışlar az olmaktadır. Bunun en büyük sıkıntısını bizler yaşamaktayız. Normalde kadavra nakillerinin çok olması gerekirken, Türkiye’de maalesef sayısı az. Aile üyelerinin, vefatı durumunda organ bağışı hakkında ne düşündüğünü birbirine söylemesi lazım. Aile görüşmelerindeki en büyük ret nedeni bu; ’Sağlıklıyken, böyle bir tasarrufu var mıydı yok muydu bilmiyoruz’ dedikleri için, beyin ölümü gerçekleşen insanlar için maalesef aile izni alamıyoruz. Böylece organ nakli bekleyen binlerce insan mağduriyet yaşıyor."
Ankara Özyurt Silah Sanayi CEO’su Özyurt: "Trump’ın ’Amerika’nın savaşlarını sonlandırma’ vaadini sürdürmesi halinde Türkiye bölgedeki etkisini artırabilir" Özyurt Silah Sanayi CEO’su Serdar Özyurt, Donald Trump’ın yeniden ABD başkanı seçilmesinin Türkiye ve Orta Doğu için stratejik fırsatları beraberinde getirdiğini belirtti. Özyurt, Trump’ın ’Amerika’nın savaşlarını sonlandırma’ vaadini sürdürmesi halinde Türkiye’nin bölgedeki etkisini artırabileceğine dikkat çekti. Özyurt Silah Sanayi CEO’su Serdar Özyurt, Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşen başkanlık seçimlerine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “Trump’ın Türkiye-ABD ilişkilerinde kişisel diplomasiye öncelik vermesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yeniden güçlü bir bağ kurulmasını sağlayacak. Bu doğrudan iletişim, Türkiye’ye stratejik konularda önemli avantajlar kazandıracaktır” dedi. Özyurt, özellikle Suriye’de ABD’nin askeri varlığını azaltmasının PKK/YPG gibi terör örgütlerine verilen desteğin azalmasına ve Türkiye’nin sınır güvenliğini güçlendirmesine fırsatlar sunduğunu vurguladı. Trump yönetiminin bölgeden çekilme politikasının devam etmesi durumunda Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde güvenli bir bölge oluşturma ve terör tehditlerini bertaraf etme konusunda daha fazla söz sahibi olacağına dikkat çeken Özyurt, İran’a karşı uygulanan sert politikaların da Türkiye’yi bölgede stratejik bir denge unsuru olarak güçlendireceğini ifade etti. İsrail-Filistin barış sürecinde Trump’ın İsrail yanlısı tutumunun süreceğini belirten Özyurt, Türkiye’nin bu süreçte diplomatik gücünü kullanarak Orta Doğu’da barış ve güvenlik sağlama çabalarına öncülük edebileceğini vurguladı. Trump döneminde savunma ve ekonomik iş birliklerinin derinleşmesinin Türkiye’nin stratejik çıkarlarını güçlendireceğine inandığını ifade eden Özyurt, Trump’ın yeniden seçilmesiyle Türkiye’nin bölgesel etkinliğinin artacağını değerlendirdi.
Rize Dünya 3.’sü boksör Alperen Yılmaz, Rize’de tulumla karşılandı Dünya Boks Şampiyonası’nda 3. olan Rizeli boksör Alperen Yılmaz, tulum eşliğinde coşkuyla karşılandı. Dünya Boks Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil eden genç boksör Alperen Yılmaz, zorlu mücadelelerin ardından dünya üçüncüsü olarak bronz madalyanın sahibi oldu. Antrenörü Aydın Sakal ile birlikte memleketine dönen dünya 3.’sü boksör için Rize-Artvin Havalimanı’nda tulum eşliğinde karşılama düzenlendi. Şampiyonadan dönen Yılmaz’ı kendisini Gençlik ve Spor il Müdürü Ramazan Öztürk ve beraberindeki şube müdürleri ile ailesi karşıladı. Dünya 3.’lüğünü Rize’ye getirdiği için gururlu olduklarını kaydeden Boksör Alperen Yılmaz, “Hedefim altın madalyaydı ama olmadı. Buna da şükürler olsun. Dünya 3.’lüğünü Rize’ye getirdim, mutluyum, gururluyum” ifadelerini kullandı. Antrenör Aydın Sakal ise dünya 3.’lüğünün bir başlangıç olduğunun altını çizerek, “Bu dünya 3.’lüğü bizim için bir başlangıç oldu. 10 yıldır birikmiş bir mücadele vardı ve sonunda nasip oldu. Bundan sonraki süreçte yeni madalyaları, yeni başarıları birlikte kutlayacağız. Dünya şampiyonu buraya gelene kadar var gücümüzle çalışacağız” dedi. Gençlik ve Spor il Müdürü Ramazan Öztürk ise Alperen Yılmaz’ın gelecekte olimpiyat madalyasıyla Rize’ye döneceğine inandıklarını kaydederek, “Bugün belki dünya 3.’sü oldu ama biz en başından beri tüm sporcularımızı takip ediyoruz. İnanıyoruz ki Alperen ve arkadaşları bizleri olimpiyatlarda temsil edecekler. İnşallah oradan aldığı madalyayla da Rize’ye giriş yapacak. İşte o zaman asıl kutlamayı yapacağız. Mücadelesini, nasıl savaştığını bizzat izledim ve gördüm” şeklinde konuştu.