Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, Türkiye şartlarında 5, 8 aylık zaman dilimleri sonrasında hayata geçecek promosyon anlaşmalarının kazanım değil zarar olduğuna dikkat çekerek, "Uzun vadede hayata geçecek promosyon ödemeleri kur korumalı imzalanmalıdır" dedi.
Banka promosyonları ile ilgili değerlendirme yapan Demircan, "Promosyonlarla ilgili revizyon için ne bekleniyor. Bankanın menfaati çalışanların menfaatinin önünde mi geliyor. Emekliler için harekete geçerek iki bin liradan yedi, sekiz bin lira promosyon ödemesine başlayan bankalar, kamu çalışanları için neden işi yokuşa sürüyor, idareler buna neden sessiz kalıyor? Bazı idareler bankaya neden altmış gün süre tanıyor? Veya yetkili sendika tüm bu olanlar karşısında neden dut yemiş bülbül kesiliyor? Banka, idare ve sendikalar arasında nasıl bir bağ var. Banka kendi menfaatini düşünebilir, sendika ve idare tamamen çalışanın yanında yer almak zorunda, en azından biz böyle olması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.
İlgili makamlara çağrıda bulunan Demircan, "Türkiye şartlarında 5, 8 aylık zaman dilimleri sonrasında hayata geçecek promosyon anlaşmaları kazanım değil zarardır. Geçen ay imzalanan bir banka promosyon sözleşmesi TÜİK’in bugün açıkladığı enflasyon oranı ile 1,46, başka bir firmaya göre ise 5,86 oranında eridi. Bu nedenle uzun vadede hayata geçecek promosyon ödemeleri kur korumalı imzalanmalıdır." diye konuştu.
"Asıl talep, sağlık çalışanlarına tek kalem maaş ödemesi"
Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen ek ödemelere ilişkin şu açıklamayı yaptı: "Düzenleme taban ek ödeme, teşvik ek ödeme birçok eksiklikle geldi. Bazı kesimler yönetmeliğin tamamen dışında bırakıldı. Taban ek ödeme ve teşvik ek ödeme bordrolarını düzenleyen mutemet arkadaşlarımız başta olmak üzere, genel idari hizmetler, teknik hizmetler sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı, eczacılar, üniversite hastaneleri, acil sağlık hizmetleri, sözleşmeli idareciler, ebe kadrosunda olup klinik sorumlusu olarak çalışan arkadaşlarımız, kalite, eğitim hemşireliği, enfeksiyon hemşireliği gibi birimlerde görev yapan sağlık çalışanları tamamen veya kısmen uygulamanın dışında bırakıldılar. Sağlık Bakanlığının politikalarını illerde, ilçelerde, kurumlarda kim uygulayacak. İdareci arkadaşlar. Ancak bu yönetmelik onları da kapsam dışı bıraktı. Sağlık Bakanlığı yakın zamanda idarecilik görevini kabul edecek personel bulamayacak. Özellikle başhekim, başhekim yardımcılığı gibi görevlerle il sağlık müdürlüklerinde başkanlıklarda görev yapan hekim arkadaşlar maddi kayıpları nedeniyle kurumlarına geri dönmek isteyebilirler. Dileğimiz bakanlık tarafından yayınlanan yönetmeliğin tüm kesimleri kapsar nitelikte olmasıdır. Fakat son iki yönetmelik birçok sakatlıkla yayınlandı. Sağlık Bakanlığımızdan talebimiz birinci basamaktan başlayarak, acil sağlık hizmetleri, ikinci ve üçüncü basamak hastaneler ile üniversite hastaneleri ve hudut sahiller sağlık genel müdürlüğü, adli tıp kurumunu kapsayacak ve her kesimi memnun edecek nitelikte bir yönetmeliği ivedilikle hazırlayarak iş barışını bozmayacak şekilde yürürlüğe koymasıdır. Aslında asıl talep sağlık çalışanlarına tek kalem maaş ödemesidir. Bugün sağlık çalışanları dışında her devlet memuru aylık ne kadar maaş alacağını biliyor. Sadece sağlık çalışanları maaşlarını bilmiyor. Bunun nedeni de performans sistemine ek getirilen diğer performans ödeme kalemleridir."