GÜNDEM - 21 Kasım 2024 Perşembe 10:19

50 yaşında hobi, 60 yaşında mesleği oldu: Yurt dışına bile açıldı

A
A
A

İzmir’in Ödemiş ilçesinde, öğretmenliğinin son yıllarında ipek böceği ve ipeğe merak saran Gülfer Keskin, elden edilen iplerle; şal, elbise, fular, kırlent, peştamal, kimono gibi ürünler üreterek 15 yılı aşkın zamanda hem Türkiye’ye hem de dünyaya açıldı. Bölgede aranan bir isim olan kadın girişimci, “50 yaşından sonra hobim, 60 yaşından sonra da hobim işim oldu” diyerek başarısını özetledi.

İzmir’in Ödemiş ilçesinin tarihi Birgi Mahallesi’nde yaşayan Gülfer Keskin (66), Matematik öğretmenliğinin son zamanlarında ipek böcekçiliği ve ipeğe merak sardı. Her şeyi bir kenara bırakıp köşesine çekilmek istemeyen Gülfer öğretmen, emekli olduktan sonrada hobi olarak başladığı ipek böcekçiliğine gönül verdi.

Dokuma atölyesinde işleyip doğal boyalarla ekonomiye kazandırıyor

Zamanla atölye açan, işleri artan Gülfer Keskin, şimdilerde ipek böceğinden el edilen iplere dokuma atölyesinde hayat veriyor. Şal, elbise, fular, kırlent, kese, peştamal, kimono gibi ürünlerin yüzde 100 ipekten imalatını yapan Keskin, ürünleri doğal boyalarla ince ince işliyor ve kendi tasarımını yaparak ekonomiye kazandırıyor.

50 yaşında hobi, 60 yaşında mesleği oldu: Yurt dışına bile açıldı

Ürünler yurt dışına da gidiyor

Yaptığı işleri çok beğenilen Gülfer Keskin, ürünlerini yurt dışına da satıyor. Amerika, İspanya, İngiltere gibi ülkelere ürünler gönderen kadın girişimci, 15 yılı aşkın zamanı geride bıraktığı mesleğinde adeta aranan bir isim oldu. Gülfer Keskin, mesleğe başlayış hikayesini, “50 yaşından sonra hobim, 60 yaşından sonra da hobim işim oldu” diyerek özetledi. İpek böceği girişimcisi Keskin, “Emekli olmadan kısa bir süre önce ipek böcekçiliğine merak sardım. Çocukluğumda annemler daha önceden ipek böceği yetiştirmişti. Hatta hala annemlerin ürettiği ürünleri kullanırım. Daha sonrada serüvenim başladı. 20 yıla yakın ipekçilikle uğraşıyorum ve bu işe gönül verdim. Satışlarımız gayet iyi. Bu tip işlerde satılabilir ürün üretmek önemli; yani tığı elini alınca örülen şey hemen satılacak diye bir şey yok. Bunu satılabilir hale getirip üretim yapmak gerekiyor. Geçmişte çarşaflar dokunmuş, peştamallar dokunmuş; ama şimdi yeni çizgiler, yeni renklerle mesela kimono yapıyoruz. Bu tip yeni şeyler yapılınca tabi satış oluyor. Kimono burada bireysel alanda var, yurt dışına da gönderdik. Kimono Amerika’nın çok ilgisini çekti. Doğal olarak boyama yapıyorum. Neden kimyasal kullanalım? İpek böceğin kendisi zaten çok hassas bir böcek. Bunlar insanlara sanki hizmet etmek için var. İpek insan teniyle en uyumlu ipliktir” dedi.

50 yaşında hobi, 60 yaşında mesleği oldu: Yurt dışına bile açıldı

Dokuma atölyesinde atık ipler kazanlarda kaynatılıp yeniden değerlendiriliyor

Gülfer Keskin, ipek böceğinden ip elde etmenin oldukça zahmetli olduğunu, bir ipek böceği kozasından bin 600 ve 2 bin metre arası ipin çıktığını söyledi. Keskin, dokuma yaparken hiçbir ipin israf edilmediğini, atık iplerin kazanlarda zeytinyağlı sabunlar yardımıyla tekrar kaynatıldığını ve bunların yeniden kullanıldığını anlattı.

50 yaşında hobi, 60 yaşında mesleği oldu: Yurt dışına bile açıldı

“İpek böceği yetiştiriciliğin arttırılması gerekiyor”

Keskin, şöyle devam etti:

“Küçük Menderes Havzası, geçmişte olduğu gibi bugünde ipek böcekçiliği anlamında önemli bir yer. Tarihte 17 ton yaş koza gönderilirmiş. Burada yaygın bir şekilde ipek böcekçiliği yapılıyor. İpek böceği yetiştiriciliğin artırılması gerekiyor. Ben şöyle söylüyorum; 50 yaşından sonra bir hobim, 60 yaşından sonra da hobim işim oldu diyorum. Boş durmayı seven birisi değilim. İpek bulaşıcı diyorum. İpeğe elinizi verdiniz mi kolunuzu kaptırıyorsunuz; ama çok keyifli.”

50 yaşında hobi, 60 yaşında mesleği oldu: Yurt dışına bile açıldı

Hakan Gözalan - Mustafa İç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Elazığ’da geçen seneye oranla hırsızlık olaylarında yüzde 46 düşüş yaşandı Elazığ Valiliği tarafından düzenlenen asayiş ve güvenlik bilgilendirme toplantısında açıklamalarda bulunan Vali Numan Hatipoğlu, asayiş olayları neticesinde 371 kişinin tutuklandığını ve yakalama oranının geçen yıla göre yüzde 39 oranında arttığını, hırsızlık olaylarında yüzde 46 oranında bir azalma görüldüğünü bildirildi. Elazığ Valiliği tarafından Asayiş ve Güvenlik Bilgilendirme Toplantısı düzenlendi. Valilikte gerçekleştirilen toplantıya, Vali Hatipoğlu’nun yanı sıra İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Alpaslan Doğan ve İl Emniyet Müdür Yardımcısı Seydi Ertekin katıldı. Toplantıda 2023-2024 yılı 10 aylık karşılaştırma verileri ele alındı. Verilere göre, asayiş olayları neticesinde 371 kişinin tutuklandığı ve yakalama oranının geçen yıla göre yüzde 39 oranında arttığı, hırsızlık olaylarında yüzde 46 oranında bir azalma görüldüğü bildirildi. Aynı zamanda zehir tacirlerine yönelik düzenlenen operasyonların yüzde 34 artış gösterdiği ve tutuklama oranlarının ise yüzde 154 arttığı aktarıldı. Elazığ’da huzur ve güvenliği adına, bir taraftan önleyici kolluk hizmetlerini yürütürken diğer taraftan da suçluların yakalanmasına ve suç olaylarının aydınlatılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini dile getiren Vali Numan Hatipoğlu, “Kolluk kuvvetlerimiz 7 bin 347 personel ve 771 araç ile 7/24 esasına göre Elazığımızın huzur ve güvenliği için çalışmaktadır. 2024 yılının ilk on ayına ait verileri sizlerle paylaşacağım. Kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahıslara yönelik yürütülen çalışmalarda, 5 yıldan az cezası olan bin 185 kişi yakalanmış ve yakalanma oranı geçen yıla göre yüzde 27 artmıştır. 5 ile 10 yıl arasında cezası olan 260 kişi yakalanmış ve yakalanma oranı geçen yıla göre yüzde 51 artmıştır. 10 yıl ve üzerinde cezası olan 153 kişi yakalanmış ve yakalanma oranı geçen yıla göre yüzde 66 artmıştır” dedi. "Geçen yılın aynı dönemine kıyasla hırsızlık olaylarında yüzde 46 oranında bir azalma görülmüştür" Asayiş olayları neticesinde 371 kişinin tutuklandığını ve yakalama oranının geçen yıla göre yüzde 39 oranında arttığını vurgulayan Vali Hatipoğlu, “Geçen yılın aynı dönemine kıyasla hırsızlık olaylarında da yüzde 46 oranında bir azalma görülmüştür. Malvarlığına karşı işlenen suçlarda yüzde 34’lük bir düşüş gerçekleşmiştir. Yine kişilere karşı işlenen suçlarda da yüzde 6’lık bir düşüş yaşanmıştır. İlimizde 2024 yılının ilk 10 ayında meydana gelen olaylarda aydınlatma oranı yüzde 95 ile ülkemiz ortalamasının üzerindedir. Zehir tacirlerine yönelik olarak ise bin 966 operasyon gerçekleştirilmiş, operasyon sayısında geçen yıla kıyasla yüzde 34’lük bir artış sağlanmıştır. Tutuklama oranı ise yüzde 154 artarak 61 zehir taciri tutuklanmıştır. Farkındalık ve bilgilendirme faaliyetleri kapsamında, 660 etkinlikte toplam 2 bin 597 kişiye ulaşılmıştır” diye konuştu. Vali Hatipoğlu, “Kaçakçılık suçlarına yönelik olarak gerçekleştirilen operasyon sayısı yüzde 18 artarak 340’a ulaşmıştır. Bu operasyonlar sonucunda 67 kişi tutuklanmış ve tutuklanma oranında yüzde 109’luk bir artış sağlanmıştır. Terör suçları kapsamında 159 operasyon gerçekleştirilmiş ve 11 şahıs tutuklanmıştır. Bu operasyonlarda yakalanan 55 yabancı uyruklu şahıs da sınır dışı edilmek üzere Geri Gönderme Merkezlerine teslim edilmiştir. Düzensiz göçmenlere ve göçmen kaçakçılığına yönelik operasyon sayısı yüzde 200 artarak 42’ye ulaşmıştır. Bu operasyonlar sonucunda 14 kişi tutuklanmış ve tutuklama oranında yüzde 366’lık bir artış sağlanmıştır. Siber suçlar kapsamında gerçekleştirilen 14 operasyonda, 37 kişi tutuklanmıştır. Trafik denetimleri kapsamında 750 bin araç sorgulanmış olup, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 oranında bir artış sağlanmıştır. Vatandaşlarımızın trafikteki duyarlılığını artırmaya yönelik gerçekleştirilen eğitimlerde; 25 bin 791 öğrenci, bin 178 servis şoförü, 23 bin 64 vatandaş olmak üzere toplamda 49 bin 640 kişiye trafik eğitimi verilmiştir. Eğitim verilen kişi sayısı, geçen yıla oranla yüzde 42 artış göstermiştir” diye kaydetti.
Diyarbakır DİSİDER’den fırsatçılara tepki Diyarbakır Sanayici ve İş Dünyası Derneği (DİSİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Şeyhmus Akbaş, fırsatçıların asgari ücrete yapılacak artışın ertesi günü ürün ve hizmetlerde artış yaptığını belirterek, bu duruma karşı sıkı denetim yapılması gerektiğini kaydetti. DİSİDER Yönetim Kurulu Başkanı Akbaş, dünyada ve Türkiye’de daralan ticaret ile yaklaşık 3 ay süren asgari ücret tartışmalarının hem işvereni hem de çalışanı meşgul etmekte olduğunu söyledi. Süren bu tartışmanın olumsuz etki oluşturduğu gibi piyasanın güven ortamını ve iş barışını da bozduğunu belirten Akbaş, “Bu bağlamda asıl olan asgari ücretin artışı değil, piyasada fiyatlamanın denetimsizliğidir. Çünkü fırsatçılar asgari ücrete yapılacak artışın ertesi günü ürün ve hizmetlerde yapılan artışlarla kaşıkla verileni kepçeyle geri alacaklardır. Ahlak ve vicdan ile bağdaşmayan bu tutumun göz önüne alınarak sıkı bir denetime tabi tutulmasının asgari ücret artışından daha önemli olduğu hususunun altını çizmek isteriz” dedi. Türkiye’de devam eden yüksek enflasyonun asgari ücretle çalışanları, bankalardaki yüksek faizin de işletmeleri ekonomik olarak daha kırılgan hale getirdiğini ve yaşam standartlarını ciddi ölçüde düşürdüğünü kaydeden Akbaş, “Bunları da göz önünde bulundurarak, gerek çalışan, gerek işverenleri yormayan iki tarafın da fedakârlık yaparak asgari ücret artışı üzerinde uzlaşma sağlanmasını bekliyoruz. Siyasi partilerimizin asgari ücret artışıyla ilgili makul açıklama yapmaları önem arz etmektedir. Aksi taktirde bu popülist söylemler iş barışını bozar, işletmelerimizi zor duruma düşürür. Çalışanları da işsiz bırakır. Unutulmamalı gemi batarsa limanın bir önemi kalmaz” ifadelerini kullandı.