ASAYİŞ - 30 Kasım 2024 Cumartesi 12:31

22 yıldır usanmadan oğullarını arıyorlar: "Ömrümün yarısı ağlamakla geçti"

A
A
A
22 yıldır usanmadan oğullarını arıyorlar: "Ömrümün yarısı ağlamakla geçti"

İzmir’in Karşıyaka ilçesinde, 22 yıl önce evinin önünden zorla otomobile bindirildikten sonra bir daha haber alınamayan Osman Dikici’nin acılı anne ve babası, 22 yıldır yılmadan usanmadan oğullarını arıyor. Kayıplara karıştığında 27 yaşında olan Osman Dikici’nin babası Kemal Dikici, "Ömrümün yarısı ağlamakla geçti, kanser oldum" diye konuştu.


Olay, 1 Haziran 2002 gecesi Karşıyaka ilçesi Bahçelievler Mahallesi Cevdet Bilsay Caddesi’nde meydana geldi. İlçede market işleten ve o zamanlar 27 yaşında olan Osman Dikici, evinin önünden aracına bineceği sırada, kimliği belirsiz kişilerce otomobile bindirilip kaçırıldı ve o günden beri evine dönemedi. Dikici’nin ailesi o günden bu yana çocuklarını aramayı sürdürürken, aile hem polise haber verdi hem de kendi imkanlarıyla çocuklarını aramayı sürdürdü ancak aramalardan hiçbir sonuç çıkmadı. Son olarak 2018 yılında yapılan bir ihbar ile soruşturma yeniden açılsa da o çalışmalardan da bir sonuç çıkmadı.



Gizemli telefon: "Bizim Osman ile işimiz var, kendisi bir ay bizimle kalacak"


22 yıl önce ilçede rüşvet iddiasıyla açığa alınan polislerin oğlunu kaçırdığını ileri süren baba Kemal Dikici, oğlunun kayıplara karışmasının ardından kendilerine gelen bir telefondan bahsetti. Osman’ın yanlarında olduğunu söyleyen telefondaki gizemli kişiden bahseden baba Dikici, "Market açtık, oğlum marketi çalıştırıyordu. İşe sabah gidiyor, akşam geliyordu. O mıntıkada görevli 3 polisle tanışmıştı. Bunlarla samimiyet kurmuşlardı. Bir gün o bölgede polisler bir kişiyi ruhsatsız silahla yakalamışlar, şüpheliye de 4 bin dolar karşılığında kendisi hakkında rapor tutmama teklifinde bulunmuşlar. Sonra bu kişiden sürekli para istemişler ve silahla yakalanan kişi avukata başvurunca avukatı da tehdit etmişler. Bunların hepsinden Osman’ın da haberi var. O dönemin emniyet müdürünün devreye girmesiyle bu polisler açığa alınıyor. 1 Haziran 2002 gecesi Osman eve gelmedi ve ertesi sabah biz kendisini aramaya başladık. 2 Haziran gecesi de bize bir telefon geldi ve Osman’ın kaçırıldığını söyledi; ’Bizim Osman ile işimiz var, kendisi bir ay bizimle kalacak’ dendi. Ben kim olduklarını söylediğimde de telefon kapandı. Daha sonra polis ekipleri tarafından yapılan çalışmayla yakalandılar; ama Osman ortada yok. Nerede olduğu sorulduğunda da Osman’ın kendilerinden ayrılıp gittiğini söylemişler. O gün bugündür oğlum ortada yok" dedi.



"Ömrümün yarısı ağlamakla geçti"


Oğlunun dirisine de ölüsüne de kavuşamadıkları bu süreçte, üzüntüden kanser hastası olduğunu, sürekli ağladığını söyleyen baba Kemal Dikici, "Sürekli mahkemelerle uğraştık oğlumu bulmak için. Daha sonra 20 seneyi geçince zaman aşımına uğramasın diye tekrar dosya açtırdık. Bu zamana kadar oğlumun dirisini de ölüsünü de aradık. Kanser hastası oldum, kemoterapi gördüm. Kolay bir iş değil, Allah kimseyi, düşmanımı bile evlat acısıyla sınamasın. Televizyonda kayıplarla ilgili bütün programları izliyorum, oğlumdan bir iz çıksın diye her gün kanallara bakıyorum. Ömrümün yarısı ağlamakla geçti. Oğlum canlı gelirse dünyalar benim olur. Kaçırıldığında 27 yaşındaydı, şimdi ise 49 yaşında. Polis ekipleri oğlumu hala arıyorlar gayretli bir şekilde. Oğlumun kaçırılmasının suçlusu olan Bülent Uzun’un da Ukrayna’da olduğu ve kırmızı bültenle arandığını öğrendik" diye konuştu.



"Oğlum şimdi karşımda olsa doya doya sarılır özlem giderirdim"


Oğluna duyduğu hasreti dile getiren acılı anne Fatma Dikici ise, "1 Temmuz akşamı oğlum bana telefon etti ve eve geleceğini söyledi. Gece uyudum uyandım ve baktığımda yatağında yoktu. Sabah bir daha baktım yine yok. O gece bir telefon geldi ve Osman’ın ellerinde olduğunu söyledi. O günden beri kendisinden haber alamadık. Devlet büyüklerinden ve tüm yetkililerden yardım istiyorum. Oğlum şimdi karşımda olsa doya doya sarılır özlem giderirdim. Oğlumu kaçıranların, bizi bu duruma sokanların yargılanmasını istiyorum. Eşim de ben de hasta olduk. Allah kimseye bu sıkıntıyı vermesin" açıklamasında bulundu.



22 yıldır usanmadan oğullarını arıyorlar: "Ömrümün yarısı ağlamakla geçti"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Valiliği sahte alkol tedbirlerini açıkladı: 4 kişi ’kasten öldürmekten’ tutuklandı İstanbul Valiliği, sahte alkolün satışı ve tüketiminin önlenmesi için ek tedbirler aldığını açıkladı. Yılbaşından bu yana sahte alkolle ilgili 15 kişinin gözaltına alındığı ve bunlardan 4’ünün ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklandığı belirtildi. İstanbul Valiliği, son günlerde artan sahte alkolün satışı ve üretiminin önlenmesi için bir dizi ilave önlem aldığını açıkladı. Operasyonların devam ettiği belirtilen açıklamada, piyasaya büyük miktarda sahte alkol sürdüğü tespit edilen 15 kişinin gözaltına alındığı ve şahıslardan 4’ünün ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklandığı ifade edildi. Şahıslardan 8 kişinin emniyette sorgusu devam ederken, 3 kişi ise serbest bırakıldı. 2024 yılı içinde kent genelinde 302 ton sahte alkolün ele geçirildiği ifade edilen açıklamada, yılbaşından bu yana ise 29 ton sahte alkolün ele geçirildiği ve 64 işletmenin iş yeri ruhsatının iptal edilerek kapatıldığı bilgisi verildi. Açıklamada alınan ilave tedbirlerle ilgili şunlar kaydedildi: “İstanbul’da halkımızın can güvenliğini doğrudan tehdit eden ve son aylarda artış gösteren sahte-kaçak alkol tüketimi ve satışıyla etkin mücadele konusunda Valiliğimizce alınan bir dizi ilave tedbir uygulamaya konulmuştur. Konuyla ilgili kurumlarımız ve kolluk güçlerimiz bu sorunla etkili ve kararlı mücadele azmiyle gece gündüz görev yapmaktadır. -10 Ekim 2024 tarihli Valiliğimiz genelgesiyle, alkol satışı yapan işletmelere 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren alkol satışı yapan işletmeye, iş yerinin tamamını görecek şekilde kamera takılması ve kayıtların bir ay tutulması zorunluluğu getirildi. -10 Ocak 2025 tarihli Valiliğimiz genelgesiyle; kaçak ya da sahte alkol satışı yapan ve bu nedenle ölüme sebebiyet veren, denetimlerle kaçak ya da sahte alkol satışı yaptığı belirlenen, Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı tarafından verilen satış ve sunum belgesi olmayan, özel kanunlardaki istisnalar hariç, Mülkî İdare Amirinin genel güvenlik ve asayiş durumu hakkındaki görüşü doğrultusunda ilgili belediye meclisinin tespit ettiği içkili yer bölgesi dışında, açıktan alkol sunumu ve satışı yapan işletmelerin, mevzuat gereği yapılacak idari işlemlere ilaveten, işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının ilgili belediyeler tarafından iptal edilmesi kararı alınmıştır. -Valiliğimizce yayımlanan bu genelgelere ilaveten ilçelerimizde, İl Ticaret Müdürlüğü, İlçe Emniyet Müdürlüğü, İlçe Jandarma Komutanlığı, İlçe Belediye Başkanlığı, İlçe Sağlık Müdürlüğü ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü temsilcilerinden oluşan denetim ekipleri kurulması ve bu ekiplerin 24 saat esasına göre aralıksız denetim yapmaları konusunda Kaymakamlıklarımız yazılı olarak talimatlandırılmıştır. Denetim ekiplerimizin ilimizde sahte - kaçak alkol kullanımı ve satışıyla ilgili etkin ve kararlı mücadelesi artarak devam etmektedir. Halkımızın can güvenliğini doğrudan tehdit eden kaçak ya da sahte alkol satışı ve tüketiminin önlenmesine yönelik kararlı mücadelemize verdiğiniz desteğin hayati öneme haiz olduğuna inanıyoruz.”