ASAYİŞ - 16 Ocak 2025 Perşembe 16:44

Küçükçekmece’de yaşanan ölümlü metrobüs kazasına ilişkin davanın ilk duruşması görüldü

A
A
A

İstanbul Küçükçekmece’de bir metrobüsün karşı yönden gelen metrobüse çarpması sonucu 1 kişinin hayatını kaybettiği 51 kişinin ise yaralandığı kazaya ilişkin davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmada savunma yapan metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin “Ben yola çıktım, kör noktada açılmış o yol. Ben görür görmez frenlemeye başladım ve kaza sonuna kadar frenden çekmedim. Orada hızlı bir seçim yapmam lazımdı. Amirlerimi ezmemek için karşı şeritten gelen metrobüsün sağ arka kısmına vurmak zorunda kaldım. Kesinlikle ben burada kusurlu olduğumu düşünmüyorum. Kurtarmak için elimden gelenin fazlasını yaptım” dedi. Ara kararını açıklayan mahkeme metrobüs şoförü Çetin haricindeki 4 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi.

İstanbul Küçükçekmece’de 29 Ağustos 2024 tarihinde bir metrobüsün karşı yönden gelen metrobüse çarpması sonucu 1 kişinin hayatın kaybettiği 51 kişinin yaralandığı kazaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlanmıştı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) denetim amiri olarak görevli olan Hüseyin Pazarlı, İETT Metrobüs Daire Başkanlığı Metrobüs Filo Yönetim Merkezi saha amiri Şafak Yıldız, metrobüs yolunda çalışma yapan inşaat firmasının şantiye şefi Muhammet Sertaç Kazıcı ve proje müdürü Niyazi Baştürk’ün ayrı ayrı ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.

Olaya ilişkin davanın duruşmasının görülmesine başlandı

Küçükçekmece 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada bir kısım tutuklu sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) denetim amiri tutuklu sanık Hüseyin Pazarlı, denetim yapmamak ile suçlandığını söyleyerek “Ben sadece altımda görev yapan amir arkadaşların işe gelip gelmediklerini kontrol etmekle ve yolda metrobüs kaldığı zaman yolcuların güvenli bir şekilde başka bir metrobüse aktarılmaları ile ilgileniyorum. Ben yol yapım çalışması ile ilgili ne teknik bilgiye sahibim ne denetimim var bu konuda” dedi. Pazarlı’nın avukatı ise “Müvekkilin görevi sahayı denetlemek değil. Müvekkil şoför kadrosunda, amir kadrosu diye bir şey yok. Denetim amiri denilmiş ama resmi olarak denetim amirliği diye bir şey yok” şeklinde savunma yaptı.

Metrobüs yolunda çalışma yapan inşaat firmasının şantiye şefi tutuklu sanık Muhammet Sertaç Kazıcı ise “Biz 2022 yılından itibaren asfalt yolu beton yol ile kaplamaya başladık. Günde 400-450 metre kaplama yapıyoruz. Kademeli olarak ve sürekli ilerleyen bir şantiye var. İmalatlarımıza devam ederken teknik şartnamede yer alan güvenlik tedbirlerimizi aldık. Bu güvenlik tedbirleri dubaları kapsıyor. Bilirkişi raporunda, alınan güvenlik tedbirlerinin Karayolları Trafik Kanunu’na göre olmadığı söyleniyor. Ama metrobüs yolu Karayolları Trafik Kanunu’na tabi değildir. Metrobüs yolu çok dar. Büyük uyarı tabelaları kullanamıyoruz. Bunu yapamadığımız için metrobüs şoförlerinin cep telefonu numaraları üzerinden çalışanlardan haberdar ediliyor. Biz alabileceğimiz tüm güvenlik önlemlerini aldık. Biz bu işi üç yıldır yapıyoruz. Hiçbir problem ve sıkıntı bu zamana kadar yaşamadık. Milyonluk şantiyeler yönettim. Hiçbirinde basit yaralanmalar dışında kaza meydana gelmedi. Metrobüs şoförü maksimum hızında ilerlemiş. Biz yapmamız gereken güvenlik tedbirlerinin tamamını aldık” dedi.

Tutuklu olarak yargılanan proje müdürü Niyazi Baştürk savunmasında “Metrobüs yolunun yapımında sorumlu kişi benim. Bu yol tamamen sınırlandırılmış bir yoldur. Bütün personel eğitimli personeldir ama fiziki konuşalları birçok açıdan yetersizdir. Normalde 15 saniyede bir metrobüs hareketi gerçekleşiyor. Bu çalışma 3 yıldır devam ediyor. Ben proje müdürüyüm. Benim şantiyede bir sorumluluğum yok. Burada eksik olan bir şey yok. Şoför arkadaşımızın verdiği karar bu vehameti doğurdu” şeklinde konuştu.

Tutuklu olarak yargılanan metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin savunmasında “Ben yıllardır şoförlük işi yapıyorum ve işimi de seviyorum. İlk seferimdi olay günü. 28 Ağustos’ta izinliydim. Telegram üzerinden bir grup var mesajlar geliyor. Yol çalışması sırasındaki yol değişimi bilgisi veriliyor mesaj üzerinden. Olay günü araca bindim aracı çalıştırdım içinde 15 dakika oturdum o esnada hiçbir mesaj gelmedi. Bilgi ekranından mesaj gelmedi bana. Ben yola çıktım, kör noktada açılmış o yol. Ben görür görmez frenlemeye başladım ve kaza sonuna kadar frenden çekmedim. Orada hızlı bir seçim yapmam lazımdı. Amirlerimi ezmemek için karşı şeritten gelen metrobüsün sağ arka kısmına vurmak zorunda kaldım. Ben el frenini çekip tüm yolcuları boşalttım. Yaralı olan herkesin başında bekledim. Kesinlikle ben burada kusurlu olduğumu düşünmüyorum. Kurtarmak için elimden gelenin fazlasını yaptım” şeklinde konuştu. Duruşmada beyanda bulunan müşteki Murat Uçar “Ölen kişinin kardeşiyim. Şikayetçiyim davaya katılmak istiyorum” dedi.

Duruşmada ağlayarak beyanda bulunan Şeyma Özcan “Kazada bacağım kırıldı. 2 kez ameliyat oldum. Fizik tedavi sürecim hala devam ediyor. Kaza yapan metrobüsün yanındaydım. Ben kaza anını hatırlamıyorum. Uyandığımda hastanedeydim. İşe de gidemiyorum. Çok mağdur oldum. Şoför kaza yaptığı sırada telefonda konuşuyordum. Telefondaki kişi şoföre ‘yavaş yavaş’ diye bağırdığımı duymuş” ifadelerini kullandı. Dinlenen diğer müştekiler de olay nedeniyle zarara uğradıklarını söyleyerek şikayetçi olduklarını dile getirdi. Ara kararını açıklayan mahkeme, metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme diğer 4 tutuklu sanığın ise yurt dışına çıkmama adli kontrol şartı ile tahliyesine hükmetti. Duruşma eksiklerin giderilmesi için ertelendi.

İddianameden

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 29 Ağustos 2024 tarihinde meydana gelen kaza anlatıldı. İddianamede 1 kişi maktul 32 kişi ise müşteki olarak yer aldı. 5 kişi ise şüpheli sıfatıyla iddianamede yer buldu. İddianamede kaza günü Yenibosna ile İBB Sosyal Tesisleri metrobüs durağı arası yol yapım ve onarım işlemlerinin devam ettiği aktarıldı. Hazırlanan iddianamede Sefaköy metrobüs durağı yakınlarında Beylikdüzü istikametine seyir halindeki 34 TR 6183 plakalı metrobüsü kullanan Düzgün Murat Çetin’in yol yapım çalışması nedeni ile geçici olarak trafik akışının sağlanması amacıyla E-5 Karayolu üzerinde dubalarla işaretli olarak verilen bypass yol girişini kaçırdığı aktarıldı. Çetin’in metrobüs trafiğine kapalı yolda seyrine devam ederken park halinde bulunan ve sürücü koltuğunda İETT Metrobüs Daire Başkanlığı Metrobüs Filo Yönetim Merkezi saha amiri olan şüpheli Şafak Yıldız ve ön yolcu koltuğunda Zafer Ömür’ün bulunduğu 34 DFL 305 plakalı aracı gördüğü aktarıldı. Çetin’in aracı görmesi üzerine panikleyerek çarpmamak için manevra yaptığı sırada Söğütlüçeşme istikametine seyretmekte olan Emrah Yıldırım’ın idaresindeki 34 TN 2764 plakalı metrobüse çarptığı iddianamede belirtildi. İddianamede kaza sonucu Ferhat Uçar’ın vefat ettiği ve birçok vatandaşın yaralandığı aktarıldı.

Olaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda asli kusurlu bulunan sürücü Düzgün Murat Çetin’in yola gereken dikkati ve özeni göstermediği, hızlı, dikkatsiz ve kontrolsüz seyrettiği, yolun sol şeridinde yapılan çalışmadan dolayı yapılan işaretleme ve kapatılan şeridi görmeyerek dubalarla yönlendirilen yolu son anda fark edip direksiyonunu ani olarak sağa manevra yaptığı ve Emrah Yıldırım yönetimindeki metrobüse çarparak ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesine sebep olduğu belirtildi. Sürücü Emrah Yıldırım’ın ise kendi yön ve şeridinde, kurallara uygun olarak seyri esnasında, karşı yönden gelen ve şeridine ani ve hatalı olarak manevra yaparak, aracının sağ yan kısımlarına çarpmasına karşı alabileceği herhangi bir tedbiri olmadığından kusurlu görülmediği açıklandı. Metrobüs yolu yapım çalışmasını yürüten inşaat firmasının şantiye şefi Muhammet Sertaç Kazıcı ve proje müdürü Niyazi Baştürk’ ün; İ.B.B Başkanlığı’nın bakım ve sorumluluğu altındaki yolda çalışma yaparken gerekli ve yeterli tedbirler ile işaretlemeleri yapması gerekirken, işaretleme ve işaretleme başlangıcına ışıklı ikaz cihazı koyması gerekirken bu hususlara yeterince uymadığı, gerekli ve yeterli trafik işaretlemelerini yapmadığı anlaşıldığından tali kusurlu oldukları belirtildi.

Şafak Yıldız’ın İBB’de saha amiri olarak görevli olduğu esnada, kaza mahallindeki göreve başlamadan önce alınan tedbirleri ve işaretlemeleri kontrol edip eksik olan hususlar varsa gerekli güvenlik önlemleri alarak görevine başlaması gerekirken, bu hususlara yeterince uymadığı, kapalı olan şeride işaretleme ve bariyer ile gerekli güvenlik tedbirlerini almadan, tedbirsiz olarak, rekortman (baypas) koluna, çok yakın mesafede durakladığı, güvenli mesafede durmadığı, sorumlu olduğu bölgede gerekli denetimleri yerine getirmede ihmalinin olduğu belirtilerek tali kusurlu olduğu ifade edildi.

İBB’de denetim amiri olarak çalışan Hüseyin Pazarlı ise bilirkişi raporunda, bakım sorumluluğu altındaki yolda çalışma yaptırdığı şirketin çalışması esnasında trafik güvenliğiyle ilgili gerekli ve yeterli tedbirleri alıp almadığını kontrol etmesi, eksiklerin giderilmesini sağlaması gerekirken, bu hususlara uymada gereken dikkat ve özeni göstermediği, gerekli denetimlerini yerine getirmede ihmali olduğu anlaşıldığından tali kusurlu bulundu. İBB Avrupa Yakası Yol Bakım ve Onarım Müdürlüğü, Müdürü Murat Er, Müdür Yardımcısı Burak Alp ve Ahmet Yıldırım’ın, yüklenici firmanın yol yapımı sırasında trafik güvenliğiyle ilgili gerekli, yeterli tedbirleri alıp almadığını kontrol ve denetlemesinde ihmallerinin olması sebebiyle üst derece tali kusurlu oldukları belirtildi. İddianamede 3 şüphelinin memur olmaları nedeniyle haklarındaki ayrı bir soruşturmanın devam ettiği kaydedildi. İddianamede Ferhat Uçar’ın otopsi raporuna yer verildi. Raporda, maktulün iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği anlatıldı.

Metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) denetim amiri olarak görevli olan Hüseyin Pazarlı, İETT Metrobüs Daire Başkanlığı Metrobüs Filo Yönetim Merkezi saha amiri Şafak Yıldız, metrobüs yolunda çalışma yapan inşaat firmasının şantiye şefi Muhammet Sertaç Kazıcı ve proje müdürü Niyazi Baştürk’ün ayrı ayrı ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

Melike İnal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Dışişleri Bakanlığı: “GKRY’nin silah satışı ve askeri eğitim için uygun ülke olarak tayin edildiği kararı kınıyoruz” Dışişleri Bakanlığı, ABD tarafından dün yayımlanan, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin (GKRY) silah satışı ve askeri eğitim için uygun ülke olarak tayin edildiği kararı kınadığını açıkladı. Dışişleri Bakanlığı’nın resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, “ABD tarafından dün yayımlanan, GKRY’nin silah satışı ve askeri eğitim için uygun ülke olarak tayin edildiği kararı kınıyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı tarafından bu konuda yapılan açıklamada kayıtlı görüşleri paylaşıyoruz” denildi. Ada’daki silahlanma faaliyetlerini artıracak olan kararın hata olarak değerlendirildiği vurgulanan açıklamada, “Ada’daki silahlanma faaliyetlerini artıracak bu kararı vahim bir hata olarak değerlendiriyoruz. Bölgemizin son derece hassas bir dönemden geçtiği göz önünde bulundurulduğunda, ilgili tüm tarafların kışkırtıcı adımlardan kaçınması ve sağduyulu hareket etmesi gerekmektedir” ifadelerine yer verildi. ABD’de göreve gelecek yeni yönetimin verilen karardan geri dönmesini bekledikleri belirtilen açıklamada, “ABD’nin kısa süre sonra göreve gelecek yeni yönetiminin, mevcut Başkan tarafından atılan bu hatalı adımdan geri dönmesini bekliyoruz. Anavatan ve Garantör devlet Türkiye olarak, KKTC’nin savunma ve caydırıcılık kabiliyetlerini artırmak amacıyla atacağı adımları desteklemeyi sürdüreceğiz” denildi.
İstanbul Binali Yıldırım: "Evlatlarımızı geleceğe daha iyi hazırlayacak tedbirler alıyoruz" Kızılay’ın “81 İl 81 Anaokulu” projesi kapsamında, Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım’ın himayelerinde, Pendik Belediyesi işbirliğiyle yapılan Tunalar Kızılay Anaokulu’nun açılışı gerçekleştirildi. Açılışta konuşan Binali Yıldırım, "’Ağaç yaşken eğilir’ misali evlatlarımızı geleceğe daha iyi hazırlayacak tedbirler alıyoruz” dedi. Türk Kızılayı İstanbul Şube Başkanlığının başlattığı “81 İl 81 Anaokulu Projesi” kapsamında, Pendik Belediyesi işbirliğiyle Pendik’te inşa edilen Tunalar Kızılay Anaokulu için açılış töreni düzenlendi. Açılış törenine Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin’in yanı sıra Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı ve 28’inci TBMM Başkanı Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım, İstanbul Valisi Davut Gül ile öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende öğrencilerden oluşan mehteran takımı sahnede performans sergiledi. Açılış töreninde konuşan Binali Yıldırım, "2016’nın ilk yarısında, ‘biz acaba devletin yaptıklarının dışında eğitime nasıl katkı sağlayabiliriz ve bunu hangi yollardan yaparız’ şeklinde bir düşünce gelişti. ’Ağaç yaşken eğilir.’ misali evlatlarımızı geleceğe daha iyi hazırlayacak tedbirler alıyoruz. Eğitim artık 6 yaşında değil 3 yaşında başlıyor. Üniversitede 1 veriyorlar, 1 alıyorlar. Ama bu anaokullarında 1 veriyorsun 7 alıyorsun. Devlet imkanlarıyla, elinden geleni yapıyor. İstanbul’da 3 milyon öğrenci var. 3 milyon, dünyadaki 56 ülkenin nüfusundan büyük demek” dedi. Törende konuşan Vali Gül, “Türkiye Cumhuriyeti’nin her karış toprağında unutulmayacak emekleriniz var ama bazı ekinliklerin, bazı hizmetlerin büyüklüğü sadece ekonomi ile ölçülmez. Hanımefendi’nin himaye ettiği, Türkiye’deki 81 ilde anaokulu yapılması projesi, sadece ekonomik boyutundan ziyade içerisine sevgi konulan, fedakarlık konulan, ve sosyal çevrenin bu işe entegre edildiği Türkiye’deki en büyük okul öncesi projesidir. O açıdan müteşekkiriz” diye konuştu. Tunalar Kızılay Anaokulu’nun açılış törenine katılan Pendik Belediyesi Başkanı Ahmet Cin konuşmasında, “Pendik eğitim alanında çok önemli yatırımlar almış bir ilçemiz. Geçen 5 yıllık süre zarfında 13 okulumuz faaliyete geçmiş bulunmakta. 10 okul da inşaata geçecek seviyeye gelmiş durumda. Okullarımızı iyileşmesi ile ilgili çalışmalarımız var. Pendik’te bütün okulları yapmaya karar verdik. 84 civarında okulumuzun boyasını bitirdik. İnşallah eğitime ara verdiğimiz zamanlarda diğer okullarımızın da bu noktada ihtiyaçlarını gidermiş olacağız. Bakım onarım bahçe düzenlemesi, araç gereç ihtiyaçlarıyla ilgili taleplerle ilgili de imkan sunmaya çalışıyoruz. Her gün bir okulumuzdan 100 veya 120 civarında öğrencimizi Gençlik Kamplarına götürüyoruz” dedi. “81 İl 81 Anaokulu Projesi” kapsamında bağışçıların desteğiyle yapılan Tunalar Kızılay Anaokulu Çamçeşme Mahallesi Anafartalar Sokağı’nda hizmete girdi. Çocuklara yönelik tasarlanan bina tek kattan oluşuyor. 350 metrekarelik kapalı alana sahip anaokulu Türk bayrağının simgeleri olan ay ve yıldız esaslı mimari yapıda inşa edildi.