GENEL - 25 Kasım 2019 Pazartesi 11:53

Sosyal medyada çevrim içi tacize dikkat

A
A
A
Sosyal medyada çevrim içi tacize dikkat

İngiltere’de sosyal medya yasalarının ele alındığı panele katılan Sosyal Medya Uzmanı ve Stratejist Alaattin Çağıl, çocukları çevrim içi ortamlardan zarar görmesinin engellenmesi gerektiğini söyledi.

İngiltere’de sosyal medya yasalarının ele alındığı panele katılan Sosyal Medya Uzmanı ve Stratejist Alaattin Çağıl, çocukları çevrim içi ortamlardan zarar görmesinin engellenmesi gerektiğini söyledi.


Sosyal medya yasalarının ele alındığı bir panele konuşmacı olarak katılan Sosyal Medya Uzmanı ve Stratejist Alaattin Çağıl, İngiltere hükümetinin, çocukları çevrim içi ortamın zararlarından korumak için sosyal medya şirketlerini, kullanıcıları korumada yasal olarak sorumlu tutmak için çalışma başlatıldığını belirtti.


Çağıl, "Sosyal medya üzerinden çevrim içi yasa dışı materyallerle karşılaşan kişiler bu şekilde muhatap olmaya devam ederlerse bu ciddi bir sorun teşkil eder" dedi.


Alaattin Çağıl, katılımcı olarak panelde yer alan kişilerin çevrim içi olarak tehdit edici, küfürlü ve nefret dolu mesajlara verdikleri cevaplarda ortaya çıkan durumu kendisiyle paylaşmalarını da istedi. Katılımcılardan 13. sınıf öğrencisi, konuyla alakalı yapmış olduğu söylemde, "İğrenç olmasına rağmen, fiziksel şiddet olmadığı sürece bu durum bizim için sorun değil. Fikir özgürlüğü" derken, 8. sınıfta okuyan bir öğrenci ise, "Tutuklanabileceğini sanmıyorum. Sosyal medyada hiçbir şey olmuyor, kimse başını belaya sokmuyor, pek çok insan kötü şeyler söylüyor; ama bir şey olduğu yok" diye konuştu.



"184 kişi üzerinde akademik çalışma başlattım"


2014 yılında 184 kişiden oluşan ve 11-18 yaş arası sosyal medya kullanıcıların bulunduğu akademik bir çalışma başlattığını ifade eden Çağıl, örnekler arasında ırkçı, homofobik ve kadın düşmanı materyaller; şiddet tehditleri, potansiyel taciz ve imaja dayalı cinsel tacizi öne süren yayınlar gibi bir dizi değişkenlerin olduğunu söyledi.


Altın Palmiye ödülü alarak dikkatleri üzerine çeken Çağıl, "Birçok çocuk, sosyal medya tacizcileri için herhangi bir ciddi sonuç doğuracak kurbanlar olarak görülüyor. Bu da diğer çalışmalarda gerçeği gözler önüne seriyor. Bazıları polisin siber suçlarla uğraşırken zaman kaybetmeyeceğini düşünüyor ki bu durum daha da vahim görülebilir. Diğerleri, nefret dolu veya tehdit edici içeriğin sosyal medyada hoşgörülü olduğunu ve normal olarak çok yaygın olarak görüldüğünü iddia etti. Kadınlara yönelik çevrim içi suistimal örneği verildiğinde, örneğin; bir noktaya kadar bunu doğruladığı da görülüyor. Küçük yaştaki çocuklar, bu tür eylemlere polisin müdahale etmesi gerektiğini söylemelerine rağmen, yaşça daha büyük olan diğer gençler ise bu durumun pek de ciddiye alınmaması gerektiğini ve bunun sıradan bir şey olduğunu söylemeleri gerçekten çok vahim bir durum. Çocuklar büyüdükçe ve çevrim içi olarak daha fazla zaman harcadıklarında herhangi bir belirgin sonuç olmadan paylaşılan daha büyük miktarda müstehcen materyal görüyorlar ve yasa dışı olamayacağını düşünüyorlar. Bu, istismarı tekrarlayan veya paylaşan gençler için değil, aynı zamanda destek aramanın bir anlamı olmadığını düşünen mağdurlar için de kötü bir haber" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Cesedi yanmış halde bulunan Afgan işçinin ölümünde reddi hakim itirazı reddedildi Zonguldak’ta cesedi ormanlık alanda yanmış halde bulunan 50 yaşındaki Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’nin ölümüne ilişkin 6 sanığın yargılandığı davada, reddi hakim talebinin reddedilmesine yönelik itiraz da üst mahkemece reddedildi. Zonguldak’ta 50 yaşındaki Vezir Mohammad Nourtani’nin cesedinin ormanlık alanda yanmış halde bulunmasının ardından yürütülen soruşturmada çalıştığı ruhsatsız maden ocağının sahipleri ve çalışanlarının da aralarında bulunduğu 3’ü tutuklu 6 şüphelinin yargılanması sürüyor. Geçen 19 Şubat günü 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 5. duruşmada Vezir Mohammad Nourtani’nin ailesinin avukatı olan Kerim Bahadır Şeker; reddi hakim talebi mahkeme heyeti tarafından somut deliller sunulmadığı gerekçesiyle geri çevrildi. Talebin geri çevrilmesinin ardından Şeker’in itirazı üzerine dava dosyası inceleme yapılmak üzere 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Ancak 2. Ağır Ceza Mahkemesi de oy birliğiyle itirazı reddeden bir karar vererek, "Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; katılan vekilin heyetin reddini gerektirecek delilleri dilekçesinde göstermemiş olduğu, ret isteminin tüm dosya kapsamından duruşmayı uzatmak amacı ile yapıldığının anlaşıldığı, katılan vekilinin dilekçesinde bahsettiği hususların heyetin reddini gerektirecek mahiyette olmadığı, bu nedenlerle katılan vekilinin heyetin reddi talebinin ve itirazlarının reddine karar vermek gerekmiş" ifadelerine yer verdi. 6 sanığın yargılanmasına 11 Nisan günü 6. duruşma ile devam edilecek.
Kocaeli Bu yarışmada kaybeden olmadı Kocaeli’de Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nda yaşanan tatlı rekabette dereceye girenlere altın verildi. Kaybedeni olmayan yarışmada kursiyerlerin heyecanı ve mutluluğu görülmeye değerdi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, KO-MEK bünyesinde Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’na ev sahipliği yaptı. 88 kursiyerin katıldığı yarışma için Gebze, İzmit ve Gölcük’te ön elemeler yapıldı. Oldukça heyecanlı ve çekişmeli geçen elemeler sonucunda finale kalan 16 kursiyer, büyük heyecan içinde yarıştı. Yarışmada alanında uzman jüri üyeleri görev aldı. Programın açılışında KO-MEK Yuvacık Kurs Merkezi kursiyerlerinin seslendirdiği ilahi dinletisi izleyenleri adeta mest etti. "Sosyal yaşamımızı peygamber efendimizin hayatına göre şekillendirmeliyiz" Final yarışmasına katılarak seminer veren Yazar Saliha Erdim, "Kur’an Ahlakıyla Yaşamak" konusunda önemli bilgiler verdi. Hz. Muhammed ve sahabelerinin yaşamlarından örnekler veren Erdim, "Peygamber efendimizi tanısak ve onun hayatını anlasak çok rahat edeceğiz. Bizler hayatımızı ve sosyal yaşamımızı peygamber efendimizin hayatına göre şekillendirmeliyiz." diyerek katılımcılara önemli bir mesaj verdi. Erdim, ayrıca dinleyicilere bol bol okumalarını da tavsiye etti. "Eşinize verdiğiniz değerin yerini teknolojik aletler almasın" Aile içerisinde huzurun önemine değinen Erdim, "Bir ailede huzur yoksa o evde psikolojik rahatsızlıklar baş göstermeye başlar. Eşler birbirine daima saygı ve sevgi ile yaklaşmalı. Ailede huzur eşlerin birbirine verdiği değerle doğru orantılıdır. Eşinize verdiğiniz değerin yerini teknolojik aletler almasın. Aile içindeki israfı en iyi hanımefendiler bilir. KO-MEK sizin için iyi bir fırsat. Burada ne kadar güzel işler yaparsanız, özgüveniniz o kadar artar." diyerek KO-MEK kurslarının önemine değindi. Dereceye girenlere altın verildi Seminerden sonra jüri üyeleri, dereceye girecek olan yarışmacıları seçerken zor anlar yaşadı. 16 yarışmacının dereceye girebilmek için ter döktüğü final mücadelesinde yarışmacı yakınları oturdukları yerlerden dua ederek destek verdi. Oldukça çekişmeli geçen yarışmada en yüksek puanı alan Mehmet Ali Paşa Kurs Merkezi’nden Nagihan Emir birinci olurken, aynı merkezden Tuba Topçu ikinci, Kuruçeşme Kurs Merkezi’nden Hatice Gülpınar ise üçüncü oldu. Başkan Vekili Berna Abiş tarafından dereceye giren kursiyerlere ödülleri takdim edildi. Birinciye tam altın, ikinciye yarım altın, üçüncüye ise çeyrek altın verildi. Ayrıca yarışmaya katılan tüm kursiyerler için İstanbul Ayasofya Camii ziyareti gerçekleştirilecek.