SAĞLIK - 27 Ağustos 2024 Salı 09:26

Yeni kalp krizi geçirmiş kişilerin uçağa binmesi riskli

A
A
A
Yeni kalp krizi geçirmiş kişilerin uçağa binmesi riskli

Günümüzün en çok tercih edilen seyahat şekillerinden biri olan uçak yolculuğu, kalp hastalığı olan kişiler için az da olsa bazı riskler taşıyor. Uçaklarda bulunan tıbbi ekipmanlar ve eğitimli uçuş personeli sayesinde bu risklerin oldukça azaltıldığını belirten Doç. Dr. Murat Yalçın, “Stabil kalp hastalığı olan kişiler, genellikle uçak yolculuklarında sorun yaşamazlar. Ancak yeni kalp krizi geçirmiş, yeni bypass veya kalp kapak ameliyatı olanlar, stabil olmayan kalp yetmezliği ve stabil olmayan ritim bozukluğu olan, ciddi göğüs ağrısı devam eden ve kontrolsüz yüksek tansiyonu olan kişilerin uçak yolculuğu yapmaları riskli olabilir” dedi.


Uçak yolculuklarında yüksek irtifa ile havadaki oksijen basıncı azalır ve vücut için gerekli oksijen alımı zorlaşır. Yaklaşık 9 bin-13 bin metre yüksekte seyreden yolcu uçaklarında kabin içi basınç ayarlama sistemleri sayesinde, yolcular yerden yaklaşık bin 500-2 bin metre yükseklikteki oksijen basıncına maruz kalır. “Bu oksijen miktarı sağlıklı bireylerde ve çoğu kalp hastalarında herhangi bir probleme neden olmaz. Ancak stabil olmayan bazı kalp hastalarında bu durum problem oluşturabilir” diyen Medicana Ataşehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Yalçın; kişilerin uçuş heyecanı, bavulların taşınması, havalimanında bekleme kuyrukları gibi stres faktörlerine bağlı problemler de yaşayabildiğini belirtti.


Uzun süre hareketsiz kalmak kanda pıhtılaşmaya yol açabilir


Doç. Dr. Murat Yalçın, uçuş öncesi ve sonrası sağlık sorunlarına karşı alınabilecek tedbirleri şöyle anlattı:


“Yolculukta koşuşturma sırasında tansiyon yükselmeleri, çarpıntı hissi ve kalp damar hastalığı olan kişilerde göğüs ağrısı olabilir. Uçuş öncesi şikâyetleri düzelmeyen bireyler uçağa binmeden önce mutlaka havalimanı doktoruna görünmeli. Bir diğer risk ise; uzun yolculuklarda uzun süre hareketsiz kalmak, sıvı kaybı, alkol alımı gibi durumlar bacak damarlarında pıhtılaşmaya ve buradan kopan pıhtının akciğere gitmesiyle ciddi durumlara neden olabilir. Bu durumdan korunmak için yolculuk sırasında koridorda kısa yürüyüşler yapmak, otururken ara sıra baldır kaslarını kasmak, alkol alımından kaçınmak ve bol sıvı tüketmek faydalı olabilir. Yine 50 yaşını geçmiş, obez, ciddi varisleri olan, sigara kullanan, daha önceden pıhtılaşma olayı geçirmiş, kanser hastalığı ve hamilelik gibi artmış riskleri bulunan bireyler, doktorlarına danışarak uygun görülürse yolculuk öncesi kan sulandırıcı ilaç kullanabilirler.”


Kalp pili olan kişiler uçakla seyahat edebilir


“Stabil kalp hastalığı olanlar genellikle uçak yolculuklarında sorun yaşamazlar” diyen Doç. Dr. Yalçın, riskli gruplarla ilgili ise şu bilgileri verdi:


“Yeni kalp krizi geçirmiş, yeni bypass veya kalp kapak ameliyatı olmuş bireyler, stabil olmayan kalp yetmezliği, stabil olmayan ritim bozukluğu bulunan, ciddi göğüs ağrısı devam eden, kontrolsüz yüksek tansiyonu olan hastaların uçak yolculuğu yapmaları riskli olabilir. Bu durumdaki hastalar ancak doktor kontrolü sonrası uygun görülürse uçabilirler. Tüm kalp hastaları uçuş sırasında ilaçlarını ve nasıl kullandıklarını belirtir evraklarını yanında hazır bulundurmalıdır. Yine kalp pili veya şok cihazı olan hastalar, havalimanı kontrol noktalarındaki x-ray cihazlarından geçmemelidir. Bu konuda sorun yaşamamaları için gerekli pil kartları ve evrakları yanlarında olmalıdır. Bunun haricinde kalp pili olan hastaların uçak yolculuğu yapmasında herhangi bir sakınca yoktur.”


Doç. Dr. Murat Yalçın; hastadan hastaya değişmekle birlikte kalp rahatsızlığı bulunan kişilerin uçak seyahatinden kaçınması gereken ortalama süreleri ise “Yeni kalp krizi geçirmiş hastalar en az 2 hafta, kalp anjiosu yapılan ancak stent takılmayan hastalar 1 gün, stent takılan hastalar 1 hafta, kalp pili takılan kişiler 1 hafta, bypass/kalp kapak ameliyatı olan hastalar 3 hafta sonra, doktorlarının kontrolü sonrası uygun görülen zamanda uçak yolculuğu yapabilir” şeklinde anlattı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Dışişleri Bakanı Fidan, Madrid’de gerçekleştirilen Filistin konulu toplantıya katıldı Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İİT ve Arap Ligi Temas Grubu’nun diğer üyeleriyle beraber, İspanya, Slovenya, Norveç, İrlanda ve Avrupa Birliği’nin de katıldığı Filistin konulu toplantıya katıldı. Dışişleri Bakanı Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Ligi Temas Grubu’nun diğer üyeleriyle beraber, İspanya, Slovenya, Norveç, İrlanda ve Avrupa Birliği’nin de katıldığı Filistin konulu toplantıya katıldı. Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, toplantıda, “İsrail’in Gazze’de gerçekleştirmekte olduğu soykırımın ve Batı Şeria’da işlediği suçların durdurulması için atılabilecek adımlar ele alınmış; Gazze’de devam eden ateşkes görüşmeleri ve Gazze’ye yönelik insani yardım çabaları değerlendirilmiş; Filistin’in tanınması ve iki devletli çözüme ulaşılabilmesi için yapılması gerekenler görüşülmüştür. Toplantı sonunda kabul edilen bildiride, Filistin’in bir an önce tanınması ve iki devletli çözüme destek verilmesi için uluslararası topluma çağrıda bulunulmuş; artan uluslararası hukuk ihlallerine değinilerek, Gazze’de bir an önce ateşkes ilan edilmesi ve Batı Şeria’da Filistinlileri hedef alan saldırılara son verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bildiride ayrıca, Gazze’ye acil ve kesintisiz insani yardım ulaşması gerektiği belirtilmiş ve BM Yakın Doğu’daki Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) çalışmalarına destek beyan edilmiştir. Eylül ayı sonunda yapılacak olan BM Genel Kurulu Yüksek Düzeyli Haftası vesilesiyle New York’ta yeni bir toplantı yapılması kararı alınmıştır. Sayın Bakanımız katıldığı toplantılarda, Filistin Devleti’nin BM’ye tam üye olması ve daha fazla ülke tarafından tanınmasına yönelik ortak girişimlerin artırılması gerektiğini kaydetmiş, bu adımların karşısında duran ülkeler üzerinde baskı kurulmasının önemine değinmiştir. Sayın Bakanımız ayrıca, Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına daha fazla ülkenin müdahil olması yönünde çağrıda bulunmuştur. Türkiye, Filistin’de acil ve kalıcı ateşkesin sağlanması, insani yardımların kesintisiz bir şekilde Gazze’ye ulaşması, Filistin’in tanınması ve iki devletli çözüm yolunda gerekli adımların atılması yönünde çalışmaya devam edecektir” denildi.
Kütahya Kütahya’da Öz Sağlık İş Sendikası’ndan, vefat eden üyeleri ve tüm şehitler için lokma ikramı Kütahya’da Öz Sağlık İş Sendikası Kütahya Şubesi tarafından, sendikanın vefat eden üyeleri ve tüm şehitler için lokma dağıtımı gerçekleşti. Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde yapılan lokma ikramına, Kütahya İl Sağlık Müdürü Ertuğrul Ünkoç, İl Sağlık Müdürlüğü Destek Hizmetleri Başkanı Mehmet Eşsiz ve Şehir Hastanesi Destek ve Kalite Hizmetleri Müdürü Ceylan Özel ve sendika yöneticileri katıldı. Kütahya’da Öz Sağlık İş Sendikası Kütahya Şubesi olarak, her yıl ya da iki yılda bir bu tür faaliyetler gerçekleştirdiklerini belirten Şube Başkanı Hatice Başçam, "Bugünkü lokma dağıtımımız da uzun süredir planladığımız ama bazı olaylardan dolayı ertelediğimiz bir konuydu. Biz hem vefat eden üyelerimiz için hem meslek şehitlerimiz hem de aziz şehitlerimizin ruhları için bugün bu lokma dağıtımını gerçekleştirdik. Bu lokma dağıtımı da önümüzdeki ay itibarıyla de farklı hastanelerimizde gerek ilçe gerek merkez hastanelerimizde devam ettirerek götüreceğiz. Bugün sadece şunu söylüyorum, biz vefat eden yol arkadaşlarımızı hiçbir zaman unutmadık. Birçok ziyaretlerle gerekse ihtiyaçlar halinde her zaman yanlarında olmaya çalışıyoruz. Bir anlamda sosyal sendikacılık adına bugün dağıtmış olduğumuz lokmayı da okunan dualarımızı da Rabbim kabul eylesin inşallah, tek duamız odur, arkadaşlarımız her zaman kalbimizde" diye konuştu. Başçam, hazırlanan lokmanın yaklaşık bin kişiye ikram edildiğini sözlerine ekledi.