SAĞLIK - 23 Ağustos 2024 Cuma 10:27

Yaz aylarında böbrek taşına dikkat

A
A
A
Yaz aylarında böbrek taşına dikkat

Böbrek taşı, idrarda bulunan kalsiyum, oksalat gibi minerallerin kristal formunda kümelenmesiyle oluşur. Aslında, böbrek taşı vücutta minerallerin anormal atılımı veya emilimi sonucunda meydana gelen bileşenlerdir. Böbrek taşı teşhisinin genellikle iyi bir anamnez ve fiziksel muayene ile başladığını belirten Üroloji Uzmanı Op. Dr. Abubekir Böyük, fiziksel muayenede, kostovertebral hassasiyet olarak adlandırılan lomber-sırt bölgesine vurulduğunda hissedilen ve aniden artan ağrı böbrek taşlarının bir işareti olabilir. Kesin tanı koymak için ise laboratuvar testleri ve radyolojik görüntüleme yöntemlerinin kullanıldığını ifade etti.


Tanı yöntemlerinde altın standart tomografi


Teşhis ve tedaviden bahseden BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Abubekir Böyük Ultrasonun,’’Böbrek taşlarını görüntülemede radyasyon içermemesi ve güvenli olması nedeniyle ilk tercih edilen yöntem olduğunu ifade etti. Özellikle çocuklarda ve hamile hastalarda ilk seçenek olarak tercih edildiğini; ancak üreter taşlarını göstermek konusunda yetersiz kalabildiğini belirtti. Röntgen ise opak taşları görüntülemede yardımcı olabilir, fakat taşın boyutu ve anatomisi hakkında net bilgi sağlamadığı için sıklıkla tercih edilmez. Bilgisayarlı tomografi ise taş hastalarının değerlendirilmesinde ve tanı konmasında altın standart yöntem olduğunu olduğunu belirtti. Bilgisayarlı tomoğrafi taşın yeri, boyutu, sertliği ve yoğunluğu gibi detayları sağlar. Cerrahi planlama öncesinde yapılması önemli olup, özellikle taşın yerini ve komşu organlarla olan ilişkisini belirlemede yardımcı olur. Eski cihazlarda yüksek radyasyon maruziyeti söz konusu olabilse de, yeni nesil cihazlar daha düşük dozda radyasyonla görüntüleme sağlar” dedi.


Böbrek taşında kişiye özel tedavi


Böbrek taşlarının tedavisi, hastanın yaşı, mevcut sağlık durumu, kullandığı ilaçlar (kan sulandırıcı vs.) ve taşın boyutu gibi faktörlere bağlı olarak değiştiğini vurgulayan Dr. Böyük, 2 cm’den küçük taşlar için ESWL (ses dalgaları ile taş kırma) yönteminin uygulanabileceğini belirtti. Bu yöntem anestezi gerektirmeden taşların ses dalgaları yardımıyla kırılmasını sağlar ve genellikle cerrahiden daha güvenli, kolay ve maliyet açısından avantajlıdır. Ancak kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalarda uygun olmayacağının altını çizdi. Gebe hastalarda ise sadece radyasyon yaymayan ultrasonik cihazların kullanılabileceğini ancak eski ESWL cihazlarının kullanılamayacağını da vurguladı.


Bir diğer yöntemin, URS (üreterorenoskop) yardımı ile endoskopik yani kapalı yöntemle yapılan ameliyatlar olduğunu ifade eden Dr. Böyük ,’’ Bu yöntemle idrar yolundan kamera yardımıyla girilip taşların lazer ile idrar kanalı veya böbrek içerisinde kırıldığını ifade etti. Taşların genellikle hasta tarafından normal yollarla düşürülebilecek boyutta kum gibi dağıldığını veya küçük parçalara ayrıldığını; büyük parçaların ise özel aletlerle çıkarılabildiğini’’ ifadelerini kullandı.


Flexible URS, bükülebilir bir versiyondur ve genellikle 2 cm’den küçük taşlarda tercih edildiğinden bahseden Dr. Böyük, büyük taşlar da ise birden fazla seans gerekebildiğini ifade etti. İki cm’den büyük taşlarda veya diğer yöntemlerle tedavi edilemeyen durumlarda perkütan nefrolitotomi (PNL) tercih edilir. Bu yöntemde, sırt bölgesinde yaklaşık 1-1,5 cm’lik küçük bir kesi yapılır ve böbreğe bir tüp yerleştirilir. İçeriye nefroskop denilen kameralı alet yerleştirilerek taşlar lazerle parçalanır ve dışarı alınır olduğunu ifade etti.


Günde 2,5-3 litre su içilmeli ve uygun diyet uygulanmalı


Son olarak Dr. Böyük,yaz aylarında aşırı terleme ve yetersiz sıvı alımı idrarda su miktarını azaltabilir ve tuz ile minerallerin oranını artırabilir. Bu durum, idrarın yoğunluğunu artırarak kristallerin (halk arasında kum olarak bilinir) oluşumuna yol açar ve bu kristaller zamanla taşlara dönüşebilir. Sıvı alımının kısıtlandığı sağlık sorunları yoksa, günde 2,5-3 litre su içilmesi ve uygun diyet uygulanması böbrek taşı oluşumunu engellemeye yardımcı olur. Daha önce böbrek taşı öyküsü bulunan hastaların ise 3-6 ay aralıklarla düzenli kontrollerini yaptırmaları önemlidir, diyerek konuşmasını sonlandırdı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Akdeniz Üniversitesi, Moskova heyetini ağırladı Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Moskova Hükümeti Dış Ekonomi ve Uluslararası İlişkiler Bakanı Sergey Cheremin ve Rusya’nın çeşitli üniversitelerinden gelen heyeti ağırladı. Ziyarette Türkiye ve Rusya arasında başta akademi olmak üzere her alanda iş birliklerinin güçlendirilmesi konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Moskova Hükümeti Dış Ekonomi ve Uluslararası İlişkiler Bakanı Sergey Cheremin, Moskova Devlet Spor ve Turizm Üniversitesi Rektörü Natalya Masyagina, Rusya Federasyonu Antalya Başkonsolosu Sergey Vetrik, Moskova Devlet Spor ve Turizm Üniversitesi Dekanı Alexander Ivancov’un da aralarında bulunduğu heyet Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ı ziyaret etti. Ziyarete Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz de eşlik etti. “Akademik bağlarımızın güçlenmesi önemli” Moskova Hükümet Bakanı ve heyet üyelerini ağırlamaktan büyük onur duyduğunu belirten Rektör Özkan, “Türkiye olarak Rusya ile hâlihazırda bulunan bağlarımızı derinleştirmek bizler için çok kıymetli. Ekonomik ve ticari bağların yanında akademik bağlarımızın da geliştirilmesi Akdeniz Üniversitesi olarak önem verdiğimiz bir nokta. Üniversitemizde 109 Rus öğrenci öğrenim görmekte, Turizm Fakültemizde Rusça dersler verilmekle beraber Rus Dili ve Edebiyatı Bölümlerimiz de Rus kültürü ile bizleri daha yakından tanıştırmakta. Komşu iki ülkenin üniversiteleri olarak sizlerle iş birlikleri gerçekleştirmek bizler için de çok kıymetli olacaktır.” ifadelerini kullandı. “Sizleri üniversiteme davet ediyorum” Bakan Cheremin, Rusya ve Türkiye arasındaki bağları her alanda güçlendirmek istediklerini belirterek, akademi alanındaki iş birliklerine de önem verdiklerini vurguladı. Moskova Devlet Spor ve Turizm Üniversitesi Rektörü Natalya Masyagina da dünyanın farklı ülkelerinden öğrencilerinin olduğunu belirterek, “Ama maalesef henüz Türkiye’den bir öğrencimiz yok. Umarım en yakın zamanda olur. Ben sizleri ve Akdeniz Üniversitesi’nden bir heyeti ve bir grup öğrenciyi üniversiteme davet etmek istiyorum.” dedi. “Türk üniversiteleri ile ilişkileri artırmak istiyoruz” Moskova Devlet Spor ve Turizm Üniversitesi Dekanı Alexander Ivancov, bağlı bulunduğu Üniversitenin 6 adet Nobel ödülüne sahip olduğunu belirterek Türkiye ile Akkuyu Nükleer Enerji Santrali konusunda anlaşmaları olduğunu ve bu konuda Türk yetkililere eğitimler verdiklerini ifade etti. Ivancov, Türkiye ve Türk Üniversiteleri ile ilişkilerini ve iş birlikleri her alanda artırmak istediklerini vurguladı.
Adana Çocuklara para veren şahıs aileleri korkuttu Adana’da evlerinin bahçesinde oynayan çocuklara para verip "Anneme dua edin" diyen şahıs aileleri korkuttu. Edinilen bilgiye göre olay, Çukurova ilçesine bağlı Yurt Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, kimliği belirlenemeyen bir kişi apartmanın bahçesinde oyun oynayan 6 yaşındaki M.N.B., R.Ç. ile N.T.’nin yanına yaklaştı. Söz konusu kişi çocuklara para vererek "Anneme dua edin" dedi, ardından da çocuklara "Gelin gidelim" tarzı söylemlerde bulunup olay yerinden uzaklaştı. Bu durumu gören aileler ise polise giderek şikayette bulundu. Adana Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler ise güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Polis söz konusu şüpheliyi yakalamak için kentte geniş çaplı çalışma başlattı. 6 yaşındaki M.N.B.’nin annesi Burcu Bulut, "10 gün öncesinde de çocuklar bahçeye indiklerinde sakallı birisi ’çok tatlısınız’ diyerek çocukların fotoğrafını çekmek istemişti. Gördüğünüz zaman bize haber verin dedik, sonrasında çocukları bir daha aşağı indirmedik. Hafta sonu kapının önünde oynamaları için komşumun eşliğinde indirdik. Komşum 5 dakika markete kadar gittiğinde bu sırada bir kişi geliyor. Gelen kişi çocuklarımıza para veriyor. Çocuğum hemen yukarı çıkarak durumu bize anlattı. Sakalları vardı, uzun boylu birisiydi, ısrar etti biz almadık. ’Alın işte, annem hasta ona dua edersiniz’ dediğini söylediler" diye konuştu. "Çocuğumu dışarı çıkarmaya korkuyorum" Çocukların çok korktuğunu söyleyen Bulut, "Şu an çocuğumu kapının önüne çıkartamıyorum. Ben çocuğumu apartmanın girişine kadar indiremeyecek miyim? Parayı balya ile çıkartıp çocuklara alması için ısrar ediyor, çocuklar birbirini uyarınca parayı almıyor. Komşum otoparka girmeseydi, belki çocuğu kolundan tutacaktı. Çocuğumu sokağa çıkarmayı bırakın apartmanın aşağısına indirmeye korkuyorum" dedi. "Çocuklarımızın can güvenliği yok" 6 yaşındaki N.T.’nin annesi Ayşe Tan ise, "Biz bu apartmanda oturuyoruz, çocuklarımız oynasın diye aşağı indiriyoruz. Saniyelik oluyor, çocuklarımızı güvenip aşağı indiremeyecek miyiz? Can güvenliğimiz yok. Çocuklarımızın kendimizin can güvenliği yok. Yetkililerin bir an önce çözüm bulmasını istiyoruz" diye konuştu.