SAĞLIK - 28 Temmuz 2024 Pazar 11:46

"Viral hepatitler her yıl dünyada 1,3 milyon insanın ölümüne neden oluyor"

A
A
A

Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD) Başkanı Prof. Dr. Abdullah Zeki Karasu, Viral Hepatitlerle Mücadelede Farkındalık Günü kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Karasu, viral hepatitler konusunda toplumsal farkındalık oluşturmayı, doğru bilgilendirme ile bu hastalıkların önlenmesi, erken tanı ve uygun tedavinin sağlanmasını amaçladıklarını belirtti. Karasu, "Viral hepatitler her yıl dünyada 1,3 milyon insanın ölümüne neden oluyor" dedi.

Türkiye’de karaciğer ve ilgili tüm konuların araştırılmasını teşvik etmek ve desteklemek amacıyla 1992 yılından bu yana faaliyet gösteren ve çatısı altında 1000’den fazla üyesi bulunan Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD) 28 Temmuz ’Dünya Viral Hepatit Farkındalık Günü’ kapsamında bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Yurtiçinde ve yurtdışında bu alanda yetkili birçok kuruluş ile yapılan çalışmalar ile karaciğer ve karaciğer ile alakalı araştırmaların bulgularının tartışılması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi için çalışan dernek, her yıl olduğu gibi bu yıl da “viral hepatit” farkındalığını artırmak amacıyla açıklamalarda bulundu.

Dünya Viral Hepatit Farkındalık Günü kapsamında açıklamalarda bulunan TKAD Başkanı ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü İç Hastalıklar Anabilim Dalı Gastroenteroloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Abdullah Zeki Karasu, dikkat edilmesi gereken hususlara ve farkındalığın önemine dikkat çekti.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), 28 Temmuz’u Dünya Viral Hepatit Farkındalık Günü olarak ilan ettiğinin altını çizen Karasu, "Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği olarak, ülkemiz için önemli bir sağlık sorunu olan viral hepatitler konusunda toplumsal farkındalık oluşturmayı, doğru bilgilendirme ile viral hepatitlerin önlenmesi, erken tanı ve uygun tedavisinin sağlanmasını amaçlıyoruz" dedi.

"Viral hepatitler her yıl dünyada 1,3 milyon insanın ölümüne neden oluyor"

Prof. Dr. Karasu, viral hepatitlerin karaciğeri doğrudan etkileyen ve hasar oluşturan bir virüs olduğunun altını çizerek, "Hepatitlerin insanlara bulaşma yolu, birbirlerinden farklıdır. Bugüne kadar çok sayıda hepatit virüsü tanımlanmıştır. İnsanlarda akut karaciğer yetmezliği, kronik hepatit, siroz veya karaciğer kanserine neden olabilen hepatit virüsleri; Hepatit A, B, C, D ve E olarak adlandırılmaktadır. Viral hepatitler her yıl dünyada 1,3 milyon insanın ölümüne neden olmakta olup, bu sayı HIV/AIDS ve sıtmadan ölen insan sayısından daha fazladır. Karaciğer kanserine bağlı ölümlerin üçte ikisinde altta yatan karaciğer hastalığı, hepatit B veya C’dir" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Karasu, sözlerine şöyle devam etti: "Hepatit A ve E, genellikle kirli yiyecek veya sulardan bulaşırken, kişiden kişiye yayılım da söz konusudur. Hepatit B, C ve D virüsleri, enfekte kişinin kan ve vücut sıvıları ile temas sonucu bulaşmaktadır. Bu virüsler, hem anneden bebeğe (vertikal bulaş) hem de kişiden kişiye (horizontal bulaş) yayılmaktadır. Günümüzde Türkiye’de bu virüslerin bulaşmasında kontrolsüz cinsel ilişki, uyuşturucu kullanımı, steril olmayan şartlarda yapılan manikür/pedikür, diş çekimi, tatoo-piercing gibi işlemler önemli risk faktörleridir."

Hepatit A, B ve D için en iyi korunma yönteminin aşı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Karasu, "Hepatit C ve E için henüz aşı yoktur. Ancak hastalığa yakalandığınızda erken tanı ile tümü için tedavi edici ilaçlar mevcuttur ve tedavide kullanılan tüm ilaçlar devlet tarafından karşılanmaktadır" dedi.

Prof. Dr. Karasu, "Türkiye’de Hepatit B virüsüne (HBV) karşı yenidoğanların aşılaması 1998 yılında başlamıştır. Bu nedenle genç nüfusumuz önemli ölçüde hepatit B’den korunmuş olmakla birlikte, erişkin yaş grubunda HBV ile karşılaşmış olma oranı yüzde 30’dur. Hepatit B virüsü ile karşılaşan kişilerin bir kısmı bağışıklık kazanırken, bir kısmında kronik hastalık hali ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde 25 milyon kişi HBV ile karşılaşmış ve 3 milyon kişi HBV ile enfekte olmuştur" ifadelerini kullandı.

"Ülkemizdeki yeni doğan aşılama oranlarının yüzde 98’e ulaştığı göz önüne alındığında tablo sevindiricidir"

Dünya çapında yeni doğan bebeklerin sadece yüzde 43’ü hepatit B doğum dozu aşısını aldığına dikkat çeken Prof. Dr. Karasu, "Ülkemizdeki yeni doğan aşılama oranlarının yüzde 98’e ulaştığı göz önüne alındığında tablo sevindiricidir. Ancak ülkemiz son yıllarda ağır bir göç yüküyle karşılaşmıştır. Göçmenlerin önemli bir kısmı ulusal viral hepatit tarama ve aşılama programlarının dışında kalmıştır. Bu durum, yakın gelecekte ülkemizde viral hepatit sıklığının artması ihtimalini gündeme getirmektedir. Bu nedenle göçmenleri de içerecek şekilde toplumun viral hepatitler için taranması, aşılarla aktif bağışıklık oranının artırılması ve enfekte kişilerin tedavi edilmesi ile pek çok insanımızın hastalanması önlenebilir ve hayatları kurtarılabilir" diye konuştu.

Etkili aşılar ve tedavi edici ilaçların var olması nedeniyle DSÖ, 2030 yılına kadar viral hepatitleri kontrol altına almayı ve nihayetinde ortadan kaldırmayı (eliminasyon) hedeflediğini belirten Prof. Dr. Karasu, Türkiye’nin, ’Ulusal Viral Hepatit Eliminasyon Programı’nı uygulamaya koyan öncü ülkelerden biri olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Karasu, sözlerini şöyle tamamladı: "Birçok hastasını viral hepatitten kaybeden hekimler olarak, Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD) öncülüğünde, Sağlık Bakanlığımızın da desteği ile viral hepatit hastalarımızın hepsine ulaşıp tanı koyarak iyileştirmek ve yeni vakaları önlemek en büyük başarımız olacaktır. Karaciğer hastalığından veya karaciğer kanserinden daha fazla ölüm görmek istemiyoruz. Doğru tanı ve tedavi, hastalarımızın hayatlarını değiştiriyor, normal hayatlarına devam edebilmelerini sağlıyor ve hastalığı geride bırakmalarına yardımcı oluyor. Sirozu ve karaciğer kanserini yenmek istiyoruz."

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Hem ehliyetsiz hem de alkollü sürücüden “Terörist miyim?” tepkisi Aksaray’da alkollü araç kullanmaktan ehliyetine el konulan sürücü 2. kez alkollü ve ehliyetsiz olarak polise yakalandı. Alkollü olduğunu söyleyen ama alkolmetreye üflemeyen sürücü kendini görüntülemek isteyen basın mensuplarına da, “Terörist miyim?” ben diye tepki gösterdi. Olay, Fatih Mahallesi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, mahallede rutin devriye atan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri durumundan şüphelendiği 68 ACV 364 plakalı otomobili durdurdu. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen O.B. (35) isimli sürücünün bir süre önce alkollü araç kullanmaktan ehliyetine el konulduğu belirlendi. Ehliyeti olmayan O.B. alkollü olduğunu da itiraf ederek “Ehliyetim yok benim, ben aldırdım zaten ehliyetimi” dedi. Sürücünün alkolünü ölçmek isteyen polis memuru şahsa alkolmetre uzatırken, alkollü olduğunu söyleyen sürücü alkolmetreye üflemeyi de reddetti. Gazeteciler tarafından görüntülendiğini fark edince yola oturmuş su içerken ayağa kalkan sürücü, “Ne yaptım ben, bir şey yapmadım ki, terörist miyim? Benim kardeşim ve babam cezaevinde, sıkıntılarım vardı içtim. Yalan mı söyleyeyim? Gerçekten zor durumdayım” dedi. Polisin ısrarla alkolmetre uzattığı sürücü, “Üflemeyeceğim abi, kötü olsun sonu üflemeyeceğim. Benim zaten ehliyetim yok ki. Ben aldırdım zaten ehliyetimi” diye cevap verdi. Sürücüye ehliyetsiz ve alkollü araç kullanmaktan toplam 31 bin 429 TL para cezası kesilirken daha önce 6 ay el konulan ehliyetine bu kez 2 yıl süreyle el konuldu. Şahıs ifadesi alınmak üzere polis merkezi amirliğine götürüldü.
İstanbul Fatih’te şüpheli şahıs polise ateş açtı İstanbul Fatih’te akşam saatlerinde polis ekiplerinin ihbar üzerine gittiği iş yerinde şüpheli bir şahıs polis ekiplerine ateş açtı. Olayda şans eseri ölen veya yaralanan olmazken ateş açan şahıs polis ekiplerine teslim oldu. Olay, saat 23.00 sıralarında Fatih, Haseki Sultan Mahallesi, Suphi Paşa Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre bir iş yeri ile ilgili ihbar gelmesi üzerine Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı motorlu yunus timleri olay yerine gitti. Polis ekipleri o sırada iş yerinde bulunan 2 kişiden kimliklerini istedi. V.B. isimli şahıs polis ekiplerine kimliğini vermek istemedi. Daha sonra ise silahıyla ateş açtı. Polis ekipleri kendilerine yapılan saldırıya silahla ateş açarak karşılık verdi. Telsizden destek ekip istenmesi üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi geldi. Polis ekiplerinin uyarıları sonrası ateş açan şahıs bir süre sonra teslim oldu. Olayda ölen veya yaralanan olmadı. Şahsın gözaltına alınması sonrası olay yerinde Özel Harekat polisleri geniş güvenlik tedbirleri aldı. Aynı zamanda polis ekipleri çevrede incelemelerde bulunarak kamera görüntülerini aldı ve mahalle sakinlerinden bilgi topladı. Polis ekiplerine silahıyla ateş açan V.B.’nin cinayetten aranması olduğu ve sahte kimlik taşıdığı öğrenildi. Gözaltına alınan 2 şahıs ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Yaşanan olay çevredeki vatandaşların cep telefonu görüntülerine yansıdı. Görüntülerde şüpheli şahsın silahıyla polis ekiplerine direndiği, ardından ise polis ekiplerinin uyarısı sonrası teslim olduğu görüldü. Yaşanan olayla ilgili polis inceleme başlattı.
Aksaray Aksaray’da polisin karayolundaki anne ve kızı ile imtihanı Aksaray’da bir şahısla kavga ettikten sonra karayoluna çıkan kadın emniyeti alarma geçirdi. Polis ekiplerine adeta ecel teri döktüren kadın bir türlü eve gitmeye ikna olmazken, yeni aldığını iddia ettiği yırtılan elbisesine ağladı. Polislerin karayolunda güvenlik önlemi aldığı olayda bir süre sonra olay yerine gelen kadının kızı da annesine vurunca, polis ekiplerinin anne ve kızıyla imtihanı daha da zor anlara neden oldu. Olay, gece yarısı Aksaray - Konya Karayolu 2. kilometresinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, 112 Acil Çağrı Merkezine gelen, bir kadının karayoluna atladığı ve tehlike oluşturduğu ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Çok geçmeden karayoluna gelen polis ekipleri öncelikle bir kazanın yaşanmaması için yolda güvenlik önlemi aldı. Öte yandan kadınla görüşen polis ekipleri konunun ne olduğu çözmeye çalışırken, kadının bir erkekle tartıştığını tespit etti. Bu esnada elbisesini yeni aldığını iddia eden kadın, tartıştığı şahsın elbisesini yırttığını söyleyerek, “Elbisemi mahvetti, yeni aldım. Bin 500’e yeni aldım. Elbisem gitti. Bütün elbisem mahvoldu” diye gözyaşı döktü. Bir süre kaldırımda oturduktan sonra ayağa kalkan kadın karayolunda yürümek istedi. Buna izin vermeyen polis ekipleri kadına engel olmaya çalışırken, ekipler adeta ecel teri döktü. Herhangi bir şikayet olmaması üzerine kadını eve götürmeye çalışan polis ekiplerinin ikna çabası boşa çıkarken, zaman zaman kadın, polis ekiplerine de tepki gösterdi. Tehlike arz edecek şekilde karayolunda yürürken polis memurunun “Kaldırıma otur” demesi üzerine kadın, “Oturmuyorum ne yapacaksın? Öldürecek misin? Öldür lan. 6 çocuk anasıyım öldürsene” diye tepki gösterdi. Her fırsatta elbisesinin yırtıldığını söyleyen kadına polis memuru, “Senin canından önemli değil elbisen” derken bu kez kadın, “Hayır, daha borcunu ödemedim” deyip gözyaşı döktü. Polis ekiplerinin kadınla imtihanı devam ederken olay yerine gelen kadının kızı gelir gelmez annesine vurunca bu kez polis ekipleri kavgayla karşı karşıya kaldı. Karayolunda saatlerce süren kavgada polis ekipleri uzun süre hem anneye hem de kıza dil dökerken, evlerine gitmesi için anne ve kız yakınlarına ait özel araca bindirildi. Burada da ön koltuğa oturan kız arka koltukta oturan annesine saldırıp birbirlerine girerken, polis ve bekçiler anne kızı güçlükle ayırabildi. Uzun uğraşlar sonucu anne özel bir otoya, kızı ise polis otosuna bindirilerek polis merkezine götürüldü.