MAGAZİN - 19 Ağustos 2023 Cumartesi 16:27

Uygur kardeşler "Hey Gidi Günler" oyunu ile seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor

A
A
A
Uygur kardeşler "Hey Gidi Günler" oyunu ile seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor

Süheyl ve Behzat Uygur kardeşler, "Hey Gidi Günler" adlı interaktif müzikal oyunla Muğla’da seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor.


Süheyl ve Behzat Uygur’un müzikli gösterisi “Hey Gidi Günler”, seyircileri kahkaha ve nostalji dolu bir yolculuğa çıkarıyor. 23 Ağustos’ta Datça Açıkhava Tiyatrosu, 24 Ağustos’ta Telmessos Açıkhava Tiyatrosu ve 25 Ağustos’ta Anthaven’de seyircilerle buluşacak oyunun biletleri Biletinial üzerinden satışa çıktı. Süheyl ve Behzat Uygur, “Bizim atmaya kıyamadığımız anılarımız var” sözü ile başladıkları gösterilerinde yıllarca biriktirdikleri hatıraları albümlerden gün yüzüne çıkarıyor. Doğdukları günden bugüne kadar başlarından geçen acı tatlı bütün hatıraları sevenleriyle paylaşan ikili, gösterilerine seyircileri de dahil ediyor. Farklı kuşaklardan insanların aşina oldukları şarkıların da konuklarla birlikte seslendirildiği gece, izleyicilere keyifli anlar yaşatıyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Türklerde Ahilik Kültürü ve Esnaf Teşkilatı Paneli Samsun’da akademisyenler, bürokratlar ve esnafın katılımıyla "Türklerde Ahilik Kültürü ve Esnaf Teşkilatı Paneli" düzenlendi. Türklerde Ahilik Kültürü ve Esnaf Teşkilatı Paneli, Canik Belediyesi Sezai Karakoç Canik Kültür Merkezinde gerçekleşti. Panelin moderatürlüğünü Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Rıza Karagöz yaptı. Panelde akademisyenler, bürokratlar ve esnaf hakkında kendi alanları hakkında bilgiler verdi. Ahilik ile kapitalizm karşılaştırması Ahilik kavramının yok olmaya yüz tutmasında kapitalizmin büyük önemi olduğunu vurgulayan Samsun Ticaret İl Müdürü Kürşat Turpçu, “Ticaret çok gelişti. Yarın bir gün sınırlar ortadan kalkacak. Paranın tedavülden kalkacağı günlere doğru gidiyoruz. Bugün e-ticaret üzerinden alışveriş yapmayan yoktur. Biz de bakanlık olarak tüketicilerin mağdur olmaması için Anayasamızın 172. Maddesi kapsamında bizlere yüklediği görev ve sorumluluklar çerçevesinde çeşitli adımlar atıp, önlemler alıyoruz, denetimler gerçekleştiriyoruz. Bugün ahilik felsefesine haykırı bir takım uygulamalardan sizleri korumak için birçok önlem alıyoruz. Bunun arka planında asıl yatan şey ise kapitalizmdir. Ahilik ile kapitalizmi karşılaştırdığımızda kapitalist sistem birikimciliği, bireyselciliği, karlılığı, kişisel çıkar ve birikimi, rekabetçiliği, güçlünün kazanmasını, lüks tüketimi, karlılık için üretimi, zengin bireyi, çok uluslu şirketleri ve sermaye birikimini merkezine almıştır. Ahilikte ise paylaşmacılığı, toplumsalcılığı, faydayı, dayanışma ve paylaşımı, iş birliği ve zayıfa destek olmayı merkeze almıştır. Ahilikte zordaki esnafa herkes el verip ayağa kaldırmaya çalışıyor. Bugün ise tam tersine rekabetle onu ortadan nasıl kaldırabilirim bu düşünce hakim” dedi. “Vergi kaçakçısı tahliye oldu, yarım milyondan fazla abone kazandı” Ahiliğin sadece esnafa özel bir kavram olmadığını toplumun her kesiminde Ahilik kavramının olması gerektiğine değinen Samsun Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanvekili Savaş Kiraz, “Ahilik her ne kadar esnaf ile özdeşleşmiş olsa bile toplumun her kesiminde olması gereken bir anlayıştır. Ahilik doğruya, düzgüne sahip çıkması gerektiren halkla da özdeşmiş olmalı. Örneğin bir esnaf çok ahlaklı, düzgün, terbiyeli, efendi ve tüm ahilik vasıflarını taşıyabilir. Halk olarak bu tür esnafa sahip çıkılması gerekir. Yakın zamanda gündemi bir konu çok meşgul etti. Polat’lar üzerinden güzellik uzmanlığı hikayesi. Kara para aklamasından vergi kaçırılmasına kadar birçok suçun işlendiği iddia edildi. Vergi kaçırılması suçu ise kesin kabul edildi. Bu kişi (Dilan Polat) tahliye olduktan sonra sosyal medya hesaplarında yarım milyondan fazla artış oldu. Ne kadar vahim bir durum. Esnafın Ahiliğini anlatırken, devleti dolandıran kişiye de sosyal medyadan onu takip ederek ona sahip çıkanlar var. Ahilik hem devletin hem halkımızın hem de toplumumuzda olması gereken bir anlayış biçimidir. Esnaf her zaman devlet ve milletinin yanındadır. Samsun’da 40 binden fazla esnaf var. 100 bin kişilik bir camiayı temsil ediyoruz. En büyük sıkıntımız işini yapabilecek kaliteli eleman bulmak. Tornacıda, kuaförde tüm meslek gruplarında aynı sorun var. O nedenle Ahi Evran Haftası’nda mesleklere özendirici de çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu. “Pabucu dama atılmak deyimi ahilerden gelmektedir” Sıklıkça kullanılan ‘pabucu dama atılmak’ deyiminin tarihsel sürecinden bahseden OMÜ Çarşamba İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Özkan Özer Keskin, “1330’lu yıllarda Anadolu’da ahi zaviyelerin olduğundan bahsedilir. Ahiler gerçek meslek erbapları ve sanat sahipleriydi. Aynı zamanda konuksever ve ahlaklı kişilerdi. Yamak ve kalfalar da o şekilde yetiştiriliyordu. Ahiler, Osmanlı ve Selçuklu döneminde çokça itibar görüyordu. Ahilerin genel görevi ticaret ve esnafın düzenlenmesi denetlenmesidir. Günümüzde sıkça kullanılan ‘pabucu dama atılmak’ diye. Bu deyim ahilerden gelmiştir. Bir ayakkabıcı esnafı eğer işini doğru düzgün yapmazsa ahiler orayı denetlemeye geldiklerinde o esnafın ayakkabısını işyerinin çatısına atar ve bir teşhir ortaya çıkartır. İnsanlar o esnafın damında ayakkabıyı görünce ‘senin pabucun dama atılmış, demek ki senden alışveriş yapmamalıyız’ şeklinde bir yola girerler. Bu da esnafta bir çeki düzen verme, otokontrol mekanizması gerektirir. Esnaf teşkilatında iyileşmeye yön gösterir” şeklinde konuştu. Panelde Prof. Dr. Rıza Karagöz, öğrencilere televizyonda popüler olan aşçı programında yarışmacıların ustalarına nasıl saygı ile baktığını, bundan sonraki süreçte programı usta-çırak ilişkisi gözüyle izlemeleri tavsiyesinde bulunurken, OMÜ Çarşamba İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Tural da ahi kelimesinin kökeni ve Anadolu’ya gelişi ile alakalı bilgiler paylaştı. Samsun Vali Yardımcısı Mehmet Fikret Çavuş’un da katıldığı panel, konuşmalardan sonra soru-cevap kısmının ardından sona erdi.
Zonguldak Kızlarını üniversiteye kayıt için götürürken kazada ölen çift toprağa verildi Zonguldak’tan kızlarının üniversite kaydı için gittikleri Erzurum’da araçlarıyla sulama kanalına düşerek hayatını kaybeden çift toprağa verildi. Karadeniz Ereğli’de yaşayan ve kızlarının üniversite kaydını yaptırmak için Erzurum’a giden Anataca çifti, Erzurum-Erzincan karayolunda geçirdikleri trafik kazasında hayatını kaybetti. Mustafa Anataca (50) ve eşi Birsen Anataca’nın (48) cenazeleri, aile yakınları tarafından Erdemir Hastanesi morgundan alınarak Karadeniz Ereğli’deki Kavaklık Mahallesi Cem Evi’ne getirildi. Burada dualar eşliğinde helallik alınırken, kazadan yaralı olarak kurtulan kızları Dilay Anataca da aile üyeleriyle birlikte taziyeleri kabul etti. Anataca çiftinin cenazesi, kılınan namazın ardından Belen Yeni Mahalle Mezarlığı’nda yan yana defnedildi. Cenaze törenine, çiftin yakınlarının yanı sıra Karadeniz Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı, ilçe protokolü, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Erdemir’deki mesai arkadaşları, sendika temsilcileri ve birçok seveni katıldı. Geçen 22 Eylül’de, Erzurum-Erzincan karayolunda meydana gelen kazada, Mustafa Anataca’nın kullandığı 67 ADN 523 plakalı otomobil, önce bariyere, ardından yol kenarındaki bir tabelaya çarparak sulama kanalına devrildi. Mustafa ve eşi Birsen Anataca olay yerinde hayatını kaybederken, kızları Dilay Anataca ise kazadan yüzerek kurtuldu. Ailenin Erzurum’a, Dilay Anataca’nın üniversite kaydını yaptırmak için geldiği öğrenildi.
Samsun Bafra Ovası’nda Çeltik Hasat Şenliği: 165 bin ton rekolte beklentisi Samsun’un Bafra Ovası’nda "10. Çeltik Hasat Şenliği" gerçekleştirilirken, bu sezon 165 bin ton bir rekolte beklendiği açıklandı. Bafra ilçesinde bu yıl 40 mahallede 2 bin 580 üretici 151 bin dekar alanda çeltik üretimi yaptı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından Bafra ilçesi Emenli Mahallesi’nde Çeltik Hasat Şenliği düzenlendi. Şenlikte konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karasaslan, “Mayıs ayında suyla tohumun buluşmasına şahitlik etmiştik. Şimdi hasat günündeyiz. Türkiye’nin en önemli değerlerinden birindeyiz şu anda. Samsun’umuz kıymetli tarım arazileriyle, ovalarıyla, tabiat varlığı ve doğa değerleriyle Türkiye’nin gözbebeği desek sanırım az söylemiş oluruz. Hakikaten ülkemiz açısından çok önemli varlığı şu anda bizler idrak ediyoruz. Bu toprağın verimliliği kadar onu işleyen, alın teri döken, emek sarf eden çiftçilerimizin varlığı da bizler için çok kıymetli. Biz hayatın her alanında olduğu gibi sanayide, ticarette, eğitimde, sağlık da olduğu gibi tarımda da her zaman üreticimizin yanındayız. Son dönemde açıklanan yeni modelle birlikte artık çok daha planlı, çok daha programlı, çok daha verimli bir şekilde ürün alabileceğimiz ve bu hesabı da en başından yapabileceğimiz, devletimizin desteklerini maksimum sevide de karşılık bulabileceği yeni bir sürece girmiş bulunuyoruz" dedi. “165 bin ton rekolte bekliyoruz” İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam ise yaptığı açıklamada, “İlimizde 2023 yılında yaklaşık 194 bin dekar alanda 157 bin ton gibi bir rekoltemiz mevcut idi. 2024 yılına baktığımızda tahminlerimiz 200 bin dekar alanda 165 bin ton gibi bir rekolte bekliyoruz. Destekleme olarak çiftçilerimize 2023 üretimlerinden dolayı toplam 54 milyon 200 bin lira gibi bir destek vermiştik. 2024 ekimlerinden dolayı da yaklaşık mazotta 300 TL dekara, gübrede 62 TL fark ödemesinde de kilogramda 30 kuruş olmak üzere bir destekleme ödemesi yapacağız. Geçtiğimiz yıla göre bu destek çeşidinde değişiklik yaptık. Daha önce aynıyı olarak destek veriyorduk, şimdi nakdi olarak destekleyeceğiz. Özellikle Bafra Ovamız, İpsala ilçemizden sonra ikinci sırada çeltik üretimi yapmaktadır. Samsun’da, Türkiye üretiminin yüzde 17’sini üretiyoruz. 200 bin dekarın yaklaşık 150 bin dekarı Bafra ilçemizde. Bundan sonra ekim olacak alanlarda çeltik komisyonlarından mutlaka izinlerini alsınlar. Çeltik komisyonundan izin almayanlar desteklerden faydalandırılmayacak. Komisyonlarımızdan izinleri alacak. Buradaki fabrikalarımıza baktığımızda 33 tane çeltik fabrikamız var. Biz bunun 25 tanesine kırsal kalkınma yatırımlarından 15 milyon TL destekleme ödemesi yaptık” diye konuştu. Program Tarladan Sofraya Resim Sergisi’nin gezilmesi ve Bafra pirincinden yapılan pilav ikramının ardından son buldu. Aşırı yağışlar nedeniyle arazisinin hasada elverişli olmaması nedeni ile hasat yapılamadı.