GÜNDEM - 14 Ekim 2024 Pazartesi 15:29

Üsküdar’da 529 yıllık tarihi Karadavud Paşa Cami’nin kubbe kısmında hasar oluştu

A
A
A
Üsküdar’da 529 yıllık tarihi Karadavud Paşa Cami’nin kubbe kısmında hasar oluştu

Üsküdar’da, bulunan tarihi Karadavud Paşa Cami’nin kubbe kısmında sıva çökmesi meydana geldi. Tarihi caminin hasarlı kısmı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmaya başlandı.


Üsküdar’da, 1495 yılında Sultan II. Beyazıt’ın vezirlerinden Kara Davud Paşa tarafından yaptırılan Karadavud Paşa Camii’nin kubbe kısmında hasar meydana geldi. Sıva düşmesi olan bölge, görevliler tarafından güvenlik önlemi alınarak kapatıldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü, tarihi Karadavud Cami’sinde bakım ve onarım çalışmalarına başladı. Tadilat nedeniyle ise caminin ana bölümü kapatıldı.



“Gerekli çalışmaları yapıp camiyi öncelikle projelendirip sonrasında özgün haline döndüreceğiz”


Vakıflar Genel Müdürlüğü Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Şube Müdürü Emre Öztürk, “Karadavud Paşa Camimiz 1500’lü yılların başında yapılmıştır. Geçen sürede defalarca restorasyon görmüş ve en son yapılan restorasyonu 1960’lı yıllarda gördü. O dönemlerde eski eserlerde betonarme uygulamalar yapıldığı için kubbesi betonarme yapılmıştır. Geçtiğimiz günlerde betonarme bölgede bir sıva parçası koparak aşağı düştü ve o sırada camide kimse yoktu. Önlem olarak harem kısmı ibadete kapatılmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak gerekli çalışmaları yapıp camiyi öncelikle projelendirip sonrasında özgün haline döndüreceğiz” dedi.



Üsküdar’da 529 yıllık tarihi Karadavud Paşa Cami’nin kubbe kısmında hasar oluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de düzenlenen Sosyal Politikalar Çalıştayı tamamlandı Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen ’Kadına Yönelik Şiddet ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bağlamında Sosyal Politikalar Çalıştayı’ tamamlandı. CHP’li büyükşehir ve il belediyelerinden bürokratların da katılım sağladığı çalıştayın ana gündemini ’Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadına Yönelik Şiddet Konusunda Farkındalık Çalışmaları’ oluşturdu. Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde bir otelde düzenlenen çalıştay tamamlandı. Görüşmelerin ardından Sonuç Bildirgesi CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün tarafından okundu. "Yaptığımız her hizmetin toplumsal bir karşılığının olmasını isteriz" Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, yaptığı kapanış konuşmasında, kadınların yaşadığı şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin evrensel bir sorun olduğunu söyledi. Yoksulluk gibi insana dair konuları içeren sosyal politikaların doğumdan başlayarak ölüme kadar geçen süreci kapsadığını belirten Seçer, "Bu süreçler; sosyal devlet, sosyal belediyecilik anlayışı içerisinde vatandaşlarımızla iç içe olma fırsatı veriyor" dedi. Bir kurumu temsil ettiklerini ancak aynı zamanda siyasi birer figür de olduklarını vurgulayan Seçer, "Bizim oturduğumuz makamlar siyasi makamlardır. Yaptığımız her hizmetin toplumsal bir karşılığının olmasını isteriz. Eğer tüccar olsaydık, bir kar amacı gütseydik yaptığımız işlerden en maksimum karı elde etme çabası içerisinde olurduk. Oysa belediye başkanı tüccar değil, kamu görevi yapan ama siyasi bir makamı işgal eden yöneticilerdir" diye konuştu. Konuşmasının sonunda gerçekleştirilen çalıştaya ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadığını dile getiren Seçer, "Eğer burada birbirimize yararlı olabildiysek, fikir alışverişinde bulunabildiysek çok büyük iş yaptık. Bunun maddi karşılığı yok. Bilgi parayla ölçülmez; emek, zaman ve birikim ister, çok değerlidir" dedi. "Toplumun her kesimini kapsayıcı pek çok uygulamayı hayata geçirdik" Genel Sekreter Yardımcısı Serdal Gökayaz da Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak kadınların toplumsal hayatta hak ettikleri yere gelmeleri, hakları ve eşitlikleri için gerçekleştirdikleri çalışmaları azimle sürdüreceklerini dile getirdi. Gökayaz, şöyle devam etti: "Sosyal ve ekonomik problemleri göz önünde bulundurarak; kalkınmaya duyarlı, katılımcı ve sürdürülebilir bir sosyal belediyecilik anlayışıyla; kadınlar, çocuklar, göçmenler, yaş almışlar, özel bireyler gibi toplumun her kesimini kapsayıcı pek çok uygulamayı hayata geçirdik. Sadece fiziksel değil, toplumsal altyapıyı da güçlendiren bir yaklaşımla hizmetler ürettik. Daha adil ve yaşanabilir bir Mersin için kapsayıcı sosyal politikalar geliştirmek, vatandaşların üretime ve istihdama katılmasını sağlamak, yaşam şartlarını iyileştirmek ve gelir adaletsizliğinden kaynaklanan eşitsizliği ortadan kaldırmak için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz."
Muş Yüksek gerilim hattında ekmek mücadelesi Muş’ta şehirlerarası elektrik aktarımını sağlayan yüksek gerilim hattında bakım çalışması yürüten işçiler, metrelerce yükseklikte tel ve direklerin üzerinde birçok riski göze alarak ekmek mücadelesi veriyor. Şehirlerarası elektrik akımını sağlayan yüksek gerilim hattında örümcek adamı andıran görüntüleri ile dikkat çeken 15 işçi, sabahın ilk ışıklarıyla işbaşı yapıyorlar. Sepetlerin içinde dengede durarak çalışmalarını sürdüren işçiler, her gün birçok riski göze alarak geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Zorlu şartlara rağmen işlerini özveriyle sürdüren işçiler, yüksek gerilim hattının güvenli bir şekilde hizmet vermesi için büyük çaba gösteriyor. İşe başlamadan önce gerekli güvenlik önlemlerini alan işçiler, metrelerce yükseklikteki tel ve direklere kanca ile bağladıkları sepetin içinde riskleri göze alarak yüksek gerilim hattında onarım ve bakım çalışmalarını sürdürüyor. Enerji nakil hattı çalışması yapan firmanın ekip şeflerinden Gürkan Özmen, metrelerce yükseklikte kancaya bağlı sepetin içinde ekmek mücadelesi verdiklerini söyleyerek, “Burada 15 kişilik bir ekip olarak çalışıyoruz. İki gün önce de Ağrı’dan geldik. Orada da 6 günlük bir çalışma yaptık. Şehirlerarası enerjiyi daha aktif hale getirmek, daha verimli elektrik vermek için bu çalışmaları yapıyoruz. Burası düz arazi, burada rüzgâr ve buzlanma çok oluyor. Kesintisiz enerji nakli için tellere ağırlık takıyoruz. Vardiya sistemiyle çalışıyoruz, öğlene kadar bir ekip öğleden sonra bir ekip çalışıyoruz. Yoruldukça dinleniyoruz, işimiz zor. Ekmeğimizin peşindeyiz. Ekmeğimiz bir kancanın ucunda. Önce emniyetimizi alıyoruz sonra çalışıyoruz. Herkes edebildiği kadar çalışmaya çalışıyor. Paramızı helal yoldan kazanmaya çalışıyoruz. Burası düz arazi olduğu için yerden yüksekliği 25-30 metre, bazen dağlık ve vadilerde çalışıyoruz ve yükseklik 60-70 metreyi buluyor. O zaman biraz zor ve korkutucu oluyor. Ama halkımız için çalışıyoruz. Halkımızın daha iyi elektrik alabilmeleri için çalışıyoruz. Yerden 50 metre yükseklikte sepetin için de ekmek mücadelesi veriyoruz” dedi.