ASAYİŞ - 23 Eylül 2024 Pazartesi 08:43

Ümraniye’deki silahlı çatışmada ağır yaralanan polis memuru şehit oldu

A
A
A
Ümraniye’deki silahlı çatışmada ağır yaralanan polis memuru şehit oldu

Ümraniye’de polisler ile yakalanan şüpheli şahıs arasındaki arbedede, şüpheli şahsın bir polis memurunun silahını alarak etrafa ateş açması sonucu ağır yaralanan polis memuru Ş.Y. şehit oldu.


Olay, saat 23.15 sıralarında Ümraniye Ihlamurkuyu Mahallesi Petrol Yolu Caddesi üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre çeşitli suçlardan 26 adet suç kaydı bulunan Y.E.Ç. (19) isimli şahıs polis ekipleri tarafından gözaltına alındığı esnada bir polis memurunun silahını alarak polislere ve etrafa ateş açtı. Polis memurlarının da karşılık verdiği silahlı çatışmada ağır yaralanan polis memuru Ş.Y. (27) kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Şüpheli şahsın yaralı olarak yakalandığı ve hakkında kasten yaralama öldürme suçlarından tahkikat işlemlerine başlandığı öğrenildi.


İstanbul Emniyet Müdürlüğünden konuyla ilgili yapılan açıklamada, "22.09.2024 tarihinde Ümraniye ilçe Emniyet Müdürlüğü Dudullu Polis Merkezi Amirliği tarafından ’motosiklet hırsızlığı’ suçundan yakalanan ve sonrasında firar eden şahsın yakalanmasına yönelik yapılan çalışmalarda; çeşitli suçlardan 26 adet suç kaydı bulunan Y.E.Ç. (19) isimli şüpheli şahıs 23.09.2024 tarihinde Ihlamurkuyu Mahallesi’nde yakalanarak muhafaza altına alınmaya çalışıldığı esnada görevli memurlarla arasında arbede yalanmış, görevli memurun silahını alarak memurlara ve çevredeki şahıslara ateş etmeye başlamıştır. Ş.Y. (27) isimli kadın polis memuru şüpheli şahsın açtığı ateşe karşılık vermiştir. Olay esnasında yaralanan görevli memurlar ve şüpheli şahsın annesi olan P.G.(43) ilk müdahalelerin ardından hastaneye kaldırılmış, kahraman polisimiz Ş.Y. sağlık görevlilerince yapılan


tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. K.H.S. isimli polis memuru ve P.G. isimli şahsın hastanede tedavileri devam etmektedir.


Konu ile ilgili olarak yapılan çalışmalarda Y.E.Ç. isimli şüpheli şahıs yaralı şekilde gözaltına alınmış, ’kasten öldürme-kasten yaralama’ suçlarından tahkikat işlemlerine başlanmıştır.


Şehidimize Allah’tan rahmet, acılı ailesine, yakınlarına ve kahraman Emniyet Teşkilatımıza


başsağlığı diliyoruz. Yaralı polis memurumuza acil şifalar diliyoruz. Kamuoyunun bilgisine sunulur" ifadeleri yer aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Diyanet İşleri Başkanlığı hac organizasyonu yapan şirketlerden daha fazla ücret alındığı iddialarını yalanladı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, hac ücretleri ve bu ücretlerin belirlenmesine ilişkin bazı televizyon programlarında dile getirilen ve sosyal medyada da yer alan iddiaların tamamen yalan olduğu bildirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bazı televizyon kanallarında yorumcuların, Diyanet İşleri Başkanlığının hac organizasyonu ücretini kendisinin belirlediğine ve hac organizasyonu yapan şirketlerden daha fazla ücret aldığına yönelik yalan ve iftira dolu sözleri üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Hac organizasyonu ücretleri Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş tarafından değil, Bakanlıklar arası Hac ve Umre Kurulu tarafından belirlenmektedir. Bu kurul ise, 7 bakan yardımcısı, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı, Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü, Hac Umre Seyahat Acenteleri Derneği (HURSAD) temsilcisinden oluşmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığının hac organizasyonu ücreti 8 bin dolar değildir, hacı adaylarımızın büyük bölümü 6 bin dolar fiyatla hac farizasını yerine getirmektedir. Hac organizasyonu kapsamında yetkisi olan tüm seyahat acenteleri aynı fiyatı uygulamaktadır. Özel şirketlerin 2 bin 500 dolara hac organizasyonu hizmeti verdiği iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ’hacıları şikayet etti, dövdürdü, döndükten sonra da bizim dışımızda hacca gidenlerin haccı kabul olmaz fetvası verdi’ iddiası kesinlikle yalan ve iftiradan ibarettir ve bu durum kamuoyuna defalarca açıklanmıştır. Ayrıca, Din İşleri Yüksek Kurulumuzun böyle bir fetvası olmadığı gibi Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın da bu yönde herhangi bir beyanı bulunmamaktadır. Bu yalan yorumları yapanlar ve yayanlar hakkında hukuki yollara başvurulmuştur.”
İstanbul Çarşı davası mütalaaya gönderildi Gezi Parkı olaylarına ilişkin Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığın yargılandığı davada mahkeme, dosyanın mütalaa hazırlanabilmesi için Savcılığa gönderilmesine hükmetti. Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 6 tutuksuz sanık ile sanık avukatları hazır bulundu. "Olaylarla ilgili burada bulunan hiçbir sanık sorumlu değildir’’ Duruşmada Başbakanlık ofisine yönelik gerçekleştirildiği belirtilen eyleme ilişkin görüntüler izlendi. İzlenmesinin ardından savunma yapan sanık avukatlarından Ali Rıza Dizdar, ‘’Olaylarla ilgili burada bulunan hiçbir sanık sorumlu değildir. İzlenen görüntülerdeki kişilerin de müvekkillerimiz olmadığı kesindir. Bu nedenle tüm sanıkların beraatlarını talep ederiz’’ ifadelerini kullandı. Mütalaa hazırlanacak Ara kararını açıklayan mahkeme, dosyanın mütalaa hazırlanabilmesi için Cumhuriyet Savcısı’na gönderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi. Olayın geçmişi Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığın yargılandığı dava 29 Aralık 2015 tarihinde karara bağlanmış, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince verilen beraat kararları ise Yargıtay tarafından bozulmuştu. Yargıtay, bozma kararında Gezi Parkı ile Çarşı davasının arasında hukuki bağlantı olduğu gerekçesiyle birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğini vurgulamıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Gezi Parkı olaylarına ilişkin dava ile Çarşı davası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun belirtildiği kararda, ‘örgüt üyeliği’ suçunun özelliği nazara alınarak, her iki dosyanın birleştirilmesi tarafına gidilmesi, sanıkların hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma neticesinde beraatlarına karar verilmesinin bozma nedeni sayıldığı vurgulanmıştı. Davalar, verilen bozma kararlarının ardından 30 Temmuz’da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilmiş ve sanık sayısı 52’ye çıkmıştı. Gezi Parkı ile Çarşı davası dosyası, 21 Şubat’ta görülen dördüncü duruşmada davaların geldiği aşama dikkate alınarak yeniden ayrılmıştı. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında Beşiktaş taraftar grubu Çarşı’nın kurucu ve üyelerinin de bulunduğu 35 kişi şüpheli, 9 polis de müşteki olarak yer almıştı. İddianamede, Beşiktaş’ta bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi’ni işgal etmeye çalışmakla suçlanan 35 şüpheli hakkında "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilmişti. Şüpheliler hakkında ayrıca "örgüt kurmak ve yönetmek, örgüte üye olmak, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak, sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri taşınması ve bulundurulması, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme" gibi suçlardan da 50 yıla kadar hapis cezaları talep edilmişti.