SAĞLIK - 08 Temmuz 2024 Pazartesi 09:30

Türkiye’de yeni salgın alarm veriyor

A
A
A
Türkiye’de yeni salgın alarm veriyor

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte klima kullanımının artması, çocuklarda ’lejyoner hastalığı’ olarak bilinen Legionella pneumophila bakterisi kaynaklı zatürre vakalarında da artışa neden oldu. Özellikle otel ve tatil köylerinde klima maruziyetine bağlı hastalıkların arttığını söyleyen Prof. Dr. Şevket Özkaya, çocuklarda COVID-19’a oranla daha fazla zatürreye neden olduğunu ve bu durumun şaşırtıcı ve endişe verici olduğunu ifade etti.


Sıcakların artması ve yaz sezonu ile tatile çıkanların klima kullanımı artarken, bronşit ve zatürre vakaları da hızla yükseliyor. Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Özkaya, özellikle otel ve tatil köylerinde klima maruziyetine bağlı hastalıkların arttığını ve en çok etkilenenlerin çocuklar olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Özkaya, "Legionella" bakterisinin klimalardan üremesi sonucu ortaya çıkan "Lejyoner hastalığı"nın, çocuklarda COVID-19’a oranla daha fazla zatürreye neden olduğunu ve bu durumun şaşırtıcı ve endişe verici olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Özkaya, vatandaşların klima kullanımında dikkatli olmaları gerektiğini ve özellikle kronik hastalığı olan kişilerin bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini belirtti.



“Ciddi sayıda, daha önce görülmemiş derecede bir artış söz konusu”


Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, özellikle otel ve tatil köylerinde konaklayan kişiler arasında “beni klima çarptı” diyen neredeyse her iki kişiden birinde bu hastalıkların saptandığını belirtti. Prof. Dr. Özkaya, bu durumdan en çok etkilenenlerin ise çocuk yaş grubu olduğunu vurgulayarak, “Ciddi sayıda, daha önce görülmemiş derecede çocuk bronşiti ve zatürresi vakaları görmeye başladık. Hatta COVID-19 salgınında, çocuk yaş grubunda COVID-19 virüsüne bağlı bu kadar çok zatürre görmüyorduk. Son günlerde; ‘Legionella’ bakterisinin, çocuk yaş grubunda COVID-19’a oranla çok daha fazla zatürreye neden olduğunu görüyoruz” diye konuştu.



“Kronik rahatsızlığı olanlarda ölümcül olabilir”


Legionella pneumophila isimli bakterinin klimalardan üremesi sonucunda hastalığın ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Özkaya, bu hastalığın kronik rahatsızlığı olanlarda ölümcül olabileceğini ve yaşlı, kronik hastalığı olan vatandaşların dikkatli olmaları gerektiğini hatırlattı.



“Sauna, hamam veya kaplıca havuzuna dikkat”


Prof. Dr. Özkaya bakterinin genellikle ılık sularda kolaylıkla çoğalabileceğini söyleyerek, “Genellikle bir binanın kirlenmiş su dağıtım sistemi yoluyla yayılır. Hastalık havada asılı duran su damlacıklarının solunması yoluyla insanlara bulaşır. Bakteri o kadar küçüktür ki, su buharı gibi küçük su damlacıklarının içine yerleşerek havaya karışabilir. Kontamine suların bulunduğu sauna, hamam veya kaplıca havuzu gibi sıcak sulardan çıkan buhar damlacıklarının solunması ile bakteri akciğerlere ulaşır. Kişiden kişiye yayılım söz konusu değildir” açıklamasında bulundu.


Özellikle klimaların iyi temizlenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Özkaya, klima zatürresinde şikayetlerin daha az olduğu için grip gibi eklem ağrıları, ateş, halsizlik, ishal gibi hafif soğuk algınlığı belirtileriyle seyrettiği için çok fazla anlaşılmayabileceğini söyledi. Kronik hastalığı olanlarda hayati sonuçlar da doğurabileceğini belirten Özkaya, “Pandeminin bitmesiyle beraber ani ısı değişikliklerine, soğuktan sıcağa geçişlere ve klimalara maruz kalmak, grip ile karıştırılabilir ve önemsenmeyebilir. Çocuklar ise ne hissettiklerini anlatamadıkları için uzamış öksürük ve ateş şikayeti ile doktora başvurduklarında ciddi zatürre vakaları ile karşı karşıya kalırlar” dedi.



Klimalar 22 derecenin altına düşmemeli


Prof. Dr. Özkaya son olarak tatile çıkan veya çıkacak vatandaşların, özellikle çocukları başta olmak üzere, araç ile seyahat ederken açtıkları klimaların temizliğine ve maruziyetine dikkat etmeleri gerektiğini belirterek, “Özellikle kapalı yerlerde kendilerine dikkat etmeliler, klima ayarlarını ise 22 derecenin altına düşürmemelerini ve çok fazla ısı değişimine maruz kalmamalarını tavsiye ediyorum” dedi.



Lejyoner hastalığı nedir?


Lejyoner hastalığı, 1976 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Philadelphia kentinde gerçekleşen bir Legionella salgınına atfen bu ismi almıştır. Bu salgın, Amerikan Lejyonerler adı verilen bir askeri organizasyonun bir toplantısında çok sayıda insanın hastalanması ve ölmesine neden olmuştur. Hastalığın bu organizasyonda salgın yapmasının ardından "Lejyoner Hastalığı" terimi kullanılmaya başlanmıştır. Legionella genellikle göller, nehirler ve akarsular dahil tatlı su ortamlarında bulunur. Legionella ayrıca toprakta da yaşayabilir, fakat çoğu insan topraktan bakteri kapmaz. Lejyoner hastalığını ev tesisat sistemleri yoluyla kapmak mümkün olsa da çoğu salgın otel gibi toplu yaşama dahil büyük binalarda meydana gelir. Çünkü karmaşık dağıtım sistemleri bakterilerin daha kolay çoğalıp yayılmasına izin verir.



Türkiye’de yeni salgın alarm veriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Samsunspor taraftarı şehit polis Şeyda Yılmaz’ı unutmadı Samsunspor taraftarı geçtiğimiz hafta şehit olan polis memuru Şeyda Yılmaz’ı mezarı başında andı ve 58 sırt numaralı adının yazılı olduğu formayı mezarına bıraktı. Trendyol Süper Lig’in 8. haftasında Samsunspor deplasmanda Adana Demirspor ile karşılaşacak. Maç için Adana’ya giden Samsunspor taraftarı Sivas’ta Sivasspor taraftarı ve Geleceğe Bir’iz Topluluğu ile bir araya geldi. Bir araya gelen taraftarlar geçtiğimiz hafta şehit olan polis memuru Şeyda Yılmaz’ın Yukarı Tekke mezarlığında bulunan polis şehitliğindeki mezarını ziyaret etti. Mezarı başında dua eden taraftarlar 58 sırt numaralı isminin yazılı olduğu Samsunspor formasını mezarına bıraktı. Samsunspor taraftarları Şeyda Yılmaz’ın mezarı başında bir süre bekledikten sonra Adana Demirspor deplasmanına gitmek için Sivas’tan ayrıldı. Burada açıklama yapan Samsunspor Taraftarı Aileler Dernek Başkanı Cüneyt Şenkal, şehit polis Şeyda Yılmaz’ın ailesine başsağlığı dileyerek, “Öncelikle büyük Türk milletimizin ve Şeyda kızımızın ailesinin, Sivas’ın yiğidoların başı sağ olsun. Bu işleri yapanların cezasız kalmayacağını hepimiz biliyoruz. Başkanımıza da teşekkür ederiz bizi misafir ettikleri için. Biz de Samsunspor-Adana Demirspor maçına gitmeden önce Sivas’a gidelim dedik. 15 gün önce de Narin kızımızın mezarını ziyaret etmiştik. Samsun’dan Diyarbakır’a geçtik. Bu hafta da Şeyda kızımızın, ablamızın, bacımızın yanına gidelim dedik. Dualarımızı okuyalım ve onlarla beraber olalım Sivas halkının üzüntüsünü bizzat onlarla beraber paylaşalım istedik. Gelenlerden Allah razı olsun. Türk milletimizin başı sağ olsun” diye konuştu. “Şeyda Yılmaz bütün Türkiye’nin şehididir” Geleceğe Bir’iz Topluluğu Başkanı Taha Yıldırım ise, “Arkadaşlarımızla birlikte bizler de şu anda buradayız. Samsunspor taraftarının Samsun’dan kalkarak buraya büyük bir hassasiyetle gelip burayı ziyaret etmeleri bizleri onur etti. Şeyda Yılmaz sadece Sivas’ın değil bütün Türkiye’nin şehididir. Bu vesileyle kendilerine teşekkür ediyorum. Her zaman Sivas’a bekleriz” ifadelerini kullandı.
Ankara 26 Eylül - 3 Ekim tarihleri arasında 2 milyon 823 bin 859 araç denetlendi, toplam 535 bin 705 araca/sürücüye işlem yapıldı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, trafik ekiplerince 26 Eylül-3 Ekim tarihleri arasında 2 milyon 823 bin 859 aracın denetlendiğini ve 535 bin 705 araca/sürücüye işlem yapıldığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, emniyet ve jandarma trafikleri tarafından 26 Eylül - 3 Ekim tarihleri arasında 2 milyon 823 bin 859 araç denetlendi. Yapılan denetimler sonucu ışıklı ya da sesli uyarı işareti bulunan cihazları (çakar) mevzuatta izin verilmeyen araçlara takarak kullanan 259, hız ihlalinde bulunan 139 bin 98, periyodik muayenesi yaptırılmamış 28 bin 470, emniyet kemeri kullanmayan 34 bin 267, sürücü belgesiz araç kullanan 2 bin 836 ve zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan 10 bin 925 olmak üzere diğer işlemlerle birlikte toplam 535 bin 705 araca/sürücüye işlem yapıldı. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda yaya geçitlerinde denetimlerin devam edeceğini vurgulayarak, “Yayaların güvenliği için sürücülerin ışıklı trafik işareti bulunmayan okul/yaya geçitleri ile kavşaklarda hızını düşürmesi ve yayalara ilk geçiş hakkını vermesi büyük önem taşımaktadır. Yaya kazalarının en aza indirilmesi ve yayalara karşı toplumsal bir farkındalık oluşturulması amacıyla ‘Trafikte Yaya Önceliği’ konusunda okul/yaya geçitlerinde ve kavşaklarda hem sürücülere hem de yayalara yönelik denetimlerimiz devam edecek” ifadelerine yer verdi.