GÜNDEM - 15 Ocak 2025 Çarşamba 09:01

Sosyal sorumluğa dikkat çektiler: "Gönüllülük şehrine katkı sağlamakla başlar"

A
A
A
Sosyal sorumluğa dikkat çektiler: "Gönüllülük şehrine katkı sağlamakla başlar"

Gönüllülük ve sosyal sorumluluk üzerine yaptığı açıklamalarda modern dünyada eğitimin sınıf ve ekran sınırlarını aşması gerektiğini vurgulayan Dr. Duygu Kotan Türkden, dijitalleşmenin getirdiği sınırlandırmalara da dikkat çekerek, “Ekranların arkasından tüm dünyaya ulaştığımızı düşünmek, aslında bizi küçük bir dünyaya hapsediyor” dedi.


Oxford Üniversitesi’nin 2024 yılının sonlarında yaptığı araştırma ile gündeme gelen “brain rot” (beyin çürümesi) kavramına değinen Altınbaş Üniversitesi Öğrenci Dekanı Dr. Öğretim Üyesi Duygu Kotan Türkden, özellikle gençler ve çocukların duygusal zekalarını ve sosyalleşme yetkinliklerini geliştirme ihtiyacına dikkat çekti. Türkden, “Eğitimi sadece teorik bilgiye sıkıştırmak, özellikle Z kuşağının önündeki en büyük engellerden biri. Oysa öğrencilerin, özellikle pandemi ve dijitalleşmenin hız kazandığı bu dönemde, gerçek hayata karışması ve sosyalleşmesi büyük önem taşıyor. Yaşadığımız şehir ve dünya, öğrenme açısından büyük bir okul” ifadelerini kullandı.



Çöp toplayıp, yemek dağıttılar


Son üç yıldır üniversitelerinde öğrencilerini gönüllülük ve sosyal sorumluluk projelerine teşvik ettiklerini belirten Kotan Türkden, bu süreçte başlatılan akran koçluğu programından bahsetti. Üniversiteye yeni başlayan öğrencilerin, üst sınıflardaki gönüllülerden destek alarak uyum sağladığını ifade etti. Ayrıca, “Sosyal Sorumluluk ve Gönüllülük” dersleri kapsamında öğrencilerin gerçek hayatta sorumluluk alma fırsatı bulduğunu söyleyen Kotan Türkden, “Çöp toplamaktan yemek dağıtmaya, çocuk atölyelerinden sağlık taramalarına kadar pek çok etkinlikte yer alıyorlar. Dersler sona erdikten sonra da bu faaliyetlere öğrenci kulüpleri aracılığıyla devam ediyorlar. Bu çabaların, öğrencilerimizin hayatında kalıcı birer iz bırakacağına inanıyoruz,” dedi.



“220 öğrencimizle İstanbul Maratonu’nda gönüllülükte öncü olduk”


Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu’nda Altınbaş Üniversitesi’nden 220 öğrenci gönüllü olarak görev aldı. Dr. Kotan Türkden, etkinlik boyunca su istasyonlarında hizmet veren öğrencilerin, maratonun en büyük gönüllü öğrenci grubu olarak dikkat çekti. Kotan Türkden, öğrencilerin bu çabasının Spor İstanbul tarafından “en büyük gönüllü öğrenci grubu” ödülüyle taçlandırıldığını belirterek, “Bu ödül, üniversitemizin eğitimi hayata dokunan bir anlayışla yeniden tanımlama vizyonunun ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha kanıtladı” dedi.



“Gönüllülük hayata dokunmanın anahtarıdır”


Dr. Öğretim Üyesi Duygu Kotan Türkden, açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı: “İyilik yapmak ve çevremize katkı sağlamak sadece sınıfta öğretilmez; deneyimlenmesi ve yaşanması gerekir. Gönüllülük, öğrencilerimizin hayata dokunmasını ve toplumsal sorumluluklarını anlamalarını sağlıyor. Bu anlayışı sindirmeyen bireyler, iyiliği yalnızca popüler bir kavram olarak görmeye devam eder.”



“Yerel yönetimler de gönüllülüğü desteklemeli”


İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor İstanbul Etkinlik Müdürlüğü Topluluk İlişkileri Şefi Filiz Yaşar, topluluk dayanışmasını ve birlik ruhunu güçlendirme misyonuyla gönüllülük projeleri yürüttüklerini aktardı. Amaçlarının kentin toplumsal dayanışmasını artırmak ve sporun birleştirici gücünü kullanarak daha geniş kitlelere ulaştırmak olduğunu kaydeden Filiz Yaşar, “Spor İstanbul Gönüllüleri" adı altında sürdürdüğümüz bu projelerde, yıl boyunca düzenlenen 25’ten fazla spor etkinliğinde gönüllü desteğini sağlıyoruz. Bu desteğin koordinasyonunu üstleniyoruz. Hedefimiz, gönüllülük kavramını daha geniş kitlelere ulaştırarak sürdürülebilir bir yapıya dönüştürmek ve yerel yönetimlerin bu alandaki rolünü pekiştirmek” dedi.



“Üniversitelerle iş birliklerini, gençlik ve spor buluşmalarını önemsiyoruz”


İstanbul’u bir spor şehri yapma vizyonlarının, gönüllülerin desteği ve üniversitelerle yürütülen iş birlikleriyle daha güçlü hale geldiği anlatan Filiz Yaşar, “Üniversitelerle yürüttüğümüz aktif iş birlikleri, spor gönüllülüğünün yaygınlaşmasında ve üniversite gençliğinin toplumsal fayda projelerine katılımında önemli bir rol oynuyor. 2027 Avrupa Oyunları sürecinde İstanbul’un spor merkezi haline gelmesi için bu iş birliklerini daha da güçlendirme hedefindeyiz” ifadelerini kullandı.



Sosyal sorumluğa dikkat çektiler: "Gönüllülük şehrine katkı sağlamakla başlar"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Adapazarı’nın mesleklerini fotoğrafladılar SUBÜ Sakarya MYO, Öğretim Görevlisi Ersin Berk’in düzenlediği ve öğrencilerin çektikleri fotoğrafların sergilendiği ‘Toplumsal Bellek: Meslekleriyle Adapazarı’ başlıklı fotoğraf sergisine ev sahipliği yaptı. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Sakarya Meslek Yüksekokulu, ‘Toplumsal Bellek: Meslekleriyle Adapazarı’ başlıklı fotoğraf sergisine ev sahipliği yaptı. Fotoğraf Sanatçısı ve Akademisyen Öğretim Görevlisi Ersin Berk ile yaklaşık 40 öğrencisi tarafından düzenlenen sergide, Adapazarı’nın geleneksel ve modern meslekleri 200 fotoğraf ile sergilendi. Fotoğraflanan meslekler arasında kaybolmaya yüz tutmuş sepetçilik, süpürgecilik ve televizyon-radyo tamirciliği gibi meslekler ile kumaşçılık, züccaciyecilik, düğmecilik, çorapçılık ve terzilik gibi canlılığını sürdüren meslekler yer aldı. Öğrenciler Adapazarı’nda Uzun Çarşı, Katlı Pazar ve Çark Caddesi’ndeki esnaflar ile oto sanayi sitelerindeki işçilerin fotoğraflarını çekti. Açılışını Sakarya MYO Müdürü Doç. Dr. Recep Kılıç ve Adapazarı Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Murat Acar’ın yaptığı sergiye akademisyenler ve öğrenciler katılım gösterdi. Fotoğraf sergisinin Adapazarı’nın toplumsal belleğine önemli bir katkı sağladığını belirten SUBÜ Sakarya MYO Müdürü Doç. Dr. Recep Kılıç, “Sergiye katılan tüm öğrencilerimize ve Ersin hocamıza gayretleri nedeniyle teşekkür ediyorum. Öğrencilerimiz bu proje sayesinde emek ve el işçiliğinin önemini kavradılar. Fotoğraf çekim sürecinde sosyalleşerek ikili ilişkilerini güçlendirdiler. Okudukları şehri ise daha yakından tanıma fırsatı buldular. Biz de bundan memnuniyet duyduk” dedi. Öğretim Görevlisi Ersin Berk ise; Adapazarı’nın kültürel mirasını, kaybolan mesleklerini ve bu minvalde toplumsal dönüşümünü fotoğraf sanatı aracılığıyla gelecek nesillere aktarmaya devam etmek istediğini belirtti.