ASAYİŞ - 19 Aralık 2024 Perşembe 12:02

Şarkıcı İlyas Yalçıntaş’a ‘hakaret’ suçundan 2 yıla kadar hapis talebi

A
A
A
Şarkıcı İlyas Yalçıntaş’a ‘hakaret’ suçundan 2 yıla kadar hapis talebi

Şarkıcı İlyas Yalçıntaş, yabancı uyruklu bir kadına mesajlaşma uygulaması üzerinden hakaret ettiği iddiasıyla hakim karşısına çıktı. Yalçıntaş savunmasında, ‘’Bu tahriklerine dayanamayarak bahse konu mesajları attım, kabul ediyorum’’ dedi. Duruşmada mütalaasını açıklayan Savcılık, Yalçıntaş’ın 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.


İstanbul Sarıyer’de Ocak 2024’de şarkıcı İlyas Yalçıntaş’ın, İran uyruklu Mahsa H.’ye mesajlaşma uygulaması üzerinden hakaret içerikli mesajlar gönderdiği iddiasıyla yargılanmasına başlandı. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık İlyas Yalçıntaş ve avukatı Talha Duman hazır bulundu. Duruşmaya müşteki Mahsa H.’nin avukatları Ali Kemal Atçeken ile Muhammed Türkoğlu da katıldı.



‘’Bu tahriklerine dayanamayarak bahse konu mesajları attım, kabul ediyorum’’


Duruşmada savunma yapan sanık Yalçıntaş, müştekinin kendisini çok fazla rahatsız ettiğini belirterek, ‘’Kendisine 2 ayrı dava açmıştım, evime de girmişti. Şikayetlerime rağmen bu rahatsızlıklarına devam etmişti. Bu nedenlerle çok fazla tahrik etti. Ben de bu tahriklerine dayanamayarak bahse konu mesajları attım, kabul ediyorum. Bir konserim sonrasında kalabalık bir arkadaş grubumuzla eve gelmiştik. Aramızda herhangi bir cinsel birliktelik yaşanmamıştır fakat kendisi böyle olduğunu iddia ediyor. İddialarını kabul etmiyorum. Kendisi yabancı olduğu için tam olarak iletişime de geçemiyorduk. Beraatımı talep ediyorum’’ dedi.



‘’Müvekkil sarhoşken cinsel saldırıya maruz kalmıştır’’


Müşteki avukatı Ali Kemal Atçeken ise söz konusu savunmaları kabul etmediğini belirterek, ‘’Müvekkilim bu olaydan dolayı deport edilmiştir. Eğitim hayatı sona ermiştir, Türkiye’ye 2 yıl giriş yasağı konulmuştur. Şiddete maruz kalmış, aşağılanmıştır. Tehditlerin ise hala İran’da devam ettiğini belirtmektedir. Müvekkil sarhoşken cinsel saldırıya maruz kalmıştır. Şikayetimiz devam etmektedir’’ ifadelerini kullandı.



2 yıla kadar hapis talebi


Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanık İlyas Yalçıntaş’ın müşteki Mahsa H.’ye hitaben mesajlaşma uygulaması üzerinden ‘’geri zekalı, psikopat, hasta ruhlu psikopat seni’’ gibi küfürlü mesajlar gönderdiğini belirterek ‘sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret’ suçundan 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Tarafların avukatları, açıklanan mütalaaya karşı savunma ve beyanda bulunabilmek için mahkemeden süre talep ettiler. Sanık Yalçıntaş ise mütalaayı kabul etmediğini belirterek, ‘’İddiaları kabul etmiyorum, olayların bu noktaya geleceğini ön göremezdim’’ ifadelerini kullandı.



Duruşma ertelendi


Ara kararını açıklayan mahkeme, taraflara açıklanan mütalaaya karşı beyanda bulunabilmeleri için süre verilmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca, müşteki avukatlarının iddialarına ilişkin ayrı bir soruşturma yürütüldüğünü ve takipsizlik kararı verildiğini belirterek bu hususta herhangi bir işlem yapılmasına yer olmadığına hükmederek duruşmayı erteledi.



Şarkıcı İlyas Yalçıntaş’a ‘hakaret’ suçundan 2 yıla kadar hapis talebi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul MediaMarkt SMARTIES AWARDS 2024’te 7 ödülün sahibi oldu MediaMarkt, SMARTIES MEA & Türkiye AWARDS 2024’te 4’ü Altın olmak üzere 7 ödülün sahibi oldu. Türkiye 2023 Best-in-Show Winner Ödülü’ne de layık görülen marka, yapay zekâyı entegre ettiği yenilikçi uygulamaları ve üretici çalışmalarıyla hem Türkiye’de hem de globalde başarılar elde etti. MediaMarkt, MMA Türkiye tarafından düzenlenen ve modern pazarlama alanında üreticiliğin, yenilikçiliği ve iş başarılarını ödüllendiren SMARTIES MEA & Türkiye 2024’te 7 ödülle öne çıktı. Hem Orta Doğu ve Afrika (MEA) hem de Türkiye çapında verilen ödüllerde 4’ü Altın 6 ödül kazanan marka, geçtiğimiz yılın ‘En İyi’lerine verilen Türkiye 2023 Best-in-Show Winner Ödülü’nün de sahibi oldu. SMARTIES MEA Ödüllerinde ‘AI-Powered Audience Engagement’ ve ‘Innovative Use of AI in Advertising’ kategorilerinde Altın Ödül alan MediaMarkt, ‘Data Insights / Contextual Marketing’ kategorisinde de Gümüş Ödüle layık görüldü. SMARTIES TÜRKİYE 2024’te ise ‘AI-Powered Audience Engagement’ ve ‘Innovative Use of AI in Advertising’ kategorilerinde Altın Ödülü evine götüren MediaMarkt, ‘Web 3.0 Technologies Marketing’ kategorisinde ise Gümüş Ödül aldı. Marka, geçtiğimiz günlerde açıklanan SMARTIES Europe Ödülleri’nde de online alışveriş deneyimini kişiselleştiren ‘House of AI’ projesiyle 3 Gümüş, 1 Bronz Ödülün sahibi olarak toplamda 11 ödül kazanmış oldu. “Dijitalleşmeye yaptığımız yatırımlar bizi bir adım öteye taşıyor” Şirketin yapay zekâya yaptığı yatırımların böyle kıymetli ödüllerle onurlandırılmasından büyük mutluluk duyduklarını söyleyen MediaMarkt Türkiye Pazarlama İletişimi ve Medya Grup Müdürü Banu Yolcu, “SMARTIES AWARDS’ta hem global hem de Türkiye çapında layık görüldüğümüz ödülleri, müşteri deneyimini geliştirme ve teknolojiyi etkin bir şekilde kullanma konusundaki süregelen çabalarımızın bir karşılığı olarak görüyoruz. Şirket olarak sektörümüze yenilikçi ve öncü yaklaşımımızla ilham vermek bizi gururlandırıyor. Müşterilerimizin beklentilerini karşılamak ve onlara unutulmaz bir alışveriş deneyimi sunmak için çıktığımız bu yolda, dijitalleşmeye ve teknolojiye yaptığımız yatırımlar vizyonumuzu daha da genişleterek bizi hep bir adım öteye taşımaya devam ediyor. Bizi bu ödüllere layık gören başta MMA ailesine, değerli jüri üyelerine ve emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkür ederim” diye konuştu.
Ankara Bakan Göktaş: "Dünya genelinde ortalama 2,32 olan doğurganlık hızı Türkiye’de 1,51’e geriledi" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Dünya genelinde ortalama 2,32 olan doğurganlık hızı Türkiye’de 1,51’e geriledi. Tarihin en düşük noktası olan 1,51. 65 yaş üstü yaşlı nüfus oranımız da yüzde 10.2’yi geçmiş durumda" dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Ailenin Güçlendirilmesi ve Dinamik Nüfus Yapısı Sempozyumu"na katıldı. Ankara’da özel bir otelde gerçekleştirilen sempozyumda konuşan Bakan Göktaş, Türkiye’de nüfus artış oranının azaldığını ve bunun arttırılması için birçok çalışma yürüttüklerini söyledi. Türkiye olarak güçlü, dinamik ve üretken bir nüfus yapısı hedefiyle aileyi güçlendirme stratejileri geliştirdiklerinin altını çizen Göktaş, "Bu noktada hızlı ve somut adımlar atıyoruz. Nitekim birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de nüfus dinamizmi azalma eğilimi gösteriyor. Doğurganlık hızımız düşüyor, yaşlı nüfus oranı yükseliyor. Dünya genelinde ortalama 2,32 olan doğurganlık hızı Türkiye’de 1,51’e geriledi. Tarihin en düşük noktası olan 1,51. 65 yaş üstü yaşlı nüfus oranımız da yüzde 10.2’yi geçmiş durumda. Genç nüfusun azalması ve yaşlı nüfusun artması ise daha az çalışanın daha fazla emekliyi desteklemesi demek. Bakıma ihtiyaç duyan çocukların sayısı azalırken, yaşlı bakımına bağlı ihtiyaçların artması demek. Sosyal hizmetler ve sağlık hizmetlerindeki bütçe ihtiyacının artması demek. Sosyal güvenlik sistemi dengesinde oluşacak sorunların yanı sıra, iş gücü piyasasında sıkıntılar yaşamak demek" ifadelerini kullandı. "Nüfusu destekleyen politikalarla verimli sonuçlara ulaşmak, uzun ve kararlılık gerektiren bir süreç" Türkiye’de 1960’lı yıllardan itibaren benimsenen nüfusu kontrol altına almaya yönelik politikaların bugün demografik yapıda değişimler meydana getirdiğini belirten Göktaş, "Bu durumun önüne geçmek adına 2007’den bugüne hazırlanan kalkınma planlarımızda nüfus destekli politikalar vazgeçilmez bir unsur haline geldi. Nüfusu destekleyen politikalarla verimli sonuçlara ulaşmak, hiç şüphesiz uzun ve kararlılık gerektiren bir süreç. Bu süreçte güncel şartlara hâkim olmak da büyük önem arz ediyor. Bugün nüfus dinamizmindeki düşüş, toplumsal değişimlerle paralel bir seyir çiziyor. Bireysellik, cinsiyetsizleştirme, aile kurumunu zayıflatıyor ve insanı yalnızlaştırıyor. Evlilik, çocuk sahibi olmak artık günümüz insanının öncelikleri sıralamasında geri planda kaldı" ifadelerini kullandı. "2014 yılında 1 milyon 351 bin olan doğum sayısı, 2023 yılında 958 bin 408’e düşmüş" Küresel ölçekteki eğilime paralel olarak Türkiye’de de evlilikler ve doğum oranlarının azaldığını belirten Göktaş, "İlk evlilik yaşı erkeklerde 28.3, kadınlarda ise 25.7 düzeyinde. İlk doğumda ortalama anne yaşı 27’ye ulaşmış durumda. Evlenme ve ilk anne olma yaşının yükselmesi, doğal olarak doğurganlık hızının düşmesine ve doğumların azalmasına neden oluyor. 2014 yılında 1 milyon 351 bin olan doğum sayısı, 2023 yılında 958 bin 408’e düşmüş; 10 yılda doğum oranları yıl bazında yaklaşık 400 bin azalmıştır. 2008-2023 yılları arasındaki binde 1,4 olan boşanma oranları, 2,01’e yükselmiştir. Birçok değişkenden etkilenen bu oranların iyileşmesi için büyük bir gayretle çalışıyoruz" dedi. 2024-2028 yıllarını kapsayan ilk Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı hakkında bilgi veren Göktaş şöyle devam etti: "Beş temel amaç çerçevesinde hazırladığımız eylem planında refah, sosyal politika ve hizmet, dijitalleşme ve çevre temalarının yanı sıra küresel riskler ve demografiye özel bir bölüm ayırdık. Altı ay önce aile ve nüfus politikaları ile ilgili çalışmalarımıza ivme kazandırmak amacıyla Aile ve Nüfus Politikaları Daire Başkanlığı’nı kurduk. Daire Başkanlığımızın çalışmalarıyla öncelikle ulusal ve uluslararası nüfus politikalarını daha detaylı inceliyoruz. Ayrıca 12 ilde doğurganlık ve anne babalık fikrine ilişkin saha araştırmalarını başlattık. Böylece kuşaklararası farklılıkların kök nedenlerini daha iyi anlamayı ve toplumumuzun ihtiyaçlarına uygun sosyal politikalar üretmeyi hedefliyoruz. Diğer yandan kasım ayında aile ve nüfus konularını ele almak üzere 27 kurumdan oluşan Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu’nu bir araya getirdik. Nüfus politikalarımızın ülke genelinde daha etkin uygulanmasını sağlamak, demografik yapıdaki gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek üzere Nüfus Politikaları Kurulu’nu oluşturuyoruz. Kurulumuzun çalışmaları ile ulusal nüfus eylem planını hazırlayacak; kısa, orta ve uzun vadeli nüfus eylemlerinin uygulanmasını sağlayacağız."
Niğde Uzmanından kronik hastalık takibi değerlendirmesi Aile Sağlığı Hekimi Dr. Oğuzhan Şahin, Sağlık Bakanlığı’nın kronik hastalık takibi ve akılcı ilaç kullanımı konusundaki yönetmelik değişikliğinin hastaların gerekli sağlık hizmetlerine erişimlerinin kolaylaştırıldığını söyledi. Niğde’de Altunhisar Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli Dr. Oğuzhan Şahin, Sağlık Bakanlığı’nın kronik hastalık takibi ve akılcı ilaç kullanımı konusundaki yönetmelik değişikliklerini değerlendirdi. Düzenlemenin sahadaki uygulamalarını anlatan Dr. Şahin, "Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimlerinin kendilerine kayıtlı hastaların hipertansiyon ve diyabet gibi kronik hastalıkların ve obezite, kardiyovaskuler risk gibi durumların tarama ve takiplerini yapabilmesi için oluşturduğu hastalık yönetim platformu üzerinden buna yönelik işlemlerimizi yapıyoruz. Bu sayede hastalık riski olan kişileri erken tespit etmek ve hastalarımızın hastalıklarını kontrol altında tutmak daha kolay oluyor" ifadelerine yer verdi. Hedefin hastaların sağlık hizmetlerine kolay erişimi olduğunu söyleyen Dr. Şahin, akılcı ilaç kullanımı konusunda da bilgilendirme yaptı. Özellikle kronik hastalıklarda düzenli takiplerin önemine vurgu yaparak, hastaların gerekli sağlık hizmetlerine erişimlerinin kolaylaştırıldığını ve aile sağlığı merkezlerinin bu konuda aktif bir rol üstlendiğini söyleyen Şahin, "Yönetmeliğin bir diğer konusu da akılcı ilaç kullanımı. Bu sayede hem hastaların gereksiz ilaç kullanmasının önüne geçiliyor ki bunun hem hastanın sağlığının korunması hem de tedavisinin sadeleştirilerek kolaylaştırılmasına faydaları var. Aile hekimliği mevzuatında geçtiğimiz ay başında bunlara yönelik değişiklikler oldu. Bu değişikliklerle ilgili hem bakanlık hem de İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı bizlere gerekli bilgilendirmeleri yaptılar. Çalışmalarımızı yapılan değişikliklere göre yeniden düzenledik ve süreçte herhangi bir aksaklık veya mağduriyet yaşanmadı" ifadelerini kullandı.
Muğla 112 Acil Çağrı Merkezlerine SMS ihbarı ile de ulaşılabiliyor İçişleri Bakanlığınca, acil durumlarda 110 Yangın İhbar, 112 Sıhhi İmdat, 155 Polis İmdat, 156 Jandarma İmdat, 122 Alo AFAD, 177 Orman Yangın İhbar ve 158 Sahil Güvenlik numaralarının aranması yerine bu numaraları tek çatı altında 112’de birleştirmişti. Tek numarada toplanan ilgili kurumlara ulaşmak için telefon ile aranmasının yanında vatandaşların SMS mesajı ile de ulaşabileceği açıklandı. Gereksiz 112 aramalarından vatandaşların kaçınması istenirken, gerçekten ihtiyacı olan ve 112’yi araması gereken vatandaşların gereksiz aramalar ile mağdur duruma düşürülmemesi istendi. Yapılan açıklamada, “Acil yardım talebi olan kişiler, 112 Acil Çağrı Merkezlerine telefonla veya Engelsiz 112, E-Call gibi uygulamalarla ulaşabildikleri gibi kısa mesaj (SMS) yoluyla da ihbarda bulunabilmektedir. 112’ye SMS ile ihbarda bulunurken çağrı karşılayıcının durumun aciliyetine dair bir değerlendirme yapabilmesi ve en kısa sürede yardım gönderebilmesi için ilk mesaja mümkün olduğunca fazla bilgi (konum veya açık adres, acil durumun ne olduğu, detaylı bilgi) eklenmesine dikkat edilmelidir. Çağrı Karşılayıcı, mesajınıza yanıt vererek ek bilgi talep edebilir” Acil durumda mümkünse her zaman arayın “Acil durum numarasını aramak, kısa mesaj göndermekten her zaman daha güvenilir ve hızlı bir seçenektir. SMS, konuşamayacak durumda olunması halinde tercih edilmelidir. Cep telefonlarının SMS kısmına ihbar ve şikâyetle ilgili bilgiler yazıldıktan sonra 112’ye mesaj ücretsiz olarak iletilir. Acil durum kısa mesajları SIM kartı olmayan telefonlardan gönderilemez. SMS, hangi konumdan gönderilmiş ise o ilin 112 Acil Çağrı Merkezine iletilir. Asılsız ihbarda bulunulması veya gereksiz meşgul edilmesi halinde yasal işlem başlatılır” denildi.