EKONOMİ - 28 Kasım 2024 Perşembe 13:12

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dönmez: "Memleketin esas büyük meselesi Ar-Ge ve teknoloji meselesidir"

A
A
A
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dönmez: "Memleketin esas büyük meselesi Ar-Ge ve teknoloji meselesidir"

Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) tarafından düzenlenen 16’ncı Rekabet Kongresi, “Rekabet, Eğitim ve Teknoloji” temasıyla gerçekleşti. Kongrede, rekabetçiliğin artmasında eğitim ve teknolojinin önemine dikkat çekildi.



Türkiye’nin rekabet gücünü artırmak ve sektörlerin gelişimine katkı sunmak amacıyla faaliyet gösteren Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) tarafından düzenlenen Rekabet Kongresi, ‘Rekabet, Eğitim ve Teknoloji’ ana temasıyla yapıldı. Üyesi olan 50 sektörel dernek üzerinden 34 sektörde faaliyet gösteren 13 bin işletme ve iş insanına hitap eden SEDEFED’in 20’nci yılının da kutlandığı kongrenin açılış konuşmalarını Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez gerçekleştirdi.



Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dönmez, ülkelerin rekabetçiliği öne çıkaran unsurların başında eğitim ve teknolojinin geldiğini söyleyerek, "Teknolojik ürünleri üretmek dışında o ürünleri yapan teknolojilere sahip olmak da çok önemli. Bakanlık olarak bu konuda özellikle çalışıyoruz. Bunları olabildiğince yerli ve milli imkanlarla üretmek insan kaynağımızı daha nitelikli hale getirmek baş hedeflerimiz arasında. Bu alanda atılacak adımlar, ülkemize ve insanımıza çok daha refah getirecek" dedi.



"Memleketin esas büyük meselesi Ar-Ge ve teknoloji meselesidir"


Dönmez, "Ülkemizin Ar-Ge harcamaları yüzde 1,5’e doğru yaklaşıyor. Bu alanda özel sektörün payı artmaya başladı. Özel sektörün uzun vadeli Ar-Ge yatırımına önem vermesi lazım. Bakanlık olarak meslek liseleri alanında çalışmalar yapıyoruz. Memleketin esas büyük meselesi Ar-Ge ve teknoloji meselesidir. Türkiye’nin çok önemli araştırma altyapıları, araştırma merkezleri ve kamu kurumlarında çok önemli altyapıları bulunuyor. Bu alanlarda iş insanlarını daha fazla görmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.



"Sanayi istihdamımız istikrarlı büyümesini sürdürüyor"


Dönmez, Türkiye’nin ekonomik krizlerden çok hızlı bir şekilde sıyrıldığını belirterek, "Uzun vadede istikrarlı bir büyüme performansı gösterdik. Sanayi istihdamımız istikrarlı büyümesini sürdürüyor. İmalat sanayi iş gücü verimliliği artışı, özellikle covid-19 sonrası dönemde ortalamanın üzerinde gerçekleşti" açıklamalarında bulundu.



“Rekabet artık bir liderlik mücadelesidir”


Teknolojideki değişim ve küreselleşme dikkate alındığında günümüzde adeta ‘hiper rekabet çağı’nın yaşandığını söyleyen SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem, “Değişim hızının giderek arttığı bu dönemde, ayakta kalabilmenin ve fırsatları değerlendirebilmenin anahtarı çevik liderlik özelliklerine sahip yöneticilerden geçiyor. Rekabet artık bir liderlik mücadelesidir. Bu küresel yarışta yalnızca kaynaklara sahip olanlar değil, yenilikçi düşünen, cesur adımlar atan ve eğitimden teknolojik altyapıya kadar her alanda bütüncül bir yaklaşımla ilerleyenler kazanacak” dedi.



“Dijitalleşme ve yeşil dönüşümde kaybedecek bir günümüz dahi yok”


Türkiye’nin İsviçre merkezli Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsü’nün (IMD) 2024 Dünya Rekabet Gücü Sıralaması’nda 67 ülke arasında 53’üncü sırada yer aldığını hatırlatan Erdem, “2023’e göre 6 sıra gerilediğimiz bu çalışmada, Türkiye için hukuki altyapıda reform, eğitimde ve iş gücü piyasasında iyileştirme, beyin göçünün azaltılması ve gelir eşitsizliğinin dengelenmesi öncelikli alanlar olarak vurgulanıyor. Ancak dikkat çekici bir durum var: Türkiye’ye yönelik öncelikli alanlar listesinde dijitalleşme henüz bir öncelik olarak görülmüyor. Çünkü maalesef ilk olarak diğer alanlardaki sorunlar çözüm beklediğinden dijitalleşmeye sıra gelmiyor. Öte yandan Singapur, İsviçre ve Danimarka gibi küresel rekabette lider olan ülkeler, yapay zeka, karbonsuzlaşma, Ar-Ge ve inovasyona odaklanıyor. Bu ülkeler, eğitimden teknolojik altyapıya kadar her alanda bütüncül bir yaklaşımla ilerliyor. İşte bu yaklaşım, bizim için de hedefimize ulaşmada artık bir zorunluluk olmalı. Özellikle dijitalleşme ve yeşil dönüşümde kaybedecek bir günümüz dahi bulunmuyor” diye konuştu.



“Teknolojiyi yalnızca kullanan değil, geliştiren de bireyler yetiştirmeliyiz”


Dünya Ekonomik Forumu’nun 2023 İşlerin Geleceği Raporu’na göre de çalışan becerilerinin yüzde 44’ünün önümüzdeki beş yıl içinde değişeceğine dikkat çeken Erdem şunları söyledi: “Raporda her 10 çalışandan 6’sının yeni beceriler kazanması gerektiği belirtiliyor. Bu kapsamda dünya genelinde şirketler, çalışanları için analitik düşünce, problem çözme ve yapay zeka gibi alanlarda eğitim programları oluşturuyor. Bizim de ülke olarak gerek devlet gerek şirket politikalarıyla gençlerimizi ve çalışanlarımızı bu becerilerle donatmamız şart. Bu becerileri sağlamanın, dönüşümü gerçekleştirmenin temel taşı ise eğitim reformlarıdır. Rekabet gücümüzü artırmak istiyorsak eğitime daha fazla kaynak ayırmalı ve sistemimizi çağın gerekliliklerine uygun şekilde dönüştürmeliyiz. Teknolojiyi yalnızca kullanan değil, aynı zamanda geliştiren bireyler yetiştirmek zorundayız. Yani başarının formülü aslında belli: ‘İnsana Yatırım’.” Türkiye’nin rekabetçiliğinin önünün açılmasında etkili olacak en önemli unsurun güven ortamı olduğunu da anlatan Erdem, “Güven ortamı, toplumsal huzuru ve ekonomik kalkınmayı güçlü temellerle sürdürebilmemiz için bir zorunluluktur. Öngörülebilir ve adil bir yönetim yapısının varlığı, yatırımcıların yanı sıra toplumun tüm kesimlerinin de güvenini güçlendirecek ve ülkemize daha parlak bir gelecek sağlayacaktır” dedi.



Kongrede, sektörlerinin önde gelen isimleri ile akademisyenlerin konuşmacı veya moderatör olarak yer aldığı, “Türk İş Dünyasının Gelecek Rekabet Perspektifleri”, “Türkiye’nin Rekabetinde Yeni Açılımlar”, “Rekabet, Teknoloji ve Sürdürülebilirlik Buluşması”, “Türkiye’nin Eğitim ve Yetenek Gelişimindeki Büyük Sınavı”, “Türkiye’nin Küresel Pazarlarda Rekabeti” ve “Küresel Rekabette Yeni Güçlerimiz” başlıklı altı panel düzenlendi. Kongreye, SEDEFED çatısı altında bulunan 34 ana sektörden 50 derneğin temsilcileri ve iş insanları ilgi gösterdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir’de yıkım çalışması “kapalı gişe” devam ediyor Eskişehir’de çoğulu emekli olan vatandaşlar, soğuk havaya rağmen çok katlı binanın yıkısını büyük bir dikkatle izlerken, bazıları yaklaşık 1 saattir çalışmaları takip ettiklerini anlattılar. Eskişehir’de 19 Kasım 2024 tarihinde İstiklal Mahallesi Porsuk Bulvarı Adalar mevkiinde, kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında elle yıkımı yapılan bir binada kısmi bir göçük meydana gelmiş, olayda 2 işçi yaralanmıştı. Yaşanan kısmi göçük sonrası bugün bölgeye yakın Şair Fuzuli caddesi araç ve yaya trafiğine kapatılırken, binanın makinayla yıkımına başlandı. Pür dikkat dakikalarca film izler gibi yıkımı izliyorlar Bahse konu bölgede vatandaşların soğuk havaya rağmen adeta pür dikkat, makinanın yıkım çalışmasını izlemesi dikkat çekti. Özellikle emekli vatandaşların çalışmaları ilgiyle takip ettiği göze çarptı. Kimi vatandaşların yarım saat kimilerinin ise çalışmalar başladığından bu yana makinayı izlediği, aralarında yıkım tekinkilerin tartıştığı ve molalarda dahi yerini kaybetmemek için bulunulduğu noktadan ayrılmadığı öğrenildi. Eskişehirli emekli vatandaş Ahmet Ağır, vatandaşların film izler gibi yıkımı takip ettiğini belirtirken, “Gelip geçenler izliyor çalışmaları, ben de yarım saattir burada izliyorum. İnternetten buranın kısmen göçtüğüne dair haber dikkatimi çekti. Buraya geldim izliyorum. Emekli adamım geziyorum öyle, makinaları izliyoruz” dedi.
Kastamonu Kastamonu’da madde bağımlısı 60 genç, ’hayatı keşfet’ ile yeniden hayata tutundu Kastamonu’da madde bağımlısı gençler, sportif, sosyal ve kültürel faaliyetler sayesinde uyuşturucuyu bırakarak yeniden hayata tutundu. KİHADER Başkanı Abdullah Karamehmet, ’hayatı keşfet’ projesi ile uyuşturucu maddeyi bırakan 60 gencin faydalandığını söyleyerek, “Bu yüzden bunun haklı gururunu hepimiz yaşıyoruz1 dedi. Valilik öncülüğünde Kastamonu İnsani Hayat Derneği’nce (KİHADER) hayata geçirilen ’hayatı keşfet’ projesi sona erdi. İl Sağlık Müdürlüğü, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İtfaiye Müdürlüğü, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Türkiye Kızılay Derneği Kastamonu Şubesinin desteklediği 172 bin TL bütçeli projeyle kent genelinde uyuşturucu maddeye bulaşmış ve arınmış gençleri sosyokültürel etkinlikler aracılığıyla maddeden uzak tutmak, okul ve iş terkleri başta olmak üzere sosyal hayata geri dönmeleri amaçlandı. Bu kapsamda Tokat’ta AMATEM ya da diğer uyuşturucu bağımlılarının tedavi olduğu kurumlarda tedavi süreci tamamlanan gençlerin, proje çerçevesinde yaptığı faaliyetleri kapsayın ve 1 yıl süren projenin kapanış toplantısı gerçekleştirildi. Kastamonu İnsani Hayat Derneği’nde düzenlenen toplantıda proje kapsamında yapılan faaliyetler anlatıldı. Ardından projeden faydalanan gençler tarafından hazırlanan sıra gecesi düzenlendi ve davetlilere çiğ köfte ikram edildi. “Madde kullanımı Kastamonu’da 10 yaşına kadar indi” KİHADER Başkanı Abdullah Karamehmet, “Biz, projemizde sadece 15-20 civarında gencimizi değerlendirmeyi düşündük. Çünkü ortaöğretim çağına inmemiştik. Ortaöğretim çağındaki gençlere temas ettiğimizde durum öyle kötü bir hale gelmiş ki artık madde kullanımı Kastamonu’da 10 yaşına kadar indi. Bunu başkası söylese belki bizler inanmazdık ama insanın başına gelince maalesef belli oluyor” dedi. “Projeden uyuşturucu maddeyi bırakan 60 genç faydalandı” Projeden uyuşturucu maddeyi bırakan 60 gencin faydalandığını söyleyen Karamehmet, “Bu yüzden bunun haklı gururunu hepimiz yaşıyoruz. İnşallah bundan sonraki süreçte de tekrar proje yapacağız. İyilikte iyileşiyoruz diye bir projemiz daha olacak. İnşallah kurumlarımızın da destekleriyle bu projemizi hayata geçireceğiz. Maalesef kardeşlerimizin durumları belli. Madde kullanım oranları gittikçe artıyor. Son olan olaylardan sonra maddeye bağlı ölümler arttı. Mutlaka bizlerin sahaya inip sahada çalışmamız ve koşturmamız lazım. Bizler bunu biliyoruz, elimizden geleni de yapacağız. Sadece kurumlarımızdan, valiliğimizden destek bekliyoruz” diye konuştu. “2023 yılında 5-6 maddeye bağlı ölümler oldu” Kastamonu’da geçtiğimiz yıl madde kullanımına bağlı 5-6 gencin hayatını kaybettiğini ifade eden Karamehmet, “Yaklaşık 12 yıldır ben, bağımlı gençlerimizle uğraşıyor, onlara yardımlarda bulunmaya çalışıyorum. İlk temas ettiğimiz gencimiz bana, benim yanımda hiç kimse olmadı, ben bali çekerken benim yanımda bali çeken kişi vardı, içki içerken içkici arkadaşım oldu. Benim yanımda muhafazakar, dindar kimse olmadı dedikten sonra bizler bu işe gönül verdik. Biz, bu arkadaşı madde bağımlısı olduğunu öğrendikten sonra bu işlere başladık. Zamanla bir iken 10 olduk, 20 olduk, 30 olduk. Şimdi 370 kişiyiz. Ailelerimizle birlikte bine yakın üyemiz bulunuyor. Bu yüzden mutlaka uğraşmak zorundayız. Sadece Kastamonu’da 2023 yılında 5-6 tane maddeye bağlı ölümler oldu. Maalesef sokaklar bu halde iken biz evimizde oturamazdık. Mutlaka koşturmamız lazımdı. Biz de bu yüzden koşturuyoruz gençlerimizle birlikte” şeklinde konuştu. “Madde kullanımı ile ilgili ailelerimizi ve gençlerimizi bilinçlendirmeye yönelik eğitimler düzenliyoruz” Kastamonu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan ise, “Kurum olarak ailelerimize yönelik bilinçlendirme eğitimleri, madde kullanımı ile ilgili ailelerimizi ve gençlerimizi bilinçlendirmeye yönelik eğitimler düzenliyoruz. Bu eğitimler vasıtasıyla gençlerimizin bu maddeye bulaşmasına yönelik ailelerimizi bilinçlendiriyoruz. Kastamonu için güzel bir proje olmuş, sosyal ve kültürel etkinliklerle, sportif faaliyetlerle gençlerimizi yönlendirerek bu alışkanlıklardan uzak tutmayı amaçlamış projemiz. Bu tür projelere bizler her zaman kurum olarak destek olacağımızı belirtmek isterim. İhtiyaç duyulduğu anda her zaman kurumumuzdaki personelle birlikte hem ailelerimizi hem de gençlerimize yönelik bu tür zararlı alışkanlıkları önlemek için her şeyi yapacağız” ifadelerini kullandı. “Proje başvurularımızı biraz daha arttırabilirsek Kastamonu için çok daha güzel sonuçlar elde edeceğiz” İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürü Yavuz Selim Şimşek de, “Gönüllülük esasına göre kurulan derneklerimizin projelerde yer alması ne kadar önemli olduğunu bu projede birebir şahit olduk. Bu konuda çok güzel geri dönüşler aldık. Proje kapsamında bütün faaliyetlerinin içerisinde derneğimizin ve gönüllü arkadaşlarımızın özverili şekilde çalıştıklarını görmek bizleri mutlu etti. Bizim amacımız güçlü sivil toplum, güçlü Türkiye mantığıyla hareket ederek sivil toplum kuruluşlarına ve derneklere destek vermeye devam ediyoruz. Bizleri çok daha mutlu eden diğer konu da diğer kurumlarımızın derneklerimize vermiş oldukları destekler çünkü bir derneğin ya da kurumun faaliyetlerini tek olarak ele alırsak biraz zayıf kalabiliyor. Bütün kurumlarımızın bu projeye paydaş olarak destek vermesi sonucu çok çok daha güzel hale getiriyor. Dernekler ve sivil toplum kuruluşları bu konuda biraz daha yardımcı olurlar. Proje yazmaya devam ederler, biz de derneklerimize destek oluruz. Proje başvurularımızı biraz daha arttırabilirsek Kastamonu için çok daha güzel sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyorum” dedi. AFAD İl Müdürü Dr. Suat Tüfekci ise şunları kaydetti: “Kastamonu için güzel denilebilecek bir projeyi hep birlikte hayata geçirdik ve güzel neticeler elde ettik. Tüm kurumlarımıza teşekkür ediyoruz, kardeşlerimizle birlikte bu tür faaliyetleri yaygınlaştırarak hem sosyal sorunlarını aşmalarını hem de geleceğe ümitle bakmaları konusunda elimizden gelen faydaları sunmaya çalıştık. Afet ve farkındalık eğitimleri, afetlerde doğru davranış kuralları, yardım kuralları gibi temel afet bilinci eğitimlerini kardeşlerimize vererek bizlerle paydaş olmalarını ve afet gönüllülüğünü yaygınlaştırarak güzel neticeler elde ettik. Gelecek yıllarda da buna benzer güzel projelerde AFAD olarak elimizden gelen tüm desteği sağlamaktan mutluluk duyacağız.”
Gaziantep GTO’da kasım ayı meclis toplantısı yapıldı Gaziantep Ticaret Odasının (GTO) kasım ayı olağan meclis toplantısı; Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur başkanlığında Yönetim Kurulu, Meclis ve Disiplin Kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Meclis toplantısında yaptığı konuşmada Gaziantep Gastronomi Akademisi Uygulama Restoranı BULLA’nın İncili Gastronomi Rehberi’ne girmesine değinen Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur, “İncili Gastronomi Rehberi, Türkiye’nin ilk ve tek özgün gastronomi derecelendirme sistemine sahip bir rehber. Listede olan işletmeler gizli müfettişler tarafından ziyaret ediliyor. Restoranlar malzeme, lezzet, servis, kimlik, sunum ve dekorasyon özellikleriyle puanlandırılıyor. Bu değerlendirmelere göre restoran 1 ila 5 arasında inci alıyor. BULLA 4 inci aldı. Yani ‘Mükemmel’ olarak değerlendirildi. Böyle bir tesisin Gaziantep’e kazandırılmasında başta Yönetim Kurulu Başkanımız Tuncay Yıldırım olmak üzere emeği geçen tüm GTO ailesine teşekkür ediyorum. BULLA gibi tesisler, gastronomide bir dünya markası olan şehrimizi daha da yukarıya taşıyacak” ifadelerini kullandı. “Trump, dediklerini yaparsa dünya ticaret hacmi daralacak” Meclis toplantısında konuşan ve GTO’nun kasım ayı faaliyetleri hakkında Meclis üyelerini bilgilendiren Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, Trump ile birlikte küresel ekonomi için yeni bir dönemin başladığını söyleyerek, “Trump, Çin başta olmak üzere gümrük vergilerini yükselteceğini söylüyor. Trump’ın dediklerini yapması halinde, diğer ülkelerin de benzer kararlar almasıyla dünya ticaret hacmi daralacaktır. Öte yandan AB’ye karşı duruşu bilindiğinden seçim sonucu Avrupa için de ‘kötü haber’ olarak değerlendiriliyor. Dolayısıyla bunlar ihracatımızı olumsuz yönde etkileyecek bir gelişme olur. Tüm dünyada fiyatların yükselme ihtimali ise enflasyonu düşürmeye çalışan Türkiye için iyi haber değil. Trump’ın seçilmesinin Türkiye açısından yarar sağlayacak kısmı ise başarırsa Rusya-Ukrayna Barışı olacaktır. Çünkü Rusya büyük bir pazar ve yaptırım korkusu nedeniyle ticaret yapılması imkansız hale gelmişti” dedi. “Para politikasıyla yapılabilecekler bu kadar” Konuşmasında Merkez Bankasının faiz kararını da değerlendiren Başkan Yıldırım, küresel ekonominin en büyük risklerinden birinin yüksek enflasyon olduğunu, enflasyonla mücadele için ülkelerin faiz yükselttiğini ve mevcut durumda tüm dünyada faiz indirimlerinin devam ettiğini belirten Yıldırım, “Türkiye’deki mevcut duruma bakıldığında faiz indirimi 2025’e kayacak gibi görünüyor. Ki Merkez Bankası kasım ayında da politika faizini yüzde 50’de sabit tuttu. Bunu merkez bankasının son raporunda da açıkça gördük aslında. Merkez, raporda 2024 yılsonu enflasyon beklentisini 6 puan artırarak yüzde 44’e yükselti. Merkez Bankası Başkanı Rapor sunumu sırasında ‘Enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin hızı arzu ettiğimiz gibi değil’ dedi. Çünkü para politikası ile yapılabilecekler bu kadar Çünkü sadece ‘para politikası’ ile verimlilikteki, üretimdeki temel problemler çözülmüyor” diye konuştu.
İstanbul Girişimcilik yazılımı TED Rönesans Koleji’ne dünya şampiyonluğu getirdi TED Rönesans Koleji ortaokul öğrencilerinden oluşan TEDRteam, İtalya’nın başkenti Roma’da gerçekleştirilen dünyanın en büyük robot olimpiyatları Fibonacci International Robot Olympiads 2024’te ‘Yazılım Teknolojileri Girişimciliği’ kategorisinde ‘alınırmı.com’ projeleriyle birincilik kazandı. Genç yeteneklerin robot teknolojisi ve kodlama alanlarında yarıştığı, 22-23 Kasım’da düzenlenen “Fibonacci International Robot Olympiads’ta 13 farklı ülkeden 114 takım 18 kategoride kıyasıya yarıştı. Türkiye’de bölge, ulusal ve uluslararası finalleri başarıyla tamamlayarak İtalya’daki olimpiyatlara katılmaya hak kazanan TED Rönesans Koleji’nin TEDRteam takımı ‘Yazılım Teknolojileri Girişimciliği’ kategorisinde tüketici deneyim platformu oluşumu ‘alınırmı.com’ projesiyle jürinin karşısına çıkarak birincilik ödülünü kazandı. Yarışmada ayrıca TED Rönesans Koleji TEDRoboteam takımı da Mbot Çizgi İzleyen Yarışması kategorisinde Türkiye’yi temsil etti. ‘alınırmı.com’ satın alma kararlarını desteklemeyi hedefliyor Açıklamaya göre temel amacı, tüketicilerin satın alma kararlarını desteklemek ve güvenilir bilgiye erişimlerini sağlamak olan TEDRteam’in alınırmı.com projesi, kullanıcıların çeşitli ürünler hakkında deneyimlerini metin, fotoğraf, video veya hikâye olarak paylaşabilecekleri ve diğer deneyimleri inceleyebilecekleri çevrim içi mobil bir uygulama olarak tasarlandı. Kullanıcıların arama, filtreleme ve kategorilere ayırma yaparak ürünle ilgili deneyimlere kolayca ulaşabildiği alınırmı.com’da satın alma öncesinde ürünün beklentisini karşılayıp karşılayamayacağı hakkında yorum da yapılıyor. Böylece bilinçli tüketim toplumu oluşumuna katkı sağlayarak sürdürülebilirlik adına önemli bir adım atılması hedefleniyor. Yarışmaya nasıl hazırlandılar? TED Rönesans Koleji Bilişim Teknolojileri öğretmeni Burçin Karaman’ın mentörlüğünde oluşan TEDRteam takımı ortaokul öğrencileri Çağan Arın Güler, Derin Oktay, Doruk Kartal Atmaca ve Nur Koçel; girişimcilik projeleri için birçok lider e-ticaret uygulamasından kullanıcı geri bildirimlerini incelediler. E-ticaret sektörün öncü kuruluşlarının yöneticileriyle görüşmeler yapan öğrenciler, influencerlar ile röportajlar gerçekleştirirken, konuyla ilgili ihtiyaç analizi anketleri yaptılar. Tüm bu veriler ışığında örnek prototipi ve proje için gerekli bütçeyi planlayan TEDRteam öğrencileri, genç girişimciler olarak daha önce hiç yapılmamış özgün bir fikri hayata geçirmiş oldu. TEDRteam öğrencilerinin şimdiki hedefi ise uygulamalarının yazılım sürecini tamamlamak.
İzmir Karbon ayak izini hesaplatan ilk “Ticaret Odası” Avrupa Yeşil Mutabakat Uyum Süreci ile ilgili üyelerine örnek olmak için çalışmalarını sürdüren İzmir Ticaret Odası, Türkiye’de kurumsal karbon ayak izini hesaplayıp doğrulatan ilk Ticaret Odası oldu. “Öncü ve Örnek Oda” olma vizyonundan hareketle çalıştıklarını ifade eden İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, ilerleyen dönemde kurumsal karbon ayak izini düşürmeye yönelik aksiyonlar alacaklarını vurguladı. İzmir Ticaret Odası, küresel ısınmaya sebep olan emisyonların karşılaştırılabilir bir şekilde hesaplanmasını sağlayan karbon ayak izini tespit etmek için önemli bir çalışmaya imza attı. Yaklaşık olarak 4 ay süren hesaplama ve doğrulama süreci, İzmir Ekonomi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Görkem Üçtuğ danışmanlığında, İzmir Ticaret Odasının ilgili birimlerinin yoğun çalışmaları ile 2023 yılı verileri kullanılarak ilerledi. Hesaplama, Kapsam 1,2,3 olmak üzere, tüm kategorilerde veri setleri kullanılarak gerçekleştirildi. Doğrulama süreci ise, TÜRKAK tarafından yetkilendirilmiş kurum olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Mesleki Yeterlilik ve Belgelendirme Merkezleri (MEYBEM) denetçilerinin yoğun ve titiz çalışmaları sonucunda tamamlandı. Özgener: "Karbon ayak izimizi düşüreceğiz" İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “İzmir Ticaret Odası olarak öncü Oda olmanın gururunu bir kez daha yaşadık. Odamız; üyelerine, faaliyetlerini daha ileriye taşıyabilmeleri için geniş bir yelpazede hizmet sağlıyor. Önceliğimiz; üyelerimize, kentimize ve ülkemize fayda sağlayacak projelerle en çok katma değer oluşturan, hizmet üreten ve tüm bunları yaparken her geçen yıl emisyonu azaltmayı da başarabilen Oda olabilmek. Karbon Ayak İzi Hesaplama ve Doğrulama süreçlerine ilişkin üyelerimize ve diğer Odalara örnek olma amacıyla gerçekleştirdiğimiz bu çalışma, ilerleyen dönemde kurumsal karbon ayak izimizi düşürmeye yönelik aksiyonlarla devam edecek” dedi. Prof. Dr. Üçtuğ: "İlham veren bir çalışma" İzmir Ekonomi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Görkem Üçtuğ, Kurumsal karbon ayak izi projelerinin teknik açıdan karmaşık çalışmalar olduğuna dikkat çekti. Proje kapsamında enerji tüketimleri, her türlü malzeme satın alımı, atık oluşumu, seyahat bilgileri, kurum bünyesindeki soğutucu ve yangın söndürücü gaz envanteri gibi farklı konularda bilgi derlenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Üçtuğ, “İzmir Ticaret Odası, farklı departmanlardan gelmesi gereken bu bilgilerin temin sürecini mükemmel bir uyum ve koordinasyonla gerçekleştirdi. Veriler elde edildikten sonra, son teknoloji ürünü bir yazılım kullanarak hesaplamaları tamamladık. İzmir Ticaret Odası gibi büyük bir yapının gerçekleştirdiği bu projenin, diğer kurumlara ilham verici bir örnek teşkil etmesini temenni ediyorum” diye konuştu. Karbon ayak izi nedir Karbon ayak izi, birim karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsüdür. Atıkların azaltılması, ambalajsız tüketilebilecek ürünlerin ambalaj kullanmadan tüketilmesi, karbon ayak izini küçültür. Kaloriferlerin petek ısıları en alt düzeyde tutulmalı, binalar yeteri kadar havalandırılmalıdır. Buralarda yapılacak iyi bir ısı yalıtımı doğal gaz faturaları meblağını ve karbon ayak izini küçültmede önemli bir rol oynar. Elektrik için yenilenebilir enerji kullanmak, tasarruflu ampuller, buzdolapları, klima cihazlarını tercih etmek de karbon ayak izini etkileyen faktörler arasında yer alır.