GÜNDEM - 28 Kasım 2024 Perşembe 15:00

Kastamonu’da madde bağımlısı 60 genç, ’hayatı keşfet’ ile yeniden hayata tutundu

A
A
A
Kastamonu’da madde bağımlısı 60 genç, ’hayatı keşfet’ ile yeniden hayata tutundu

Kastamonu’da madde bağımlısı gençler, sportif, sosyal ve kültürel faaliyetler sayesinde uyuşturucuyu bırakarak yeniden hayata tutundu.


KİHADER Başkanı Abdullah Karamehmet, ’hayatı keşfet’ projesi ile uyuşturucu maddeyi bırakan 60 gencin faydalandığını söyleyerek, “Bu yüzden bunun haklı gururunu hepimiz yaşıyoruz1 dedi.


Valilik öncülüğünde Kastamonu İnsani Hayat Derneği’nce (KİHADER) hayata geçirilen ’hayatı keşfet’ projesi sona erdi. İl Sağlık Müdürlüğü, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İtfaiye Müdürlüğü, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Türkiye Kızılay Derneği Kastamonu Şubesinin desteklediği 172 bin TL bütçeli projeyle kent genelinde uyuşturucu maddeye bulaşmış ve arınmış gençleri sosyokültürel etkinlikler aracılığıyla maddeden uzak tutmak, okul ve iş terkleri başta olmak üzere sosyal hayata geri dönmeleri amaçlandı.


Bu kapsamda Tokat’ta AMATEM ya da diğer uyuşturucu bağımlılarının tedavi olduğu kurumlarda tedavi süreci tamamlanan gençlerin, proje çerçevesinde yaptığı faaliyetleri kapsayın ve 1 yıl süren projenin kapanış toplantısı gerçekleştirildi.


Kastamonu İnsani Hayat Derneği’nde düzenlenen toplantıda proje kapsamında yapılan faaliyetler anlatıldı. Ardından projeden faydalanan gençler tarafından hazırlanan sıra gecesi düzenlendi ve davetlilere çiğ köfte ikram edildi.



“Madde kullanımı Kastamonu’da 10 yaşına kadar indi”


KİHADER Başkanı Abdullah Karamehmet, “Biz, projemizde sadece 15-20 civarında gencimizi değerlendirmeyi düşündük. Çünkü ortaöğretim çağına inmemiştik. Ortaöğretim çağındaki gençlere temas ettiğimizde durum öyle kötü bir hale gelmiş ki artık madde kullanımı Kastamonu’da 10 yaşına kadar indi. Bunu başkası söylese belki bizler inanmazdık ama insanın başına gelince maalesef belli oluyor” dedi.



“Projeden uyuşturucu maddeyi bırakan 60 genç faydalandı”


Projeden uyuşturucu maddeyi bırakan 60 gencin faydalandığını söyleyen Karamehmet, “Bu yüzden bunun haklı gururunu hepimiz yaşıyoruz. İnşallah bundan sonraki süreçte de tekrar proje yapacağız. İyilikte iyileşiyoruz diye bir projemiz daha olacak. İnşallah kurumlarımızın da destekleriyle bu projemizi hayata geçireceğiz. Maalesef kardeşlerimizin durumları belli. Madde kullanım oranları gittikçe artıyor. Son olan olaylardan sonra maddeye bağlı ölümler arttı. Mutlaka bizlerin sahaya inip sahada çalışmamız ve koşturmamız lazım. Bizler bunu biliyoruz, elimizden geleni de yapacağız. Sadece kurumlarımızdan, valiliğimizden destek bekliyoruz” diye konuştu.



“2023 yılında 5-6 maddeye bağlı ölümler oldu”


Kastamonu’da geçtiğimiz yıl madde kullanımına bağlı 5-6 gencin hayatını kaybettiğini ifade eden Karamehmet, “Yaklaşık 12 yıldır ben, bağımlı gençlerimizle uğraşıyor, onlara yardımlarda bulunmaya çalışıyorum. İlk temas ettiğimiz gencimiz bana, benim yanımda hiç kimse olmadı, ben bali çekerken benim yanımda bali çeken kişi vardı, içki içerken içkici arkadaşım oldu. Benim yanımda muhafazakar, dindar kimse olmadı dedikten sonra bizler bu işe gönül verdik. Biz, bu arkadaşı madde bağımlısı olduğunu öğrendikten sonra bu işlere başladık. Zamanla bir iken 10 olduk, 20 olduk, 30 olduk. Şimdi 370 kişiyiz. Ailelerimizle birlikte bine yakın üyemiz bulunuyor. Bu yüzden mutlaka uğraşmak zorundayız. Sadece Kastamonu’da 2023 yılında 5-6 tane maddeye bağlı ölümler oldu. Maalesef sokaklar bu halde iken biz evimizde oturamazdık. Mutlaka koşturmamız lazımdı. Biz de bu yüzden koşturuyoruz gençlerimizle birlikte” şeklinde konuştu.



“Madde kullanımı ile ilgili ailelerimizi ve gençlerimizi bilinçlendirmeye yönelik eğitimler düzenliyoruz”


Kastamonu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan ise, “Kurum olarak ailelerimize yönelik bilinçlendirme eğitimleri, madde kullanımı ile ilgili ailelerimizi ve gençlerimizi bilinçlendirmeye yönelik eğitimler düzenliyoruz. Bu eğitimler vasıtasıyla gençlerimizin bu maddeye bulaşmasına yönelik ailelerimizi bilinçlendiriyoruz. Kastamonu için güzel bir proje olmuş, sosyal ve kültürel etkinliklerle, sportif faaliyetlerle gençlerimizi yönlendirerek bu alışkanlıklardan uzak tutmayı amaçlamış projemiz. Bu tür projelere bizler her zaman kurum olarak destek olacağımızı belirtmek isterim. İhtiyaç duyulduğu anda her zaman kurumumuzdaki personelle birlikte hem ailelerimizi hem de gençlerimize yönelik bu tür zararlı alışkanlıkları önlemek için her şeyi yapacağız” ifadelerini kullandı.



“Proje başvurularımızı biraz daha arttırabilirsek Kastamonu için çok daha güzel sonuçlar elde edeceğiz”


İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürü Yavuz Selim Şimşek de, “Gönüllülük esasına göre kurulan derneklerimizin projelerde yer alması ne kadar önemli olduğunu bu projede birebir şahit olduk. Bu konuda çok güzel geri dönüşler aldık. Proje kapsamında bütün faaliyetlerinin içerisinde derneğimizin ve gönüllü arkadaşlarımızın özverili şekilde çalıştıklarını görmek bizleri mutlu etti. Bizim amacımız güçlü sivil toplum, güçlü Türkiye mantığıyla hareket ederek sivil toplum kuruluşlarına ve derneklere destek vermeye devam ediyoruz. Bizleri çok daha mutlu eden diğer konu da diğer kurumlarımızın derneklerimize vermiş oldukları destekler çünkü bir derneğin ya da kurumun faaliyetlerini tek olarak ele alırsak biraz zayıf kalabiliyor. Bütün kurumlarımızın bu projeye paydaş olarak destek vermesi sonucu çok çok daha güzel hale getiriyor. Dernekler ve sivil toplum kuruluşları bu konuda biraz daha yardımcı olurlar. Proje yazmaya devam ederler, biz de derneklerimize destek oluruz. Proje başvurularımızı biraz daha arttırabilirsek Kastamonu için çok daha güzel sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyorum” dedi.



AFAD İl Müdürü Dr. Suat Tüfekci ise şunları kaydetti:


“Kastamonu için güzel denilebilecek bir projeyi hep birlikte hayata geçirdik ve güzel neticeler elde ettik. Tüm kurumlarımıza teşekkür ediyoruz, kardeşlerimizle birlikte bu tür faaliyetleri yaygınlaştırarak hem sosyal sorunlarını aşmalarını hem de geleceğe ümitle bakmaları konusunda elimizden gelen faydaları sunmaya çalıştık. Afet ve farkındalık eğitimleri, afetlerde doğru davranış kuralları, yardım kuralları gibi temel afet bilinci eğitimlerini kardeşlerimize vererek bizlerle paydaş olmalarını ve afet gönüllülüğünü yaygınlaştırarak güzel neticeler elde ettik. Gelecek yıllarda da buna benzer güzel projelerde AFAD olarak elimizden gelen tüm desteği sağlamaktan mutluluk duyacağız.”



Kastamonu’da madde bağımlısı 60 genç, ’hayatı keşfet’ ile yeniden hayata tutundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kuyumcu sahibini darp edip, vitrindeki 2.6 kilo altını çöp poşetine doldurdular Kadıköy’de kuyumcu dükkanına giren 2 şahıstan biri iş yeri sahibini darp ederken, diğeri vitrinde bulunan yaklaşık 2,6 kg ağırlığındaki altınları çöp poşetine doldurdu. O anlar güvenlik kamerasına yansırken, olayın ardından yakalanan 2 şüpheli tutuklandı. Kadıköy’de 18 Kasım 2024 tarihinde saat 17.00 sıralarında Sahrayıcaedit Mahallesi İnönü Caddesi üzerinde bulunan bir kuyumcuda meydana gelen olayda, dükkana giren 2 kişiden biri iş yeri sahibi A.D.’yi darp etti. Diğer şüpheli şahıs ise bu sırada vitrinde bulunan yaklaşık 2,6 kg ağırlığındaki altın takıları çöp poşetine doldurdu. Şahıslar olay yerinden kaçarken, iş yeri sahibinin ihbarı üzerine çalışma başlatarak güvenlik kameralarını inceleyen Gasp Büro Amirliği’ne bağlı polis ekipleri, şüphelilerin kimliklerini tespit etti. 2 şüpheli tutuklandı Şüphelilerden Erkan E. (54) Üsküdar’da yakalanarak gözaltına alındı. Şahsın, 8 suç kaydı, ‘hırsızlık ve yağma’ suçlarından olmak üzere 2 adet aranma kaydı ve 4 yıl 8 ay 7 gün kesilmiş hapis cezası olduğu öğrenildi. Şahsın yapılan üst aramasında, 5 bin Euro ve 38 bin 700 TL para ele geçirildi. Diğer şüpheli Ümit T. (37) hakkında ise 7 suç kaydı olduğu ortaya çıktı. 2 şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Muğla Büyükşehir’den Sağlık Hizmetlerinde Hollanda örneği Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Sakatlar Derneği Muğla Şubesi engelliler, evde bakım, yatılı bakım konularında örnek hizmetlerin olduğu Hollanda’ya giderek önemli ziyaretler gerçekleştirdi. Sosyal hizmetler alanında birçok yenilikçi projeyi hayata geçiren Muğla Büyükşehir Belediyesi vatandaşlara daha iyi hizmet vermek, engellilerin sosyal hayata daha aktif katılmalarını sağlamak için bu alanlarda en iyi uygulamaların yaşandığı Hollanda’ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Hollanda ziyaretinde Büyükşehir Belediyesi’ni Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Ünsal Paşalı, Sosyal Hizmet Uzmanı Ertan Öztürk, Türkiye Sakatlar Derneği Muğla Şubesi’ni de dernek başkanı Elif Şenol temsil etti. Hollanda ziyaretleri Enschede Belediyesi Meclis Üyesi Zehra Ceben ve Hollanda’da Turizm Şirketi Sahibi Sayın Şevki Kabadayı aracılığı ile Hollanda Otizm Akademi Direktörü ve AB Otizm Uzmanı Marjon Kuipers, Enschede Belediyesi Sosyal Hizmetler Direktörü Sayın Ineke Kleine ve Sosyal Sorunların Çözüm Merkezi Direktörü Arjanne Roriye’i ziyaretlerle başladı. Enschede Belediyesi’nin engelli vatandaşların rehabilitasyonu, topluma kazandırılması ve çalışma hayatına katılması için kurduğu DCW (Dienstencentrum Werk) tesisi yerinde incelendi. Daha sonra Hollanda Saxion Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü’nde International Public Relations sorumlusu Doç. Dr. Jillis Kort ve Sosyal Hizmet Uzmanı Faruk Oklu’dan üniversite kampüsünde verilen eğitimler ile ilgili bilgiler alındı. Hollanda ziyaretlerinin ikinci gününde de devlet ve belediye destekli JP Van Den Bent Organizasyonu ziyaret edilerek evde bakım ve yatılı bakım merkezlerinin işleyişi ve hizmetler konusu ele alındı. JP. Van den Bent kuruluşu tarafından zihinsel engellilerin istihdam edildiği tesis ziyaret edildi. Ünsal Paşalı; “Vatandaşlarımıza en iyi hizmeti vermek için çalışıyoruz” Muğla Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Ünsal Paşalı Hollanda’da ziyaret ettikleri, incelemelerde bulundukları hizmetler ve tesisler sayesinde elde ettikleri bilgi ve tecrübe aktarımını Muğla’da uygulayacaklarını söyledi. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın Dünya Kenti Muğla vizyonu ile sosyal belediyecilik çalışmalarına devam ettiklerini söyleyen Ünsal Paşalı uluslararası işbirlikleri ile vatandaşlarına en iyi hizmeti vereceklerini belirtti.
Samsun Atakum’da tarihi zirve Samsun’un Atakum Belediyesi’nin gerçekleştirdiği sempozyumda bir araya gelen bilim insanları, tarihe ışık tutacak çok sayıda eserin yasa dışı yollardan yurt dışına çıkarıldığını belirterek tarihi eser kaçakçılığıyla dikkat çektiler. Atakum Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen ‘Atakum’un Tarihi Geçmişi ve Turizme Katkıları’ konulu sempozyumda, Türkiye’nin önde gelen akademisyenlerini Atakum’da bir araya geldi. Ata Sahne’de üç oturum şeklinde gerçekleştirilen konferansın ilk bölümü ‘Arkeoloji’ başlığı altında Arkeolog Prof. Dr. Sümer Atasoy başkanlığında gerçekleştirildi. Ondokuz Mayıs Üniversitesinden (OMÜ) Doç. Dr. Atila Türker, Arş. Gör. Dr. Michael Deniz Yılmaz ve Arş. Gör. Dr. Ali Emre İşlek Atakum’un tarihini ve arkeolojik özelliklerini değerlendirdi. "Metropol kültürü" Atakum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Şeref Aydın programda, Atakum Belediyesi Turizm Eylem Planı’nı sundu. Aydın, konuşmasında kentin tarihi ve turizm özelliklerini yansıtacak çok sayıda proje için çalışma başlattıklarını belirterek, “Atakum’un kendi iç dinamizmi var. Atakum’da yerleşik insanların prototipi, Türkiye’nin her yerinden ve her coğrafyadan aktarılan kültür bizim zenginliğimiz. O yüzden, Atakum’a metropol kültür açısından bakmak daha doğru olacaktır. Atakum’un bir Atatürk müzesi olacak. İkinci olarak kent müzesi için hazırlık yapıyoruz. Biz, ona Matasyon diyoruz. Yerel tarih müzesi olması lazım çünkü kentin yerel hafızası en önemli hafızadır" dedi. "6 yıl önce Atakum’da insanlar vardı" Arkeolog Prof. Dr. Sümer Atasoy’un yönetiminde gerçekleştirilen ‘Arkeoloji’ konulu oturumda, bilim insanları kent tarihi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. OMÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atila Türker, Atakum Dombalak Tepe’de 2021-2022 yıllarında gerçekleştirdiği kazı çalışmaları hakkında bilgi vererek, “Samsun’da çok az yapılan arkeolojik kazılardan bir tanesi de Dombalak Tepe Türkiye’de sadece bir ilde 20 kazı yapılmış illerimiz var. Samsun genelinde bu sayı çok az. Dombalak Tepe’de yaptığımız kazılarda, iki ana döneme ulaştık. Bunlardan bir tanesi Demir çağı, diğeri de Kalkolitik çağ. Atakum’un tarihi radyokarbon verilerine göre net bir şekilde milattan önce 4 bin 500 yılına kadar geri gidiyor. Ama aslında yüzey araştırmalarında derlediğimiz bulgular gösteriyor ki, biraz daha erkene gidebilecek potansiyele sahip yerler var. Bunlar maalesef o anlamda henüz araştırılamadı. Belki devam eden araştırmalarda bu keşifler gerçekleşir. Dombalak Tepe’nin Kalkolitik çağdaki yerleşim mantığı daha çok bir yaylacı, bir geçici yerleşim şeklinde gözüküyor. Yani bölgede yaşayan gruplar buraya yayla tarzı amaçla gelmişler ve değişik üretimler yapmışlar. Ürünlerini değerlendirmek için, mevsimlik olarak belki de kışın tekrar köylerine dönerek yaşamlarını sürdürmüşler. Günümüzden yaklaşık 6 bin yıl önce burada insanlar vardı. Daha çok ahşap mimari tercih edilmiş. Çok sayıda fırın, ocak yerleri var. Çok fazla ocağın, fırının olması burada üretim yapıldığına işaret. Bulduğumuz bakır kapların, bakır oranları oldukça yüksek. Yüzde 94, bu da ham bakır olduklarını gösterir. Bu dönemde derin galerilere girme, kazma şansları yok. Daha çok açık alanlarda bulabilecekleri malahitleri, tercih etmiş olmaları gerekir" diye konuştu. "159 tarihi eser, 32 yeni sit alanı kazandırdık" Arş. Gör. Dr. Michael Deniz Yılmaz, 2022 yılından itibaren gerçekleştirdiği arkeolojik kazılarla ilgili “Üç yıllık araştırmamız sonucunda Samsun Arkeoloji Müzesi’ne toplamda, 159 tane arkeolojik eser kazandırdık. Samsun iline 32 tane yeni sit alanı, Atakum ilçesine de 19 tane yeni sit alanı kazandırdık. Atakum’da Çatmaoluk Mahallesi sınırları içerisinde bulunan Akalan Kalesi’ni merkez alarak 10 km yarıçaplı çevresinin İlkadım ilçesini içeriye alan sınırı içerisinde, arkeolojik çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Akalan Kalesi bir kale değil, bir kent. Kale denmesinin nedeni büyük surları, kaleleri. Bunlar kenti akropolis olarak ifade ettiğimiz önemli yapılarının bulunduğu alanı, savunmak için çevreleyen sur duvarıdır. Kentin güney kısmında bir konut alanı, akropolisin kuzey kesiminde ikinci bir konut alanı ve burada akan Kılıç Deresi’nin kuzeyinde üçüncü bir konut alanı olduğunu tespit ettik. 300/70 metre olarak bilinen Akalan Kalesinin aslında 600/800 metrelik bir alan kapladığını, bu boyutlarla Demir Çağı için konuştuğumuz zaman Batı Anadolu’daki kent devletleriyle, yarışacak boyutlara ulaştığını fark ettik. Akropolisin iki farklı evresi olduğunu özellikle birinci evrenin, tunç çağlarına kadar hatta kalkolitik çağa kadar gittiğini ve buranın aslında bir höyük olarak başlayarak sonradan bir kent haline geldiğini görüyoruz" şeklinde konuştu. "Çok sayıda tarihi eser kaçırıldı" Arş. Gör. Dr. Ali Emre İşlek Atakum Akalan bölgesinde, kantin tarihine ışık tutacak birçok eserin yurt dışına kaçırıldığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “2023 senesinin şubat ayında Kültür ve Turizm Bakanlığımızın Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı nezdinde bir başvuruda bulunduk. 16 adet eserin, kesin olarak yurt dışına kaçırıldığına dair kuvvetli bulgular olduğunu beyan ettik. Tereddütte kaldığımız iki adet parça vardı. Onun da yine Akalan Kalesi ve çevresinden kaçırıldığına dair kuvvetli bulgularımız var. Kabaca 18 adet parçadan bahsedebiliriz. Bu parçaların Almanya’daki iki müzede Münih ve Dressen kentlerindeki müzelerde ve Fransa’nın Paris şehrinde herkesin yakından bildiği Louvre Müzesi kataloglarında bulunduğunu görmekteyiz. Münih’teki Müze’de yaklaşık dört adet eserin bulunduğunu tespit etmiş bulunuyoruz. Eserlerin, Osmanlının son döneminin bitiminde ve Cumhuriyet’in kurulduğu yıllarda müze envanterine eklendiğini görüyoruz. Dressen’deki müzede ise on adet Akalan Kalesi çıkışlı parça olduğunu tespit etmiş bulunuyoruz. Bu eserlerin ne zaman envantere geçirildiğine dar kayıtlara katalogda yer verilmemiş. Paris’teki Louvre Müzesi’nde Geç Osmanlı Döneminde eski eser kaçakçılığının ayyuka çıktığı dönemde, 1910’lu yıllarda eserlerin kataloğa dahil edildiğini görüyoruz.” "Tarihe ışık tutacak eserler yurt dışında" Prof. Dr. Sümer Atasoy da tarihi eser kaçakçılığıyla ilgili “Kaçakçılık günümüzde de devam ediyor. Halen pek çok tarihi eser yurt dışına kaçırılıyor. Samsun’dan kaçırılan çok değerli eserler var. Bunlardan bir tanesi bir gladyatörün mezar taşı, Belçika’da bulunuyor. Böylece Amisos’ta milattan sonra birinci ikinci yüzyılda bir arena olduğunu, gladyatör savaşlarının olduğu anlıyoruz. Gladyatörün orada ismi de var. Londra’da British Museum’un karşısında sırayla antikacı dükkanları vardır. Anadolu’dan kaçırılmış pek çok eser satılır. 1960’larda, üniversiteden mezun olduktan sonra on yıl arkeoloji müzesinde çalıştım. Biz, mali polisle tarihi eser yakalamak için bazı antikacıları basmaya giderdik. Genelde beni gönderirlerdi genç olduğum için, çok şey öğrendim" ifadelerini kullandı.