SPOR - 30 Kasım 2024 Cumartesi 13:36

Samet Aybaba: "Teknik anlamda söyledim. Bu takım 11. ay darmadağın olur dedim. Ben olanları gördüm. Bir tane 34 yaşında santrforumuz var. Kenar oyuncularımız yok. 7 gün, 5 gün izin yapılıyor takım çalışmıyor. Kadro, değişiklik doğru değil dedik. Hocayı ik

A
A
A
Samet Aybaba: "Teknik anlamda söyledim. Bu takım 11. ay darmadağın olur dedim. Ben olanları gördüm. Bir tane 34 yaşında santrforumuz var. Kenar oyuncularımız yok. 7 gün, 5 gün izin yapılıyor takım çalışmıyor. Kadro, değişiklik doğru değil dedik. Hocayı ik

Samet Aybaba: "Teknik anlamda söyledim. Bu takım 11. ay darmadağın olur dedim. Ben olanları gördüm. Bir tane 34 yaşında santrforumuz var. Kenar oyuncularımız yok. 7 gün, 5 gün izin yapılıyor takım çalışmıyor. Kadro, değişiklik doğru değil dedik. Hocayı ikaz ettik."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ukrayna Devlet Başkanı’nın eşi Zelenska’dan Emine Erdoğan’a teşekkür Türkiye’ye resmi ziyaret gerçekleştiren Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin eşi Olena Zelenska, Türkiye’de koruma altına alınan savaş mağduru Ukraynalı çocuklar nedeniyle Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a teşekkür etti. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin eşi Olena Zelenska, savaş mağduru Ukraynalı çocukların kaldığı Eryaman Çocuk Evleri Sitesi’ne Emine Erdoğan ile beraber gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin Instagram hesabından paylaşımda bulundu. Paylaşımda Rusya-Ukrayna savaşının başında Odesa kentindeki Soneçka Çocuk Evi’nde kalan yetim ve korunma ihtiyacı olan 34 çocuğu Emine Erdoğan ile görüşerek Ankara’ya tahliye etmeyi başardıklarını hatırlatan Zelenska, çocuklar için konforlu sınıflar, yatak odaları, tam tıbbi bakım ve rehabilitasyon sağlandığını belirtti. Zelenska, tüm masrafların Türkiye tarafından karşılandığını hatırlattığı paylaşımında, "Türkiye’ye ve Emine Erdoğan hanımefendiye bu çocuklara gösterilen misafirperverlik ve sağlanan güvenlik için minnettarım. Etkin yardım işte tam da böyle bir şeydir" ifadelerine yer verdi. Emine Erdoğan ile Olena Zelenska, savaşın başlamasının ardından Soneçka Çocuk Evi’nde kalan 34’ü yetim ve korunma ihtiyacı olan çocuk, 13’ü bakım personeli çocuğu olmak üzere 47 çocuk ile 23 bakım personeli/refakatçiden oluşan 70 Ukraynalı savaş mağdurunun Eryaman Çocuk Evleri Sitesi’ne tahliyesi konusunda anlaşmıştı. Bunun üzerine söz konusu çocuklar ve refakatçileri, 20 Kasım 2022’de Eryaman Çocuk Evleri Sitesi’ne nakledilmişti. Çocuklardan 24’ünün ülkelerinde evlat edinme ve koruyucu aile hizmetinden yararlandırılmak üzere Ukrayna’ya dönüşleri sağlanmıştı. Bu yılın başı itibarıyla Çocuk Evleri Sitesi’nde 10’u yetim ve korunma ihtiyaçlı çocuk, 2’si bakım personeli çocuğu ve 7 kadın bakım personeli/refakatçi olmak üzere 19 savaş mağduru Ukraynalı bulunuyor.
İstanbul TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Oktay: "Türk jeopolitiği bir gerçektir" Türk Devletleri Parlamentoları Dışişleri Komisyonları Toplantısı, Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da yapıldı. TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay, "Türk jeopolitiği bir gerçektir. Bugün bunu özellikle buradan bir kez daha ifade edelim. Ortak alfabe kabul edilmiş durumdadır. Ümit ediyoruz ki çok yakın bir zamanda tercümanlara da ihtiyacımız olmadan kendi aramızda doğrudan iletişim sağlayabilecek konuma geleceğiz" dedi. Türk Devletleri Parlamentoları Dışişleri Komisyonları Toplantısı, Beşiktaş’ta bir otelde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay’ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve KKTC’den komisyon başkanlarının katıldığı toplantıda, büyükelçiler, milletvekilleri ve Türk dünyasından birçok kuruluşun temsilcisi de hazır bulundu. İki oturumu basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantıda, Rusya-Ukrayna savaşı, Filistin ve Suriye’de yaşanan son gelişmeler başta olmak üzere küresel ve bölgesel konular ile Türk dünyasında atılacak iş birliği adımları ile izlenecek yol haritası ele alındı. "İş birliği anlaşmaları öncelikli olarak dışişleri ve parlamentolardan geçecek’’ Toplantının ardından bir açıklama yapan TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay, bugünkü toplantının en net kararları arasında Türk devletlerinin kendi aralarındaki iş birliğini geliştirmenin olduğunu vurguladı. Oktay, "Türk dünyasında iş birliğine yönelik uluslararası anlaşmaların dışişleri komisyonlarımızdan ve parlamentolarımızdan öncelikli olarak geçirilmesi yönünde fikir birliğine varmış durumdayız. Bu yöndeki politikamız parlamentolardan öncelikli anlaşmaların geçirilmesi politikamızla Türk dünyasında işbirliğini geliştirmeye yönelik gerek ikili, gerek çok taraflı olarak imzalanan uluslararası metinlerin hızla yürürlüğe girmesi mümkün olacaktır. Buna ilave olarak toplantımızda kurumsal düzeyde atabileceğimiz adımlar arasında diğer uluslararası örgütlerde ne tür işbirlikleri yapılabileceği konularını da ele aldık’’ diye konuştu. "Yeni iş birliği alanları belirlemek için eylül ayında Kırgızistan’dayız’’ Alınan kararları ve izlenecek yol haritalarını çeşitlendirmek için çalışmalarına devam edeceklerini belirten Oktay, bu kapsamda sık sık toplantılar gerçekleştirebileceklerinin altını çizdi. Oktay, ‘’Bundan sonraki toplantımızı da yine bu çerçevede aldığımız kararlar neticesinde, yaptığımız faaliyetleri de yine değerlendirmek ve yeni kararları almak, yeni iş birliği alanları belirlemek üzere bu yılın eylül ayının başında Kırgızistan’da gerçekleştirme yönünde bir karar almış durumdayız" dedi. "Filistin’de kalıcı ateşkesin tüm aşamaları ile uygulanmasının önemini vurguladık’’ Oktay, "Çatışmaların, savaşların, ekonomik, insani ve çevresel çok boyutlu sınamaların hepimizi derinden etkilediği bir dönemden geçiyoruz. Bugünkü toplantımızda bölgesel konular içerisinde Kafkasya‘daki durumu, Kıbrıs meselesini, Ukrayna-Rusya savaşını, Suriye’deki son gelişmeleri ve Filistin’deki son durumu ele alma fırsatı bulduk. Bu vesileyle Türkiye tarafı olarak Filistin halkının öz vatanından sürülmesine yönelik tehlikeli söylemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini net bir şekilde ortaya koyduk. Filistin’de 100 yılı aşkın süredir devam eden zulmün, işgalin ve şiddetin son bulmasını ve sorunun kalıcı bir şekilde çözümü yolunda varılan ateşkes anlaşmasının tüm aşamaları ile uygulanmasının önemini vurguladık" dedi. "Şam’daki yönetimin istikrarı için Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması gerekir’’ Fuat Oktay, Suriye’de devrilen Esad rejiminin ardından kurulan Şam’daki yeni yönetime destek verilmesi ve ülkeye yönelik ambargoların kaldırılması gerektiğinin altını çizdi. Oktay, ‘’Ülkede barış ve istikrar sağlayacak kapasiteye ulaşması gerekir. Bunun için uluslararası toplumun desteği ve angajmanın Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması gerekir. Suriye’de ulusal uzlaşı sağlanması da sürdürülebilir istikrar için elzem olan bir diğer husustur. Yeni yönetim tarafından yapılan açıklamalarda belirtildiği üzere bu ulusal uzlaşının tek bir egemenlik çatısı altında ve tüm ülke topraklarını kapsayacak şekilde gerçekleştirilmesi zaruridir. Bu bakımdan Suriye’nin tüm bileşenleri, ülkenin siyasi birliği ve toprak bütünlüğü temelinde anayasal vatandaşlık ilkesi altında yeni Suriye’de yerlerini bulmalıdır" diye konuştu. "Teknolojik gelişmeler kültürel değerleri korumak şartıyla desteklenecek’’ Oktay, Türk devletleri olarak başta yapay zeka olmak üzere çağın gerektirdiği her türlü teknolojik gelişmelere destek vereceklerini ancak bunu zengin Türk külltürünü tahrip etmeden yapacaklarını kaydetti. Oktay, ’’Çığır açan teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulanmasının yönetimine dair uluslararası platformlarda hükümetlerimizin ve Türk dünyasının kültürel değerlerini koruyacak şekilde etkin rol oynanması için teşvik edilmesi hususunda mutabık kaldık’’ dedi. "Çok yakında tercümanlara da ihtiyacımız olmadan kendi aramızda iletişim kurabileceğiz’’ Türk devletleri parlamentolarının önemine ve evrenselliğine dikkat çeken Fuat Oktay, yakın zamanda sadece Türk devletleri arasında kullanılabilecek bir alfabe oluşturacaklarının müjdesini verdi. Oktay, "Türk jeopolitiği bir gerçektir. Bugün bunu özellikle buradan bir kez daha ifade edelim. Ortak alfabe kabul edilmiş durumdadır. Ümit ediyoruz ki çok yakın bir zamanda tercümanlara da ihtiyacımız olmadan kendi aramızda doğrudan iletişim sağlayabilecek konuma geleceğiz. Ortak dil, ortak kültür, gelenekler, eğitim, ekonomi ve dijital alanda çalışmalar ve gençlikle ilgili, bütün yaş gruplarıyla alakalı kültürel alandaki çalışmalar tüm hızıyla devam edecektir" diye konuştu.
Karabük Yolbulan Metal işçileri Cumhurbaşkanından destek bekliyor Özçelik-İş Sendikası öncülüğünde 244 gün önce greve çıkan işçiler Ankara’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yürüyüp talep ve beklentilerinin karşılanması yönünde çağrı yaptı. Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci liderliğinde Hatay’dan Ankara’ya gelen Yolbulan Metal işçileri, polis eşliğinde AŞTİ Ankaray durağı bölgesinden Çalışma Bakanlığı’nın önüne yürüdü. "Direne direne kazanacağız", "İşçi sendika omuz omuza" "Yolbulan işçisi direnişin simgesi’ sloganları atan işçiler, yağan yağmura aldırış etmeden, taleplerini dile getirdi. Bakanlık önünde sendika üyesi işçilere hitaben bir konuşma yapan Genel Başkan Yunus Değirmenci, işveren tarafını uzlaşmaya davet ederken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’dan da uzlaşma konusunda destek ve yardım talebinde bulundu. 244 gündür açlık ve sefalete mahkum edilen işçileri Çalışma Bakanlığı önüne getirdiklerini ifade eden Değirmenci, "Çalışma Bakanlığı bizim güvencemiz, devletimizin temsilci ve onlardan yardım isteyeceğiz. Kural ve kanun tanımaz, emeğe saygısı olmayan, ne yaptığını bilmeyen bir işveren anlayışına karşı Bakanımızdan ve çalışma arkadaşlarından bu acımasız tavra karşı, destek isteyeceğiz" dedi. Vergisini veren ve emekleriyle üretime katkı verip ülke ekonomisini güçlendiren işçiler olarak ilk defa devlete işlerinin düştüğünü kaydeden Değirmenci, "Milletimizin her mağduriyetinde emeğimizle, alınterimizle, yüreğimizle, koştuk, koşturduk, destek olduk. Bu hükümetin, bu devletin ayakta kalması için herkesten çok mücadele verdik. Ama bu sefer devletimize bizim bir işimiz düştü. İşveren emeği ve alınterini yok sayıyor, bizi görmezden geliyor. 244 gündür grevimizi kırmak için, fason üretim yapmak için, sendikasızlaştırmak için her türlü yolu deniyorlar. Bu kanunsuzluğa dur demek için kıymetli Çalışma Bakanımızı ziyarete geldik, çalışma arkadaşlarıyla istişareler edip, bu duruma son vermeleri için ricada bulunacağız. İçinizden 10 işçi arkadaşımızla birlikte Bakanlığımızı ziyaret edip, bizzat işçinin ağzından sorunlarımızı anlatıp, derdimize deva olmalarını isteyeceğiz." ifadelerini kullandı. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da seslenen Değirmenci, "Kıymetli Cumhurbaşkanımız, emekçi olarak iş hayatına başladınız, sonra belediye başkanı oldunuz, daha sonra başbakan oldunuz, şimdi de Cumhurbaşkanısınız. Her aşamasında sizinle beraber olduk, yanınızda yürüdük, destek verdik, şimdi destek sırası sizde ve çalışma arkadaşlarınızda. Sizi temsil eden Çalışma Bakanımıza çıkıyoruz. İnşallah size de bu sesimiz duyurulur ve bu duruma müdahale eder ve buradan döndükten sonra kanun tanımaz işvereni dize getirir ve bu toplu iş sözleşmesini imzalattırır, üretime başlarız" diyerek destek talebinde bulundu. "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ’Yatırım, üretim, istihdam, ihracat’ politikasına HAK-İŞ ve Özçelik-İş olarak gece gündüz destek veriyoruz" diyen Değirmenci, "Yolbulan’da bizler çalışmak istiyoruz, üretmek istiyoruz, kazandırmak istiyoruz, kazanmak istiyoruz. Cumhurbaşkanımıza, Çalışma Bakanımıza sesleniyoruz; bize sahip çıkın. Dün biz hep yanınızda olduk. Sizlerle beraber olduk. Yarın da yol haritamız sizle beraber. Bizim başkaları gibi gizli ajandamız yok. Sizinle beraberiz. Bu işçiye sahip çıkmak, sizin boynunuzun borcu. Aksi halde sesimizi duymazlarsa, bize sahip çıkmazlarsa, işverenin bu katı tutumu, zalimliği devam ederse, arkadaşlarımla beraber ilerleyen günlerde neler yapacağımızı dosta düşmana göstermezsek namerdim" ifadelerine yer verdi. Bakanlığın önünde yaptığı konuşmadan sonra Yolbulan işçileriyle birlikte Bakanlığa giriş yapan Değirmenci, ilk olarak burada Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş ile görüşerek, grevin geldiği durumu ve işyerinin mevcut durumunu paylaştı. Daha sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile görüşen Değirmenci, işçilerin uğradıkları haksızlıkları dile getirerek, süreç hakkında Bakan Işıkhan’ı bilgilendirdi. Yaptığı görüşmelerle ilgili Bakanlık önünde işçilere bilgi veren Değirmenci, "Çalışma Bakanımızın şahsında bütün Çalışma Bakanlığımıza teşekkür ediyorum. Çok güzel bir görüşme oldu. Benimle birlikte Bakanlığa gelen Yolbulan emekçisi arkadaşlar 8 aydır neler yaşadıklarını, işverenin zalimliğini ortaya koydular. Bugüne kadar yaptıkları bütün fedakârlıkları anlattılar. Çalışma Bakanlığımız işin tamamen farkında. Bakanlığımızda bugün çok kararlı bir tavır gördüm. Bu sorunun bitmesi için devletin bütün yetkilerini kullanacaklarını söylediler. Bu grevin bitmesiyle ilgili Çalışma Bakanlığımızla bir çalışma yapacağız. 8 aydır sürdürdüğümüz grevde HAK-İŞ’e, Özçelik-İş’e yakışır tavrınızdan dolayı Bakanlığımız bizi tebrik ediyor, teşekkür ediyor. Ancak bugün-yarın yapacağımız görüşmeler neticesinde bu zalim işveren yola gelmezse, bu grevi bitirip hakkımız olan toplu iş sözleşmesini imzalamazsa neler yapabileceğimizi de Bakanlığımız ve kamuoyuyla paylaştık." dedi.