SAĞLIK - 11 Şubat 2019 Pazartesi 15:18

Sadece lingual ortodonti hizmeti verecek klinik İstanbul’da açıldı

A
A
A
Sadece lingual ortodonti hizmeti verecek klinik İstanbul’da açıldı

Halk arasında görünmeyen diş telleri olarak bilinen lingual ortodonti hizmeti verecek klinik İstanbul’da açıldı.

Halk arasında görünmeyen diş telleri olarak bilinen lingual ortodonti hizmeti verecek klinik İstanbul’da açıldı.



Halk arasında görünmeyen diş telleri olarak bilinen lingual ortodonti hizmeti verecek klinik İstanbul’da açıldı. Türkiye’de ilk kez açıldığı belirtilen kliniği; meslek hayatında 2000-2018 yılları arasında lingual tedaviyi geleneksel ortodontik yaklaşımlar ile birlikte uygulayan Dr. Cem Caniklioğlu açtı.



Kliniğin sadece lingual teknik ile tedavi olmak isteyen hastalara hizmet vereceğini belirten Canikoğlu, lingual tedavi ve proje hakkında hakkında, "Estetiğin her geçen gün daha fazla önem kazandığı günümüzde dişlerin ön yüzlerine uygulanan geleneksel ortodontik yöntemler hastaların tedavi süresince olan estetik beklentilerini karşılayamamaktadır. Lingual tedavi son teknolojiyi kullanarak her hasta için özel olarak tasarlanmış braket ve teller ile tedavi sırasında hasta konforunu en üst düzeyde tutarak hastalarımızın uzun süren ortodontik tedavilerde dolayı görünüm kaygılarını minimuma indiren ve kusursuz sonuçlar elde edilebilen bir tedavi alternatifi sunmaktır. Lingual teknikte tedavi hastaya uyum sağlamaktadır. Diğer deyişle; bu tedavide estetik kaygıları yüksek hasta grupları dış görünüşlerinden ödün vermeden dişlerindeki düzelmeyi daha tedavi başından itibaren adım adım izleyebilmektedir. Kişiler böylece bir yandan düzgün dişlere sahip olurken diğer taraftan da tedavi sırasında özgürce gülümseyebilmekte ve hayatlarına kesintisiz olarak devam edebilmektedir" dedi.



Dünya ve Avrupa Lingual Ortodonti Dernekleri’nin aktif üyesi olduğu bildirilen Caniklioğlu, önümüzdeki dönem için hedeflerini şöyle açıkladı: "Bu tekniği zaten yaklaşık olarak 2000’li yılların başından bu yana geleneksel ortodontik tedaviler ile birlikte uyguluyordum. Ancak tekniğin gerek çalışma yöntemlerinin farklı olması, gerekse bu teknik ile yapılan tedavilerde kesintisiz bir laboratuar desteğine ihtiyaç duyulması beni tamamen bu konuda hizmet veren ve bünyesinde laboratuarını da barındırıan bir klinik açmaya yönlendirdi. Türkiye de tek dünyada örneği sayılı olan bu kliniğimizde önümüzdeki dönemde hedefim sosyal ve estetik çekinceler sebebiyle ortodontik tedavi olmaktan kaçınan erişkin hastalarda son teknolojiyi kullanarak hasta konforunu en üst düzeyde tutmak ve hasta memnuniyeti odaklı kişiye özel bir tedavi sunmaktır".

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Aç kalan tavşanlar fidanları kemirdi Erzincan’da yoğun kar yağışı nedeniyle doğada yiyecek bulmakta güçlük çeken yaban hayvanları meyve bahçelerine zarar verdi. Erzincan’da zorlu geçen kış şartları ve son yılların en yoğun kar örtüsü yaban hayvanlarını da zorladı. Erzincan merkeze bağlı Karatuş Köyü’nde kış döneminde 1 metreye ulaşan yoğun kar örtüsü oluştu. Günlerce kar örtüsü altında kalan köyde aç kalan tavşanlar 2-3 yaşındaki fidanlardan kurulan elma bahçelerine zarar verdi. Karatuş Köyü’nde çiftçilikle uğraşan Süleyman Arslan, bahar aylarının gelmesiyle birlikte gittiği elma bahçesinde beklenmedik bir manzarayla karşılaştı. Köydeki elma bahçesine giden Süleyman Arslan, bahçedeki 175 elma fidanının gövdelerinin yabani hayvanlar tarafından kabuklarının kemirildiğini gördü. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’ne ulaşan Süleyman Arslan, bahçesindeki durumu anlatarak yardım istedi. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğü ekipleri, Karatuş Köyü’ne giderek bahçede gerekli incelemelerde bulundular. Yapılan incelemelerin ardından yoğun kar örtüsüne maruz kalan bölgede, tavşanların ot bulamadıkları için genç ağaçların kabuklarını kemirmek zorunda kaldıkları belirlendi. Süleyman Arslan’ın bahçesinde bulunan ağaçlar için yapılabilecek işlemleri anlatan ekipler, zorlu kış şartlarında zaman zaman bu tür olayların yaşandığını ifade ettiler.
Erzincan Tercanlı çiftçilere tohumluk tedarik edildi Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi kapsamında Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan; Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından finanse edilen proje ile Erzincan’ın Tercan ilçesindeki çiftçilere tohumluk nohut tedarik edildi. 2025 üretim sezonunda tarım arazilerinin etkin kullanımını sağlamak amacıyla tedarik edilen nohut tohumluğu teslim töreni Tercan Kaymakamı Neslihan Kısa Duman’ın katılımıyla yapıldı. TAKE Projelerinin genel amacı işlenmeyen ve nadasa bırakılan alanların tarıma kazandırılarak ülke ekonomisine katma değer sağlanması ve tarımsal üretimin artırılması amacını taşıyor. İlçede tedarik edilen 9 bin 550 kilogram tohum ile yaklaşık 635 dekar alan ekilecek. Tercan İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü; atıl durumdaki tarım arazilerini üretime kazandırmayı ve çiftçilere destek olmayı amaçlıyor. İlçenin tarımsal üretim kapasitesini artırmak ve alternatif ürünleri teşvik etmek için çalışmalar aralıksız sürdürülüyor. Tohum teslim töreninde konuşan Tercan Kaymakamı Neslihan Kısa Duman, tarımsal üretimin önemine değinerek, artan nüfus ve şartların tarımsal üretimin artırılmasını şart koştuğunu belirterek, Tercan’ın verimli topraklarında hububatın yanı sıra şekerpancarı, hububat, ayçiçeği, patatesten sonra nohutun da tarımsal üretim deseni içerindeki payının arttığına dikkat çekti.
İstanbul Su ürünleri av sezonu yarın sona eriyor Gürpınar Su Ürünleri Hali’nde av sezonunun yarın sona ermesi nedeniyle denetim gerçekleştiren İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, "1 Eylül tarihi itibari ile balıkçılarımızla birlikte ‘vira bismillah’ demiştik. 15 Nisan tarihi itibari ile de tüm sezonumuz endüstriyel balıkçılık açısından tamamlanacak. 661 kilometre kıyı şeridimizle özellikle boğazlardan hem Karadeniz’den Marmara’ya hem de Marmara’dan Karadeniz’e yılda iki kez balıkçıların göç güzergahında olmasını birlikte değerlendirdiğimizde önemli bir su ürünleri istihsal alanındayız, su ürünleri açısından önemli bir ildeyiz. Su ürünlerinde Türkiye’de 400 bin tonluk bir hamsi kotası tanımlanmış olup, bunun İstanbul’a düşen miktarı da başvuran 128 balıkçı gemimizle beraber yaklaşık 83 bin ton. Bu açıdan da İstanbul, balıkçılık ve su ürünleri anlamında çok değerli bir yerde" dedi. İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, yarın sona erecek su ürünleri av sezonu nedeniyle Gürpınar Su Ürünleri Hali’nde denetim gerçekleştirdi. Denetimin ardından basın açıklaması yapan Parıldar, sezon boyunca sürdürülebilir balıkçılığın temini, yasadışı avcılıkla mücadele ve su ürünleri sektörünün desteklenmesi amacıyla yürütülen faaliyetler hakkında bilgi verdi. Geçen yıl 1 Eylül tarihi itibarıyla balıkçılarla birlikte "vira bismillah" dediklerini söyleyen İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, "2024-2025 av sezonunu bugün kapanış günü. 1 Eylül tarihi itibari ile balıkçılarımızla birlikte ‘vira bismillah’ demiştik. Bu anlamda 15 Nisan tarihi itibari ile de tüm sezonumuz endüstriyel balıkçılık açısından tamamlanacak. İstanbul’da 16 bin 450 balıkçımızla, 2003 ruhsat tezkereli gemimizle beraber avcılık faaliyetleri yürütüyoruz. 2003 ruhsat tezkereli gemimizin 74 adedi 30 metrenin üzerindeki gemilerden oluşmaktadır. 143 adedi 12 metre ile 30 metre arasındaki balıkçı gemilerimizden oluşmakta ve diğer teknelerimiz de 12 metrenin altındaki teknelerden oluşmakta. 48 balıkçı barınağımızda aynı zamanda balıkçılarımıza ve teknelerimize de barınma imkanı sunuyoruz. 661 kilometre kıyı şeridimizle birlikte özellikle boğazlardan hem Karadeniz’den Marmara’ya hem de Marmara’dan Karadeniz’e yılda iki kez balıkçıların göç bölgesinde, göç güzergahında olmasını birlikte değerlendirdiğimizde önemli bir su ürünleri istihsal alanındayız" ifadelerini kullandı. "İstanbul’dan 40 bin ton su ürünleri karaya çıkış sağladı" Su ürünleri açısından İstanbul’un önemli bir il olduğuna dikkat çeken Parıldar, "2024 yılı TÜİK verilerine göre ülkemizde 420 bin tonun üzerinde su ürünleri istihsali gerçekleşti ve bunun yaklaşık 40 bin tonunun İstanbul’dan karaya çıkış sağlandı. 1 Eylül 2024 ve 15 Nisan tarihleri arasında birlikte değerlendirecek olursak yaklaşık 40 bin tonluk ürün elde ettiğimizden bahsedebiliriz. Bu açıdan baktığımızda özellikle şu anda içerisinde bulunduğumuz Gürpınar Su Ürünleri Hali, hem Avrupa’nın en büyük hali olması hem de İstanbul’umuzda bulunması sebebiyle ciddi bir avantaj sağlamaktadır. Yine 2023 yılı Eylül ayından 2024 yılı Mart ayına kadar olan rakamlara baktığımızda yaklaşık 51 bin ton burada satışa sunulan balık bulunması ve su ürünleri bulunmasının yanında, yine 2024 yılı Eylül ayında 2025 yılı Mart sonuna kadar da yaklaşık 55 bin tonluk bir su ürünleri satışı, burada da yüzde 8,9’luk bir artış söz konusudur. Bakanlığımız tarafından özellikle küçük balıkçıların kayıt altına alınması, ki biz buna kıyı balıkçılığının kayıt altına alınması diyoruz, kapsamında da destekleme ödemeleri yapıyoruz. Bu nedenle bin 443 balıkçımız, 2024 yılı itibari ile yaklaşık 6 milyon 750 bin liralık bir destekleme ödemesi aldılar" dedi. "25 Nisan’da sona ereceğini dikkate alarak en yakın il, ilçe müdürlüğümüze davet ediyoruz" Destek başvurularının 25 Nisan’da biteceğini söyleyen Suat Parıldar, "2025 yılı başvuruları da 25 Nisan tarihi itibari ile sona erecek. Dolayısıyla biz buradan da balıkçılarımıza duyuruda bulunmuş olalım; 2025 yılı başvurularını 25 Nisan’da sona ereceğini dikkate alarak en yakın il, ilçe müdürlüğümüze davet ediyoruz. Halihazırda 2025 yılı için bin 190 balıkçımız şu an itibari ile başvuru yapmış bulunuyorlar ve halihazırda yine 10 milyon 500 binin üzerinde desteklemeyi hak etmiş oluyorlar. Bizim öngörümüz 25 Nisan itibari ile başvurularla beraber balıkçılarımıza yaklaşık 13 milyonluk bir hak ediş yapıp, destekleme sağlayacağız. Tabii burada şunu da ifade etmek istiyorum; özellikle yeni destekleme modelinde biz kadın çiftçilerimize, kadın yetiştiricilerimize, kadın balıkçılarımıza, genç çiftçilerimize, genç yetiştiricilerimize, genç balıkçılarınıza ekstra destek veriyoruz. Dolayısıyla destekleme oranları da kadınlarımızın yüzde 35 oranında daha yukarı seviyeden gerçekleşiyor" şeklinde konuştu. "11 bin 500 denetimle 124 uygunsuzluğa yaklaşık 7,5 milyon lira cezai işlem uyguladık" Balıkçıların geçmişte olduğu gibi geçimlerini bu sahadan elde ettikleri gibi günümüzde de yine geçimlerini bu sahadan elde etmelerinin sürdürülebilirliği sağlamakta önemli olduğunu vurgulayan Parıldar, "1 Eylül itibarıyla başlayan av sezonundan bugüne kadar yaklaşık 11 bin 500 denetim gerçekleştirdik. Bu denetimler neticesinde 124 uygunsuzluğa yine yaklaşık 7,5 milyon lira civarında da cezai işlem uyguladık ve 23,5 tonluk bir ürüne de el koyarak, bunların ticarete konu olmasını engelledik. Dolayısıyla bizim açımızdan 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu çerçevesinde sürdürülebilirlik ve yasal mevzuata uygunluk çok önemli. Bu açıdan 7 gün 24 saat, gerek il müdürlüğümüzün kontrol ekipleriyle beraber gerek Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Komutanlığı, gerek jandarma, gerek Emniyet Müdürlüğü, gerekse zabıtalarla beraber biz bu denetimleri yerine getiriyoruz ve bu açıdan da sürdürülebilirlik açısından çok önemli bir görev yerine getiriyoruz" şeklinde konuştu. "Yasa dışı avcılıkta kullanılan istihsal vasıtalarına da el koyuluyor" Parıldar, 2020’de 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu’nda devrim niteliğinde değişiklikler olduğunun altını çizerek, yasa dışı avcılıkta kullanılan istihsal vasıtalarına da el koyduklarını bildirdi. Bu kapsamda 2020’den bugüne kadar yasa dışı yollarla avcılık yapan 230 gemiye el koyarak mülkiyetini kamuya geçirdiklerini söyleyen Parıldar, "Şunu da ifade etmek istiyorum, 1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla Bakanlığımız, Tarımsal Üretim Planlaması’na geçmiş bulunuyor ve gerek su ürünlerinde gerek hayvancılıkta 1 Ocak 2024’te başladığımız tarımsal üretim planlamasını, bitkisel üretimde de Eylül 2024 yılı itibarıyla hayata geçirdik. Su ürünlerinde Türkiye’de 400 bin tonluk bir hamsi kotası tanımlanmış olup, bunun İstanbul ilimize düşen miktarı da başvuran 128 balıkçı gemimizle beraber yaklaşık 83 bin ton. Bu açıdan da İstanbul’umuz balıkçılık ve su ürünleri anlamında çok değerli bir yerde" diye konuştu.