SPOR - 14 Ağustos 2024 Çarşamba 23:51

Real Madrid, Atalanta’yı 2-0 mağlup ederek UEFA Süper Kupa’nın sahibi oldu.

A
A
A
Real Madrid, Atalanta’yı 2-0 mağlup ederek UEFA Süper Kupa’nın sahibi oldu.

Real Madrid, Atalanta’yı 2-0 mağlup ederek UEFA Süper Kupa’nın sahibi oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İZENERJİ TİS’te 8 madde kabul edildi, 5 madde ertelendi İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İZENERJİ A.Ş.’deki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin 4. oturumunda 13 maddeden 8’i kabul edilirken, 5 madde bir sonraki oturuma ertelendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İZENERJİ A.Ş.’de görev yapan yaklaşık 15 bin çalışanı kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin dördüncü oturumu gerçekleştirildi. Üçüncü toplantıda 13 madde ele alınmış, 8 maddede anlaşmaya varılırken, 5 maddede uzlaşı sağlanamamıştı. Yaklaşık 3 saat süren dördüncü toplantının ardından açıklamalarda bulunan DİSK Genel İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül toplantıda 13 maddenin görüşüldüğünü maddelerden 8’inde uzlaşı sağlandığını 5 maddenin ise ertelendiğini açıkladı. 4’üncü oturumdan 8 madde geçti Uzlaşıya varılan ve ertelenen maddeler hakkında açıklamalarda bulunan Ercan Gül, “Maaşlarımız ile ilgili ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldık ve binlerce İZELMAN, İZENERJİ emekçisi ile birlikte bu duruma karşı, yarınlarda aynısının yaşanmaması için birlikte mücadele sergiledik. Buradan bütün İZENERJİ emekçilerine, öncelikle şahsım adına, 2 No’lu ve 9 No’lu şube yönetim kurulları ile burada bulunan iş yeri temsilcileri adına, sürece sahip çıktıkları için teşekkür etmek istiyorum. Bugün dördüncü oturumu gerçekleştirdik. Daha önce de söylediğim gibi bir görüşme geriden geliyoruz. Elimizden geldiği kadar maddelerimizi sağlıklı bir şekilde masada görüşüp akit altına almaya çalışıyoruz. Bugün 13 madde görüştük. Bu maddelerden 8’i kabul edilerek imza altına alındı, 5 tanesi ise bir sonraki oturuma ertelendi. Bu maddelerimizden; 14. Madde eski TİS gibi kabul edildi. 15. Madde eski TİS gibi kabul edildi. 16. Madde eski TİS olarak kabul edildi. 17. Madde ertelendi. 18. Madde eski TİS olarak kabul edildi. 19. Madde ertelendi. 20. Madde ertelendi. 21. Madde değişiklik yapılarak kabul edildi. 22. Madde eski TİS gibi kabul edildi. 23. Madde ertelendi. 24. Madde eski TİS olarak kabul edildi ve 25. Madde ertelendi” sözlerine yer verdi. "Kimse umutsuzluğa kapılmasın" Görüşmelerin sonunda emekçinin mutlu olması için mücadele ettiklerini ifade eden Ercan Gül, “Bir önceki toplu iş sözleşmesinde komisyonlar kurmuştuk. Özellikle gruplar üzerinden ve iş riski maddeleri üzerinden çalışıyorduk. İlk oturumda bu komisyonun tekrar kurulmasını talep etmiştik ve bu komisyon, önümüzdeki hafta Salı günü toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden bağımsız bir şekilde toplanmaya başlayacak. Çünkü vasıflar ve iş riski maddeleriyle ilgili görüşmeler uzunca bir vakit alıyor. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin süresinin çalınmaması adına böyle bir yöntem izlenmesi konusunda işverenle mutabakata varıldı. Bu oturum önümüzdeki hafta Salı günü gerçekleşecek ve toplu sözleşme görüşmelerimiz kaldığı yerden devam edecek. Biz bu toplu sözleşmenin ilk gününde de söyledik; Kararlıyız. Bu toplu sözleşmeyi, binlerce İZENERJİ emekçisinin mutlu olacağı şekilde imzalamak için yola çıktık. Nihai kararı verirken de birlikte, binlerce İZENERJİ emekçisinin mutlu olacağı bir toplu sözleşmenin altına imza atacağız. Dostlar, hiç kimse umutsuzluğa ya da karamsarlığa kapılmasın. İş yeri temsilcilerimiz ve yönetim kurullarımızla birlikte, bu toplu iş sözleşmesini başarıyla tamamlayacağımıza olan umudumuz yüksek. Bütün arkadaşlarımızın da bu umutla, aynı ayın 7’sinde olduğu gibi, birlikte yan yana durarak ve omuz omuza bu mücadeleyi sonuçlandıracağına inancım tam. Kimsenin bundan şüphesi olmasın” dedi. Görüşmelerin 5’inci oturumu 29 Ocak Çarşamba günü saat 10:00’da gerçekleşecek.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: "(Sahte içki) Metil alkolü ayrıştırıcı bir madde eklenmesi lazım" Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, son günlerde kaçak alkolün terör kadar çok can aldığını belirterek, bu konuda cezai müeyyidelerin caydırıcı olması, sahte içki şişelerini ayırt edecek bir mekanizma geliştirilmesi ve koku ya da renk değişimini sağlayacak materyallerin kullanılması gerektiğini belirtti. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, son günlerde kaçak alkolün terör kadar çok can aldığını belirterek, “Bilindiği üzere son günlerde sahte alkolden vefat eden insanların sayısı artıyor. Bu artışın nedeninin çok iyi irdelenmesi lazım. Bizim önerilerimiz veya yapmış olduğumuz şikayetler, zaten bandrollü ve hologramlı ürünlerin güvenilir noktalardan alınmasıdır. Gittiğiniz herhangi bir yerde kapağın yanınızda açılması gerekliliği var. Ancak biliyorsunuz alkol düzenleme kurulunun yapmış olduğu denetimler yeterli olmuyor, çünkü bu iş illegal yapılan bir iş. Fiyatların çok yüksek oluşu ile kaçak alkolün artması ve çok ucuza mal edilen metil alkolden kaynaklı içkinin yapımındaki hatalardan kaynaklanan sorun” ifadelerini kullandı. “Otokontrolü vatandaş yapmalı” Kaçak alkole yönelik cezaların daha caydırıcı olması gerektiğini ifade eden Palandöken, “Bunu yapanlara yönelik cezai müeyyidelerin caydırıcı olması lazım. Bu müstakilen bir kurum olup, bunun denetlenmesi ile ilgili aynı zamanda vatandaşın da bilinçlenmesi lazım. İnsanlar göz göre göre ya sakat kalıyor ya da vefat ediyor. Geriye gözü yaşlı aileler kalıyor. Kim bunu icat etti diyorlar. Emniyet güçleri ve ilgili bakanlıklar denetimi yapıyor ancak otokontrolü vatandaş yapmalı. Hem hologramlı hem güvenilir noktaların dışında tüketenler için bu handikap oldu. İnsanlar artık gerçeği ile taklidi ayırmada zorlanıyor. Hatta zorlanmasına da gerek kalmıyor, ucuz olanı tercih ediyor” dedi. “Metil alkolü ayrıştırıcı bir madde eklenmesi lazım” Palandöken, sahte içki şişelerini ayırt edecek bir mekanizma geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bunları bütün kolluk kuvvetleri, yerel kuvvetler ve emniyet güçleri ile Tarım Bakanlığı Tütün Üst Kurulu’nun denetlemesinin gerekliliği var. Aynı vasıfta olan bu şişelerin benzerliğini ayırt edecek bir mekanizmanın geliştirilmesi lazım. Yoksa kaybettiğimiz canlara yazık oluyor. Metil alkolü ayrıştırıcı bir madde eklenmesi lazım. Nasıl ki havuzlarda tedbirler oluyor, renk değişiyor. Dolayısıyla koku ya da renk değişimini sağlayacak materyallerin kullanılması lazım. Aynı zamanda kaybettiğimiz canlar için terörden daha fazla can gidiyor. Her gün televizyonlarda halk izliyor. Gerçeğiyle sahtesinin farkının yapılabilmesi söylediğim tedbirlerle olur” dedi.
Burdur Burdur’da 17,8 milyarlık yatırımın yüzde 74’ü tamamlandı Burdur’da 2024 yılı yatırımları kapsamında toplam 340 proje hayata geçiriliyor. 17,8 milyar TL’lik proje tutarının yüzde 74’ü tamamlanırken, 118 proje başarıyla sonuçlandı. Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan başkanlığında gerçekleştirilen 2025 yılının ilk İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda, il genelinde yürütülen projeler ve yatırımlar ele alındı. Vali Bilgihan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ülke genelinde uygulanmakta olan 12. Kalkınma Planı’nın, makroekonomik istikrarı koruma, üretimi artırma ve kamu harcamalarında tasarrufu sağlama hedeflerini esas aldığını belirtti. Toplantıda Burdur’da yürütülen toplam 340 projenin değerlendirildiğini ifade eden Vali Bilgihan, bu projelerin toplam maliyetinin 17,8 milyar TL olduğunu açıkladı. 2024 yılı için bu projelere ayrılan 3,5 milyar TL’lik ödeneğin yüzde 74’ünün, yani 2,6 milyar TL’sinin kullanıldığını belirten Vali Bilgihan, il genelinde yatırımların büyük bir kısmının tarım ve kamu hizmetleri sektörlerinde yoğunlaştığını vurguladı. Vali Bilgihan, sektörel bazda tarım sektöründe 124, eğitimde 31, ulaştırma ve haberleşme sektöründe 18, sağlık sektöründe ise 15 projenin yürütülmekte olduğunu dile getirdi. İlçelerde ise en fazla yatırımın Burdur Merkez, Bucak ve Yeşilova’da yapıldığını ifade ederek, yatırımların il genelindeki dengeli dağılımına dikkat çekti. Projelerin durumlarına ilişkin bilgi veren Vali Bilgihan, 2024 yılı içinde 118 projenin tamamlandığını, 108 projenin devam ettiğini, 64 projenin ihale aşamasında olduğunu ve çeşitli nedenlerle 41 projeye başlanamadığını belirtti. Toplantının sonunda koordinasyonun önemine vurgu yapan Vali Bilgihan, yatırımcı kurum temsilcilerine ve katılımcılara söz vererek görüş ve önerilerini dinleyeceğini ifade etti. Vali Bilgihan, 2024 yılında elde edilen başarıların 2025 yılında da artarak devam etmesini temenni ederek, tüm katılımcılara teşekkür etti. "Telefonla çözülecek meseleleri anında çözün" Vali Baydar Bilgihan, kurum müdürlerine, “Bir telefon uzaklığında çözebileceğiniz konuyu bir telefon mesafesinde çözün” diyerek sorunların bir an önce çözülmesini istediğine dikkat çekip, "Bir telefon mesafesinde çözemeyecekseniz bir konuyu bir koordinasyon gerekiyorsa çoklu bir etkileşim ve bu anlamda çalışma gerektiriyorsa bunu da mutlak surette gerek duyarsanız kendi koordinasyonunuzda ilgili vali yardımcılarımızın, benim koordinasyonumuzda mutlak surette konuyu gündeme getirip ve bu konudaki çalışmaları da kendiniz de takip edin. Dolayısıyla bir telefon uzaklığında ya da bir selam uzaklığında, bir çay, kahve içimlik mesafede bir konu bazen günler alabiliyor, bazen zaman alabiliyor. Buna hiçbir şekilde şehrimizde tahammülümüzün olmadığını ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu. Toplantıya ilçe kaymakamları, belediye başkanları, kamu kurumlarının müdürleri ve ilgili yetkililer katıldı.
Manisa Manisa’da ’Üzüm’ Çalıştayı gerçekleştirildi Türkiye’deki yaş ve kuru üzümde lider durumda bulunan ve önemli bir ihracat geliriyle ülkeye döviz kazandıran Manisa’da, küresel pazarda rekabetçi gücü artırmak için Manisa Üzüm Çalıştayı gerçekleştirildi. Yoğun bir ilginin olduğu çalıştayda yapılan konuşmaların ardından 5 ayrı masada bağcılığın yol haritasının çıkarılması için çalışmalar yapıldı. Manisa Valiliği, Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Ege İhracatçılar Birliği, Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü, Manisa Ticaret Borsası, Ege Üniversitesi ve Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü katkı ve destekleriyle düzenlenen, “Bağcılığın Yol Haritası: Manisa Üzüm Çalıştayı" Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Çalıştaya, Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber, Kaymakamlar, kurum müdürleri, sektör temsilcileri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile üreticiler katıldı. Çalıştayda açılış konuşması yapan Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Manisa’nın üzümle olan tarihi bağını vurgulayarak “Manisa deyince üzüm, üzüm görünce akla ilk Manisa gelir. Antik çağlardan günümüze üzüm ve Manisa, birbirini tamamlayan ve tanımlayan birer ikilidir. Bizler de bugün Manisa’mızın ve ülkemizin önemli tarım alanlarından biri olan bağcılık sektörümüzün geleceğine ışık tutacak, ülkemizin ve Manisa’mızın bu alandaki liderliğini pekiştirecek son derece önemli bir çalıştay vesilesiyle bir aradayız.” dedi. "Dünyaya entegre bir bakış açısı geliştirmemiz gerekmektedir." İklim değişikliği, küreselleşen ekonomi ve artan dünya nüfusu gibi faktörlerin, tarımsal üretim stratejilerini yeniden şekillendirmeyi zorunlu kıldığını ifade eden Vali Özkan, “İçinde bulunduğumuz dönem, tarımsal üretim ve gıda arz güvenliğinin önem kazandığı bir süreci ifade etmektedir. İklim değişikliği, küreselleşen ekonomi, savaşlar ve artan dünya nüfusu, gıda arzının sürekliliğini sağlamaya yönelik yeni stratejiler geliştirmemizi zorunlu kılmaktadır. Gediz Ovamızın bereketli toprakları, yüksek üretim gücü ve ürün çeşitliliği ile Manisa olarak, bu stratejilerde öncü bir rol oynamaya kararlıyız. Manisa’nın coğrafi konumu, iklimi ve toprak yapısı üzüm üretimi için son derece elverişli. Manisa’da yaklaşık 871 dekar alanda, 40 bin ailemiz geçimini bağcılıktan sağlamaktadır. Hal böyle olunca Manisa, Türkiye’nin en önemli üzüm üreticisi illerinden biri olmanın haklı gururunu taşımaktadır. Aralık ayı sonuna kadar üzüm hasadı yapabildiğimiz şehrimizde, bu başarıyı sürdürülebilir bir şekilde devam ettirebilmek için yeni yöntemler ve teknolojiler geliştirmeli, üretim süreçlerimizi çevre dostu ve yenilikçi bir yaklaşımla yeniden şekillendirmeliyiz. Bağcılıkta sürdürülebilirlik, yalnızca ekonomik anlamda değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal boyutlarda da önemli bir kavramdır. Tarımda daha verimli, daha az kaynak tüketen ve daha çevre dostu üretim yöntemlerini benimsemek, gelecekteki nesillere hem daha sağlıklı bir çevre hem de daha güçlü bir tarım sektörü bırakmak adına kritik bir adımdır. Bu kapsamda iklimsel ve ekonomik dalgalanmalara karşı dayanıklılığı artırıcı, inovasyonu destekleyen ve dünyaya entegre bir bakış açısı geliştirmemiz gerekmektedir.” dedi. "Çalıştayda güçlü bir yol haritası oluşturacak" Manisa’nın ihracat gelirlerinde bağcılığın önemli bir paya sahip olduğunu vurgulayan Vali Özkan, ihracat pazarlarındaki rekabet şartlarının her geçen gün zorlaştığını söyledi. Bu sebeple ürün kalitesi, markalaşma ve yeni pazarlar bulmanın hedeflenmesi gerektiğinin altını çizen Vali Özkan “Ağız tadımız, şifa kaynağımız olan üzümün hem geleneksel hem de yenilikçi alanlarda kullanımını yaygınlaştırarak çeşitliliğini artırmalı ve uluslararası piyasalarda fark oluşturmalıyız. Üreticiler, akademik çevreler, sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte gerçekleştirilen çalıştayda güçlü bir yol haritası oluşturacak. Bugün yapacağımız tartışma ve değerlendirmeler, bağcılığın geleceği ve Manisa’nın tarımsal potansiyelinin daha verimli kullanılması konusunda bizlere yol gösterecektir. İnanıyorum ki bu çalıştay hem gıda arz güvenliğini sağlamak hem de ihracat kapasitemizi artırmak adına yeni fikirler ve yaklaşımlar geliştirilmesine vesile olacaktır. Manisa’mızın üzümle olan bu özel bağını, hep birlikte daha da ileriye taşıyacağımıza inanıyorum. Soframıza gelen her üründe emeği, alın teri olan, şehrimize ve ülkemize katma değer sağlayan üreticilerimize ve onların emeklerinin karşılığını tam olarak alabilmesi amacıyla gerçekleştirilen çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu. "Coğrafi konumumuz bizi 26 trilyon dolarlık pazara erişim sağlıyor" Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber ise Türkiye’nin mevcut coğrafya konumu itibarıyla Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının tam da ortasında ve bu geçmiş kadim bağlarımızın olduğu bir noktada yer aldığını kaydetti. Genel Müdürü Dr. Dilber, "Bu da bize 4 saatlik bir uçuşla yaklaşık 1,2 milyar bir nüfusla aynı zamanda da 26 trilyon dolar pazara erişim imkanını sağlamaktadır. Tabii benden önceki konuşmacıların bahsettiği gibi Tarım Orman ve Suyun stratejik öneminin de arttığı bu bulunduğumuz coğrafyada hangi güçlerle karşı karşıya olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Tabii ki bunlar şu anda iklim değişikliğinin sonuçları, çevremizde devam etmekte olan savaşlar, göçler, afetler, nüfus artışı ve en sonunda pandemi bunun sebepleri arasına giderek tarımı daha da önemli bir konuya taşımak noktasında. Biz bakanlık olarak tüm bu gerçekleri dikkate alarak politikalarımıza yön veriyoruz ve bugün tarımsal hasılada Avrupa’da birinci sıralarda ve dünyada ilk on içerisinde önemli bir pozisyonda yer alan bir ülkeyiz. Hem nüfusumuzu hem de ülkemizde turizm amaçlı gelen tüm turistlerimizin gıda ihtiyacını, sorunsuz bir şekilde karşılıyoruz. Alman tarım bakanının kaygılarına sahip değiliz. Türkiye kendi ülkesinin içerisinde hiçbir zaman bu kaygılara sahip olmadığı üretim kabiliyeti açısından da herhangi bir problem yaşayacağımıza yakın tarihte düşünmüyoruz. Tabii ki bu kadar önemli bir sektör, tarım sektörü Türkiye’de 2024 yılında 36,2 milyar dolarlık başta ihracatçılarımızın emeği ve üreticilerimizin ürettiği ürünlerle tüm zamanlara kadarki en yüksek ihracatına imza atmayı başarmış bir durumdadır. Ancak gelecekteki malum kaygılarımız biraz önce bahsettiğimiz kaygılar bu yaptıklarımızdan daha fazlasını yapmak zorunda olduğumuzu da bize göstermektedir. Tabii ki 2024 yılı belki 40 yıldır konuşulan bir türlü hayata geçirilmeyen ama startının verilmesi açısından dahi önemli olan ürün planlamasını hayata geçirerek bakanlık olarak bir adım attık. Şu anda ülkemizde bir ürün planlamasıyla ve bu planlama uygun üretim yapan üreticilerimizi ilave destekler vererek bu planlamaya sadık kalmaya yönlendireceğiz. Üretim planlaması kapsamında sadece bitkisel üretim değil, hayvancılıkta, süt, besilik süt ve kanat ve et üretim bölgelerini belirledik. 10 ili süt bölgesi, 19 ilimizi besi yetiştiriciliği bölgesi, 17 ilimizi de kanatlı et yetiştiriciliği bölgesi kapsamına aldık. Tabii ki bu bölgelerdeki illerdeki üretim yapan üreticilere ilave desteklerle bu politika sürdürülecek inşallah. Su ürünlerinde de avcılık yetiştiricilikle ilgili öğretim planlamaları yapıldı. İlk defa yeni bir destekleme modeliyle destekleme üretim dönemi öncesinde üç yıllık olarak açıklandı. Tabii ki mensubu bulunduğum Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü olarak da bir geçen yıl 1,3 milyon halkımız güvenilir gıdaya erişsin diye denetim yaptık ve bu denetimlerde karşılaştığımız sorunlu hususlar hakkında da sorumlular hakkında 134 milyarlık idari para cezası uyguladık. Tabii ki arkadaşlarımızın gayretiyle artık insanların sağlığını tehlikeye düşüren, taklit ve hileli ürün üreten firmaları anlık olarak internet üzerinde sizlerle paylaşmaya başladık. Kalıntı ile mücadele etmek amacıyla bir kalıntı eylem planı başlattık. Manisa’da bu plana dahil olan illerden bir tanesi. Gerçekten önümüzdeki üretim sezonunda hasat öncesi çok ciddi yaptırımlarımız, bunu idrak etmek isteyen ihracatçılara karşı önlemlerimiz ve bunlara karşı da ciddi yaptırımların olacağını bu vesileyle sizlere söylemek istiyorum." dedi. "900 bin dekara yaklaşan bir alanda yetiştiriliyor" Üzüme gönül veren bütün paydaşlara, çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Manisa Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk, 500 milyon dolarlık bir ihracata konu olan stratejik bir ürün olan üzüm için böyle bir çalıştayın düzenlenmesinin önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, "Üretimden ihracata kadar zincirin bütün halkalarıyla yer alıyor. Ülkemize kazandırdığı döviz, üreticimizin bir yıl boyunca el emeğiyle gözüyle baktığı bir ürün. Kuru üzümün yüzde 92’sini üreten bir iliz. sofralık üretimde de ülkemizin en önemli üretim merkeziyiz. Hal boyunca olunca buradan çıkacak sonuçlar sadece Manisa için ülkemizin bağcılığı için önemli bir sonuçlar içeriktir. bundan dolayı bağcılığımızın yol haritası başlığı ele alındı. Manisa sadece ülkemizin değil dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biridir. 900 bin dekara yaklaşan bir alan, 40 binden fazla ailenin geçimini sağladığı bir alan. dünyada bu ürünün karşılanması anlamında Manisa çok önemli bir şehirdir. Zor pazarlara çalışıyoruz. Almanya’ya, İngiltere’ye, Hollanda’ya, Amerika’ya, Japonya’ya bu üzümü ihraç ediyoruz. Üzüm çalıştayımızın tüm sektör paydaşlarına, Manisa’ya, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. "40 binin üzerindeki bir ailenin de geçim kaynağıdır" Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap işe konuşmasında Manisa’nın tarih boyunca üzümün ana vatanı olarak anılmış ve bu unvanını gururla taşıdığını vurguladı. Özkasap, "Türkiye’deki üzüm üretiminin yaklaşık yüzde 90’ını karşılayan Manisa ve ilçeleri aynı zamanda 40 binin üzerindeki bir ailenin de geçim kaynağıdır. Yıllık 500 milyon dolarlık ihracat hacmiyle Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayan bu bölge dünya pazarında güçlü bir konuma sahiptir. Özellikle kurutmalık sultani çekirdeksiz üzümüyle tanınan Manisa, bu ürünü kendine özgü aromatik lezzeti, altın sarısı rengi, ideal taneleri ve insanlığa birçok fayda sağlayan Türk Üzümü rakiplerinden farklı bir yere konumlandırmıştır. Ancak geçmiş başarılarla yetinmek mümkün değildir. Çiftçimizin emeğinin hak ettiği yetkilere ulaştırmak ve bölgemizi üzüm sektöründe, küresel bir merkez haline getirmek hepimizin önceliği olmalıdır. Son yıllarda ilkbaharda gerçekleşen erken uyanma ve don olaylarının yanı sıra iklim değişikliği buna bağlı kuraklık, su sorunlarını beraberinde getirmiştir. Bu durum üzüm üretimi çeşitli güçlüklere yol açarak sektörün sürdürülebilirliğini zora sokabilir. Bu nedenle üzüm üretiminin geleceğini güvence altına almak için yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlere odaklanmamız gerekiyor. Sahada üreticilerimizi ve işletmelerimizi düzenli olarak ziyaret ederek destek veriyoruz. Sektörümüz artan küresel rekabet ve değişen tüketici talebiyle yeni bir yol ihtiyaç duymaktadır. Bizler burada bir araya gelerek sadece sorunları tartışmakla kalmayacak, aynı zamanda yenilikçi çözümler üreterek ortak akıl ve dayanışma ile seçmemize gerekli iyileştirmeleri yapacağız." dedi. Bu yıl 500 milyon dolar gibi bir rakamı geride bırakarak 511 milyon dolarlık bir ihracatın sağlandığını belirten Ege İhracatçılar Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık ise, "Hem de ürünlerimizin küresel ısınmadan etkilenmiş olmasına rağmen bizler 350 bin tonluk rekolteye çıktık. Gelecek nesillere bırakmak istiyorsak üzümcülüğümüzün devamını sağlamak istiyorsak bunu hep birlikte yapmak zorundayız." diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından Vali Özkan tarafından Çalıştaya’a destek veren kurum ve kuruluşları temsilcilerine katkılarından dolayı teşekkür plaketi takdim etti. Çalıştay, Müdürlük binasında İhracat ve Pazarlamada Tarımsal Kökenli Sorunların Çözümü, İklim Dirençli Sürdürülebilir Bağ Yetiştiriciliği, Bağlarda Entegre Hastalık ve Zararlı Yönetimi ve Organik Bağcılık Uygulamaları Ve Mevzuat olmak üzere 5 ayrı masada görüşülmeye başlandı.